GÜNDEM - 17 Mart 2017 Cuma 09:42

Avrupa'daki faşist yaklaşım 'evet' oylarını artırdı

A
A
A
Avrupa'daki faşist yaklaşım 'evet' oylarını artırdı

Politic’s araştırma şirketi yaptığı son anketi paylaştı. Ankete göre kararsızlar dağıtılmadan seçmenin yüzde 46.25’i "evet", yüzde 36.85’i "hayır" diyor.

Çoğunluğunu AK Parti ve MHP'lilerin oluşturduğu yüzde 16.90 ise kararsız. Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Recep Güven, Hollanda ve Almanya'da Türklere karşı faşist ve ırkçı yaklaşımın evet oylarına katkı yaptığını söyledi.

16 Nisan referandumu öncesi Politic’s araştırma şirketi son anketini paylaştı. 6-13 Mart tarihleri arasında Türkiye’nin 12 ilinde 2 bin 753 seçmen üzerinden yapılan ankete göre, evet oyları önde gidiyor. Bilgisayar destekli telefon ve yüz yüze görüşmeler sonucunda yapılan anketle alakalı bilgiler veren Politic’s Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Güven, “Başkanlık sistemi öncesi yaptığımız ankette kararsızlar dağılmadan yüzde 46.25 evet, yüzde 36.85 hayır sonucu aldık. Yüzde 16.90 kararsız seçmen ise referandumda kritik rol oynayacak” dedi.

CHP seçmeni kararlı, MHP seçmeni kararsız

Partilere göre oy dağılımını da açıklayan Güven, şunları söyledi:

“Partilere göre başkanlık sistemini ele aldığımızda AK Parti seçmeninin yüzde 82.30’u evet, 11.60’ı kararsız, yüzde 6.10’u ise hayır oyu kullanacağı sonucuna ulaştık. En kararlı seçmen ise, CHP’de gözüküyor. CHP seçmeninin yüzde 94.80’i hayır, yüzde 4’ü karar ve yüzde 1.20’i evet oyu kullanacak. MHP’de ise kararsızlık söz konusu. Seçmenin yüzde 35.13’ü evet, yüzde 33.33’ü kararsız, yüzde 31.54’ü hayır konumunda. HDP seçmeni, yüzde 83 ile hayır, yüzde 6.80 evet derken, yüzde 10.20’si ise kararsız durumda.”

Seçimin neticesini belirleyecek kararsız seçmenlerin ekserisinin AK Parti ve MHP’li olduğunu anlatan Güven, “Bu seçmen Hollanda ve Almanya’daki krizden etkilenebilir. Tabloda 46.25 ile evet oylarının kritik eşiği açtığını düşünebiliriz. Bu kararsız oyların gelmesiyle birlikte evetlerin yüzde 50 barajını aşacağını düşünüyoruz. Son dönemde Almanya ve Hollanda'da yaşanan ırkçı ve faşist yaklaşımların evet oylarının artışına katkı sağladığını tespit ettik” diye konuştu. 

Ahmet Faruk Çabuk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.