SAĞLIK - 27 Mayıs 2022 Cuma 12:38

Astım hastalığının tedavisinde ilaçlar kadar dış etkenler de önemli

A
A
A
Astım hastalığının tedavisinde ilaçlar kadar dış etkenler de önemli

Astım hastalığının tedavisinde ilaçlar kadar dış etkenlerin de önemli olduğuna vurgu yapan Göğüs Hastalıkları, İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Gülfem Elif Çelik, “Uygun tedavi ile yaşam kalitesini yükseltebiliyoruz. Evde astım hastası birisi varsa asla hiçbir odada sigara içilmemesi gerekir. Astım tedavi edildiği zaman yüz güldüren bir hastalıktır” dedi.

Türk Toraks Derneği, 30. kuruluş yılında 25. yıllık kongresini gerçekleştiriyor. 24-28 Mayıs tarihleri arasında Antalya Titanic Otel’de gerçekleştirilen kongreye alanında uzman çok sayıda kişi katıldı. Kongrenin mottosu “Dijital Çağda Akciğer Sağlığı” olarak belirlendi. Kongreye katılan Göğüs Hastalıkları, İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Gülfem Elif Çelik, astım hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Astım hastalığının kronik bir rahatsızlık olduğunu belirten Çelik, başladığı zaman rahatsızlığın uzun süre devam edebileceğini söyledi. Hastalığın başlıca belirtilerinin nefes darlığı, öksürük ve hırıltı olduğunu belirten Çelik, “Ailevi bir hastalıktır. Hastalarımıza ailelerini de sorduğumuz zaman bir bireyde astım çıkabiliyor. Ama sadece ailede olması yetmiyor, özellikle çocukluk yaşlarında bir sigara dumanı, hava kirliliği ve solunum yolu enfeksiyonları gibi bir takım uyaranlarla da karşılaştığı zaman kalıtsal, çevresel faktörler rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden oluyor. Eğer bu nefes darlığı öksürük ve hırıltı olduğu zamanlarda zaman zaman ortaya çıkıyorsa, bir takım dış uyaranlar ile nefes darlığı hissediyorsa ve tekrar ediyorsa astım olabilir. Bu tür şikâyetleri olan hastalarımızın kesinlikle bir göğüs hastalıkları hekimine başvurmasını öneriyoruz. Bu hastalıkta erken tanı çok önemlidir” dedi.

“Uygun tedavi ile yaşam kalitesini yükseltebiliyoruz”
Türkiye’de her 100 erişkin vatandaşın 5-6 tanesinde astım rahatsızlığı olduğunu belirten Çelik, “Önemli nokta astım ile toplumda biraz negatif bir algı var. Ama aslında yıllar içerisinde yaşanan gelişmeler tedaviyi çok iyi bir noktaya getirdi. Hastalarımıza söyleyeceğim en önemli şeylerden bir tanesi tedaviye başladıklarında ilerleyen zamanda normal insanlar gibi her şeyi yapabilecekleri. Uygun tedavi ile yaşam kalitesini oldukça yükseltebiliyor, hastalığın ilerlemesini engelleyebiliyoruz. Doktora gidilmediği zaman ise tersi oluyor, hastalık ilerliyor. Bu kez daha çok ilaç kullanılıyor. Bu çok az bir hasta grubumuzda ortaya çıkıyor. Birçoğu hastalıklarını iyi şekilde geçiriyorlar” ifadelerine yer verdi.

“En az ilaç tedavisi kadar önem taşıyor”
Tedavi yöntemlerinden bahseden Çelik, “Tedavi denilince aklımıza ilk ilaç geliyor. Ülkemizde çok güzel ilaçlar var, bu konuda çok şanslıyız. Ciddi şekilde tedaviler yapılıyor. Bunun yanında bir takım çevresel faktörlerden uzak durmasını da istiyoruz. Mesela eşi yanında sigara içiyor. Hastalarımızın astımını etkileyen dış faktörleri bilmesi ve bunlardan uzak durması en az ilaç tedavisi kadar önem taşıyor. Hastaların bilgilendirmeleri ve tedavi süreçlerini takip etmelerini öneriyoruz. Sağlıklı bilgi kaynaklarına ulaşılmasını öneriyoruz. İlaç tedavisinde doktor ne derse onun yapılması gerekir. Başkalarının söylediği değil, doktorun ne dediği önemlidir. İlaçların da reçeteye göre kullanılması gerekir. Genelde biz hastalarımızın tedavinin mantığını anladığı zaman tedaviye uyumlarının yüksek olduğunu gördük. Hastalarımızın bunun uzun soluklu ama kontrol altında tutulabilen bir hastalık olduğunu bilmeleri ve hayatın içerisinde kalmaları gerekir. Yeter ki hastaneye gelsinler, gelmeyen hastamızın da çok olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

