POLİTİKA - 20 Mart 2019 Çarşamba 19:32

Bahçeli: 'Kılıçdaroğlu’na soruyorum, neyin karşılığında HDP’ye boyun eğdin?'

A
A
A
Bahçeli: 'Kılıçdaroğlu’na soruyorum, neyin karşılığında HDP’ye boyun eğdin?'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Kılıçdaroğlu Atatürk’ün partisi CHP’yi, HDP’nin kumanda merkezi, Kandil’in ana karargahı haline getirmiştir. Kılıçdaroğlu varken Kandil terör şebekesinin HDP’ye ihtiyacı neredeyse kalmamıştır." dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i ziyaretinin ardından, Cam Piramit Kültür ve Kongre Merkezi’nde Cumhur İttifakı salon toplantısına katıldı. Bahçeli’nin konuşması öncesinde Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adaylarının tanıtımı yapıldı. Salonda, “Beka için milli karar Cumhur için istikrar”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birlikte fotoğrafının yer aldığı afişte, “Sağduyunun birlikteliği” yazdığı görüldü.

Burada partililere hitap eden Bahçeli, Antalya’nın bugün dost sevindirip, düşman çatlattığını söyledi.
Cumhur İttifakı'nın birliğe ve kardeşliğe olduğunun altını çizen Bahçeli, milli duruşun Antalya’ya bütünüyle hakim olduğunun altını çizdi.

“Türel’e övgü”

Cumhur İttifakı'nın Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayının Menderes Türel olduğunu anımsatan Bahçeli, “Tecrübesiyle, tevazusuyla, azmiyle, çalışkanlığıyla, milli ve ilkeli çizgisiyle Türel, Antalya için bir şanstır, üstelik emin ve ehil bir şahsiyettir. Türel’in kazanması Antalya’nın kazanmasıdır. Antalyalı kardeşlerimizin verecekleri her oy Cumhur İttifakı'na ve ülkemizin geleceğine güçlü bir destektir. Çünkü Cumhur İttifakı Antalya’nın umudu, tertemiz ufkudur. Niyetimiz temiz, hedeflerimiz berrak ve büyüktür.” diye konuştu.

"Beka meselesi"

15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişiminden sonraki ilk yerel seçimlerin yapıldığını dile getiren Bahçeli, “2023 yılına nasıl bir siyasi atmosferde gireceğimizi bu seçim tayin edecektir. Türkiye’nin oyalanmaya hali yoktur, kısır tartışmalara harcayacak vakti de kalmamıştır. Yeni hükumet sisteminin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi ve güçlü Türkiye hedefine ulaşılması kaçınılmaz bir görev olarak önümüzdedir. Bu durum aynı zamanda bir beka meselesidir. Hem siyasi, hem sosyal, hem de ekonomik açıdan prangalarını söküp atmış bir Türkiye’nin varlığı hepimizin omuzlarındaki milli bir sorumluluktur.

Bizim tarihe karşı ertelenemeyecek görevlerimiz vardır. 15 Temmuz işgal teşebbüsünü önlemek için toprağa düşen 251 vatan evladının hatırasına gölge düşüremeyiz. Aziz milletimiz canını dişine taktı, istiklaline, istikbaline ve kutlu iradesine sonuna kadar sahip çıktı. Türk milleti muazzez bir destana imza attı.”ifadelerine yer verdi.

“Tam bir ahmaklıktır”

Bahçeli, şöyle devam etti: “16 Nisan halk oylamasıyla daha güçlü, daha istikrarlı ve millet iradesinin tam egemen olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş yaptık. Milletimizin bu kararlı duruşu hainleri deliye çevirdi, milli beka hasımlarına şok yaşattı. Hız kesmediler, ihanet senaryolarına her gün yenisini eklediler. Türkiye’nin istikrarı bunların kanına dokunuyor. 2023 hedefimiz bunları rahatsız ediyor. Milli birlik ve kardeşlik irademiz alayını zelzele gibi sarsıyor. Sınır dışı operasyonlarımız bunların ekmeğini kesiyor. Ekonomik mahvımızı planlayıp, sokakların karışmasını hedefliyorlar. Şimdi de 31 Mart’ta Cumhur İttifakı'nın zayıflayıp, tökezlemesini dört gözle bekliyorlar.

Çünkü Cumhur İttifakı zaafa uğrarsa bunlara gün doğacaktır. Cumhur İttifakı erirse bunların içinin yağı eriyecektir. Hedefleri budur, arayışları budur, arzuları bundan ibarettir. Tankın önünde eğilmeyen bir milletin zilletin önünde eğilmesini beklemek tam bir şuursuzluk, tam bir ahmaklıktır.”

