ASAYİŞ - 23 Ekim 2020 Cuma 11:49

Avcılar’da eşini öldürdüğü iddia edilen sanığa ağırlaştırılmış müebbet talebi

A
A
A
Avcılar’da eşini öldürdüğü iddia edilen sanığa ağırlaştırılmış müebbet talebi

Avcılar’da eşi Ayten Deligözoğlu’nu ikamet ettikleri evde silahla ateş ederek öldürdüğü iddia edilen Hasan Deligözoğlu’nun yargılandığı davada savcılık mütalaasını açıkladı. Savcılık mütalaasında sanık Deligözoğlu’nun, ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını talep etti.

İstanbul Avcılar’da 25 Aralık 2018 tarihinde eşi Ayten Deligözoğlu’nu (41) ikamet ettikleri evde, silah ile vurduğu iddia edilen Hasan Deligözoğlu’nun (39) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ayten Deligözoğlu’nun ailesi ile tarafların avukatları katılırken, tutuklu sanık Hasan Deligözoğlu tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yolu ile bağlandı.

SAVCILIK MÜTALAASINI AÇIKLADI

Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcılık mütalaasında, kolluk güçlerinin olay yerine gittiğinde müştekiler Medet Adıgüzel, Murat Adıgüzel ile şüpheli Hasan Deligözoğlu’nun arasında boğuşma olduğunu ve maktul Ayten Deligözoğlu’nun evin koridor kısmında başından yaralanmış bir şekilde yattığını kaydetti. Müşteki Murat Adıgüzel’e olayın sorulduğunun anlatıldığı mütalaada, şüphelinin kendisini arayarak maktulü öldürdüğünü söylediği, ailevi sebeplerden dolayı tartıştıklarını ve maktulün ruhsatsız silah ile kendisine ateş ettiğini ancak isabet ettiremediğini, sonrasında ise kendi başına silah dayayarak ateş edip yere düştüğü söylediği belirtildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEBİ

Mütalaada, sanık Deligözoğlu’nun savunmasında maktulün kendisini öldürdüğünü söylediği, tutuklandıktan sonra karakola yeni giysilerinin geldiği ve eski giysilerini cezaevine giderken avukatı A.E.’ye vererek çöpe atmasını söylediği anlatıldı. Uzmanlık raporuna yer verilen mütalaada, maktul ve sanığın her iki elinin iç ile dış kısımlarından gönderilen el swap numuneleri ile mukayese flaster bant numuneleri üzerinde atış artığına rastlanmadığı, ateş eden el veya ellerin atıştan sonra yıkanması, silinmesi durumunda atış artıklarının elde hiç kalmayabileceği kaydedildi. Dosya kapsamındaki deliller ve sanığın anlatımı doğrultusunda, iki insanın yere düşerken, silahın ateş alması halinde bitişik atış olamayacağını, olayın intihar olduğunu belirten herhangi bir emarenin bulunmadığını belirten savcılık, sanığın ‘eşi kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah ya da mermi bulundurma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi.

Duruşmada söz alarak eşini öldürmediğini söyleyen sanık Deligözoğlu, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Sanığın suçunun vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanık avukatlarına esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.

“KARAR AŞAMASINA GELİNDİ”

Duruşmanın ardından maktul Ayten Adıgüzel’in yakınları ve avukatları açıklama yaptı. Duruşmaya ilişkin bilgi veren avukat Hasret Adıgüzel, “Bakırköy 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nde maktul Ayten Deligözoğlu’nun yargılamasına devam edildi. Artık toplanacak olan bütün deliller, 5’inci celsede toplandı. Karar aşamasına gelindi. Savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Sanık için ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Karşı taraf esasa ilişkin beyanlarını sunmak için süre talep etti” şeklinde konuştu.

“Ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını bekliyoruz”

Davayı başından beri takip ettiklerini söyleyen avukat Adıgüzel, “Sanık, başından beri kendisini kurtarmaya yönelik olarak beyanlarına devam etti. Delil niteliğindeki suç eşyalarını, kanlı giysilerini kendi avukatına vererek çöpe attırmaya yönelik beyanları ve nitekim gerçekten de kanlı giysilerini çöpe attırdığı, sonrasında verdiği çelişkili beyanlar, ifadelerini etkileyecek şekilde kendi çocuklarına dahi yaptığı baskılar değerlendirildiğinde, mahkemenin sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Kadın Meclisleri adına konuşan Aşkın Koç ise, sanığın cezalandırılmasını istediklerini kaydetti.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 25 Aralık 2018 tarihinde maktul Ayten Deligözoğlu (41) ile Hasan Deligözoğlu’nun (39) evli oldukları, polis ekiplerinin silahlı kavga ihbarı üzerine olay yerine gittiği ve burada maktul Ayten Deligözoğlu’nun başından vurulmuş halde evin koridorunda bulunduğu kaydedildi. İddianamede, maktul Ayten Deligözoğlu ile Hasan Deligözoğlu’nun soruşturma kapsamında ellerinden alınan swap numunelerinde atış artığına rastlanmadığının belirtildi. İddianamede, şüpheli Hasan Deligözoğlu’nun ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve ‘ruhsatsız silah ya da mermi bulundurma’ suçundan 3 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi.

İrem Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.