GÜNDEM - 11 Ağustos 2016 Perşembe 17:16

Babalı kızlı üniversiteyi kazandılar

A
A
A
Babalı kızlı üniversiteyi kazandılar

İzmir’de hayali hep 4 yıllık bir üniversiteyi bitirmek olan 36 yaşındaki tekstil işçisi Ali Haydar Öztürk, kızı Yaren ile bir yıl boyunca hazırlandığı üniversite sınavını kazandı. Baba Öztürk, Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde kızı Yaren ise Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünde okuyacak.

Tire ilçesinde yaşayan ve bu yıl girdikleri üniversite sınavında istedikleri bölümlerde okumaya hak kazanan baba-kız, Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından sonuçlar açıklanınca büyük sevinç yaşadı. Hayalinde hep 4 yıllık bir üniversiteyi bitirmek olan evli ve 3 çocuk babası Ali Haydar Öztürk (36) kızı Yaren Öztürk (18) ile bir yıl boyunca hazırlandığı üniversite sınavını kazandı. Baba Öztürk, Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kızı Yaren Öztürk ise Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde eğitim görecek. 2001 yılında, 2 yıllık EÜ. Tire Kutsan MYO Kağıt ve Kağıt İşleme Bölümü’nden mezun olan baba Öztürk, lise yıllarından buyana hayalini kurduğu edebiyat öğretmenliği için gün saymaya başladı.

İşçiydi öğretmen olacak
Kendine ait iş yerinde iş kıyafetleri diktiğini ifade eden baba Ali Haydar Öztürk, “Edebiyata, lise yıllarından bu yana büyük bir ilgi duyuyordum. 4 yıllık bir fakülteyi bitirip, hep edebiyat öğretmeni olmak istedim. Ancak şartlar gereği hayalimden uzaklaştım. Kızım 1 yıl önce üniversite sınavlarına hazırlanırken ben de ona destek olurum diye sınavlara girme kararı aldım. Başvurularımızı yaptıktan sonra birlikte çok sıkı bir çalışma gerçekleştirdik. Her gün kafa kafaya vererek, saatlerce ders çalıştık. Yaren bana sayısalda, ben ise ona sözelde yardım ettim. Kızımın üniversiteyi kazanma azmini görünce daha da heveslendim. Eşim Ceylan, çocuklarım Eylül ve Ahrar bu dönemde bizlere çok yardımcı oldu. Sonuçta kızımla birlikte ortak bir başarıya imza attık” dedi.

Ayrı üniversitelerde aynı şehirde okuyacaklar
İlerleyen günlerde babası ile birlikte kazandıkları okullara gidip kayıt yaptıracaklarını anlatan Yaren Öztürk de şunları söyledi: “Babamla ayrı üniversitelerde ama aynı şehirde okuyacağız. Bu benim için güven verici. Sonuçlar açıklandığında büyük bir sürpriz yaşadık. Disiplinli şekilde ders çalışırken bir yandan da müzikle dinlendik. Babam ney ben ise keman çalıyorum. Çevre Mühendisliğini bitirdikten sonra hukuk okumak istiyorum. Hayatımın her döneminde bana yardımcı olan babamla üniversiteyi okumak çok keyifli olacak. Üniversiteye hazırlandığımız dönem içinde annem ve kardeşlerim hem bana hem de babama manevi açıdan çok destek oldu. Annem 1 yıl boyunca bana hiç ev işi yaptırmadı.” 

