GÜNDEM - 29 Eylül 2020 Salı 13:09

Ayasofya Camii ile eşdeğer sayılan Justinianus Köprüsü 1500 yıldır ayakta duruyor

A
A
A
Ayasofya Camii ile eşdeğer sayılan Justinianus Köprüsü 1500 yıldır ayakta duruyor

Bizans İmparatorluğu döneminde İmparator Justinianus tarafından yaptırılan ve Ayasofya Camii ile eşdeğer sayılan ve bin 500 yıldır ayakta kalmayı başaran Justinianus Köprüsü civarında devam eden kazı çalışmalarında bulunan yapılar daha da belirgin bir hal almaya başladı.

 Köprü alanında gerçekleşen restorasyon hakkında değerlendirmelerde bulunan Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Serkan Yazıcı, “Justinianus Köprüsü, Roma zamanından beri ayakta duran dünyada en önemli eserler arasında“ dedi.

Serdivan ilçesi Beşköprü mevki'inde bulunan Justinianus Köprüsü, Bizans İmparatorluğu döneminin Anadolu’daki en görkemli eserlerinden biri olarak biliniyor. İmparator Justinianus tarafından yaptırılan ve bin 500 yıldır ayakta kalmayı başaran köprü, Ayasofya Camii ile yaşıt. 375 metre uzunluğunda, 12 kemerli olan köprü UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girmeyi başardı. Köprünün UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilebilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan ve 29 milyon TL’ye mal olacak restorasyon çalışmaları başlatıldı.

Restorasyon çalışmaları kapsamında arkeologlar tarafından yapılan kazıda köprünün güney cephesinde sarnıç ve hamam yapısı ortaya çıkmıştı. Kazıların ve restorasyon çalışmalarının devam ettiği köprü hakkında değerlendirmelerde bulunan Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Serkan Yazıcı, köprü hakkında bilgiler vererek daha önceki yıllarda köprünün bulunduğu alanda birçok bilim insanı tarafından çalışmalar yapıldığını belirtti. Kazı çalışmalarının sonrasında turistik bir bölge olacağına belirten Yazıcı, yapının Türkiye ve Sakarya için hem turistik hem de kültürel açıdan büyük bir önem taşıdığını söyledi.

Roma zamanından beri ayakta duran dünyada en önemli eserler arasında

Justinianus Köprüsü hakkında değerlendirmeler de bulunan Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Serkan Yazıcı, “Önemli gelişmeler yaşanıyor. Şehrimizin tarihi yapısıyla ilgili olarak UNESCO’nun geçici tarih mirası listesine alınmıştı. Daha sonrasında restorasyon çalışmaları hız kazandı. Önemli bulgulara da erişildiğini duyuyoruz. Bunlar arasında sarnıç ve hamam yapısı da var. Zaten bunlar olmasa bile çok önemli yapı. 375 metre uzunluğunda ve 10 metre yüksekliğiyle bir tarih abidesi orada. Fakat kazı olmazsa bizim gördüğümüz 4-5 metrelik bir kısmı, kazı tamamlanırsa da ortada muazzam bir yapının olduğu meydana çıkacak ve görsel olarak ta daha anlamlı bir hal alacak. Kazı çalışmaları şüphesiz önemli ama bundan önce de birçok bilim insanı Sencer Şahin hoca, Turhan Kaçar hoca gibi çok değerli insanlar bu köprü üzerinde çalışmalar yürütmüşlerdi. Çok ilginç teorilerde ortaya atıldı. Bunlar arasında aslında köprünün inşa edildiği dönem de suyolunun değiştirilmesi nedeni ile kullanılmamış olma ihtimali bile var. Her halükarda muazzam bir abide diye biliriz ki şuan da Roma zamanından beri ayakta duran dünyada en önemli eserler arasında ama yıldızı bir türlü parlamadı turistik ve kültürel anlamda da buradaki varlığından Türkiye’de ve Dünya’da çok az insan haberdar. Bu konuda şüphesiz çalışmaların yapılması lazım” dedi.

