SPOR - 22 Ekim 2016 Cumartesi 12:59

Aziz Yıldırım: Beni sokaktaki şerefsizler gönderemez

A
A
A
Aziz Yıldırım: Beni sokaktaki şerefsizler gönderemez

Basında çıkan başkanlığı bıraksın söylemleri için sert açıklamalarda bulunan Yıldırım, 'Beni sokakta, 3 tane medyadaki şerefsiz ahlaksız gönderemez. Yargıtay kararının kimse kestiremez. Herkes 'Gerekenler olmuş, karar lehinize' diyor. Ben tedirginim. Tedirginliğimi burada belirtiyorum. Yargıtay kararı maddi manevi önemli' dedi.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Ekim ayı olağan toplantısında sert açıklamalarda bulundu.

"Beni ancak kongre üyeleri gönderir"
Basında çıkan başkanlığı bıraksın söylemleri için sert açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Uzun zamandır 'medyada bıraksınlar' kampanyası yürütülüyor. Bunun yanında taraftarın üzerimde oyunlar var. İngiltere'de 'istifa' diye bağıranlar Almanya'dan gelen bilet vermediğimiz insanların yaptığı tezahüratlardır. İstersem bir dakikada keserim. Önemli olan bu değil. 3 Temmuz Türkiye için çok önemlidir. Eğer 3 Temmuz'da Fenerbahçe başkanı, yönetimiyle taraftarıyla mücadele etmeseydi öyle zannediyorum ki FÖTÖ arzuladığı sonuca çok önceden başarmış olacaktı. Türkiye'yi istediği yere getirecekti. Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında 140 ülkede aynı bu sistemle dünyayı yeniden fethetme yapıyorlar, bu devam ediyor. Yargıtay'ın kararından sonra bırakacağımı tekrar ettim ama maalesef 3 yıl için seçilen biz yöneticiler her başarısız neticeden dolayı 'İstifa etsin' yorumlarıyla karşılaşıyoruz. Bunu da Fenerbahçe camiasına kadar nüfus etmek için çalışanlar yapıyor. Yargıtay kararı açıklanan ve lehine olana kadar buradayım. Beni ancak kongre üyeleri sizler gönderirsiniz. Beni sokakta, 3 tane medyadaki şerefsiz ahlaksız gönderemez. Yargıtay kararının kimse kestiremez. Herkes 'Gerekenler olmuş, karar lehinize' diyor. Ben tedirginim. Tedirginliğimi burada belirtiyorum. Yargıtay kararı maddi manevi önemli" şeklinde konuştu.

"Hakarete maruz kalacak insanlar değiliz"
Medyada aleyhine yazılanlar hakkında da açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım, "Medyanın patronları yüz yüze gelince 'Aman yapmazlar, etmezler, şu, bu' diyor. İki-üç televizyon var, her gece yayın yapıyorlar. Yalan yanlış. İçiyorlar viskiyi, programa gelerek konuşuyorlar. Türk örf ve adetlerine uygun olmayan her türlü cümleyi kullanıyorlar, hakaret ediyorlar. Hakarete maruz kalacak insanlar değiliz. Biz seçimle geldik, seçimle gideriz. 'Aday olmasın' diyorlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Bey'e diyebilir misin 'aday olma' diye. Hakkınız var mı? Aday olmak istiyorlarsa şart koşmayacaklar. Kendine güvenen gelecek" diye konuştu.

"Benim hakkımda ağza alınmayacak laflar söylüyorlar"
Sarı-lacivertlilerin eski başkanı Ali Şen'in sözlerine cevap veren Yıldırım, "Ali Şen, bundan sonra konuşmak istiyorsan buraya gel. Öyle onursal başkan falan olma isteğim yok. Benim derdim belada, Yargıtay. Ben bunu çözeyim, zaten kendim ayrılacağım diye deklare ettim. Şerefsiz ve ahlaksızlar her gece bunu işliyor. Ben 'Bu kulübün kapısında bekçi olurum' dedim. 18 senemi bu kulüp için verdim. Mutlu muyum, mutluyum. Benim için onurdur. Bu onurun, şerefin de karşılığı olmalı yani. Adam çıkıyor televizyona, ağza gelmeyecek şeyler söylüyor. Sokakta gezdirmem bundan sonra. Bizlerin üzerinde para kazanıyorlar, bize hakaret etmeye hakları yok. Her tenkite açığım. Hakaret olmayacak. FETÖ'cü patronlar, FETÖ'cü konuşanları televizyonlarda tutmazlar. Adaletin yerine gelmesi için 17-25 Aralık'tan önce FETÖ'yle ilişkisi olanlar da hesap vermeli bu ülkeye. Viski içiyorlar masa altında, zevkine göre konuşuyor. Yan yana geldiğimizde de köpek gibi korkuyor köpek" ifadelerini kullandı.

"Çaycılar, şoförler müdür oldu"
Aziz Yıldırım, gazete patronları için şunları söyledi:

"Bu gazeteleri hangi parayla aldılar patronlar. Ne kadar vergi ödüyorlar. Her gün bizim televizyonumuzdan bunları benim ağzımdan duyacaksınız. Her gün soracağım bunlara. Çaycılar, şoförler müdür oldu, bize sallıyorlar. Gördüğüm her yerde gereğini yaparım peşlerine düşerim. Sahipsiz insanlar değiliz, hele ben hiç değilim."