“Zillete düşenleri uyarıyoruz”

31 Mart seçimlerinin öneminden bahseden Devlet Bahçeli, “Terörizmin ve arkasındaki alçak efendilerinin asıl maksadının Türkiye’yi bölmek olduğunu biliyoruz. Belediyelerimizin içinde hendek açılma planlarının farkındayız. Dağdan temizlenen hainlerin Antalya’daki otellere yuvalanmasını, Antalya’nın terörize edilmesini milli güvenlik tehdidi sayıyoruz. Bunlar Türkiye düşmanıdır, Türk düşmanıdır, ekmek düşmanıdır, emek düşmanıdır, alın teri düşmanıdır, helalin karşısındaki haramzadelerdir. Teröristlerin belediyelere doluşmasını Antalya için korkunç gelişmelere sebep olacağını şimdiden görüyoruz.

Bu kapsamda kurtarılmış bölge planı yapanları ve topraklarımız üzerinde gözü olanları ifşa ediyoruz. Bunlardan kurtulmak ve yakın gelecekteki tehditleri bertaraf etmek için cumhur ittifakı ruhuyla hareket ediyoruz. Zillete düşenleri uyarıyor, yanlış yoldan dönmeleri için çağrıda bulunuyoruz. Ancak ne kadar söylesek beyhude, ne kadar göstersek nafile olduğunun da farkındayız.” dedi.

"CHP, HDP'nin kumanda merkezi"

“Ülkemizden sözde Kürdistan çıkarmak isteyenlere CHP’nin kol kanat gerdiği her yönüyle gün yüzüne çıkmıştır.” diyen Bahçeli, “CHP-İP-HDP-SP-ÖDP el ele vermiş, Kandil ve Pensilvanya’nın değirmenine su taşıyorlar. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP 82 milyon Türk vatandaşının arasına nifak ve bölücülük virüsü saçmaya çalışıyor. CHP ise buna çanak tutuyor, virüsün yayılmasına katkı sağlıyor. HDP Kürdistan’da kazanıp, batıda AK Parti ve MHP’ye kaybettirmeyi hedefliyor. Yani PKK, cumhura, cumhuriyete ve Türk milletine mazbatalı teröristler üzerinden meydan okuyor. Şu alçaklığa bakar mısınız? Şu rezilliğe dikkat eder misiniz? Antalyalı kardeşlerim, Türkiye’de Kürdistan diye bir yer olmadığını hem biliyor, hem de emel sahiplerini nefretle izliyor.

Peki, Kılıçdaroğlu bunu görmüyor mu? Bilmiyor mu? Duymuyor mu? İP yönetimi melanetin ve karanlığın farkında değil mi? Elbette farkındalar, elbette biliyorlar, bal gibi görüyorlar. Bilerek ve isteyerek PKK’nın dümen suyuna giriyorlar, Kandil’in talimatlarına eşlik ediyorlar. Hem Türkiye’yi bir felakete sürüklemekten geri durmuyorlar, hem de CHP’ye ve İP’e oy veren kardeşlerimin iradeleri üzerinden Kandil’e piyonluk yapıyorlar. Kılıçdaroğlu Atatürk’ün partisi CHP’yi, HDP’nin kumanda merkezi, Kandil’in ana karargahı haline getirmiştir. Kılıçdaroğlu varken Kandil terör şebekesinin HDP’ye ihtiyacı neredeyse kalmamıştır.” dedi.

"Kılıçdaroğlu neyin karşılığında boyun eğdin"

Bahçeli, eleştirilerine şöyle devam etti: “PKK’nın siyasi uzantısı Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Bursa gibi önemli büyükşehirler de aday bile çıkarma gereği duymamıştır. Bu bir oyun değil midir? Bu derin bir komplo değil midir? Bu karanlık bir senaryonun parçası sayılmayacak mıdır? CHP ve İP’e oy veren kardeşlerim bu zillete nasıl göz yumacaklar? Bu vebale nasıl ortak olacaklar? Zillet kafilesi aynı kirli amaca hizmet eden siyasi partilerin bir araya gelmesiyle varlık bulmuştur. Bunların gayesi Türkiye’yi uçuruma sürüklemektir.

Bunların hedefi Türkiye’nin ve Antalya’nın mahvına hizmettir. Bunların amacı kaostur, krizdir, kargaşadır, kavgadır, kutuplaşmadır, karanlıktır. HDP’nin Eş Başkanı açık açık itiraf etmiş ve CHP’nin Ankara ile İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylarının HDP oylarıyla seçileceğini ve HDP’nin yok sayılamayacağını söylemiştir. Yani 'Seçilirseniz bu bizim sayemizde olacak ve karşılığını da alacağız' demiştir. Kılıçdaroğlu’na soruyorum, neyin karşılığında HDP’ye boyun eğdin? Hangi pazarlıkların sonucunda PKK/YPG’ye kucak açtın? HDP istediğini alamadığı takdirde planı nedir? Varmak istediği yer neresidir? Sokakları mı karıştıracaklar, yoksa belediyelerin önüne hendek mi kazacaklar?”