“Hastalarımız hiç endişe etmesin”
Astım krizinin de tedavisinin bulunduğunu belirten Çelik, “Nefes darlığında olağan dışı bir artış olduğu zaman hastalar hemen doktoru ile iletişime geçerse o atak ilerlemez. İlaç tedavisini düzenli olarak uygulayan hastalarımızda atak sayısı düşüyor. Hastalarımız hiç endişe etmesin. Bazıları atak geçirebilir, bazıları da geçirmeyebilir. Bu da onların elindedir” ifadelerini kullandı.

“Halkımızda bir kortizon korkusu var”
Pandemi döneminde astım rahatsızlığını değerlendiren Çelik, “Pandeminin ilk başlarında virüs solunum yollarını tuttuğu için daha mı ağır atlatacaklar diye düşünüldü ama bizlerin gözlemleri böyle olmadı. Sonrasında da Covid-19 geçiren astımlı hastalarımız kötü bir tablo içerisine girmedi. Kısa süreli öksürük ve nefes darlığı olan hastalarımız oldu. Bunlar da kısa bir sürede geçti. Bununla beraber bizim kortizon dediğimiz ilaçları kullanan oldu. Onlar da kısa sürede iyileşti. Halkımızda bir kortizon korkusu var. Ama bizim burada astım için verdiğimiz dozlar oldukça düşük. Endişeleri varsa doktorları ile de görüşebilirler. Çok az hastada yan etkisi var, ama bunun yanında çok iyi etkileri olduğunu görüyoruz” dedi.

“Mutlaka tedavi ve takip edilmesi gerekir”
Astım hastaları için sigaraya maruz kalmanın çok ciddi bir risk faktörü olduğunu belirten Çelik, “Günümüzde anne ve babalar daha dikkatli davranıyor. Yine de bebeklerin ve çocukların yanında sigara içilmemesi; evde astım hastası birisi varsa onun olduğu hiçbir odada da içilmemesi gerekir. Hastaların öksürük ve nefes darlığı şikayetleri tekrar ediyorsa, ailelerinde astım öyküsü varsa, bir takım faktörler bunu arttırıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları ve mutlaka tedavi ve takip edilmeleri gerekir. Astım tedavi edildiği zaman yüz güldüren bir hastalıktır. Hastalarımız korkmasınlar, sağlıklı bilgi kaynaklarına ulaşsınlar. Dünyada Türkiye’nin tedavi karnesi çok iyi. Amerika’da, Avrupa’da nasıl tedavi yapılıyorsa bizde de aynı tedavi var” diye konuştu.

