POLİTİKA - 12 Haziran 2018 Salı 13:15

Avusturya hükümetine tepki !

A
A
A
Avusturya hükümetine tepki !

Başbakan Binali Yıldırım, cami kapatma kararı alan Avusturya hükümetine yüklenerek, "Bu yanlıştan Avusturya hükümetinin bir an önce dönmesini bekliyoruz. Tam da dönem başkanlığı devralması öncesinde büyük bir yanlış ve talihsizlik olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile İzmir’de bir araya geldi. Kaya Termal Otel’de bir araya gelen ikili Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) başta olmak üzere çeşitli konularda görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından iki başbakan ortak basın açıklaması yaptı. Başbakan Yıldırım, Bulgaristan’da yangın söndürme helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybeden iki Bulgaristan pilotuna başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Borisov ile kapsamlı görüşmeler yaptıklarını dile getiren Başbakan Yıldırım, "İkili ilişkiler ve bölgesel konuları ele alma fırsatı bulduk. Türkiye ve Bulgaristan’ın komşu olmasında öte köklü geçmişi vardır. Ülkeler arasındaki ortak işbirliğini, iyi komşuluk ve karşılıklı yarar temelinde geliştirmeye önem veriyoruz. İki ülke arasındaki üst düzey siyasi diyalog bu ilişkilerin gelişmesine katkı yapıyor. En son 7 Ocak 2018 tarihinde ülkemizi ziyaret etti, yine 26 Mart 2018’de Varna’da düzenlenen Türkiye AB Liderler Zirvesi vesilesiyle Sayın Cumhurbaşkanımız da Bulgaristan’a gitti ve orada ilişkiler konusunda kapsamlı görüşmeler yapıldı. Bu vesileyle AB Dönem Başkanı değerli dostum Borisov ve Bulgaristan’ı tebrik ediyorum. Bulgaristan’ın Türkiye’nin de dahil olduğu Balkanlar bölgesini AB gündemine taşıma çabalarını takdir ediyoruz” diye konuştu.

"TARİHİ İPEK YOLU TEKRAR CANLANMIŞ OLACAK”

Bulgaristan ile Türkiye’nin ilişkileri sürdürmeyi ve iki ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda ilişkileri geliştirdiklerini belirten Yıldırım, "Ekonomi, turizm, kültür ticaret başta olmak üzere ilişkilerimiz günden güne gelişiyor. Bu alandaki ilişkilerimizin temelini kazan kazana göre inşa etmiş durumdayız. Özellikle trans Avrupa ulaşım koridorunun Türkiye tarafının yanı sıra hızlı tren projesinin iki ay içerisinde başlatıyoruz. Ayrıca Balkanlardan Uzak Doğu’ya kadar gidecek, tarihi ipek yolu tekrar canlanmış olacak. Ayrıca Türkiye üzerinden Bulgaristan ve Avrupa’ya ulaşım yollarının tamamlanmasını temin edecektir" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yüzde 23 arttığını ve ikili ticareti 10 milyar dolar üzerine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

"10 MİLYAR METRE KÜP AZERİ GAZINI AVRUPA’YA TAŞIYACAĞIZ”

İkili ilişkileri etkileyen olumsuzlukları ortadan kaldırmak için de gayretlerin sürdüğünü belirten Başbakan Binali Yıldırım, "Zaman zaman gümrük kapılarında geçiş sıkıntıları anında müdahalelerle çözüyoruz. Enerji Bulgaristan ile ikili ilişkilerimizin gelişmesi için önemli bir alan ve bu stratejik görüyoruz. Bugün açılacak TANAP’ın Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya devam etmesi prensip olarak benimsiyoruz. TANAP yılda 10 milyar metre küp Azeri gazını Avrupa pazarına taşıyacağız. Ayrıca Bulgaristan ile karayolu ve demiryolu bağlantıları ile birlikte daha da geliştirmiş olacağız. Ayrıca turizm de gelişiyor. Geçen yıl 1 milyon 800 bin Bulgar turist ülkemizi ziyaret etti" diye konuştu.

