GÜNDEM - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 15:56

Atatürk Havalimanı’nın doğu-batı pistleri acil kullanım için açık tutulmaya devam edilecek

A
A
A
Atatürk Havalimanı’nın doğu-batı pistleri acil kullanım için açık tutulmaya devam edilecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Atatürk Havalimanı'nın kuzey-güney pistlerinin olduğu bölgenin millet bahçesi olarak hizmet vereceğini, doğu-batı pistlerinin ise acil durumlarda kullanılmak üzere açık tutulacağını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Atatürk Havalimanı hakkında bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerin ve bazı siyasilerin iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Yapılan açıklamada Atatürk Havalimanı'nın tamamen kaldırılmayacağı, doğu-batı pistlerinin acil durumlar için kullanılmaya devam edileceği duyuruldu. Atatürk Havalimanı’nın taşınmasının sebeplerinin de yer verildiği açıklamada, “Türkiye’ye havacılık sektöründe büyük hizmetler sunarak kapasitesini doldurmuş; şimdi de İstanbul’a ihtiyaç duyduğu yeşil alanları sunarak milletin hizmetinde kalmaya devam edecek Atatürk Havalimanı ile ilgili kamuoyuna söylenen yalanları bir kez daha düzeltme görevi, milletimizden aldığımız onayla yeni Türkiye’yi inşa eden bizlere düşmektedir. İlk hali 1912 yılında inşa edilen, 1953 yılında günümüzdeki havalimanları fonksiyonları ile kullanılmaya başlayan Atatürk Havalimanı, 4 milyonluk nüfus yoğunluğunun olduğu yoğun yerleşim yerlerinin tam ortasında kalmış. Konumu ve çevresindeki yoğun yerleşim nedeniyle kullanım kapasitesini artırılamamış.

Günlük bin 100 uçağa varan hava trafiği nedeniyle kapasitesinin kaldıramayacağı bir noktaya ulaşmış. Kapasite aşımı nedeniyle uçakların inişi öncesinde havada saatlere varan turlar atmasına yol açan yoğunluğa sahip. Havadaki yoğunluğun yerdeki hareketliliğe de yansıdığı, böylece zaman, yakıt kayıpları artan biçimde yerde de devam eden, şehrin araç trafik yoğunluğunu ciddi biçimde etkileyen, yüksek karbon salınımı ve gürültü nedeniyle çevreye olumsuz etkileri üst düzeyde olan bir havalimanına dönüşmüştü. Bizler, gençlerimize ekonomi başta olmak üzere her açıdan daha güçlü bir Türkiye emanet edebilmek için var gücümüzle çalışırken, birileri hep yaptıkları gibi iftira ve yalanlarla dolu haberleriyle milletimizi kandırabileceklerini düşünüyorlar” ifadeleri kullanıldı.

“THY sıradan bir havayolu markasına dönüşecekti”

Atatürk Havalimanı bugün hala ‘havalimanı olarak’ kullanılsaydı sıkıntılar yaşanabileceği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İstanbullular trafikte saatler kaybedecekti: ‘29 Ekim 2018’de dünyanın hizmetine sunulan İstanbul Havalimanı’nın açılışı ile birlikte D100 Topkapı - Yenibosna, İstoç - Kuyumcukent (Basın Ekspress) D100 Sefaköy - Ambarlı güzergâhlarında trafik sıkışıklığından kaynaklı zaman kaybında yüzde 30’a varan iyileşmeler elde edildi.’

THY sıradan bir havayolu markasına dönüşecekti: ‘Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında çok önemli roller üstlenen, dünya çapında tanınan ve tercih edilen ülkemizin en değerli markalarından Türk Hava Yolları (THY), istikrarlı büyümesini sürdürebilmek için 2010’lu yılların ilk yarısında uçuş sayıları, taşıdığı transit yolcu ve kargo miktarını artırmak için harekete geçti. Ülkeye döviz girdisini sağlama ve kargo taşımacılığı ile küresel krizlere direncini artırma stratejileri ile THY, büyüyerek dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olmayı, dünyanın en çok noktasına uçabilmeyi başardı. THY’nin gelişimi, turizmden lojistiğe birçok sektöre, dolayısıyla da ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı etki etmektedir. THY’nin bu gelişimini de destekleyen yatırımlar, Türkiye’nin, milletinin yararınadır. Gelişen sektörlerin, markaların önünü kesmek akıl dışıdır.’

