EKONOMİ - 25 Kasım 2014 Salı 20:36

Aydın: 'Türkiye büyümesini sürdürüyor'

A
A
A
Aydın: 'Türkiye büyümesini sürdürüyor'

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Türkiye'nin tüm olumsuzluklara rağmen ekonomisinin büyümesinin sürdüğünü söyledi.

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odasının tarafından organize edilen 'İş Dünyası ile Bankacılık ve Finans Sektörü Sorunları' toplantısı yapıldı. Toplantıya Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, yönetim Kurulu üyeleri, Kredi Garanti Fonu (KGF) Genel Müdürü Hikmet Kurnaz, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, uzmanlar ve iş adamları katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, finans ve bankacılık sektörünün tepe kuruluşlarının yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle birlikte Elazığ’da bankacılık ve finans sektörünün sorunlarını iş dünyası ile değerlendirdiklerini söyledi. 

Uluslararası alanda ekonomik sorunların hala devam ettiğini belirten TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, " Özellikle AB ülkelerinde toparlanma beklenenden yavaştır. Buna karşılık ABD ekonomisindeki iyileşmeye bağlı olarak dolar faizi yükselme işaretleri vermektedir. Öte yandan, bölgemizde politik risklerden kaynaklanan tansiyon oldukça yüksektir, etrafımızda sıcak savaşlar yaşanmaktadır. Bu gelişmeler, bölge ülkeleri ile olan ticaretimizi sınırlandırmaktadır, lojistik açıdan sorunlara neden olmakta, taşıma maliyetimiz artmaktadır, uluslararası müteahhitlik hizmetlerimiz aksamaktadır, ihracat artışımız yavaşlamaktadır. Bunların yanı sıra Türkiye’ye öngörülmedik ek ve yüksek düzeyde harcamalar getirmekte, iç piyasada faiz üzerinde yukarı yönde baskı oluşturmaktadır, bölge riskleri nedeniyle Türkiye riski olumsuz etkilenmektedir" dedi.

“TÜRKİYE EKONOMİSİ, BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR”

Bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle tarım üretiminde düşüş ve gıda fiyatlarındaki yükselmenin de ekonomik performans üzerinde olumsuz etki yarattığını vurgulayan Aydın, "Bunca olumsuzluklara rağmen, Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürmektedir. Milli gelir büyümesinin yüzde 3 ile 4 arasında olmasını bekliyoruz. Uzun dönem büyüme hızımızın altında olsa da, bu oranı, yukarıdaki nedenleri dikkate aldığımızda olumlu değerlendiriyoruz. Mevcut veriler hem iç hem de dış talebin büyümeye dengeli bir katkısının olduğunu göstermektedir. Aslında iç talebi canlandırarak daha hızlı büyümek de mümkündür. Ancak, tasarruflarımızın yeterli olmaması nedeniyle büyümenin finansmanında dış kaynağa ağırlık verilmesinin ileride yönetilmesi güç olan riskler biriktirmek anlamına geldiğini de bilmemiz gerekir. Bundan dolayı ihtiyatlı olmakta yarar görüyoruz. Son dönemde büyümenin istihdam ve ihracat artışı sağlayan yatırım ve üretim üzerinden olması amacıyla hem bankaları hem de KOBİ’leri ilgilendiren çok önemli düzenlemeler yapıldı. Buna göre, bireysel krediler yoluyla yapılan harcamalara sınırlamalar getirilirken, KOBİ finansmanı özendiriliyor. Bir yandan tasarrufların artmasını, bir yandan da kaynakların daha verimli kullanılmasını amaçlayan bu yaklaşımı olumlu buluyor ve destekliyoruz" şeklinde konuştu.

NAKDİ KREDİLERİN TOPLAMI 1,2 TRİLYON LİRA

Banka kredilerinin daha fazla bölümünün özel sektöre üretim, yatırım ve ihracat için kullandırılmakta olduğunun altını çizen Aydın, şunları kaydetti:
"Büyümenin lokomotifinin özel sektör olması ve kaynakların daha verimli kullanılması açısından bu olumlu bir gelişmedir. Yakın geçmişte bilançonun yüzde 70’ini oluşturan kamunun iç borç stokunun bugün itibariyle bilançoya oranı yüzde 20’ye gerilemiştir. Kredilerin aktif toplamı içindeki payı yüzde 62, milli gelire oranı ise yüzde 71’dir. Kamu kesiminin kaynak ihtiyacının düşmesinden sonra bankaların kredilerinin büyümesi, özel sektörün yatırımlarını, üretimini ve ticaretini büyütmesine bağlıdır. Bu çerçevede, özellikle KOBİ kredileri ile ihracat kredilerinin daha da özendirilmesi amacıyla hazırladığımız önerileri ilgili kurumlara sunduk.

