ASAYİŞ - 04 Mayıs 2023 Perşembe 11:53

BAE ajanı olduğu iddiasıyla yakalanan sanığa beraat kararı

A
A
A
BAE ajanı olduğu iddiasıyla yakalanan sanığa beraat kararı

BAE için çalıştığı öne sürülen ve Sakarya'da yakalanıp tutuklandıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılan başka suçtan tutuklu Ürdün vatandaşı, ‘siyasal veya askeri casusluk’ ve ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçlamalarından beraat etti.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) için ‘siyasal veya askeri casusluk’ ve ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçları yaptığı iddiasıyla Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma çerçevesinde Ahmet Mahmoud Ayesh Al Astal, MİT ve emniyet güçleri tarafından yakalanarak 21 Ekim 2020'de tutuklandı. 28 Ekim 2021 tarihindeki duruşmasında ev hepsi ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla sanığın tahliyesine karar verilmişti. Hazırlanan iddianamede ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçundan müebbet hapis, ‘siyasal veya askeri casusluk’ suçundan ise 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen sanık, bugün Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmaya başka suçtan tutuklu olan sanık bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken avukatları salonda hazır bulundu.

BAE ajanı olduğu iddiasıyla yakalanan sanığa beraat kararı

Gelen belgelerin zapta geçirilmesinin ardından başlayan duruşmada Cumhuriyet savcısı sanığın ‘siyasal veya askeri casusluk’ ve ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçlarından beraat etmesi yönünde beyanda bulundu. Hususa ilişkin söz verilen sanık avukatları ise celse arasında sundukları savunmaları tekrar ettiklerini ve sanığın sadece gazetecilik mesleğini yaptığını, herhangi bir ajanlık yapmadıklarını, bu çerçevede de sanığın beraatını talep ettiler. Söz hakkı verilen başka suçtan tutuklu sanık Al Astal, Türk adaletine güvendiğini ve beyanlarını tekrar ettiğini tercüman aracılığıyla söyledi. Görüşünü açıklayan mahkeme heyeti ise başka suçtan tutuklu sanık Al Astal’ın ‘siyasal veya askeri casusluk’ ve ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçlamalarından beraatına karar verdi.

Orkun Kaya

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.