“CHP’lilere seslendi”

CHP’nin Antalya Belediye meclis üyesi listelerinde bölücü başına özgürlük isteyenlerin aday gösterdiğini işaret eden Bahçeli, “PKK, CHP’nin listelerinden belediyelere sızdırılmak istenmektedir. Bunların ipliği pazara çıkmıştır. Sağduyulu CHP’li kardeşlerime bir çağrıda bulunuyorum. Bu oyunları görün, yanlışın farkına varın. İP’e oy veren kardeşlerime sesleniyorum, gelin bu ihanete tepki gösterin. CHP ve İP’e muhtaç ve mahkum değilsiniz. Cumhur İttifakı sizi de kucaklar, sizlere de sahip çıkar. Cumhur ittifakı sizin de ittifakınız ve ortak paydanızdır. Cumhurun gölgesi herkese yeter. Cumhurun gönlü herkese yetecek kadar geniştir. CHP-İP-HDP-SP-ÖDP ülkemizin mahvını planlarken gelin sizde Cumhur İttifakı’na katılın, geleceğin büyük Türkiye’sini hep beraber kurmanın onurunu yaşayalım. Ayrımcıya, bölücüye, fırsatçıya, kararan çehrelere, kızarmayan yüzlere Osmanlı tokadını hep beraber vuralım.” diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu seni huzursuz eden nedir"

15 Mart’ta Yeni Zelanda’da yaşanan terör saldırısına da değinen Bahçeli, “50 din kardeşimizin hayatlarına kast etmişlerdir. Aynı gün Londra’da cuma namazı için caminin önünde bulunan bir topluluğa sopa ve çekiçlerle saldırılmıştır. Demokrasi havarisi kesilen Avrupa suskundur. Kınama cesareti gösteremeyen AB ülkeleri yine kayıplara karışmıştır. İslamiyet’ten rahatsız olan çevreler bıyık altından gülmektedir. Bunların demokrasi anlayışları tatile mi çıkmıştır? İnsanlık nerededir? Küresel vicdan nereye saklanmıştır? İnsan haklarına, inanç haklarına, adalet duygularına ne olmuştur? Türk ve İslam değerlerine karşı açık bir provokasyon ve saldırgan emeller devreye girmiştir. Mukaddesatımızı kundaklamak isteyen sefil haçlı emelleri işbaşındadır.

Türkiye’den rahatsız olanların Türk ve İslam düşmanlığı da açığa çıkmıştır. Kılıçdaroğlu ise Yeni Zelanda’daki terörün İslam dünyasından kaynaklandığını söyleyecek kadar kontrolden çıkmıştır. Kılıçdaroğlu seni huzursuz eden nedir? Batının kirli ağzı ile siyaset yapacak kadar alçaltan nedir? İslam’ın güvencesi Türk milletidir. Bunu bilmiyor musun? Terör ve İslam’ın yan yana gelmesine çanak tutmak hakarettir, hıyanettir. Kılıçdaroğlu haçlıların gölgesine sığınmış, vicdanını batıya ipotek ettirmiştir. Ezanımız ıslıklanır Kılıçdaroğlu’ndan tepki gelmez. Partisinin adayları Fatiha Suresi ile dalga geçer Kılıçdaroğlu’ndan çıt çıkmaz. Zillet ortakları sözde Kürdistan’dan bahseder Kılıçdaroğlu’ndan itiraz yükselmez. Ey Kılıçdaroğlu bunlara tepki göstermeyeceksin de neye tepki göstereceksin? Patatesi, domatesi, soğanı diline doladığın kadar ezanı, vatanı, bayrağı ne zaman sahipleneceksin?“ ifadelerini kullandı.

"Türel'e destek"

Bahçeli, konuşmasının sonunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i sahneye davet ederek, kendisine desteklerinin tam olduğunu yineledi.

“Kazanmak zorundayız”

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’da CHP’nin PKK sempatizanlarıyla gizli pazarlıklar yaptığını iddia etti. Antalya’ya projeleriyle yeniden hazır olduğunu dile getiren Türel, “Birlikte, sizlerin de desteğiyle yeni bir tarih yazacağımıza inanıyorum. 2009 seçimlerinde yalan ve iftiralara sonuç alılar. Şimdi aynı yalanlarla seçime giriyorlar. Yetmediğini gördükleri için kirli pazarlıklara kadar işi götürdüler. Bir belediye başkanı tartışmaktan, konuşmaktan kaçar mı? Bu arkadaş kürsüden çıkmış, ‘İngiliz Büyükelçi ziyaretime geldi’ diye övünüyor. Büyükelçi gelmesi ile övünen kişi belediye başkanlığına yakışır mı? Biz kazanmaya mecburuz ve birlikte kazanacağız. Bayrağı düşürmemek için, kirli pazarlıklara meydan vermemek için, Antalya’yı yeniden fetret dönemine götürmemek için kazanmak zorundayız. 31 Mart destanını hep birlikte yazacağız.” ifadelerine yer verdi.

"Katılımcılar"

Bahçeli’ye, MHP Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın, Feti Yıldız, İsmail Faruk Aksu, Sadir Durmaz, Deniz Depboylu, Kamil Aydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, MHP Antalya İl Başkanı Mustafa Aksoy, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş eşlik etti.  

İsa Akar


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.