Ayasofya ile aşağı yukarı yaşıt bir yapıdan söz ediyoruz

Justinianus Köprüsü; dünyada büyük etki oluşturan ve tekrardan Müslümanlığa kazandırılan Ayasofya Camii ile yaşıt bir yapının olduğunu belirten Yazıcı, “Çok anlamlı bir köprü, Ayasofya ile aşağı yukarı yaşıt bir yapıdan söz ediyoruz. Bu kadar anlamlı işlevini sürdüren ve orijinal formunu koruyabilen Dünyada çok az Roma eseri var. Bu yönleriyle daha anlamlı hale gelmesi gereken bir abide ve şehrimizin kıyısında duruyor. Sunulabilecek çok yönü olduğunu ve ilgi çekecek bir eser haline gelebilecek bir eser olduğunu söyleyebilirim. Etrafının biraz daha açılması lazım şehirler arası yollara çok yakın, erişimi çok kolay bir alan rahatlıkla müze haline getirilebilir. Köprünün bir tarafında apsis var yani dini bir yapı var minik bir kilise var şimdi ortaya çıkan hamam zaten yapının kendisi muazzam güzellikte zaten kazıldıkça görülecek çeşitli dini semboller var. Aslında görülecek çok fazla şey barındıran çok değerli bir alan, müze olarak kullanılabilir ya da başka bir şekilde korunarak insanların izlemesi, görmesi sağlanabilir bunlar da iyi fikirler bence” diye konuştu.

Justinianus Köprüsü, hem şehrin turizmine hem de ülke turizmine değerli katkılar sağlar

Yapının 3 yılda bitmesi için planlama yapıldığını aradan 1 buçuk yıl geçtiğini belirten Yazıcı, “Bende açıkçası gelip geçerken takip ediyorum. Anladığım kadarıyla batıya bakan kısımda henüz kapsamlı bir çalışma yok ama doğuya bakan kısımda hamam ve diğer yapıların bulunmasından bir gelişme var ve zamanla hızlanacaktır. Restorasyonla ilgili yapılan planlama 3 yıllıktı zannediyorum 1 buçuk yılı geride bırakıldı önümüzde ki 1 buçuk yılda da daha fazla şey ortaya çıkacak. Justinianus Köprüsü’nün anlaşılmasını, değerinin anlaşılmasını ümit ediyorum. Roma İmparatorluğunun inşacı imparatorlarından bir tanesi gerçekten çok büyük eserler bırakmış Justinian birçok mirasta ondan bize kalan Anadolu ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde şehrimiz açısından da çok değerli umarım bunu daha çok insan tanır ve hem şehrin turizmine hem de ülke turizmine değerli katkılar sağlar. En doğrusu da en güzel şekilde korunması ve geleceğe aktarılmasıdır” şeklinde konuştu.

