DÜNYA - 28 Ocak 2021 Perşembe 15:51

Avrupa ile AstraZeneca arasında aşı savaşı

A
A
A
Avrupa ile AstraZeneca arasında aşı savaşı

Avrupa Birliği (AB) ile ilaç firması AstraZeneca arasında Covid-19 aşısı teslimatlarının zamanında yapılmaması nedeniyle başlayan aşı krizi büyüyor.

Avrupa Birliği (AB), İngiliz-İsveç ortaklı ilaç şirketi AstraZeneca'nın Avrupa ülkelerine önceden planlanandan daha az korona virüs aşısı teslim edeceğine ilişkin açıklamasına tepki göstermişti. Avrupa ülkelerine aşı tedarikinde yaşanan gecikme ve kısıtlamaların ciddi bir sorun haline gelmesi üzerine AB'ye aşı tedariki süreci çıkmaza girdi.

AB ve AstraZeneca arasındaki sözleşmeye göre, firmanın, AB’nin sipariş ettiği toplam 400 milyon dozun 80 milyonunu bu hafta içinde teslim etmesi gerekiyordu. Fakat AstraZeneca 22 Ocak’ta, tedarik sorunu yaşadığını ve AB’ye öngörülenden daha az aşı temin edebileceklerini duyurdu. Firmanın tedarik kesintisi nedeniyle yılın ilk çeyreğinde 31 milyon doz yani daha önce anlaşılan miktardan yüzde 60 daha az aşı temin edecek olan AB’den konuya dair gelen açıklamada firma tarafından sunulan lojistik gerekçenin inandırıcı bulunmadığı ifadeleri yer aldı. AstraZeneca’nın sözleşmeye uymadığını savunan AB, firmanın başka ülkelere kesintisiz sevkiyat sürdürdüğüne dair şüphelerini dile getirdi.

AstraZeneca’nın CEO’su Pascal Soriot dün yaptığı açıklamada, AB ile yapılan aşı sözleşmesini ihlal etmediklerini savundu. Şirketinin AB'ye belli miktarlarda aşı teslim etmekle yükümlü olmadığını vurgulayan Soriot, “AB, AstraZeneca ile sözleşmeyi İngiltere’den 3 ay sonra imzaladı ama İngiltere ile aynı zamanda aşıya erişim talep ediyor. AB ile yapılan aşı sözleşmesi çok açık. AB’ye taahhüdümüz, elimizden gelenin en iyisini yapacağımız şeklinde” ifadelerini kullandı.

Soriot, AB’nin AstraZeneca'ya aşı geliştirme ve üretim faaliyetleri için 336 milyon euro avans verdiği açıklamalarına yönelik olarak aynı yatırımı İngiltere’nin de yaptığını ve AB’nin sırasını beklemesi gerektiğini söyledi.

“Mahalle kasabı” benzetmesi

AB Komisyonunun Sağlıktan Sorumlu Üyesi Stella Kyriakides ise, AstraZeneca’yı “mahalle kasabına” benzetti. Sözleşme gereği aşılara erişim hakları olduğunu vurgulayan Kyriakides, “Biz ‘ilk gelen malı alır’ mantığını reddediyoruz. Bu mahalle kasaplarında işe yarayabilir ancak sözleşmelerde böyle bir şey söz konusu olamaz. Bizim ön alım anlaşmamızda hiç olamaz” dedi.

AB’den net plan talebi

AB, AstraZeneca'nın aşı dozlarını AB'ye nasıl tedarik edeceği konusunda şirketten bir açıklama yapmasını talep etti. Kyriakides, "Aşı teslimat programının net olmaması nedeniyle üzüntü duyuyoruz ve AstraZeneca'dan sipariş ettiğimiz aşıların hızlı teslimatı konusunda şirketin net bir plan sunmasını talep ediyoruz. AB’den yapılan aşı ihracatında netlik ve tam şeffaflık istiyoruz" dedi.

"AB hakkından fazla aşı alıyor"

AB’den gelen sert açıklamaların ardından AstraZeneca da AB’yi “aşılarda hakkından fazlasını almakla” suçladı. Soriot, “Dünya nüfusunun yüzde 5’ine sahip Avrupa, tedarikimizin yüzde 17’sini alıyor” dedi.