Bunlardan, KOBİ kredileri ve ihracat kredileri lehine risk ağırlıklarının düşürülmesine yönelik önerilerimiz kabul gördü ve düzenlemelerde yer verildi. Proje ve yatırım kredilerinde, gayrimenkul ipoteği ile teminatlı alacaklarda da benzer düzenlemelerin yapılmasını talep ettik. Eylül 2014 itibariyle, nakdi kredilerin toplamı 1,2 trilyon liraya ulaşmıştır. Büyük işletmelerimize kullandırılan nakit krediler 533 milyar iken KOBİ’lere kullandırılan krediler 317 milyar lira olmuştur. Nakit kredi kullandırılan KOBİ sayısı 2,7 milyondur. Bunların 2 milyonu mikro işletme, 500 bini küçük, 170 bini ise orta boy işletmedir. Ortalama KOBİ kredisi mikro işletmelerde 41 bin, küçük işletmelerde 201 bin, orta büyüklükteki işletmelerde ise 760 bin lira düzeyindedir. Büyük işletmelerde Türk Lirası kredilerin payı yüzde 45 iken, küçük işletmelerde Türk Lirası'nın payı yüzde 84 düzeyindedir. Diğer bir değişle KOBİ’lerin yabancı para riski oldukça makul bir düzeydedir. Sektörler itibariyle toplam krediler içinde imalat sanayinin payı yüzde 20, ticaret sektörünün payı yüzde 13, inşaatın payı yüzde 7, ulaştırma yüzde 5, tarım yüzde 3 oranında paya sahiptir.Tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranı yüzde 3 düzeyindedir. Bu oran KOBİ’lerde yüzde 3,4’tür".

“KREDİ KONUSUNDA BİR SIKINTI GÖRMÜYORUZ”

Elazığ’ın bankacılık ile ilişkisini de değerlendiren Aydın şöyle devam etti:
"Elazığ'ın faaliyet hacminin henüz büyüme aşamasında olduğunu görüyoruz. Elazığ’da 18 banka, 55 şubesi ile faaliyet göstermektedir. Diğer illerimiz ile karşılaştırdığımızda finansal hizmetlerin çeşitliliği ve bunlara erişim bakımından bir farklılık bulunmamaktadır. Eylül itibariyle, 2,5 milyar lira mevduat toplanmış, 3,9 milyar lira nakit kredi kullandırılmıştır. Kredilerin mevduata oranı Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir.

Kredilerin yüzde 35’ini bireysel krediler oluşturmaktadır. Bilançosunun yarıya yakını reel sektöre açılan kredilerden oluşan bankacılık sektörü açısından kredilerdeki artışın sürmesi ve kredilerin kalitesi, reel sektörün büyümesine ve karlılık performansına da oldukça duyarlı hale gelmiştir. Reel sektörün sağlıklı büyümesinin öncelikli şartları her alanda istikrarın sürekli, makro dengelerin sağlam, öngörülebilirliğin yüksek, risklerin yönetilebilir düzeyde olduğu işleyen bir piyasa ekonomisinin yanı sıra sağlıklı çalışan bankacılık sektörü ve sermaye piyasasının olmasıdır. Dahası, özel sektörün öz kaynaklarının güçlendirilmesi için sürdürülebilir bir karlılığı yakalaması da gerekir. Enerji, ham madde, iş gücü, finansman gibi her türlü temel girdinin yüksek kalitede ve rekabet edilebilir fiyatlardan, sürekli bulunabilir olması yüksek öneme sahiptir. Açıklıkla belirtmeliyim ki ekonomik faaliyetin finansmanında kritik öneme sahip olan kredi konusunda bir sıkıntı görmüyoruz. Bankalarımız hem kamunun hem de özel sektörün finansmanında gerekli kaynağa, mali güce ve donanıma sahiptir.

Alınan önlemlerin de etkisiyle bankalar esnaf ve KOBİ kredilerini ve hizmetlerini büyütme gayreti içindedir. Bunu toptancı bir yaklaşım yerine müşterilerini ve faaliyetlerini analiz ederek terzi usulü ürün ve hizmetler de sunmaktadırlar. Faiz oranları ikinci yarıdan itibaren düşüş eğilimdedir. Ancak, daha fazla kredi verme isteği kredi standartlarının gevşetildiği anlamına gelmemelidir. Kredi müşterilerinin faaliyetlerine en uygun krediyi bulmak için bankalarımız ile detaylı çalışması, gerekli istişareleri yapmaları gerekir. Son dönemde bankalarımız teminatı yeterli olmadığı halde risk almaya değer bulunan fikir veya proje sahibi girişimcilere finansman ve danışmanlık içeren hizmetler ve ürünler de sunmaya başladılar. Türkiye açısından stratejik öneme sahip ve yüksek katma değer yaratan sektörlerdeki girişimcilere yönelik mikro nitelikte çalışmaların hız kazanmasını, girişimcilerin motive edilerek büyümede daha fazla rol almalarının desteklenmesini bekliyoruz.Bu yöndeki çalışmaların esnaf ve küçük ölçekli girişimciler tarafından sürdürülen madencilik, tarım ve ticaret ağırlıklı bir faaliyete sahip olan Elazığ ekonomisinin gelişmesini olumlu yönde etkileyecektir."

Konuşmaların ardından katılımcılara 'Kredi Garanti Fonu’nun Kuruluş Amacı ve İşleyişi ve Bankacılık Sistemindeki Yeri' ile 'Reel Sektörde Alacak Riskinin Yönetimi' ve 'Çek Kanunu Genel Hükümler ve Uygulama' konularında sunumlar yapıldı. 

HALİL İBRAHİM VARLI

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.