GÜNDEM - 30 Kasım 2021 Salı 18:22

Babası tarafından acımasızca dövülen bebeğin dedesi damadının en ağır cezayı almasını istedi

A
A
A
Babası tarafından acımasızca dövülen bebeğin dedesi damadının en ağır cezayı almasını istedi

Gaziantep'te babası tarafından acımasızca darp edilen 2 aylık bebeğin dedesi Mustafa Uçar, olay sonrası darp raporu almak için gittikleri hastanede bebeğin beyin kanaması geçirdiğini öğrendiklerini söyledi. Bebeğin babasından şüphelendikleri için gizlice görüntü çekmeye karar verdiklerini söyleyen dede, görüntüleri izledikten sonra şok geçirdiklerini söyledi.

Gaziantep'te, babası tarafından acımasızca darp edilen 2 aylık Cihan bebeğin dedesi Mustafa Uçar açıklamalarda bulundu. Bir süredir bebeğin babasından şüphelendiklerini ve o yüzden gizlice görüntü çekmeye karar verdiklerini söyleyen dede Mustafa Uçar, görüntüleri izleyince kızının ağlamaktan konuşamadığını, kendilerinin ise şok geçirdiğini aktardı. Olay sonrası darp raporu almak için gittikleri hastanede bebeğin beyin kanaması geçirdiğini öğrendiklerini de söyleyen dede, bebeğin hayati tehlikesinin devam ettiğini aktardı.

"Bu cani en ağır cezayı alsın"

Olay sonrası hastane önünde açıklama yapan dede Mustafa Uçar, "Ben bu şahsın hiçbir şekilde içeriden çıkmamasını istiyorum. Bu acı bizim başımıza geldi, başkaları da böyle çekmesin, böyle acılar yaşamasın. Bunun gibi caniler hiçbir şekilde içeriden çıkmasın. Uzun bir ceza almasını istiyorum. Kızıma da daha önce şiddet uyguluyormuş" dedi.

"Bebeğin yüzünde morluklar oluyormuş, kızım şüphelendiği için gizli görüntü çekmeye karar vermiş"

Kızının bebeğe şiddetten şüphelendiğini ve o nedenle gizli görüntü çekmeye karar verdiklerini aktaran dede Uçar, "Kızım da çocuğa da şiddet uyguladığından şüphelenmiş ve gizli olarak bu görüntüleri çekmiş. Bebeğin yüzünde bazen morluklar oluyormuş, kızım da bunlardan şüphelenince telefonla gizli gizli çekmeye karar vermiş. Biz de kendisine gizli çekmesini söyledik. Görüntüler çekildikten sonra yayınlandı ve bu noktaya geldik. Kızım, bebeğine yapılanlardan dolayı çok kötü durumda, konuşamayacak bir halde. Çocuk hasta ve iç kanama geçiriyor" ifadelerini kullandı.

"Daha önce boşanacaklardı ama vazgeçtiler"

Kızı ile damadının daha önce de boşanmak için başvuru yaptığını ama daha sonra aile büyüklerinin araya girmesiyle vazgeçtiklerini söyleyen dede, "Bir yıl 3 aydır evlilerdi. Daha önce de bir boşanma mevzuları vardı. Daha sonra araya büyükler araya girince biz de yuvası dağılmasın diye barışmalarına karar verdik. Ama buna rağmen avukata da dosyayı kapatmamasını söyledim. Sonra da böyle bir durumdan şüphelenince ortaya bu görüntüler çıktı" şeklinde konuştu.

"Kızımın telefon kullanmasına izin vermiyordu"

Cani Yunus Göç'ün kızının cep telefonu kullanmasına izin vermediğini de aktaran dede, "O şahıs kızıma cep telefonu almıyordu, cep telefonu kullanmasına bile izin vermiyordu. Muhtemelen kendisini çekmesinden korkmuş" dedi.

"Kızım görüntüleri izleyince konuşamadı, darp raporu almaya gittik beyin kanaması geçirdiğin öğrendik"

Görüntüleri ilk izledikleri andan sonra neler hissettikleri ile ilgili soruya da cevap veren dede Mustafa Uçar, "Olaydan sonra annesi görüntüleri gördükten sonra bizi aradı. Bizi aradığında ağlamaktan konuşamıyordu, 'baba hemen buraya gel' dedi. Ben de gidip hemen kendisini aldım. Kızımı ve bebeği aldıktan sonra bebeğin gözünde morarmalar gördük. Sonra darp raporu almak için hastaneye gittik. Bu esnada doktorlar çocuğun beyin kanaması geçirdiğini söylediler" diye konuştu.

