GÜNDEM - 08 Mart 2016 Salı 13:03

Asrın projesi: Karadeniz-Akdeniz yolu

A
A
A
Asrın projesi: Karadeniz-Akdeniz yolu

Karadeniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayacak Karadeniz-Akdeniz Yolu projesi gelecek yıl hayata geçecek.

28 tünelin bulunduğu ve 600 kilometre uzunluğa sahip asrın projesi ile Karadeniz ekonomisi şaha kalkacak. Dev proje, Türkiye ihracatının alternatif pazarlara açılması açısından da büyük önem taşıyor. Rusya’ya yapılamayan narenciye ihracatı Ukrayna’ya Karadeniz üzerinden yapılabilecek.
Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz döneminde ilk kez dile getirilen, 2. Abdülhamid zamanında projesi çizilen 600 kilometrelik Karadeniz-Akdeniz Yolu 2017'de hizmete girecek. Karadeniz başta olmak üzere tüm Türkiye ekonomisini olumlu yönde etkileyecek olan asrın projesi Karadeniz'i İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz'in ticaret limanı yapacak. Dev proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Karadenizli İşadamları Derneği (KAİAD) Başkanı Murat Camadan “Dünya ticaretine yeni bir soluk getirecek, Türkiye’nin gücüne güç katacak, ülkemizi dünyanın en büyük 17. ekonomisinden ilk 10’a sokacak olan 140 yıllık hayalin gerçekleşmesine çok az kaldı” dedi.

Proje hakkında bilgi veren Camadan, toplam 28 tünelin yer alacağı Karadeniz-Akdeniz Yolu’nun 88 kilometrelik Ordu bölümünün bu yıl içinde, diğer etaplarının ise 2017 sonunda tamamlanacağını söyledi. Camadan bu yolun asrın projelerinden biri olacağını belirterek, “Bu yol GAP’ı Karadeniz’e bağlayarak sadece Karadeniz’in değil etkileyeceği 40 ille birlikte tüm Türkiye’nin ticaretini canlandıracağına inancım tamdır” diye konuştu.

RUSYA KRİZİNE ÇARE OLACAK
Karadeniz-Akdeniz Yolu projesinin Rusya krizine de çare olabileceğini söyleyen Camadan “Proje bittiğinde bu güzergah çok kazançlı bir seçenek olarak görülecektir. Örneğin Akdeniz'den Ukrayna ve komşu ülkelere ihraç edilecek narenciye sevkıyatı daha ucuz ve kolay olacaktır. Bu sayede son günlerde Rusya ile yaşanan krizin ticari sonuçları çok daha fazlası ile telafi edilebileceğini inanmaktayız” şeklinde konuştu.
Ordu-İskenderun hattı dışında Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak diğer 17 ana karayolu güzergahıyla ilgili yürütülen proje çalışmalarının da Ulaştırma Bakanlığı tarafından tamamlandığını belirten Camadan “Toplam uzunluğu 11 bin 842 kilometre olacak projeler tamamlandığında iller arası ulaşım daha da kısalacak. İller arasındaki ticaretin çok gelişecek” ifadelerini kullandı.