"KİMSE BUNU NET OLARAK GERÇEKLEŞTİREMEMİŞTİ, TÜRKİYE İLE GERÇEKLEŞTİRDİK”

Başbakan Yıldırım’ın ardından söz alan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, ülkesinde helikopter kazasında vefat eden pilotların ailelerine başsağlığı dileyerek, ilgili incelemelerin yapıldığını ve teknik anlamda uçağın teknik özelliklerine bakıldığını ifade etti.

Avusturya hükümetine tepki !

Türkiye ile ilişkilerinin günden güne geliştiğini ve TANAP projesinin çok önemli bir proje olduğunu belirten Borisov, "TANAP uzun yıllardır sözü edilen projeydi. Azeri doğal gazından siyasiler bahsediyordu. Pek çok siyasetçi Azeri gazının Bulgaristan gelmesinde etkili oldu. Belki filli görüşmeler yaptılar ama böyle bir güzergah ile kimse bunu net olarak gerçekleştirememişti. Türkiye ile birlikte bunu hayata geçirebilirdik. Ayrıca Sayın Erdoğan’a da selamlarımı iletmek isterim" şeklinde konuştu.

Borisov enerji bakanının da gazın Bulgar sınırında nasıl ticaretinin yapılacağı konusunda görüşmeleri sürdürdüğünü söyledi. Türkiye’nin AB üyesi olmaması Bulgaristan’ın AB üyesi olması sebebiyle enerji anlamında bir takım düzenlemelere uyması gerektiğini kaydeden Bulgaristan Başbakanı Borisov, bu anlamda Avrupa Birliği ile yakinen gelecek gazla ilgili düzenlemeler konusunda çalıştıklarını dile getirdi.

"YASA DIŞI GÖÇMEN HAREKETLERİNİ TÜRKİYE SAYESİNDE KALDIRABİLDİK”

Türkiye’nin Bulgaristan’a verdiği sözleri ve yaptığı tahaaütleri yerine getirdiği vurgulayan Borisov, "Yasa dışı göçmen hareketlerini Bulgaristan’da kaldırabildik. Bu da Türkiye sayesinde oldu. AB’deki dostlarımıza hep bu konuların altını çiziyorum. Türkiye Balkanlar’a etkisi olan bir ülke ve hedefimiz altyapı konularına, dijital konulara odaklanmak. Alt yapı olarak ulaştırma koridoru olarak 10 ve 8 no’lu koridor üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu şekilde İpek Yolu’nu yeniden canlandırmış olacağız” dedi.

Gaz bağlantıları konusunda AB ile de sürekli istişare halinde olduklarını dile getiren Başbakan Borisov, Rus tarafıyla da mutabık kaldıklarını ve Türk akımının da Bulgaristan’a geleceğini söyledi.
Borisov önümüzdeki günlerde Başbakan Yıldırım’ın Bulgaristan’a bir ziyaret gerçekleşmesi konusunda mutabık kaldıklarını belirtirken, aynı zamanda ülke topraklarındaki camileri de tıpkı Türkiye’nin kiliselere yaptığı gibi tamir ettiklerini söyledi.

"AB MAALESEF GÖÇMEN POLİTİKASINDA GEREKENLERİ UYGULAMIYOR”

Başbakan Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Borisov’un ardından tekrar söz alarak, "AB maalesef göçmen politikası bakımından Türkiye ile olan anlaşmasını gereği gibi uygulamıyor. Bu konuda da Türkiye hala büyük bir fedakarlık yapmaya devam ediyor. Dostlarımızın Türkiye’nin yaptığı bu fedakarlığı bir an önce görmelerini diliyoruz. Türkiye’nin AB üyelik hedefi devam ediyor. Ancak bu Türkiye’nin tek başına yapabileceği bir şey değil. AB’nin gelecek vizyonu belirlemesi ve kafa karışıklığını gidermesi gerekiyor. Bulgaristan ile geliştirdiğimiz ikili ilişkilerin AB’ye de örnek teşkil etmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.

