POLİTİKA - 03 Ağustos 2021 Salı 11:44

Bahçeli: 'Aziz Türk milletinin dikkatli, sabırlı olmasında sayısız yarar bulunmaktadır'

A
A
A
Bahçeli: 'Aziz Türk milletinin dikkatli, sabırlı olmasında sayısız yarar bulunmaktadır'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şu anda Türkiye, iç ve dış tertipçileri az çok belli olan kaos ikliminin hakimiyet kurma riskiyle karşı karşıya olmakla birlikte, yıkım projesi tahkim ve takviye edilen muhtemel iç kargaşa ve çatışma ortamına sürüklenme tehdidiyle yüz yüzedir. Bu itibarla aziz Türk milletinin dikkatli, sabırlı ve teyakkuz halinde duruş göstermesinde sayısız yarar bulunmaktadır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin güneyinde ve Ege kıyılarında yaşanan yangınlar sonrası sosyal medya üzerinden oluşturulmaya çalışılan provokatif eylemler hakkında vatandaşlara itidal çağrısında bulundu. Konu hakkında yazılı bir açıklama yayımlayan Genel Başkan Bahçeli, “Türkiye’miz farklı boyutlarda yaşanan, bunun yanında eşzamanlı olarak ortaya çıkıp yaygınlaşan ağır ve çetin sorunlara doğrudan maruz, direkt muhataptır. Doğal afetlerin biri sonlanırken diğeri başlamaktadır. Artvin, Düzce, Van ve Rize’de aşırı yağışların neden olduğu sel ve heyelanların yaraları henüz sarılmadan, bu defada ülkemizin pek çok yerinde peş peşe orman yangınları çıkmıştır. 28 Temmuz 2021 tarihinde Antalya’nın Manavgat ilçesinde dört ayrı noktada başlayan, ardından yaklaşık 30 ilimizde vasat bulan orman yangınları milletimizi derinden üzmüştür. Bundan mülhem 8 insanımız hayatını kaybetmiş, binlerce hektarlık orman alanı içindeki orman canlılarıyla birlikte yanmıştır. Marmaris yangınıyla mücadele edenlere motosikletiyle su taşıyan 25 yaşındaki Şahin Akdemir evladımızın alevler içinde kalarak hayata veda etmesi bir başka acı olarak yüreğimize kazınmıştır” ifadelerini kullandı.

“Türk milleti neşe ve sevinçte bir olduğu kadar acı ve tasada da birdir ve beraberdir”

Yangın bölgelerinde 62 yerleşim yerinin ve 26 bin vatandaşın tahliyesinin sağlandığına dikkat çeken MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda Adana, Antalya, Muğla, Mersin ve Osmaniye afet bölgesi ilan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün imkanları harekete geçirilmiş, yangına her saha ve muhitte fedakarlıkla karşı konulmuştur. Böylesi dönemlerde milli birlik ve yardımlaşma duygumuzun canlı tutulması, aklıselim ve kalbi selim bir tutumla felakete direnç gösterilmesi tarifsiz önemdedir. Türk milleti neşe ve sevinçte bir olduğu kadar acı ve tasada da birdir ve beraberdir. Orman yangınlarını siyasi ranta çevirmek için tetikte bekleyen, ülkemizin bugünkü kırılgan ve nazik ortamını sömürmek için ortam kollayan fırsatçıların derin bir gaflet ve sorumsuzluk girdabına kapıldıkları esefle görülmektedir.”