Burası müze haline getirildiğinde insanlara ekmek kapısı olabilir

Kazı ve restorasyon işlemleri sonrasında müze haline getirilmesi planlanan alanın birçok insana iş istihdamı sağlayacağını belirten bölge yerlisi 72 yaşındaki Ahmet Eren, “Burada oturuyorum ve bu köprüye yakın. Köprünün çalışmasına 1 buçuk iki sene önce başlandı. Kazılar yapıldı ve ortaya hamamlar çıktı. Burada ki yapının Ayasofya Camii ile aynı yaşta olduğunu söylediler. Yapılan kazı çalışmaları sonrasında burası müze haline getirildiğinde veya başka bir durum olduğunda burada oturan insanlara ekmek kapısı olabilir. Buradaki çalışmalara bittiği zaman bölge de bulunan menkul yapıların değerleneceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Burak Can Tokyürek - Orkun Kaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı genç canından oluyordu Antalya’da başıboş köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı 15 yaşındaki genç yüzünden yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansırken, beyninden sarsıntı yaşadığını belirten yaralı genç, “Sadece köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum. 15 dakika baygın kalmışım, kalktığımda kanlar içerisindeydim. Ailem geldi yanıma, onları bile hatırlamadım” dedi. Olay, dün 09.30 sıralarında Kadriye Mahallesi Turizm Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, öğretmenlerinden izin alıp istediği otele staj başvurusu yapmak için yola çıkan Hamitcan Haber’e (15) sokak köpekleri saldırdı. Kaçmaya başlayan Haber, refüjü aşıp yola çıktığı sırada otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Haber yüzünden yaralandı. Sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç burnundaki kesi nedeniyle ameliyat edildi, yüzündeki yaralar için de tedavi uygulandı. 1 gün hastanede tedavi altında kalan genç, ardından taburcu edildi. "Ailemi bile hatırlamıyordum” Yaşadıklarını anlatan Hamitcan Haber, köpeklerin kendisine saldırdığını ve kaçmaya başladığını belirterek, “Sadece bana köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum, sonrasını hiç hatırlamıyorum. Kaza sonrası beynimde sarsılma olmuş. 15 dakika baygın kalmışım. Kalktığımda kanlar içerisindeydim, ailemi bile hatırlayamıyordum. Köpeklerin toplanmasını istiyorum. Benim başıma geldi, bir başkasının başına gelmemesini istiyorum” dedi. "Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü" Anne Safiye Haber ise olayı duyunca çok tedirgin olduğunu dile getirerek, “İnsanın çocuğundan böyle bir haber alması çok kötü bir şey. Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. Benim çocuğumun hayatı, köpeklerin hayatından daha ucuz değil, daha üstün. Görüntüleri izleyince çok kötü oldum, bununla kurtulduğuna şükrettim. Bunu yaşamayan bilmez. İnsan başına gelince anlayabiliyor. Barınak yapsınlar, sokak köpeklerini toplasınlar. Hayvan hakları diyerek karşımıza çıkanlar barınak yaptırsın. Bu köpeklerin sokaktan toplanmasını istiyoruz” diye konuştu. "Sokak köpekleri toplansın" Baba Hasan Haber de, oğlunun otele evrak vermek için gittiği sırada sokak köpeklerinin saldırdığını ve bu olay yaşandığı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Hasan Haber, sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Olay anı güvenlik kamerasında Öte yandan gencin köpeklerden kaçarken otomobilin çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde koşarak refüjden yola çıkan gence otomobilin çarpması ve gencin yola savrulma anları yer aldı.
Isparta Başkan Başdeğirmen: “Altyapıdan gelen gençlerimizin istek ve hırsları bizi daha ileri götürecektir” Isparta32 Spor U19 takımının yönetici, teknik heyet ve sporcuları, pazar günü Antalya’da saat 18.00’da İzmir Buca ile oynayacağı yarı final karşılaşması öncesinde Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ı ziyaret etti. Başkan Başdeğirmen, müsabaka öncesinde sporculara başarı dileklerini iletti. Isparta32 Spor U19 takımının yönetici, teknik heyet ve sporcuları, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. Sporcularla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Başdeğirmen, “Futbol tabii ki sporun en önemli dallarından bir tanesi. Bir çok sporun dalları var ama futbol en önemlisi en önde gelen, insanların en çok değer verdiği bir kol. Gençlerimiz haliyle orada çok daha başarılı olmak için bir mücadele veriyorlar. Sizler nereye giderseniz her şeyden haberim var. Sizlerle beraber gidip geliyorum sanki. Amaç sizlerin başarılı olup şehrimizin ismini üst planlara çıkarması. Bu bir sevgidir, bu gönülden