Fadıl Kösedağ - Ertuğrul Gün

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dünyanın farklı ülkelerinden mühendis kızlar İstanbul’da buluşacak Limak Şirketler Grubu’nun, STEM alanlarında kadın istihdamını artırmayı amaçlayan ve ülke sınırlarını aşarak küresel bir sosyal etki hareketine dönüşen projesi Global Engineer Girls (GEG) 10-12 Mayıs tarihleri arasında Kosova, Kuzey Makedonya, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen mühendis kızları İstanbul’da ağırlayacak. Limak Vakfı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ortaklığında, 2015 yılından bu yana başarıyla yürütülen ve ülke sınırlarını aşan ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları’ Projesi, bugün Global Engineer Girls (GEG) adı altında yeniden tasarlanarak Kosova, Kuzey Makedonya ve Suudi Arabistan’da da faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarındaki temsilini ve kadın istihdamını artırmayı amaçlayan GEG Projesi; sunduğu eğitim, mentörlük ve kariyer fırsatlarıyla genç kadınların mühendislik alanlarında deneyim kazanmalarına ve kariyer gelişimlerine katkı sağlıyor. Geleneksel buluşma global oldu Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin Mühendis Kızları’nı bir araya getiren ve geleneksel hale gelen buluşmanın bu yıl yedincisi düzenlenecek. Mühendislik öğrencilerini, mezunları, mentörleri ve rol model konuşmacıları bir araya getiren etkinlik, ilk kez uluslararası ölçekte gerçekleşecek. Erkek egemen sektörlerde geleceğin kadın mühendislerine ilham veren GEG Projesi kapsamında farklı ülkelerden mühendis kızlar, 10-12 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da buluşacak. Limak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in ev sahipliğinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Süreyya Erkan, Kosova Büyükelçisi Agon Vrenezi, Suudi Arabistan Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Fahad Assaad Abualnasr ve pek çok sürpriz ünlü ismin katılımıyla gerçekleşecek ‘Global Engineer Girls 2024 İstanbul Buluşması’na; Limak Şirketler Grubu’nun faaliyet gösterdiği ülkeler olan Kosova, Kuzey Makedonya, Suudi Arabistan’dan ve Türkiye’nin pek çok şehrinden gelen mühendis kızlar katılım sağlayacak. Ünlü ve alanında yetkin konuklar Program boyunca çeşitli atölyeler ve eğitim programları, rol model konuşmacılar ile interaktif söyleşiler ve mentor - mentee görüşmeleri gerçekleştirilecek. Buluşmada akademi, sanat, moda ve müzik camiasından alanlarında fark oluşturan isimler, katılımcılara ilham veren hikâyelerini aktaracak.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, “Milli takıma en fazla sporcu gönderen kulübüz” Kocasinan Belediyesi Masa Tenisi sporcusu Ayten Ceren Kahraman, Avrupa Şampiyonası öncesi hazırlık kampı için Fransa’ya gitti. Milli sporcuya kampta başarılar dileyen Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, masa tenisinde Milli Takıma en fazla sporcu gönderen kulüp olduklarını söyledi. Kocasinan Belediyesi olarak masa tenisinde büyük başarılara imza attıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, “Öncelikli olarak Milli Takım sporcularımızı ve Milli Takım Antrenörü Halil Adak ile Kemal Balım’ı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Sporcularımızın masa tenisinde elde ettiği başarılar Kayseri’nin masa tenisinde çok ileri seviyede olduğunun bir göstergesidir. Kulübümüz sayesinde Kayseri, Masa tenisinde Türkiye sıralamasında en başarılı il unvanını koruyor. Her zaman Milli Takıma en fazla sporcu gönderen takım olarak gururluyuz. Sporcularımız, ay yıldızlı formayı layıkıyla taşıyıp, İstiklal Marşımızı Uluslararası camiada okutturarak, her defasında bizim gururumuz oluyorlar. Ayrıca diğer birçok takım transfer yaparak, liglerde mücadele ederken, bizde ise alt yapımızdan yetişen minik sporcularımız, almış oldukları bayrağı daha üst seviyelere çıkarmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Kendi alt yapımızdan yetişen başarılı sporcularımızı, yetiştirmeye ve her zaman onlara destek vermeye devam edeceğiz. Sporcularımızın daha da önemli dereceler elde edeceklerine inancım sonsuz. Daha büyük başarılar için tüm sporcularımıza her zaman desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye ve uluslararası müsabakalarda ‘Kocasinan’ adı hızla yükseldiğini sözlerine ekledi.