“Namert ve nankör siyaset anlayışı zillete düşen muhalefet partileri açısından kaygı ve utanç verici bir rezalettir”

Yangın alanlarında mücadelenin canla başla sürdüğüne dikkat çeken Genel Başkan Bahçeli, “CHP ve İP Genel Başkanlarının açıklamaları ne vatan ne millet sevgisiyle ne de siyasi etik ve erdemle bağdaşmayacak kadar ayıplı ve hastalıklıdır. Türkiye’nin zor günlerinde yangından nemalanma rekabetine tevessül etmek, bununla da yetinmeyerek iktidara muhalefet ediyorum derken felaketle kol kola girmek namertliktir. Bu namert ve nankör siyaset anlayışı zillete düşen muhalefet partileri açısından kaygı ve utanç verici bir rezalettir. Turizm kentlerindeki orman alanlarının betonlaştırmak için yakıldığını, bu maksatla da Turizm Teşvik Kanunu’nda değişiklik yapıldığını iddia etmek akıl ve ahlak dışı bir uydurmadır. CHP Genel Başkanı’nın İP Başkanına benzer şekilde, yanan orman sahalarına ‘bir tuğla koyarsanız beni çiğnemek zorunda kalırsınız’ sözü saptırma olduğu kadar tehlikeli bir aldatmadır. Görülüyor ki, Türkiye’nin planlı bir kaos sürecine sokularak toplumsal mukavemetinin zayıflaması, sosyal ve ekonomik direncinin zaafa uğraması hedeflenmektedir. Bu yolla da her türlü dış tesir ve telkine açık olması, nihayet müdahale edilebilir bir kıvama gelmesi üst bir akıl tarafından kurgulanmaktadır” açıklamasında bulundu.

“Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, ayrıca yangınlar sonrasında sosyal medya üzerinden bir algı operasyonu oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Orman yangınları münasebetiyle, maksadı menfur ve melun bir kısım sosyal medya hesaplarından yabancı ülkelere çağrı yapılarak yardım taleplerinin yoğun olarak gündeme taşınması Türkiye’yi aciz ve muhtaç bir ülke gösterme sinsiliğinin şifreli mesajı olarak değerlendirilmelidir. Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Her türlü felaketle de başa çıkabilecek muktedirliğe ve muvaffakiyete hamd olsun ziyadesiyle haizdir. Ancak bunu hazmedemeyen çevrelerin devletin haysiyet ve hükümranlığını masumiyet pozları vererek tartışmaya açma çabası basit bir kurnazlık, ucuz bir kara kampanyadır. Yönetilmeyen bir ülke tablosunun tesis ve temini amacıyla iç ve dış işgal cephesinin yangın kapısını zorlaması ve bu çerçevede yoğunlaşan ilişki ve irtibatların gün geçtikçe deşifre olması dikkatli hiçbir gözden kaçmamaktadır. Maalesef siyasi genetik yapısıyla oynanan, kurumuş yaprak gibi kökünden savrulan Cumhuriyet Halk Partisi bu şer planın tam göbeğindedir. Zalimler eliyle senaryosu yazılan, taşeronlar kanalıyla servisi yapılan Türkiye aleyhtarı karanlık projenin kanlı kuryesi HDP; kiralık figüranı ise İP’tir. Türkiye’nin son yıllarda karşılaştığı her neviden saldırı, sabotaj ve suikastlar yabancı başkentlerde mayalandırılan demokrasi dışı siyasal bir tasarımın provası niteliğine işaret ederken, aynı zamanda devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün zedelenmesi de hesaplanmıştır. Fakat bu hesabın her zamanki gibi Türk milletinden dönmesi mukadderdir.”

“Lanetlediğimiz bu cinayetin bir anda milletimizin sinir uçlarıyla oynayan bir muhtevaya tahvil edildiği de ortadadır”