Yakup Fatih Şaşmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Vatandaşlara yardım eli uzatıyor Düzce Belediyesi, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü eliyle ihtiyaç sahibi ve bakıma muhtaç vatandaşlara yardım eli uzatıyor. Düzce Belediyesi, gerek ayni yardımları, gerekse sosyal hizmetler ile ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından verilen yardım ve hizmetler, binlerce ihtiyaç sahibinin derdine derman oluyor. Sosyal belediyecilik faaliyetleri ile gönüllere dokunan Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, 4 ayda yaptığı yardımlara ilişkin verileri paylaştı. Ekonomik durumu yeterli olmayan aileler için açılan ‘Hayır Çarşısı’nda, 1859 kişinin kıyafet, 1844 kişinin ayakkabı, 10 öğrencinin ise çanta ihtiyacını karşılayan müdürlük, 10 bin aileye de gıda kolisi dağıtarak erzak ulaştırdı. 130 ev temizlendi Yaşadığı ortamın temizliğini yapabilecek durumda olmayan, sosyal destek sistemi zayıf veya ücret karşılığında bu hizmeti alabilecek gücü bulunmayan yaşlı, engelli ve hasta vatandaşlara da destek olan müdürlük, 130 haneye ev temizliği hizmeti verdi. Yaşlılık, engellilik, hastalık veya geçirdiği kaza sebebiyle öz bakım ihtiyacını karşılayamayan aynı zamanda karşılayacak yakını da bulunmayan vatandaşlar için verilen, saç kesimi, sakal tıraşı, tırnak kesimi, vücut temizliği ve banyo hizmetlerini kapsayan öz bakım hizmetinden ise 421 kişi faydalandı. 2 öğün yemek Aynı zamanda evde yemek yapamayan ihtiyaç sahiplerine günde 2 öğün olmak üzere 30 bin 566 adet ‘sıcak yemek’ servisi yapan müdürlük, Ramazan ayında ise 7 bin 200 adet iftar yemeğini evlere kadar götürdü. Taziye evlerinde ise 18 bin 800 adet pide ve ayran ikramında bulunuldu. Özel günlerde organizasyonlar Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, özel günler dolayısıyla düzenlediği organizasyonlarda da ikramlarda bulundu. Kandiller ve özel günlerde camilerde stant açan müdürlük ikramlıklarını paylaştı. Görme engelli vatandaşlar, dezavantajlı kadınlar, hizmet götürülen yaşlılar ve çölyak hastaları için yemek organizasyonu düzenlendi. Çocuklara yönelik de etkinlikler gerçekleştiren müdürlük, çocuklara oyuncak, balon, bayrak, pamuk şeker ve patlak mısır dağıtımı yaptı. Özel eğitim okullarına talep edildiği durumlarda patlak mısır, pamuk şeker ve çadır desteği sunuldu. 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’nde Kusursuz Kafe personeli ziyaret edilerek, hediye takdim edildi. Ayrıca belediyeye bağışları ile maddi destek veren iş insanlarına kahvaltı organizasyonu yapılarak, teşekkür plaketleri takdim edildi.
Ankara Simit fiyat tarifesinde Ticaret Bakanlığı’nın onayı zorunlu hale getirildi Tacir ve sanayiciler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerinin düzenlenmesi hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre simit fiyatlarına ilişkin olumlu görüşü Ticaret Bakanlığı verirse fiyatlarda artış yapılabilecek. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ayrıntıları şöyle: “Tarifeler, yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girer. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Meslek komitesi en geç onbeş gün içinde görüşünü bildirmek zorundadır. Ancak, simit ile 4/1/2012 tarihli ve 28163 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımı yapılan ekmeğe ilişkin tarifenin belirlenmesi aşamasında yönetim kurulu; onbeş gün içinde Ticaret İl Müdürü ve Tarım ve Orman İl Müdürü ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili belediyenin temsilcilerinden oluşan heyetin değerlendirmesini alır. Heyetin değerlendirmesi ve ilgili meslek komitesinin görüşü de dikkate alınarak yönetim kurulunca oluşturulan ekmek tarifesine ilişkin teklif, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşünün alınmasından sonra yapılacak ilk toplantıda meclisin onayına sunulur. Ancak, Bakanlık tarafından olumsuz görüş bildirilmesi durumunda, heyetin toplanmasına gerek olmaksızın gerekçeleri ile birlikte yönetim kurulunca hazırlanan yeni tarife talebi, yeniden Bakanlığın görüşü alındıktan sonra meclisin onayına sunulur.”
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”