Kayseri Kayseri Model Fabrika genç mühendislere eğitim verecek Kayseri Sanayi Odası (KAYSO), Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) ve Kayseri Model Fabrika (KMF) arasında “Mühendis Geliştirme Programı” protokolü imzalandı. Protokol kapsamında, hem endüstride iş arayışı içerisinde olan genç mühendislere fırsat tanınması hem de sanayicinin mühendis ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Protokol imza töreninde konuşan KAYSO ve KMF Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, “Bu programda önceliğimiz, vereceğimiz eğitimlerle mezun olmuş endüstri mühendislerimizi geliştirmek, aynı zamanda sanayicilerimizin mühendis ihtiyacını karşılamak olacak. İş arayan genç mühendislerimize Kayseri Model Fabrikamız aracılığı ile 5 gün yalın teknikler, 3 gün de dijitalleşme konularında eğitimler vereceğiz. Daha sonra da sanayideki yalın dönüşüm projelerinde genç mühendislerimize fırsatlar vererek, onların gelişmesine ve istihdam olmalarına destek olacağız” dedi. Başkan Büyüksimitci, eğitim alan genç mühendislerin Kayseri Model Fabrika’nın sanayicilere uyguladığı 5 aylık Yalın Dönüşüm Projelerinde haftada bir görev alarak saha deneyimi kazanacaklarını da söyledi. Projenin hedef kitlesinin tercihen endüstri mühendisleri olduğunu açıklayan Başkan Büyüksimitci, “Bunun yanı sıra üniversitelerimizin makine mühendisliği, bilgisayar mühendisliği veya diğer mühendislik bölümlerinden mezun olmuş ve herhangi bir işletmede çalışmayan gençler programa katılabilecekler. İlgilenen arkadaşlarımız detaylı bilgileri hem Odamızdan hem de model fabrikamızdan alabilirler. Kendini geliştirmek isteyen ve iş arayan gençlerimizi programa katılmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Ankara CHP 8. Yargı Paketi’ndeki bazı maddelerin iptali istemiyle AYM’ye başvurdu CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yer alan bazı maddelerin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. CHP Grup Başkanvekili Günaydın, kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak tanımlanan ‘7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yasanın iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle başvuru yaptı. Ardından AYM binasının basın mensuplarına açıklama yaptı. Günaydın, ‘Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12 Mart 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlattı. Günaydın yaptığı açıklamada, ilgili kanunun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle hazırladıkları dilekçeyi AYM’ye ilettiklerini kaydetti. “Hükmün açıklamasını geriye bırakılması düzenlemesi son derece keyfidir” Günaydın, iptalini istedikleri düzenlemeleri partinin sosyal medya hesaplarından da paylaşacaklarını dile getirirken iptalini istedikleri maddelerin ‘üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım’, ‘tazminat komisyonu’, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’, ‘kişisel verilerin korunması ve işlenmesi’ olduğunu bildirdi. Günaydın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Örneğin burada bir anayasal hakkı için protesto gösterisi yapan kişi ve grupların terör örgütüne üye olmamakla birlikte diye başlayan keyfi söz dizimi üzerinden gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olabilir. Dolayısıyla bu düzenlemenin iptalini talep ediyoruz. Daha evvel Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etmişti ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde maalesef Cumhuriyet İttifakı çoğunluğu Anayasa Mahkemesi kararına uyarlı olmayan bir yeni düzenlemeye imza attı. Dolayısıyla bunun iptalini talep ediyoruz. Bunun dışında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi öncesi kurulan tazminat komisyonu yurttaşın adil başvuru ve etkili başvuru hakkını elinden almaktadır. Biz bunun ihtisas komisyonları, ihtisas mahkemeleri üzerinden sürecin yürütülmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bunun da iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını talep ediyoruz. Hükmün açıklamasını geriye bırakılması düzenlemesi son derece keyfidir. Avukat meslektaşlarımızı müvekkilleri, sanıkları ve hatta hakimleri zor durumda bırakmaktadır. Dolayısıyla daha doğru bir düzenleme yapılmasına imkan tanıyabilmek açısından bunun da iptalini talep ediyoruz. Bunun yanında kişisel verilerin korunması ve işlenmesiyle ilgili son derece sakıncalı hükümler vardır. Kişinin rızası olmaksızın bir kanuni koruma da olmaksızın sağlık verileri, siyasal parti üyelikleri, dernek üyelikleri işlenebilmektedir. Bunun izah edilebilir bir durumu asla söz konusu değildir. Yurttaş güvenliğini tümüyle ihlal eden bu tutum için biz Anayasa Mahkemesi’ne geldik."