Konya’nın Meram ilçesinde yaşanan ve 7 kişinin hayatını kaybettiği olaya da değinen Bahçeli, konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bir yanda yangınlarla kesintisiz ve kıyasıya mücadele edilirken, diğer yanda toplumsal şiddet dalgasının yükselişi, bilhassa Konya’nın Meram ilçesinde bir aileden 7 kişinin acımasızca katledilmesi doğal olarak ülke gündemini sarsmıştır.
Lanetlediğimiz bu cinayetin bir anda milletimizin sinir uçlarıyla oynayan bir muhtevaya tahvil edildiği de ortadadır.
İki aile arasında yaklaşık 10 yıldır süren bir husumeti Türk-Kürt ihtilafıyla tavzih etmeye çalışan odaklar milli birlik ve beraberliğimizi dinamitlemek için alçakça devreye girmişlerdir.
HDP’nin, Türk Tabipleri Birliği’nin, hatta CHP’nin, hiç alakası olmadığı halde bu kanlı olayı ırkçı saldırı olarak afişe etmeye kalkışması korkunç bir provokasyon olarak karşımıza çıkmıştır.
Ormanlarımız yanarken kardeşlik bağlarımızı da tutuşturmak için etnik kundakçılık yapanlar husumet cephesinde eşgüdüm halinde buluşmuşlardır.
HDP’nin bir eş genel başkanı tarafından ileri sürülen, ‘Kürt halkına sistematik katliam politikası izleniyor’ iddia ve ifadesi alenen halkı kin ve düşmanlığa kışkırtan şerefsiz bir bühtan olarak öne çıkmıştır.
Her kelimesinde suçun unsurlarını barındıran bu onursuz açıklama karşısında cumhuriyet savcılarının derhal harekete geçmesi adalet ve ahlakın itibarı gereğidir ve bizim de akut bir beklentimizdir.”

“Bilinmelidir ki, kurt kışı geçirse de yediği ayazı asla unutmayacaktır”

Orman yangınları sonrasında bir grubun aleni şekilde provokatif paylaşımlar içerisine girdiğine, bu durum karşısında Türk milletinin itidal içerisinde olması gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
“Orman yangınlarını üstlenen ve PKK’nın bir aparatı olan ‘Ateşin çocukları inisiyatifi’ isimli iblis beslemelerine itiraz etmeyenlerin, ses çıkarmayanların; barışın, dostluğun, sevginin, kardeşliğin ve dayanışmanın şehri Konya’da kardeş kavgası çıkarmak için kuyruğa girmeleri Türkiye’ye ihanettir.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Röportörünün de provokasyon korosuna HDP üslubuyla iştiraki geri planda kurulan, kimin kimlerle iş tuttuğunu gösteren hain işbirliğini sarih olarak gözler önüne sermiştir.

Son günlerde, yine beklendiği üzere, sosyal medyadan FETÖ-PKK ve Türkiye düşmanlarının tezvirat ve nifak dolu paylaşımları dikkat çekici ölçülerde artış kaydetmiştir.

Şu anda Türkiye, iç ve dış tertipçileri az çok belli olan kaos ikliminin hakimiyet kurma riskiyle karşı karşıya olmakla birlikte, yıkım projesi tahkim ve takviye edilen muhtemel iç kargaşa ve çatışma ortamına sürüklenme tehdidiyle yüz yüzedir.

Bu itibarla aziz Türk milletinin dikkatli, sabırlı ve teyakkuz halinde duruş göstermesinde sayısız yarar bulunmaktadır.

Elbette ormanlarımızın nasıl ateşe verildiği, kundakçıların hüviyet ve aidiyetleri kısa süre içinde çok daha netlik kazanacaktır.

Failler er ya da geç ortaya çıkarılacak, dünya da başlarına yıkılacaktır.
Kaldı ki toplumsal huzurumuzu baltalamak, milli birliğimizi budamak için hangi mahfillerde oyunlar kurulduğu, hangi güçlerin casuslarıyla ve işbirlikçileriyle müteyakkız halde olduğu yakında bütün çıplaklığıyla tespit, hatta teşhir edilecektir.

Bilinmelidir ki, kurt kışı geçirse de yediği ayazı asla unutmayacaktır.”

“Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türk milleti büyük bir ailedir”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konu hakkında yaptığı yazılı açıklamayı şu şekilde sonlandırdı:
“Dost ve müttefik pozu veren hiçbir muhasım ülke Türkiye’nin toplumsal birliğini çözemeyecek, kardeşlik bağlarını çürütemeyecektir. Türk-Kürt arasına fitne tohumu ekmek için geceyi gündüze katan canilerin hevesleri kesinlikle beyhudedir ve emel sahiplerinin kursaklarında kalmaya mahkumdur. Kürt kökenli kardeşlerim Türk milletinin sevdalıları, eşit ve ebedi mensuplarıdır. Hiçbir tahrik ve tacize kapılmayacaklarına dair inancım tamdır. Yangın afetlerinin yaşandığı bölgelerde her kardeşimin ne kadar zor olsa da, sağduyu ve soğukkanlı davranış sergilemesi safiyane ve samimi dileğimdir. PKK’nın hıyanet ve melaneti Kürt kökenli kardeşlerime asla teşmil ve tevzi edilemeyecektir. Bu ülke bizimdir, Türkiye 84 milyonun tamamının şeref ve namus mihveridir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türk milleti büyük bir ailedir. Kaynaşma ve kucaklaşma hasletleriyle her müşkülatın üstesinden gelinecektir. CHP ne yaparsa yapsın, bölücü ve terörist HDP neyi söylerse söylesin, Türk milletinin muazzam ve müessir varlığı felaketleri göğüsleyecek, gerginliği yumuşatacak, gerilimi yatıştıracaktır. Orman alanlarımız eskisinden daha da gür ve güzel olacaktır. Türk milletinin her ferdi gerekirse fidan olup bu cennet vatanın toprağına dikilmeye sonuna kadar hazırdır. Hükümet aktif olarak sahadadır, bakanlarımız, milletvekillerimiz ve bürokratlarımız afet bölgesinde canla başla çalışmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi, yangından zarar gören vatandaşlarımızın yanında madden ve manen yerini alacak, gücü ve imkanları nispetinde yardım elini uzatacaktır. Bu hususta dava arkadaşlarımız, il ve ilçe teşkilatlarımızla birlikte tüm belediyelerimiz ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaşmakla ve gereğini yapmakla mükelleftir. Zor günleri dayanışma ve yardımlaşma hissiyatıyla aşmak mümkündür. Paylaşmak, darda kalanları hatırlamak, acıları müştereken hafifletmek, kayıpları el birliğiyle telafi etmek hem inancımızın hem de milli kültürümüzün saygın bir vasfı, bizlere yüklediği temel bir vicdan görevidir. Kardeşlik köprülerimizi yıkmak için el ovuşturanları ortak anılarımızdan, ortak acılarımızdan, ortak kaderimizden ve beraberce kucaklayacağımız daha nice asırların ruhundan aldığımız ilham ve iradeyle hayal kırıklığına uğratmak vazifemizdir. Felaketlerin yaşandığı zamanlar aynı zamanda millet şuurunun kamçılandığı, muhteşem bir uyanışa geçtiği zamanlardır. Türk milleti bugünleri aşacak, çok daha güçlü, çok daha kenetlenmiş halde tarihi yolculuğuna devam edecektir. Kötü niyet sahipleri ise kuşkusuz yaptıklarının hesabını demokratik ve hukuk zemininde vereceklerdir. Milletime geçmiş olsun diyorum. Ormanlarımızı yakanların adaletin ateşiyle yanmalarını diliyorum.

Konya Meram’da cinayete kurban giden ve orman yangınlarında hayatlarını kaybeden aziz vatandaşlarımıza, diğer yandan Antalya’da gencecik yaşta vahşice katledilen Azra Gülendam Haytaoğlu kızımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, tedavi gören vatandaşlarımıza da şifalar niyaz ediyorum. Ağacımızı yakanlar analarından doğduklarına bin pişman olacaklardır. Türk milleti, Türk devleti ve Milliyetçi Hareket Partisi buna kararlıdır.”

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.