"Dünya feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde"

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid-19’a karşı geliştirilen aşıların dünya genelinde eşit dağıtılmadığı hakkında uyarıda bulunmuştu. İlk aşıların uygulanmaya başladığı sırada verilen eşit erişim vaadinin ciddi risk altında olduğunu kaydeden Ghebreyesus, "Aşıların, dünyadaki eşitsizlik duvarında başka bir tuğla haline gelme tehlikesiyle karşı karşıyayız. 49 yüksek gelirli ülkede 39 milyondan fazla doz aşı uygulanırken, en düşük gelirli ülkede sadece 25 doz aşı yapıldı. Açık konuşmam gerekiyor, dünya feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde" demişti.

İhracat kısıtlaması önerisi

Alman Hasta Hakları Koruma Vakfı Başkanı Eugen Brysch, aşı üreticilerini paragözlükle suçladı. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn da, AB bölgesindeki aşı üreticilerine ihracat kısıtlaması getirilmesini önerdi. Brysch ise, "AB Komisyonu, tazminat talebi ya da ihracat kısıtlamaları gibi yollara başvurarak bu gidişe bir dur demeli" açıklamasında bulundu. Üretici ülkelerin, sevkiyatta önceliğin kendi ülkelerine verilmesini zorunlu tutması aşıyı ithal eden ülkeler için risk teşkil ediyor.

"Aşı milliyetçiliği"

İngiltere’de Aşılamadan Sorumlu Bakan Nadhim Zahawi, AB’yi aşı milliyetçiliği yapmakla suçlayarak, “Aşı milliyetçiliği doğru bir yol değil” dedi.

AstraZeneca aşısının, BioNTech-Pfizer ve Moderna aşılarının ardından AB'de izin verilen üçüncü aşı olması bekleniyor.