Türkiye, havacılıkta küresel bir merkeze dönüşemeyecekti: ‘Türkiye’nin bayrak taşıyıcılarından THY’nin bu stratejisi, İstanbul’u daha sık kullanılan bir havacılık merkezine dönüştürürken, 4,5 milyon ton ile Türkiye’nin toplam hava kargo kapasitesinin 3 katına tek başına sahip. Şuan yıllık kapasitesi 120 milyon olan, 200 milyona çıkarılabilmesi mümkün olan İstanbul Havalimanı ile ülkemiz, küresel bir havacılık merkezine dönüşmüştür.’

Bölge gürültü kirliliğinde boğulacak, İstanbul nefes alamayacaktı: ‘Türkiye’nin havacılıkta vites yükseltmesi, THY’nin havacılık sektöründe küresel bir marka olmanın ötesindeki hedefleri, Atatürk Havalimanı’ndaki yoğunluğu, kapasitenin üzerine taşımıştır. Her gün bin 100 uçağın inip kalkabildiği, yılda 460 binin üzerinde uçağı ağırlayan Atatürk Havalimanı, bu yoğunluğu ile; 1 milyon ton karbon emisyonunu, İstanbul’da nüfusun en yoğun olduğu bölgeye vermekte idi.’

Muazzam bir gürültü kirliliğine sebep oluyor: ‘Şehrin 4 milyonluk nüfusun bulunduğu bölge nefes alamıyordu. 305 bin ağaca eş değer olan karbon salınımı bugün ortadan kalkarken, her gün bin 100 uçağın sebep olduğu gürültü kirliliği de sona erdi. Yerine inşa edilecek Millet Bahçesi ile şehrimiz ve bölgemiz devasa ölçekte bir yeşil alana kavuşacak. Böylece Atatürk Havalimanı, fonksiyonu değiştirilerek ‘yeşil alan’ olarak milletimize hizmet sunmaya devam edecektir.’

Havada beklerken saatler kaybedilecekti: ‘Türkiye’nin sivil havacılıkta büyümek için, dünyada sözü geçen bir havacılık ülkesi olabilmek için attığı adımlar, dönemin mevcut fiziki koşulları çerçevesinde yetersiz kalmaktaydı. Atatürk Havalimanı’ndaki yoğun hava trafiği uçakların havada 15 ila 60 dakika boyunca tur atmalarına, bu da zaman, çevre ve yakıt maliyetlerinde önemli oranda bir artışa sebep olmaktaydı. Yerde yaşanan yoğunluk ise İstanbul’da Atatürk Havalimanı’na inmek için uçakların kalkış izinlerinin vaktinde verilememesine, dolayısıyla uçuşlarda saatler süren rötarlara da yol açmaktaydı. İstanbul Havalimanı sayesinde uçakların uçuş sayısı nedeniyle havada bekleme süresi ortadan kalkarken, rötar sürelerinde de uçuş yoğunluğu nedenli rötarlar tamamen ortadan kalkmıştır."

“84 milyon yararına bir çivi dahi çakmayanlar, yalan üretmek yerine proje üretsinler”