TÜM İLLER FAYDALANACAK
KAİAD Başkanı Camadan, Ulaştırma Bakanlığı'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı ve bir taraftan da inşaatına devam ettiği Karadeniz ile Akdeniz’i birleştirecek 18 ana karayolu koridorunun geçeceği güzergahların belirlenmesinin memnuniyet verici olduğunu belirterek, ilk projede 12 olarak belirlenen güzergah sayısının 18’e çıkarıldığını dikkat çekti. Camadan sözlerini şöyle tamamladı: "Böylece, kuzey-güney yönünde belirlenen 18 güzergahın toplam uzunluğu da (tek ve duble yol) 11 bin 842 kilometre olacak ve proje tamamlandığında kuzey-güney yönünde 10 bin 453 kilometre duble yol, bin 299 kilometre de tek yol hizmete sunulacak.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Işıkhan açıkladı: 2026 yılı asgari ücret belli oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir" dedi. Çalışanları ve dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç sona erdi. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026’da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı, Bakan Işıkhan’ın başkanlığında saat 18.00’de başladı. Toplantının ardından Işıkhan, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücreti açıkladı. "Talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır" Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’ta başlattığı müzakerenin tamamlandığını ve yeni Asgari Ücret miktarının tespit edildiğini belirten Işıkhan, "Bakanlık olarak çalışma hayatımızda, sosyal diyaloğun bir gereği olarak, tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde işlettik. Tabii bu süreçte, sizin de çok yakından takip ettiğiniz gibi, bakanlık olarak biz, her iki taraf arasındaki hakemlik rolümüzün gerektirdiği şekilde, hem işçi temsilcilerimizle hem de işveren temsilcilerimizle görüşmelerimizi kararlılıkla sürdürdük. Bu süreçte işçi konfederasyonlarımızla da, işveren temsilcileriyle de görüşmelerimizi yaparak, fikirlerini aldık ve onları, karar alma sürecine dahil ettik. Şartlar ne olursa olsun, nihai karar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bizim devlet olarak; sosyal paydaşlarımızla iletişimi kesme, talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır. Ortak hareket, uzlaşı ve istişare kültürü oluşturan sosyal diyalogun çalışma hayatımızın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinin, ön şartı olduğuna inanıyoruz" diye konuştu. "Satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" İşçilerin de işverenlerin de çalışma hayatının asli unsurlar olduğunu ifade eden Bakan Işıkhan, "Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin istikbali için, nasıl birlikte çalışıp birlikte alın teri döktüysek Türkiye’yi, nasıl el ele verip birlikte büyüttüysek; bundan sonra da aynı birlik ve beraberlik ruhuyla aynı hedeflere yürümeye devam edeceğiz. Bu ülke çok kısa süreler içinde ekonomik saldırılar, büyük depremler yaşadı, dünya çapında pandemi yaşadı, küresel krizler yaşadı, bölgemizdeki savaşların, enerji krizlerinin ve tedarik zinciri kırılmalarının tam ortasında kaldı. Geçmişte nasıl olduysa, bundan sonra da her iyileşme, her ilerleme, her büyüme ve kalkınma, vatandaşımıza refah artışı olarak dönmeye devam edecektir. Bu bizim en temel anlayışımız, en temel yaklaşımımızdır. Asgari ücrette de, diğer meselelerde de esas olan, yapılan artışların; çarşıda, pazarda, market raflarında, etiketlerde eriyip gitmemesidir. Yapılan artışlarla; vatandaşımızın satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" şeklinde konuştu. "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık" Popülist olmadıklarını dile getiren Işıkhan, "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık. Biz işimize baktık, çalıştık, ve projelerimizle, eserlerimizle vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına en uygun, en reel politikaları geliştirdik ve hayata geçirdik. Biz 23 yıldır, AK Parti olarak, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı; emeğin kıymet gördüğü, çalışanın hakkının korunduğu, büyümenin tabana yayıldığı bir yüzyıl yapmakta da kararlıyız. Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda, hedef ve önceliklerimizde Türkiye’nin küresel dönüşümde; güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda ’kimseyi dışarıda bırakmayan’ bir çalışma hayatı vizyonu inşa etme çabamız vardır" ifadelerini kullandı. "Temel hedefimiz işçilerimizi de, işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir" Türkiye’nin yarınlarının, bugünün emek ve üretim gücünü daha nitelikli hale getirerek güvence altına alınabileceğini vurgulayan Işıkhan, "Bu anlayışla, asgari ücrette de çalışanlarımızın hakkını ve emeğini enflasyona ezdirmeyecek, işverenlerimizi mağdur etmeyecek; en doğru ve en makul, ortak noktada fikir birliğine varmak, sadece mali kazanımlar için değil aynı zamanda toplumsal barış ve dayanışma şuurumuz bakımından da hayati bir öneme sahiptir. Burada temel hedefimiz işçilerimizi de işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir. Bu sebeple bugün açıklayacağımız kararın bu dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte olumlu yaklaşımları dolayısıyla tüm sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; net asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlenmiştir" Son olarak asgari ücreti açıklayan Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla asgari ücreti; geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Asgari ücrette 2002 yılına göre nominal olarak 171 kat, reel olarak ise yüzde 251’lik bir artış sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl bin lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl bin 270 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz. Yeni ücret ile birlikte çalışanlarımızı; enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devletimiz; tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçimizin, işverenimizin ve vatandaşımızın yanında olmaya devam edecektir."