POLİTİKA - 30 Mart 2016 Çarşamba 16:42

Bahçeli ismini taşıyan köprünün temelini attı

A
A
A
Bahçeli ismini taşıyan köprünün temelini attı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adana'da kendi adına yaptırılacak Türkiye'nin en uzun 4'üncü köprüsünün temelini attı. Bahçeli, 19 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'ye de, “Hiçbir söze aldırış etme. Fitne ve fesadı yık. Gönüllerde köprü kur. Yalnız değilsin; Adana seninledir” diyerek destek verdi.

Bahçeli, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Seyhan Nehri’ne yapacağı ‘Devlet Bahçeli Köprüsü’nün temel atma törenine katıldı.

Törende konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, görev süresi boyunca hiçbir mahkumiyet yaşamadığını anlattı, yaşadığı soruşturma sürecini aktardı. Kente yaptıkları hizmetlerden bahseden Sözlü, hiçbir suç işlemediğini kaydetti.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ise köprü hizmeti nedeniyle Sözlü ve Büyükşehir Belediyesi personeline teşekkür etti. Bahçeli, Ceyhan Belediye Başkanlığı dönemindeki çeşitli konular nedeniyle 19 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Sözlü’ye çağrıda bulunarak, “Sayın Hüseyin Sözlü, hiçbir söze aldırış etme. Fitne ve fesadı yık. Gönüllerde köprü kur. Yalnız değilsin; Adana seninledir. Millet için kim tek bir çivi çaktıysa, eser yaptıysa, ülkenin gelişmesi ve kalkınması için kim uğraş verdiyse, eser kazandırdıysa hiçbir ayrım gözetmeksizin hepsine şükranlarımızı sunarız. Bu konuda siyasi bir ayrım yapmayız” ifadelerini kullandı.
MHP’nin belediyecilikte marka olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, “Devleti yaşatmanın insanı yaşatmaktan geçtiğini bilerek bugünlere geldik ve yine aynı amaçtayız. İnsanı yaşatmak için de çalışmak, üretmek, çevremizi bayındır hale getirmek zorundayız. Milli anlayışımızın eserlerinden bir yenisini, bugün de aynı şuurla Adana’ya kazandıracak olmanın derin gururunu yaşıyoruz. Üretken belediyeciliğimizin en güzel örneklerinden birisinin hamd olsun ilk kazmasını vuruyor, ilk adımını atıyoruz. Sadece bugünü değil, geleceği de kavrayan Milliyetçi Hareket Partisi; samimiyetle, hevesle, heyecanla milletine hayırlı hizmetler yapmakta, bu uğurda da mücadelesine soluksuz devam etmektedir. Yapımı tamamlandığında milli kültürümüzün eşsiz dokusunu yansıtmakla beraber ülkemizin en uzun köprüleri arasına girecek olan bu kıymetli eser Adana’mızla beraber Çukurova Bölgesinin ulaşım yükünü önemli ölçüde hafifletecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, aynen Taş Köprü gibi, kalıcı bir eseri Adanalı kardeşlerimize kazandıracaktır” şeklinde konuştu.

“SOKAKLARDA ARAYACAĞIMIZ GELECEĞİMİZ YOK”

MHP’li belediyelere baskı yapıldığını ve sindirme operasyonlarına maruz bırakıldığını öne süren Bahçeli, teröre de ateş püskürdü. Küçük bir kıvılcımın, telafisi mümkün olmayan hadiselere neden olabileceğini savunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:

“Türkiye gergin, kaygılı, öfkeli, huzursuz ve tedirgindir. Bu hassas ortam tahrik ve kışkırtmalara açık ve müsaittir. Bu nedenle önümüzdeki süreç dikkat, sağduyu ve akıl gerektirmektedir. Bu vatan kimsesiz değildir. Bu aziz millet çaresiz değildir. Ayrışma, çatışma ve bölünme ise Türkiye için kader değildir. İçinde bulunduğumuz hassasiyet, tarihin Milliyetçi Hareket’e kazandırdığı tecrübe, Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl, ecdadımızın nasihatleri ve dersleri bizlere, ihanetlere karşı dikkat; işbirlikçilere karşı uyanıklık; istismara karşı temkin; tahriklere karşı sükunet tavsiye etmektedir. Sokaklarda arayacağımız, sokaklarda bulacağımız geleceğimiz yoktur. Hainler, sokaklarda hendek kazıyorlarmış, mezarlarını kazdıklarını öğrenecekler. Barikat kuruyor, çukur açıyorlarmış; sonlarını hazırladıklarını da anlayacaklar. Kahraman şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, bu milletin kahır ve azameti Türk ve Türkiye düşmanlarının kökünü kurutacaktır. Türk milleti terör illetini aşacak, birlik ve kardeşlik şafağında yeniden doğacaktır. Hedefimiz Türkiye’nin her değer ve mirasını müdafaa etmektir.”