"Gerçek Fenerbahçe taraftarı ne bağırıyorsa kabulümdür"
Tribünlerden gelen istifa sesleri için ise Yıldırım, "Gerçek Fenerbahçe taraftarı ne bağırıyorsa kabulümdür. Kim Fenerbahçe'ye başkan adayı olmak istiyorsa gelebilir ama 'Erkek gibi' adayım diyecek. 'O olursa ben olmam' demeyecek. 1998 yılında biz bu mücadeleye girdik. Ali Şen kulübün üzerinde kabus gibi duruyordu. Bir loca almayanlar, 'Bana hediye edin' diyenler fetva veremez. Burası babadan oğula kalacak miras yok. Burası Fenerbahçe Cumhuriyeti. Herkes böyle kabul etmeli. Benim ceketimi alır giderim, Fenerbahçe'nin neferi olarak kalırım" diye konuştu.

"Fenerbahçe şampiyonluk için en fazla 3 sene bekler"
Yönetimdeki arkadaşlarıyla 18 senedir kulübe hizmet ettiklerini ifade eden Yıldırım, "Kulübe çok tesis ve arazi kazandırdık. 18 senede 6 şampiyonluk, 8 ikincilik, 1 üçüncülük, 2 defa dördüncülük, bir defa altıncılık. Galatasaray, Beşiktaş 13-14 yıl şampiyon olamadılar. Fenerbahçe de bir gelenek var, şampiyonluk için en fazla 3 sene bekler" dedi.

"Sporun gerçeklerini kimse konuşmuyor"
Futbol takımının performansı hakkında da açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Futbol takımı başarısız ama 'İyi takım değil' diyebilir misiniz? Sezon başında çok oyuncular alındı, dediniz. Dick Advocaat çok iyi. Samimiyetle ifade ediyorum bunu. 2004'te 9 puan geriye düştün şampiyon olduk. 2010-2011'de 9 puan geride ikinci yarı 17 maçta 16 galibiyet 1 beraberlikle şampiyon olduk, hepimiz hapse gittik. Sporun gerçeklerini kimse konuşmuyor. Fenerbahçe dahil Türk futbol takımlarının Avrupa'daki başarıları hep tesadüf olacaktır. Fenerbahçe bugün basketbolda Avrupa'da marka oldu. Bayan voleybolunda da. Erkek basketbol takımı 26 milyon Euro bütçemiz var, 12 milyon Euro da açığımız. CSKA Moskova'nın bütçesi 30 milyon Euro civarı. Bütçeler bunlar. İndirelim 10 milyon Euro'ya, başarı olur mu?10 sene bir kez başarı olur. Fenerbahçe 26 milyon Euro'luk erkek basketbol takımı bütçesini bozmazsak her sene Avrupa'da Dörtlü Final oynarız."

"8 milyon Euroluk oyuncu alınca basın ayağa kalkıyor"
Manchester United'ın ikinci golünü atan futbolcunun 38 milyon Paund olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Basının şişirmesi, gerçekleri görmemek. Türkiye'de futbol bu yüzden ileri gitmiyor. Biz, 8 milyon Euro'ya futbolcu alınca basın ayağa kalkıyor. Chelsea 9 milyon Avroya Kennedy diye bir 19 yaşındaki Brezilyalı aldı. Biz alamadık onlar aldı ama oynatmıyorlar. Biz alsak, 'Fenerbahçe parayı sokağa attı' diye yazar basın. Hiçbir katkısı yok basının. Bundan sonra karalayan herkesle hesaplaşacağım, hukuk önünde ve başka türlü. Öyle pes edecek insan değilim pes etmem" şeklinde konuştu.

"Böyle yaparlarsa sürem bittiğinde dahi gelir aday olurum"
Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı'nın Başantrenörü Zeljko Obradovic'i kendisinin getirdiğini belirten Yıldırım, "Obradovic oyuncu alırken bana sormuyor mu? Bütçeyi ben yapmadım mı ama görün ki Obradovic'e de sallayacak bir medya var. Ayıp ya. Biraz ahlak olur. Bundan sonra kim bana saldırırsa karşılığını her türlü vereceğim. Lafla falan da değil, gerekeni yapacağım. Sinirlerim çok gerilmiş vaziyette. Beni silah zoruyla getirmediler, 3 seneliğine oylarla geldim. İyi de kötü de görev yapabilirim, hesabı da sizlere veririm. Birinci şartım Yargıtay kararıdır. Ben 1 sene hapis yattım onlar FETÖ'cülerle algı operasyonu yaptılar. Tapelerde sesimi duyayım dedim, bunlar vermediler. Gazeteciyim diyenler, şu an hapisteki savcılardan döküman alıp yayınladılar. Bir tane benim talimatım varsa köprüye çıkıp atlarım, dedim. Yargıtay kararı bitmeden ben burada sürem dolana kadar kalacağım bilsinler. Böyle yaparlarsa sürem bittiğinde dahi gelir aday olurum. Hayatım Fenerbahçe. Cebimi doldurup gitmem. Bütün varlığımı hayatımı, her şeyimi ortaya koydum. Sen kendini vuran adamı söylemeyemedin emniyette, biraz daha ileri gitsen biz yaptı olacak. Kendini vuranları söyleyemeyecek kadar şerefsizsiniz size. Çok söyleyeceğim şey var da bu ülkeye yazık. Fenerbahçe'ye zarar verdiğim düşündüğüm gün hemen arkadaşlarımızla gideriz. Burada olmak şereftir, onurdur ama bir taraftan da sıkıntılıdır" ifadelerini kullandı.

Yargıtay kararıyla her şeyin ya normale döneceğini ya da yeniden başlayacağını vurgulayan Yıldırım, "Yargıtay kararının olumlu çıkacağını bilsem şerefsizim bırakırım ama bunlar böyle yaptıkça, sizin huzurunuzda şerefimle gelir aday olurum" dedi.

Mehmet Selman Bektaş - Mehmet Şirin Topaloğlu 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.