Yapılan açıklamalar neticesinde milletin huzurunun kaçırılmak, Türkiye’nin büyümesine engel olmak istenildiği belirtilen açıklamada, “Türkiye’miz, 20 yıllık AK Parti hükümetleri boyunca ulaştırma ve altyapı alanına yapılan 1 trilyon 337 milyar lirayı aşan yatırım sayesinde 100 yıllık gelişmeyi 20 yılda sağlamıştır. Sadece havacılık alanında 20 yılda 147 milyar lirayı aşan yatırımla Türkiye’yi küresel havacılık sektöründe bir markaya, havayolunu ise halkın yoluna dönüştürdük. 26 olan havalimanı sayısını, 14 Mayıs’ta açtığımız Rize-Artvin Havalimanı ile 58’e yükselttik. 100’üncü kuruluş yıl dönümüne gün sayan Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabilmek için kutlu yürüyüşüne inanç, kararlılık ve ilk günkü heyecan ile devam etmektedir. Milletimizden aldığımız onay ve takdir ile yatırımlarımızı bir bir hayata geçiriyor, sivil havacılık dahil olmak üzere ulaştırma ve altyapısı alanında Türkiye’nin 30 yıl sonra nerede olacağına göre planlarımızı güncelliyoruz.

İstiyoruz ki; ana muhalefetin temsilcileri başta olmak üzere, 84 milyon yararına bir çivi dahi çakmayanlar, yalan üretmek yerine proje üretsinler. İstiyoruz ki; muhalefet etmeyi devletine düşmanlık etmekle eş tutanlar, varsın bu hatalarından dönsün, 84 milyonun saygı duyacağı bir proje geliştirsinler, bizimle hizmette yarışsınlar. İstiyoruz ki millete giden hizmetin önünü kesmeye çalışmakla harcadıkları vakti, aklı, daha iyisini vaat edebilmek için harcasınlar. Onlar ise Atatürk Havalimanı üzerinden milletin gündeminde olmayan bir tartışmayı üretmek istiyorlar. Asıl sormak istedikleri ise şunlar: ‘İstanbul Havalimanı’nı neden yaptınız?’ ‘Neden ülkemizi havacılıkta Avrupa birinciliğe yükselttiniz?’ Neden yaklaşık yüzde 75’i dış hatlardan olmak üzere 107 milyon yolcu taşıdınız?’ ‘Millete neden hizmet götürüyorsunuz; Hazine’ye neden kazandırıyorsunuz?’ Asıl dertleri bu. Onlar yapamadı, hayal bile edemedi; o zaman biz de yapmayalım istiyorlar. Siyaseti milletin huzurunu kaçıracak eylemlerle siyaseti kirletiyorlar” ifadelerine yer verildi.

“Doğu-batı pistleri ise acil durumlarda kullanılmak üzere açık tutulmaya devam edilecektir”

Atatürk Havalimanı’nın tamamen kapatılmayacağının belirtildiği açıklamada, “Atatürk Havalimanı, bu ülkeye yıllarca hizmet verdi. Bu sırada da Türkiye, özellikle de son 20 yılda onların istediği gibi yerinde saymadı. Ekonomisi, turizmi, ticareti, nüfusu gelişti. Öyle olunca da yeni ve kapasitesi büyük bir havalimanına ihtiyaç doğdu. Ardı ardına başarılarıyla ülkemizi gururlandıran İstanbul Havalimanı çalışmaya devam ederken, Atatürk Havalimanı’nın kuzey-güney pistleri İstanbul Havalimanı’nın kuzey-güney pistleri ile aynı eksende bulunduğundan havacılık kuralları gereği kullanılamaması sonucu iniş pisti hüviyetini kaybetmiş olup beton bir alana dönüşmüştür. Halihazırda kullanılmaya devam edilen doğu-batı pistleri ise acil durumlarda kullanılmak üzere açık tutulmaya devam edilecektir.

Atatürk Havalimanı'nda bulunan 3 adet pistten 05-23 Pisti halen genel havacılık uçuşları için aktif olarak kullanılmaktadır. 2 adet 17-35 paralel pistleri ise Nisan 2019 tarihinde Notam ile kullanım dışı bırakılmış olup, 16 Temmuz 2020 tarihinde de Havacılık Enformasyon Yayını (AIP) ile uluslararası olarak havacılık sektörüne duyurulmuştur. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Atatürk Havalimanı sahası içerisinde yer alan taşınmazlar, Millet Bahçesi çalışmaları kapsamında 13 Mayıs 2019 tarihi itibari ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne devredilmiştir. Atatürk Havalimanı kuzey-güney pistlerinin olduğu bölge bundan böyle milletimize başka bir şekilde, Millet Bahçesi’yle hizmet edecek. Doğu-batı pisti acil durumlarda kullanılmak üzere açık tutulacak.