Konuşmaların ardından Bahçeli ve beraberindeki protokol, “Devlet Bahçeli Köprüsü”nün temelini atacak butona bastı. Törene, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde muhalefetin 'çatı adayı' Ekmeleddin İhsanoğlu da katıldı. 

NURİ PİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta kene istilası: “Her yerde kene var. Bu sene tutmadı ama tutmayacak diye bir kural yok” Sıcak havaların etkili olduğu Tokat’ta kene popülasyonu köylüler tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Bu sene diğer yıllara göre kene popülasyonunda artış yaşandığını belirten köy sakinleri yetkililere çağrıda bulundu. Tokat il merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan Güzeldere köyünde kene popülasyonu köylüler tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Bu sene diğer yıllara göre kene popülasyonunda artış yaşandığını belirten köy sakinleri yetkililere çağrıda bulundu. Kış aylarında kar yağmaması ve göçebe kuşların köye gelmesiyle birlikte kene sayısının arttığını dile getiren köylüler, köylerinin bir an önce ilaçlanması gerektiğini vurguladı. Güzeldere köyünde yaşayan Cemil Kaya, daha önce kendisinin 2 defa kene tarafından ısırıldığını söyledi. Kaya, “Kar yağmadı, yağmur yağmadı, leylekler de geri geldi. Şu anda her tarafta kene var. Kendimizi korumaya çalışıyoruz ama ne kadar koruyacağız. Tarlaya da gidiyoruz, dağa da çıkıyoruz. Kene bu yıl her yerde var. Köyün ilaçlanmasını istiyoruz. Devlete çağrımız. Dönsün dönsün ilaçlasınlar. 2 yıl boyunca beni peş peşe 2 defa kene tuttu. Pazar ilçesindeki hastanede aldırarak kan tahlili verdik. Şükür sıkıntı çıkmadı. Bu sene henüz tutmadı ama tutmayacak diye de bir kural yok. Her yerde kene var” şeklinde konuştu. Köy sakinleri sıcak havaların etkisiyle sayısında artış gösteren kene nedeniyle köylerinin ilaçlanmasını istiyor.
İzmir Kiralık araçla cinayet işleyen zanlılara 3 ilde operasyon İzmir’de bir süre önce cezaevinden çıkan Ömer Gülen, evine gireceği sırada uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirmişti. Polis ekipleri 3 ilde düzenledikleri operasyonla olayla ilgili 7 şüpheliyi yakaladı. Olay, 23 Nisan günü saat 03.30 sıralarında Şirinkapı Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, bir süre önce cezaevinden çıkan Ömer Gülen (34), evine girdiği esnada araç içerisinde bulunan kişilerin silahlı saldırısına uğramıştı. Kurulan pusuda tabancayla vurulan Ömer Gülen, kanlar içerisinde yere düşerken olayı gerçekleştiren kişi veya kişiler bölgeden uzaklaşmıştı. Olayın ardından Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’ne kaldırılan talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetmişti. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Analiz Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, kurulan pusuyu gerçekleştiren kişi veya kişilerin kimliklerini tespit etmek ve yakalamak için çalışma başlattı. Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma Bürosu ekiplerinin de destek verdiği çalışmalar kapsamında; konuya karışan şüphelilerin, olayda kullanmak üzere araç kiraladıkları, bu araca takılmak üzere Bursa ili tescilli ikiz plaka ayarladıkları, olaydan önce ve sonra araç üzerinde hem plaka hem donanım değişiklikleri yaptıkları tespit edildi. 3 ile operasyon düzenlendi Öte yandan, polis ekipleri, İzmir, İstanbul ve Muğla illerine eş zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonda; B.G.(23), E.U.(23), M.Y.(26), D.A.(20) Y.G.(19) U.U.(33) ve Ö.B.