Melike Yazır

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Belçika’da yaşanan şiddet olaylarının detayları Belçika’da, aralarında Suriyelilerin de olduğu bir grup Nevruz kutlamalarından dönerken, provokasyon amaçlı geçtikleri Türk mahallesinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı. Konvoya tepki gösteren Türk asıllı bir kişiye terör örgütü PKK/KCK sempatizanları saldırıda bulundu. Belçika’nın Hasselt kentine bağlı Heusden-Zolder ilçesinde 24 Mart 2024 Pazar günü Nevruz kutlamaları sonrasında Türk ve Kürt gruplar arasında dünya basınında da yer bulan bir arbede yaşandı. Saldırıya mahallede yaşayan diğer Türklerin karşılık vermesi ile olay büyüdü ve başka mahallelere yayıldı. Belçika polisi olaylara TOMA’larla müdahale etti. Diğer mahallelere yayılan gruplar polis helikopterleri ile takip edildi. Örgüt sosyal medya üzerinden manipülatif haberler yayarak olayların daha da büyümesine neden oldu. Üstelik olayların Belçika sınırlarını aşmasını da sağladılar. Başta Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya olmak üzere civar ülkelerden örgüte müzahir kişiler Belçika’ya akın etti. Terör örgütü PKK/KCK üyelerinin Avrupa ülkelerinde bu kadar hızlı bir araya gelmesi, mobilize olma potansiyellerini de ortaya koydu. Belçika’daki olayların başlamasında PKK/KCK izi Belçika’da meydana gelen bu olayları başlatan kişinin Suriye kökenli PKK/KCK müzahiri Mohammed Alkhalil olduğu ortaya çıktı. Suriyeli Alkhalil, Belçika Tessenderlo’da yaşadığı ve Belçika’daki fitili ilk ateşleyen PKK/KCK’lı olduğu öğrenildi. Eylemlerin bir mahalleden çıkıp daha geniş bir alana yayılmasında etkili olan kişinin ise PKK/KCK Belçika sözde sorumlusu Şahan Kod Osman Pınar olduğu tespit edildi. Pınar’ın, eylemlere Almanya’dan gençlik mensuplarının takviye getirilmesinde de emri veren kişi olduğu öğrenildi. Olaylarda yönlendirici konumda olan diğer isimlerin ise; Belçika/Anvers PKK/KCK sözde sorumlusu Azat Kod Veysi Akbaş, Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) Anvers sözde sorumlusu Şirvan Rojhilat Kod Mahdı Sadeghi, Liege sözde Sorumlusu ve Belçika/Verviers Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) yöneticisi Yado Geveri kod Şefket Öztunç olduğu öğrenildi.
Ankara Ankara milletvekillerinden Başkent’in global markası Beypazarı Doğal Maden Suyu’na ziyaret Başkent’in yerli ve milli markası Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekillerinden Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekilleri Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Milletvekillerine önceki dönem vekillerden Hacı Turan, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Serkan Korkut Ata ve Beypazarı Belediyesi önceki dönem Başkanı Tuncer Kaplan da eşlik etti. Ankara milletvekilleri geçtiğimiz günlerde spekülasyon içerikli yapılan haberler üzerine markaya destek vermek amaçlı ziyarette bulunduklarını belirtti. Tesisleri gezen vekiller, Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan’dan maden suyu hakkında bilgiler aldı. "Saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz" Ercan, yaptığı açıklamada, "70 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz. Dünyadaki en ileri teknolojiye sahip maden suyu şişeleme makine parkına sahibiz. Maden suyumuz zengin mineral yapısıyla yer altında doğal olarak oluşmakta ve tam otomasyona sahip makinalarımızda el değmeden şişelenmektedir" dedi. Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Türkiye için önemini işaret eden Ercan, “Ülkemiz, sahip olduğu yer altı doğal maden suyu kaynakları açısından Avrupa’daki emsallerine göre çok daha zengin mineral içeriğiyle farklılaşmaktadır. Türkiye’nin mineral içeriği yüksek maden suları coğrafyamızda ve tüm dünyada gönül rahatlığıyla beğenilerek tüketilmektedir” diye konuştu. Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise yaptığı açıklamada, yerli üretici ve markaların ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Doğal kaynağından çıkan maden suyunun halkımıza en hijyenik şartlarda sunulmasından memnuniyet duyduk. Her hafta Sağlık Bakanlığı’mız tarafından denetlenen tertemiz, insan eli değmeden tamamen steril şartlarda, kapalı ortamlarda şişelenen ve güvenle içilebilecek maden suyunu ve sağlık açısından her türlü şartları sağlayan bu tesisi görmekten büyük bir mutluluk duyduk.”
Bartın Eski milli futbolcu 11 ayda üçüncü acıyı yaşadı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk, 11 ay içerisinde kaybettiği iki amcasının ardından 81 yaşındaki babası Muzaffer Baştürk’ü yitirmenin acısını yaşadı. Bartın’da düzenlenen cenaze törenine Yıldıray Baştürk’ün yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan da katıldı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk’ün yaklaşık 4 yıl önce felç geçiren ve bir hafta önce kanser teşhisi konulan babası 81 yaşındaki Muzaffer Baştürk, tedavi gördüğü Almanya’da dün hayatını kaybetti. Büyük acı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün 11 ay önce küçük amcasını yaklaşık 4 ay önce de diğer amcasını kaybettiği öğrenildi. Son 11 ayda üçüncü acıyı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün babası Muzaffer Baştürk, memleketi Bartın’ın Kozcağız Beldesi’nde düzenlenen cenaze törenin ardından dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Kozcağız Beldesi Ahmetler Mahallesi’ndeki evlerinin önünde yapılan duaların ardından cenaze Kozcağız Merkez Camii’ne getirildi. İkindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazına Yıldıray Baştürk, kardeşleri Metin ve Ahmet’in yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan, Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman, Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Akkaş, Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri, Almanya ve Türkiye’den yakınları, sevenleri ve komşuları katıldı. Muzaffer Baştürk’ün cenazesi Kozcağız Belediye Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi. Cenazede Yıldıray Baştürk’ü bir an olsun yalnız bırakmayan Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop ve eski milli futbolcu Ünal Alpuğan’ın da üzgün olduğu görüldü. Cenazeye katılan Bartın belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya ve Kozcağız Belde Belediye Başkanı Mustafa Karaman yaptığı açıklamada, yakından tanıdıkları Muzaffer Baştürk için rahmet, ailesine ve yakınları ise baş sağlığı ve sabır diledi. Öte yandan Yıldıray Baştürk’ün amcasının oğlu olan 65 yaşındaki Recep Baştürk ise, acı haber nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ifade ederken, Yıldıray’ın son 11 ay içerisinde 3 büyük acı yaşadığını kaydetti. Recep Baştürk, Yıldıray’ın 11 ay önce küçük amcası Mehmet Baştürk’ü, 4 ay önce de ortanca amcası Osman Baştürk’ü kaybetmenin hüznünü yaşadığını da sözlerine ekledi.