"AVUSTURYA HÜKÜMETİ BİR AN ÖNCE KARARDAN DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ”

Avusturya’da 7 caminin kapatılacağını duyuran Başbakan Sebastian Kurz’a tepki gösteren Başbakan Yıldırım, "Avusturya’nın camileri kapatma, din adamlarını sınır dışı etmesi gibi sözleri geleceğin Avrupa’sı için medeniyetler arası buluşma ve diyalog için büyük bir tehdit olduğunu ifade etmek isterim. Bölgemizin huzura, barışa ihtiyacı var. Radikal söylemler le AB değerleri hiçbir zaman istenilen noktaya gelmez. Bu yanlıştan Avusturya hükümetinin bir an önce dönmesini bekliyoruz. Tam da dönem başkanlığı devralması öncesinde büyük bir yanlış ve talihsizlik olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da “Daltonlar” suç örgütüne yönelik “Mahzen-37” operasyonları: 14 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde “Daltonlar” suç örgütüne yönelik düzenlenen “Mahzen-37” operasyonlarında 14 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde elebaşılığını yurt dışı firar olan Beratcan Gökdemir’in yaptığı Daltonlar organize suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelinin; Esenyurt ilçesinde 31.03.2024-05.04.2024 tarihleri arasında M.O.S., B.T. ve C.T. isimli 3 ayrı iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Beylikdüzü ilçesinde 31.03.2024 tarihinde E.B.G.R. isimli iş yerinin kurşunlanması eylemini yaptıkları, Başakşehir ilçesinde 02.04.2024 tarihinde B.S. isimli iş yerine el bombası atılması ve 14.04.2024 tarihinde iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Bahçelievler ilçesinde 04.04.2024 tarihinde P. ve C.C. isimli iş yerlerinin, 16.04.2024 ve 19.04.2024 tarihilerinde S.G.L. ve İ.P isimli işyerlerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Küçükçekmece ilçesinde 22.04.2024 tarihinde 80. Yıl Parkı’nda kurşunlama eylemini yaptıkları, Bakırköy ilçesinde 16.04.2024 ve 25.04.2024 tarihlerinde G.B. isimli kuyumcunun kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Esenyurt ve Avcılar ilçelerinde 08.04.2024 ile 13.04.2024 tarihlerinde meydana gelen 4 adet ikamet ve iş yeri kurşunlama eylemini yaptıkları, Beşiktaş ilçesinde 05.04.2024 ile 11.04.2024 tarihlerinde 2 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs eylemini yaptıkları ve Esenyurt ilçesinde 12.04.2024 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini yaptıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu, 1 adet AK-47 uzun namlulu tüfek, 3 adet tam otomatik tabanca, 2 adet çalıntı motosiklet ile çok sayıda balistik yelek ve kar maskesi el geçirildi.
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
Denizli PAÜ Hukuk Fakültesinde ‘Meclis Simülasyonu’ etkinliği düzenlendi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hukuk Fakültesi ve Hukuk Topluluğu tarafından öğrencilerin yasama faaliyetini deneyimledikleri ve yasa yapım sürecine tanık oldukları, hoşgörü ve uzlaşma ortamında ideal meclisin nasıl gerçekleşeceğini görüp, pratikte uygulayabildikleri bir etkinlik olan Meclis Simülasyonu etkinliği düzenledi. 