Said Vakkas Yağcı - Muhammet Abdulkadir Esen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde önemli ’afet’ projesi Kastamonu Üniversitesi’nde hayata geçirilen proje çerçevesinde farklı üniversitelerden gelen 20 kursiyere ’afetlerde tedarik zinciri’ konusunda eğitim verildi. Kastamonu Üniversitesi’nde TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği Programı çerçevesinde desteklenen “Tedarik Zincirinin Hayati Boyutu: İnsani Yardım Lojistiği” projesi tamamlandı. Proje yürütücülüğünü Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Tekin’in yaptığı ve BİDEB 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme Programı tarafından desteklenen “Tedarik Zincirinin Hayati Boyutu: İnsani Yardım Lojistiği” projesi çerçevesinde eğitimler düzenlendi. 15-18 Nisan tarihleri arasında Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen eğitimlerde Kastamonu Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesi’nin yanı sıra AFAD ve Sosyal Yardımlaşma Vakfından katılım gösteren 12 uzman tarafından dersler verildi. Eğitimlere farklı üniversitelerden katılan 20 kursiyer, 3 gün boyunca insani yardım kuruluşları, insani yardımın önemi, tedarik zinciri yönetimi, coğrafi bilgi sistemleri, insani yardım konusunda dijitalleşme ve insani yardımlarda lojistiğin önemi ve lojistiğin rolü ile ilgili konularda teorik dersler aldı. Proje çerçevesinde çerçevesinde bilimsel araştırma fikri geliştirme ve etkili sunum derslerine de yer verildi. 1 gün boyunca insani yardımlarda tedarik zinciri ve lojistik faaliyetler üzerine yaklaşımlar geliştirmeye yönelik araştırma konusu belirlenmesi için uygulamalar gerçekleştirildi. Gruplar halinde çalışan kursiyerler oluşturdukları araştırma fikirlerini jüri üyelerine sundu. Etkinlik sayesinde farklı üniversitelerden katılım gösteren katılımcıların başta afetler olmak üzere insani yardımlarda tedarik zinciri yönetimi ve lojistik konularında farkındalıklarının artırılması sağlandı. Türkiye’nin doğa kaynaklı afetlerde insani yardımların ulaştırılmasında lojistiğin önemi üzerinde durulurken, Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi ve LODER Lojistik Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş tarafından lojistiğin geleceğine ve lojistik sektöründe kariyer imkanlarına yönelik lisans öğrencilerine de bilgilendirme sunumu yapıldı. Eğitimler, kursiyer sunumları ve katılım belgelerinin kursiyerlere takdimi ile sona erdi. Etkinliğe katılan tüm kursiyerler ise Kastamonu Üniversitesi’ne misafirperverlikleri için teşekkür etti.
Bitlis Bitlis’te bir yılda 522 kilo atık pil toplandı BİTLİS (İHA) – Bitlis il merkezi ve ilçelerinde düzenlenen "Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması"nda 522 kilogram atık pil toplandı. 14 yıldır Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından düzenlenen "Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması" ödülleri sahiplerini buldu. Pillerin neden olduğu çevre kirliliğini en aza indirmek ve doğaya gelişigüzel atılan pillerin neden olduğu ciddi tehlikeleri önlemek amacıyla yürütülen kampanya ile hem çevreye katkı sağlanıyor hem de çocuklara çevre bilinci aşılanıyor. Bu yarışma ile düzenli olarak il merkezi ve ilçedeki okullara dağıtılan atık pil toplama kutularına öğrenci ve öğretmenler topladıkları pilleri atarak çevreye büyük katkı sağlıyor. 14 yıldır her sene düzenli olarak yapılan yarışmada dereceye giren okul ve öğrenciler ise Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından ödüllendiriliyor. Öğrencilerin bir yılda 522 kilo atık pil topladıklarını söyleyen Bİ-KA Teknik Personeli Yunus Gözeten, "Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) olarak yaklaşık 14 yıldır atık pil yarışması düzenliyoruz. İl merkezi ve ilçe bazında 220 okulda yarışmayı yaptık. Yarışma sonucunda kazanan okullarımıza çeşitli hediyeler veriyoruz. Toplanılan atık pilleri de okullardan alıp Kocaeli’nde bulunan geri dönüşüm fabrikasına gönderiyoruz. Atık pillerin etrafındaki kalan metallerden geri dönüşüm, içerisindeki malzemelerle de petrol üretimine katkıda bulunuyoruz. Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) olarak Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneğinin (TAP) gönderdiği ödüllerin yanında kendimiz de ödüller ekliyoruz. Okullarımıza özveriyle çalışmalarından dolayı plaket ve hediyelerini veriyoruz" dedi.