gelir herkes yapamaz. Futbol sevgisi spor sevgisi farklı bir şey. Herkesin yapacağı bir şey değil. Sağ olsun böyle bu işe gönül veren abilerimiz olduğu sürece de sporumuz çok daha ileri gidecektir. Tabii sizlerin burada başarılı olması hocalarımızın ve başkanımızın göğsünü daha çok kabartacak, bizleri mutlu edecek. Ispartaspor’da sizler oynarsanız biz çok gurur duyacağız. Ispartaspor maçını izlerken içerisinde bir tane bile Ispartalı varsa Ispartalı seyirci ona karşı farklı bir duygu hissediyor. Benim memleketimin çocuğu diyor. Yani Ispartalı derken Isparta’da doğmuş anlamını düşünmeyin. Burada yaşayan bir gencimiz o takımın içerisindeyse biz farklı bir heyecan duyuyoruz. Avrupa’da da böyle. Avrupa maçlarını izlerken eğer o oyuncuların içerisinde bir tane Türk oyuncu varsa o maçı izliyorum, diğer maçlarına bakmıyorum. Niye orada Türk olduğu için değer veriyorum. Benden birisi. Ispartaspor’un içerisinde de bu memlekette yaşayıp büyüyen bir çocuğumuz varsa, benden birisi diye farklı bakıyorum” dedi. Yarı finale kalan U 19 takımını tebrik eden Başkan Başdeğirmen, “Tebrik ediyorum. Çok büyük bir başarı. Ispartaspor’da güzel başarılı maçlardan sonra böyle kıl payı play-off’u kaybetti. Bugünkü geldiği yerde çok önemli ve çok başarılıydı. Bu başarıyı biz sizlerle daha ileriye götürmek istiyoruz. Altyapıdan gelen gençlerimizin istek ve hırsları bizi daha ileri götürecektir. Hem maddi hem manevi bu çok değerli bir şey. Kendi çocuğumuzun olması kendi bölgemizin evladı olması bizi çok daha farklı bir coşturuyor. Şimdi sizlerin Buca maçınız var. Antalya’da inşallah o maçı kazanarak finale kalacaksınız. Ondan sonra da finali yapacağız. Dileğimiz şampiyon olmak. Sizleri inşallah orada o şampiyonluk kupasını kaldırırken görmek istiyoruz. Nasip olursa şampiyonluk maçınızda bizler de orada olmak isteriz. Biz de Isparta Belediyesi olarak aslında spora en yakın kişilerden birisiyiz. Sporu yapan kişilere ve gençlerimize bugüne kadar amatör kulüplere verilmediği kadar desteği, profesyonel takıma verilmediği kadar desteği veren bir yönetim olarak bulunuyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde her türlü hizmeti vereceğiz. Bu başarılı çalışmalarından dolayı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Buca maçında başarılar diliyorum, o maçı alacağınıza inanıyorum, inşallah finalde beraber olacağız” dedi.
Denizli Denizlispor, 2. Lig’e mağlubiyetle veda etti TFF 2.Lig Kırmızı Grup 38. hafta karşılaşmasında Belediye Derincespor, matematiksel olarak ligden düşen Denizlispor’u 2-1 mağlup etti. TFF 2.Lig Kırmızı Grup’ta sezonun son maçına çıkan Belediye Derincespor, matematiksel olarak geçen hafta ligden düşmesi kesinleşen Denizlispor’u ağırladı. Ev sahibi sahadan 2-1’lik skorla galip ayrılmasının ardından, Etimesgut-İnegölspor maçının bitmesini bekledi. Ankara oynanan mücadelenin 1-1 berabere bitmesi sonrası Kocaeli ekibi sahanın ortasında ligde kalmanın sevincini yaşadı. Hakemler: Eren Özyemişçioğlu, Denizcan Şahin, Eren Öksüzler Belediye Derincespor: Hüseyin Yılmaz, Canberk Ömer Özdemir, Alaattin Hamza Ok, Alpay Çelebi, Fatih Cerlek (Erdi Can Şehit dk.60), Murat Arda Ayhan (Ünal Emre Durmuşhan dk. 82), Berat Ali Genç (Yusuf Balcı dk.90+3), Tarık Mayhoş, Volkan Altınsoy, Taha Aydınlı (Ege Özkayımoğlu dk. 60), Melik Derin Denizlispor: Ali Eren Yalçın, Emre Yıldırım, Emirhan Kaşçıoğlu (Ahmet Tekin dk. 46), Alihan Kalkan (Mehmet Ali Ulaman dk.68), Samet Emre Gündüz (Mehmet Eren Sıngın dk. 61), Oktay Kısaoğlu (Muhammed Eren Kıryolcu dk. 82), Gökhan Süzen, Emre Sağlık, Emir Toprak Dinç, Alaattin Öner, Mustafa Kaçan (Yusuf Emre İnanır dk .61) Goller: Melik Derin (dk. 45+1), Berat Ali Genç (dk. 89) (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (dk. 32) (Denizlispor) Sarı kartlar: Berat Ali Genç (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (Denizlispor)