3-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve Denizli’de ilk kez düzenlenen Pamukkale Üniversitesi Meclis simülasyonu etkinliği Eğitim Fakültesi Melek Sözkesen Konferans Salonu’nda gerçekleşen açılış töreni ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. Adalet Demokrasi ve Hukuk Orjinli Çalışmalar (ADHOC) Derneği Koordinatörü Şebboy Deren Güçlü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burada Pamukkale Üniversitesi ekibine baktığımda 5-6 aylık inanılmaz bir organizasyon sonucunda gerek divan üyeleri olsun gerek akademi ekibi organizasyon ekibimiz olsun, sponsorluk ekibimiz olsun gerçekten çok güzel bir çalışma ortaya koydular ve gerçekten çok güzel de bir organizasyon ortaya çıkaracaklar. Önümüzdeki dört gün boyunca bunu deneyimliyor olacaksınız. Dilerim ki gerçekten çok güzel bir şekilde eğlenirsiniz ve keyif alırsınız demek istiyorum. Burada dört gün boyunca hepiniz milletvekili olacaksınız. Farklı farklı partileri temsil edeceksiniz. Ancak burada unutmamız gereken bir şey var ki hiçbirimiz birbirimizi kırmadan gerçekten dostluk çerçevesinde hep beraber tanışarak ve keyifli vakit geçirerek buradaki arkadaşlığımızın baki kalacağını umut ederek ve olmasını sağlayarak da keyifli vakitler geçirmenizi istiyorum. Lütfen birbirinizi genel kurulda olsun komisyonlarda olsun birer parti için kırmayın. Gerçekten çok güzel bir organizasyona imza atılacağına eminim. Şimdiden herkese keyifli bir yasama dönemi diliyorum.” “Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın işlevini öğrenecektir.” Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Hukuk fakültesi olarak amacımız, Evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını benimseyerek, hukuki sorunları teorik ve pratik anlamda çözme yetkinliğine sahip hukukçular yetiştirmektir. Bu nedenle meclis simülasyonu çok önemlidir. Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın İşlevini öğrenecektir. Öğrencilerimizin yasama faaliyetlerinde bizzat bulunmalar ve etkin rol almaları, fikirlerini özgür bir şekilde dile getirmeleri önemlidir. Meclis simülasyonu etkinliğinde farklı fakültelerden milletvekilleri ver almaktadır. Ancak sunu da belirtmeliyim ki hukukçuların milletvekilliğine ilgisi fazladır. 28. Dönem Milletvekillerinin Meslekleri incelendiğinde; TBMM’de en fazla iş insanı, avukat ve akademisyenin yer aldığı görülmektedir. Milletvekillerinin %20’sinin hukukçu olması bu ilginin kanıtıdır. Gerek Öğrenci Topluluklarımız gerekse Dekanlığımız yıl içinde sayısız akademik, sosyal, kültürel ve benzeri alanlarda çalıştay, panel, eğitim, konferanslar ve geziler düzenlenmektedir. Fakültemizin gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri ve başarılı etkinlikler, üniversite ve eğitime katkı veren ilgili kamu kurum ve kuruluşların, Rektörlüğümüz ve Denizli Barosunun uyumlu iş birliği ve ortak çabanın sonucudur. Fakültemizin gerek daha iyi Fiziki alana kavuşması için gerekse akademik kadrolar noktasında verdikleri büyük destek ve etkinliklerimize gösterdiği ilgi için rektörümüz sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a, teşekkür ederim. Hukuk Topluluğu Danışmanı Öğr. Üyesi Fatih, Yurtlu’ya ve Hukuk Topluluğu öğrencilerine böyle bir etkinliği düzenledikleri için teşekkür ediyor ve meclis simülasyonunun verimli geçmesini diliyorum.” Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Hukuk fakültelerindeki kaliteli eğitimin kamu yönetimine etkisini bizzat meslek itibariyle gören bir durumdayız. Kaliteli hâkim ve savcı yargı kararlarını okurken bizlerin içini açıyor. Yine, avukatlık hizmetinde verilen kaliteli bir hukuk eğitiminin de toplum yaşamından adaletin tecellisine katkısı hiçbir zaman yadırganamaz. Bu faaliyetin düzenlenmesinde emeği geçen tüm öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” “Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi, son akreditasyonla 208 üniversiteden 70 üniversitenin arasına girmiştir. Bu gurur, üniversitemizdeki tüm akademik-idari personelinin ve tüm öğrencilerinin katkısı ile olmuştur. Ben bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Akreditasyon, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun vermiş olduğu bir belge. Bu belge “Kurumsal Akreditasyon” belgesi. Bu belge ile Üniversitemiz, ÖSYM kılavuzunda akredite olan üniversiteler içerisinde yer almış oldu. Bu ne demek? Bu yarın Pamukkale Üniversitesi’nden alınan diplomalar, Avrupa ve Amerika geçerli demek. Dolayısıyla, böyle bir sevinci bu etkinlikte paylaşmak istedim. Çünkü Pamukkale Üniversitesi hak ettiği yer hali hazırda bulunduğu yer değil. Daha yükseklere çıkması gereken bir üniversite. Çünkü Denizli, Türkiye’de ilk onda yer alıyor, Pamukkale Üniversitesi ilk onda yer alması abartılı olur diyorum, yirminci sırayı kollaması gerekiyor. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız ama geleceğimiz olan bu gençler belki bu yirmili sıraları bizlere gösterirler. Çünkü yapmış oldukları etkinlikler gerçekten muhteşem. Ben, üniversitemizin öğrenci toplulukları ile çok gurur duyuyorum. Topluluklarla buluşalım dediğimizde hemen buluşabiliyoruz. Topluluk başkanları geliyor, yardımcıları geliyor. Bu bizim çok aktif bir üniversite olduğumuzu ve öğrencilerimizin çok bilinçli olduğunu gösteriyor. Şimdi mesela, Filistin yürüyüşü yapacağız. Dün yirmi iki topluluk hemen geldi iki saat içerisinde geldiler ve neler yapacağımızı beraber konuştuk. Ben çok gurur duyuyorum. Demek ki öğrencilerimiz şu andaki Pamukkale Üniversitesi’nin seviyesinden memnun değiller. Onların bu yapmış oldukları çalışmalar inşallah Üniversitemizi ilk yirmilere çıkaracak ve bizler de onlarla gurur duyacağız. Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüyle kendini tescil etmiş bir kurumdur TBMM. TBMM Milli Mücadele kahramanı olduğu gibi 15 Temmuz’un da kahramanıdır. TBMM ile gurur duyuyorum, ebediyen var olsun diyorum. Diğer taraftan küçük bir anımı paylaşayım. 1996’da Amerika’ya gittim. Tabi Amerika’da gittiğimiz yerde ormanlık alanlar, şehirle doğa ile bir bütün halindeydi. Bana dediler ki: Hocam, burada yanına sincaplar gelir oturur bir şey yapma onlara. Bunlara bir şey yapmanın çok büyük cezaları vardır. Nasıl bir özgür dünyaymış burası dedim. Gerçekten hayran olmamak elde değil ama son zamanlarda gördüğümüz gibi şu anda yaşanan Amerikan üniversitelerde Filistin mitinglerinin nasıl bir karşılık bulduğunu da hepimiz gözler önünde seyrediyoruz. Bu durum, demokrasinin de yine her yerde her zaman aynı olmadığını da bize göstermiş oldu. Dolayısıyla, milletler kendi varlıklarını koruyabilmek için devletlerin idamesini sağlayabilmek için ciddi kararlar alabilmekteler” Açılış konuşmalarının ardından program, milletvekili yeminlerini gerçekleştirmek üzere simülasyonun divan başkanı PAÜ öğrencisi Aleyna Ece Sönmez’in, tüm milletvekilleri ile birlikte ettiği yemin ile sona erdi. Etkinliğin devamında program sergi salonunun gezilmesi ile sona erdi.