Atatürk Havalimanı, milletin kalmaya devam edecek. Bu kadar açık, bu kadar net. Maalesef karşımızdakiler, yalanı, iftirayı, karalamayı bir ideoloji olarak benimsemiş bu kişiler, boşa çıkan her iddialarından sonra yeni bir tanesine sarılarak ‘muhalefet yapıyormuş’ gibi görünmeye çalışmaktan vazgeçmiyor. Daha önce de söylemiştik, yeniden tekrar edelim: Biz ne milletimize hizmet etmekten vazgeçeriz ne de bu müfterilerle mücadele etmekten” denildi.

Ömer Faruk Karataş

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da uyuşturucu operasyonunda 5 kişi tutuklandı Samsun’da narkotik polisi tarafından özel harekat polislerinin de desteği ile düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 5 kişi tutuklanırken, 2 kişi ise mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uyuşturucu ile mücadele kapsamında çalışma yapan Samsun Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, özel harekat polislerinin de desteğiyle önceki sabah saat 06.00 sıralarında önceden tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. "Uyuşturucu madde ticareti" yaptıkları tespit edilen 10 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahısların ikametinde yapılan aramalarda 477,43 gram eroin, 402,40 gram metamfetamin, 402 adet sentetik ecza, 25,99 gram sentetik kannabinoid, 12,55 gram esrar, 1 adet esrarlı sigara, 1 adet hassas terazi, 15 adet uyuşturucu kullanma aparatı, suçtan elde edildiği değerlendirilen 228 bin 300 TL para, 3 adet tüfek, 59 adet tüfek kartuşu ve 111 adet tabanca mermisi ele geçirildi. Polisteki sorgusu tamamlanan 1 kişi serbest bırakılırken, S.Ç. ve H.Ç. dün Samsun Adliyesine sevk edildi. S.Ç. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, H.Ç. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Narkotik Şube Müdürlüğündeki sorguları tamamlanan H.K., E.K., E.Ö., E.K., H.S., A.C.K. ve E.C.K. de bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren H.K., E.K., E.Ö., E.K. ve H.S. tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderilirken, A.C.K. ve E.C.K. ise mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kırıkkale Kuraklık riski artıyor, ekinler kuruyor: Köylüler yağmur duasına çıktı Kırıkkale’de ekili tarım arazilerinde yaşanan kuraklıktan yakınan köylüler, yağmur duası yaptı. Kırıkkale’de kuraklık tehlikesi çiftçileri endişelendiriyor. Yağışların önceki yıllara göre az olması sebebiyle ekili tarım arazileri, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Bölgede yağış miktarındaki azalma, ekili tarım arazilerinin birçoğunun kurumasına sebep oldu. Geçimini çiftçilikten sağlayan köylüler ise kuraklıktan dolayı zor duruma düştü. Köylüler, yağmur yağmaması halinde hasadı kaybedeceklerini belirterek, yağmur duasına çıktı. Tilkili köyünde muhtarlık tarafından organize edilen yağmur duasına, çevre köylerden de katılım oldu. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dualar edildi, namaz kılındı. Yağmur duasına, Çelebi Kaymakamı Mehmet Melih Dalan ve Çelebi Belediye Başkanı Yaşar Erdemir de katıldı. Duanın ardından katılımcılara yemek ikram edildi. Tilkili köyü muhtarı Osman Ilıcan, İHA muhabirine, mevsimsel değişiklikten dolayı bölgede kuraklık yaşandığını belirterek, köylülerle birleşerek yağmur duası yaptıklarını söyledi. "İnşallah dualarımız kabul olur" Bölgede kuraklığın olduğunu anlatan Ilıcan, "Bölgemizde mevsimlerin değişmesinden dolayı kuraklık yaşanıyor. Bizde tarım ülkesi olduğumuz için üretmeye mecburuz. Bölgemizde su sıkıntısı var. İklimlerin değişmesi yağışların kaymasından dolayı Nisan yağmurlarını alamadık. Buda bölgemizde ciddi bir kuraklığa sebep oldu. Bizde Müslümanlar olarak diğer köylülerimiz ile birlikte birleştik dua ettik. İnşallah yağmurumuz yağar. Dua ettik inşallah bundan sonrada şükür duası yaparız. İnşallah dualarımız kabul olur" dedi. Kaldırım köyü muhtarı Faruk Yıldırım ise ekinlerinin yüzde Ekinlerimizin yüzde 70’inin kuramaya başladığını ifade ederek, bu sebeple de yağmur duasına çıktıklarını aktardı.
Manisa Kuşadası-Manisa etabını Van den Broek kazandı 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Kuşadası-Manisa etabını DSM-Firmenich takımında yarışan Hollandalı sporcu Van den Broek kazandı. Etap sonunda dereceye giren sporcular Manisa Valisi Enver Ünlü ile beraber katılımcı ve sporculara Manisa Mesir Macunu saçarak kutlama yaptı. 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 6. Etabı, Aydın’ın Kuşadası ilçesinden başlayarak 160 kilometrelik zorlu bir etabın ardından Manisa Spil Dağı Milli Parkında sona erdi. Saat 11.56’da Kuşadası Marina bölgesinden 153 sporcunun pedal basmasıyla başlayan etapta Bora Hansgrohe takımından Danny van Poppel ile Novo Nordisk sporcusu Matyas Kopecky imza atmayınca yarış dışı kaldı. Başlangıçtan hemen sonra iki Astana sporcusu kaçtı. Önce 20, sonra 25 saniye arayı açtılar. 5 kilometre bile gidemeden peloton yakaladı. 21. kilometrede yine Astana’dan aynı sporcular Davide Ballerini ve Nicolas Vinokurov atak teşebbüsünde bulundu, peloton yine yakaladı. Etapta 25. kilometre geçildi ve sprint prim kapısına doğru bisikletçiler gelmeye başladı. Kraliçe etabını DSM-Firmenich takımından Frank van Den Broek 4 saat 09 dakika 59 saniye ile kazanırken, Genel Ferdi Klasmanda birinciliğe yükselip Turkuaz Mayo’yu da kaptı. Manisa Valisi Enver Ünlü, Broek’e hediyesini ve madalyasını takdim etti. Genel klasman liderine verilen Spor Toto sponsorluğundaki Turkuaz Mayo’yu DSM-Firmenich takımından Frank van den Broek elde etti. Belçikalı sporcuya mayosunu Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu giydirdi. Puan klasmanı liderine verilen Mosso sponsorluğundaki Yeşil Mayo’yu Polti Kometa takımından Giovanni Lonardi elde etti. Sporcuya mayosunu Manisa Gençlik ve Spor İl Müdürü Yunus Öztürk giydirdi. Dağların Kralı klasmanı liderine verilen Turkish Airlines Kırmızı Mayo’yu Bike Aid takımından Vinzent Dorn kazandı. Sporcuya mayosunu Manisa İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul takdim etti. Türkiye Güzellikleri klasmanı liderine verilen goturkiye.com sponsorluğundaki Beyaz Mayoyu Bike Aid takımından Vinzent Dorn elde etti. Sporcuya mayosunu Manisa Kaymakamı Fatih Genel giydirdi. Hediye ve madalya takdimlerinin ardından dereceye giren sporcular Manisa protokolüyle beraber geleneksel yöntemlerle hazırlanan ve her yıl Manisa Sultan Camii kubbe ve minarelerinden saçılan Manisa Mesir Macunlarını sporculara ve katılımcılara saçtı. 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda yarın yedinci gün etabı olarak 125.4 kilometrelik İzmir (Çeşme) - İzmir etabı koşulacak.