ÇEVRE - 03 Ocak 2019 Perşembe 04:07

Aslan Balığı'nın görünümüne aldanmayın

A
A
A
Aslan Balığı'nın görünümüne aldanmayın

‘Aslan Balığı’nın yayılım alanı her geçen yıl artıyor. Tropikal bir balık türü olan Aslan Balığı’nın Süveyş kanalından önce Akdeniz’e ardından da Ege bölgesine yayılımının sürdüğü açıklandı. Aslan Balığı ile ilgili Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyelerinin araştırma çalışmalarının bulunduğunu belirten Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Ateş, balığın yılda 2 milyon yumurta verdiğini belirtti.

Türk sularında istilacı Aslan Balığı’nın iki türünün bulunduğunun tespit edildiğini belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Ateş, “Ülkemizin dahil olduğu Akdeniz havzasında ve 1896 yılında inşa edilmiş Süveyş Kanalı yapımından sonra yapılan çalışmalarda her hafta bir balığın göç ettiği konusunda çalışmalar mevcut. 1992 yılından itibaren ilk defa Hayfa sularında tespit edilen Aslan balığı Kıbrıs açıklarında, daha sonra da Mersin civarında gözükmeye başlayarak Akdeniz’den itibaren yayılmaya başlamış, Ege Denizine kadar bir yayılma göstermiş. Bu tür balıklar Süveyş kanalını geçmekle birlikte aslında İndo-Pasifik dediğimiz Hint Okyanusunu, Büyük Okyanus çerçevesinde yaşam sürdüren tropikal balık türlerinden. Kendi sularımızda bizim iki türünün mevcut olduğunu öğrendik. Bu tespit edildi. Fakültemizin öğretim üyeleri tarafından yapılan çalışmada balıkların derinliği, bulundukları bölgeler ve üreme kapasiteleri ile ilgili yapılan çalışmalar da mevcuttur” dedi.


Yılda 2 milyon yumurta
MSKÜ Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Ateş, balığın 2 yaşına geldikten sonra 2 milyon yumurta verdiğini açıkladı. Ateş, “Yapısında bulunan bir proteinden kaynaklanan zehirleme etkisi insanlar üzerinde alerjik bir etki gösterdiği için buna maruz kalan vatandaşlarımızın da kendilerini 40 derecelik bir su ile muhatap etmeleri ve 30 dakikalık bir süre ile tedavi süreçlerini başlatabilirler. Ardından hastanelere müracaat etmelerinde fayda var. Balık türü itibari ile İskorpit balığı dediğimiz bir balık familyasına ait. Balığın çok dikenli bir yapısı var. Bu görsel anlamda güzellik arz etmekle birlikte dikenlerine maruz kalındığı zaman zehirlenme etkisi buradan kaynaklanmakta” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.