(21) olmak üzere 7 şüpheli; 4 adet tabanca, yüklü miktarda para ve uyuşturucu maddeler ile yakalandı. Olay husumetten dolayı yaşanmış Ayıca olayın, taraflar arasındaki eski husumetten kaynaklandığı öğrenildi. Adli makamlara sevk edilen şüphelilerden B.G. ve E.U tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer 5 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Antalya Tavuk ihracatına getirilmesi planlanan sınırlama, et fiyatını etkiler Son zamanlarda artan beyaz et fiyatları nedeniyle Ticaret Bakanlığı harekete geçti. İhracat yasağı getirilerek iç piyasaya arzın artırılması planlanıyor. İhracat yasağı düzenlemesine ilişkin konuşan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, ihracat sınırlamasının kırmızı et fiyatını da etkileyeceğini kaydetti. Yardımcı, “İhracata yasak geldiğinde mamul elde çok olursa ve tavuk ucuzlarsa et dengelenir. Tavuk fiyatı ucuzlarsa vatandaş tavuğa yönelir. Etin, üreticinin ahırında beklemesi de işine gelmez, tabii et fiyatlarında da düşme olur” diye konuştu. Öncelik iç piyasa olmalı Ticaret Bakanlığı’nın, tavuk ihracatına yasak getirmeyi de kapsayan bir dizi tedbir üzerinde çalıştığı yönünde çıkan haberler üzerine, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı açıklamalarda bulundu. Başkan Osman Yardımcı, alınan kararı desteklediğini ifade ederek, şu sözlere yer verdi: “Güzel bir karar, neden güzel bir karar? Önce iç piyasayı doyuralım, sonra dışarıya ihracat yapalım. Eğer iç piyasaya yeterli mamul veremiyorsak, bu zammın gelmesi de alınacak olan kararın bir bağlantısıdır. Biz önce iç piyasayı doğru doyuralım, sonra dışarıya ihraç edelim. Zaten iç piyasaya da ucuz vermiyorlar ki, her gün plasiyer gelip ürünü indirdiğinde rakamı faturada görüyorsun. Kısaca, size bir gün iki gün evvel fiyat geliyor, zam var diye bir söyleyen olmuyor. Bundan dolayı güzel bir karar”. “Ramazan Bayramı’nda tavuk satamadık” Tavuk fiyatlarına son aylarda art arda gelen zamları girdi maliyetlerinin artmasına bağlayan Başkan Osman Yardımcı, üreticilerin karşılaştığı zorluklara değindi. Yardımcı, “Fırsatçılık demeyelim de çünkü onların da girdileri var. Elektriğe yeni artış yapıldı, tavuklar ısıtma sistemiyle besleniyor. Tabii ki şu an Yaz mevsimine yaklaştığımız için daha rahat edecekler ama yem var bakım var, bir civciv yetiştirmek öyle kolay değil. Tavukçuluk da zor ama fırsatçılık daha kolay, son zamanlarda karşılaştığımız en büyük olay; Ramazan Bayramı’nda tavuk satamadık. Beş kasa istiyorsak bir kasa verdiler, piyasadan mallarını çekince esnaf zor durumda kaldı. Bayram tatilinde millet pikniğe gidecek, biz mal satamadık” dedi. “Tavuk ucuzlarsa et de ucuzlar” Tavuk ihracatına sınırlama getirilirse kırmızı et fiyatını da etkileyeceğine dikkat çeken Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Türkiye’de temel gıda maddeleri içinde en az zammın kırmızı ete geldiğini fakat vatandaşın alım gücü olmaması nedeniyle pahalı geldiğini açıkladı. Yardımcı, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Pandemide zam yapmayan kesim et kesimidir, her ne olduysa bir sene zarfında böyle oldu. En geriden gelen etti, şimdi de hesaplasalar Türkiye’de temel gıda maddelerinin içinde en az zam gelen yine et. Pahalı mı pahalı mı, çünkü alım gücü yok. İhracata yasak geldiğinde mamul elde çok olursa ve tavuk ucuzlarsa et dengelenir. Tavuk fiyatı ucuz olursa vatandaş tavuğa yönelir, tezgahta eti satamazsan üreticiden de aracıdan da almazsın. Etin, üreticinin ahırında beklemesi işine gelmez, tabii et fiyatlarında da düşme olur. Tavuk ucuzlarsa et de ucuzlar.”