Muş Muş’ta "6. Lale Festivali" düzenlendi Muş’un Korkut ilçesinde gerçekleştirilen 6. Lale Festivali’nde Japon sanatçı Yamada Tamaru, bestelediği Muş Lalesi türküsünü Japonca seslendirdi. Korkut ilçesinde düzenlenen 6. Lale Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Festivalin en dikkat çeken anlarından biri, Japon sanatçı Yamada Tamaru’nun Muş Lalesi türküsünü Japonca seslendirmesi oldu. Tamaru’nun performansı izleyicilerden büyük beğeni topladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muş Valiliği, Korkut Belediyesi ve Korkut Kaymakamlığı işbirliğiyle kentte doğal olarak yetişen ve endemik bir tür olan Muş lalesine dikkat çekmek için Lale Meydanı’nda düzenlenen festivalde konuşan Muş Valisi Avni Çakır, “Buraya atanmadan önce ’Burası Muş’tur, Yolu Yokuştur’ türküsü daha sonra da Muş lalesi aklıma geldi. Korkut ilçesinde lale festivalini duyunca çok mutlu oldum. Değerli hemşehrilerim, sevgili kardeşlerim bu tür etkinlikler semboliktir ama anlamı ve çarpan etkisi çok büyüktür. Hem ilçedeki vatandaşları bir araya getirme, hem gurbetteki hemşehrilerimin memlekete gelmesi için güzel bir faaliyet. Unutmuş olduğumuz bazı değerleri hatırlama, kültürlerimizi, halk oyunlarımızı, folklorumuzu, türkülerimizi ve manileri bu tür etkinliklerde yaşatıyoruz. Bundan dolayı çarpan etkisi çok büyük. Bizde valilik olarak tüm başkanlarımızın her zaman yanındayız. Tüm kurum ve kuruluşlar olarak amacımız halkımıza hizmettir. ‘Halka hizmet Hakk’a hizmet’ düsturu olduğuna inanıyoruz ve bu uğurda da tüm ekiplerimizle beraber uyum içinde çalışıyoruz" dedi. Korkut Belediye Başkanı Haşim Arık ise ilçede düzenledikleri 6. Lale Festivali’nin hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Lalenin bölgemizde ve ilimizde çok tarihi bir öneme haiz olduğunu belirtmek istiyorum. Lale, Osmanlı’da gönül birlikteliği, vefa ve ferahlık anlamına geliyor. İlçemizde bundan sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muş Valiliği, İlçe Kaymakamlığı ile festivali her yıl düzenleyeceğiz. Allah’ın izniyle elimden gelen bütün hizmetleri yapacağıma ilçe halkımın huzurunda söz veriyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Muş Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün folklor ekibi sahne alırken, vatandaşlar da halay çekerek günün tadını çıkardı. Festivalde sahne alan yerel sanatçılar, Türkçe ve Kürtçe şarkılar seslendirdikleri festivalde Muşlu Fotoğraf Sanatçısı Adem Kapan da bir sergi açtı. Türk Kızılay Muş Şubesi, festivale gelen vatandaşa çorba ve su ikramında bulundu.
Kastamonu Kastamonulu öğrenciler Makedonya ve Almanya’da staj yapacak Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan Erasmus+ Programı çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen, Makedonya ve Almanya’da staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yürüttüğü Erasmus+ Programı çerçevesinde Araç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 1 öğretmen 3 hafta boyunca Makedonya’da sağlık hizmetleri alanında, Kastamonu Taşmektep Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 2 öğretmen 3 hafta boyunca Almanya’da motorlu araçlar teknik alanında, Şenpazar Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 5 öğrenci ve 2 öğretmen de 3 hafta boyunca Makedonya’da çocuk gelişimi ve eğitimi alanında staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. 15 öğrenci ve 5 öğretmen İtalya’ya gidecek 2023-1-TR01-KA121-SCH-000147985 Erasmus+ Okul Eğitim Akreditasyon Projesi ile öğrencilerin grup hareketliliği çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen programa dahil edildi. Program çerçevesinde Kastamonu Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şehit Burak Kapucuoğlu Ortaokulu’ndan 3 öğrenci ve 2 öğretmen, Kastamonu Vali Aydın Arslan Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şerife Bacı Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, 7 gün boyunca İtalya’nın Milano şehrinde öğrenim faaliyetlerinde bulunacak. “Gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz” Erasmus+ projeleri çerçevesinde Makedonya, İtalya ve Almanya’ya gidecek olan öğrenci ve öğretmenler, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş’ü ziyaret etti. Gümüş, her iki proje çerçevesinde 32 öğrenci ve 10 öğretmenin faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere gerekli ön bilgilendirmelerin yapılmasının ardından Avrupa’ya gideceklerini belirterek, “Gerek öğrencilerimize, gerekse öğretmenlerimize yönelik bir uluslararası eğitim fırsatı sunan Erasmus+ Programı’ndan yararlanmamız bizi değişen dünyayı takip ederken ve gelişmeleri gözlemlerken avantajlı bir konuma getirmektedir. Bunun yanında ülkemiz de ikinci asrına girerken her alanda ivme yakalamış, teknolojide, eğitimde, kültürde ve bilimde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Sizler gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Milli değerlerimiz bizi maziden atiye taşıyacak, Türkiye’miz 21. yüzyılda dünyanın lider ülkeleri arasındaki yerini alacaktır. Bu şuurla faaliyetlerinizi gerçekleştireceğinize eminim. Tüm katılımcılara iyi yolculuklar ve başarılar diliyorum” dedi.