POLİTİKA - 26 Ağustos 2019 Pazartesi 12:00

Bakan Akar: 'İkinci bataryanın temini yarın başlıyor'

A
A
A
Bakan Akar: 'İkinci bataryanın temini yarın başlıyor'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "(S-400'lerin tedariki) Birinci batarya geldi. İkinci bataryanın temini için de yarından yani 27 Ağustos’tan itibaren intikaller, taşıma faaliyetleri başlayacak. Amacımız ülkemizin ve milletimizin dışarıdan gelecek hava ve füze tehdidine karşı korunması ve kollanmasıdır" dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Erzincan’daki birliklerde inceleme ve denetlemeler yaptı. Bu çerçevede 3. Ordu Komutanlığını da ziyaret eden Bakan Akar ve komutanlar, faaliyetlere ilişkin brifing alarak birlik komutanlarına talimatlar verdi.

Son dönemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Akar, terörle mücadelenin artan bir kararlılık ve tempoda devam ettiğini aktardı. Terörle mücadele kapsamında Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde gösterilen yoğun çabalara dikkat çeken Bakan Akar, “Bununla birlikte Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta da hem Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hem de Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelenin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini kaydeden Bakan Akar, “Ülkemizin ve asil milletimizin hakkını ve hukukunu, egemenliğimiz ve bağımsızlığımızı ilgilendiren konular üzerindeki faaliyetlerimiz kararlılıkla devam ediyor. Bunun şakası yok. Gün bugün, an bu an” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin güneyinde terör koridoruna asla müsaade etmeyeceklerini belirten Bakan Akar, "Cumhurbaşkanımızın direktifleri açık ve net. Dolayısıyla çalışmalarımızı ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışıyla bugüne kadar sürdürdük, bundan sonra da artan bir şiddet ve tempoda da sürdürmeye devam edeceğiz. Kimsenin bundan şüphesi olmasın. Fırat’ın doğusunda ABD askerleri ile temas içindeyiz. Akçakale’de harekat merkezi kuruldu. Burada bir Türk bir ABD’li general ile Türk ve Amerikan personeli beraber çalışarak Fırat’ın doğusunu teröristlerden temizlemek, orada bir güvenli bölge, barış koridoru oluşturmak için çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. İlk olarak bir İHA uçuşu oldu. Önceki gün müşterek helikopter uçuşu gerçekleşti. Bu Amerikan helikopteriydi.

Önümüzdeki günlerde Türk helikopteri ile benzer bir uçuşun gerçekleşmesi için çalışmalar devam ediyor. Daha sonra da Türk ve Amerikan askeri unsurları tarafından müşterek devriyeler başlayacak. Bu devriyeler için de çalışmalar sürüyor bu da yakın bir zamanda gerçekleşecek. ABD’liler tarafından teröristlere ait tahkimatın bir kısmının tahrip edildiğine ve bir kısım teröristin bölgeden çekildiğine dair teyide muhtaç bilgi aldık. Bunların teyidi ve devamı için de çalışmalarımız devam ediyor. Gecikmeye tahammülümüz yok. Bunu muhataplarımıza tekrar tekrar söylüyoruz. Planladığımız, mutabık kaldığımız konular neyse bunların belli bir tempo içerisinde sürdürülmesi ve gerçekleşmesi gerekiyor. Burada herhangi bir sıkıntı olmaması gerekiyor. ABD’lilerle mutabık kaldığımız konularda herhangi bir şekilde ilerleme olmaz, planladığımız konuları gerçekleştirmek mümkün olmazsa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, TSK’nın B planı da C planı da var. Bizim tercihimiz ABD’lilerle mutabık kalınan konuların gerçekleştirilmesi yönündedir" dedi.

S-400'lerin ikinci parti teslimatı

Türkiye’nin aldığı füze ve hava tehdidine dikkat çeken Bakan Akar, bunu engellemek, milleti korumak için yapılan yoğun çalışmaları anımsattı. Çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin belirlediği kriterlere uygun cevap veren Rusya ile uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi temini için anlaşmaya varıldığını bildiren Bakan Akar, “12 Temmuz’da S-400 tedarik çalışmaları başladı. Bu çerçevede yapılan çalışmalar devam ediyor. Birinci batarya geldi. İkinci bataryanın temini için de yarından yani 27 Ağustos’tan itibaren intikaller, taşıma faaliyetleri başlayacak. Amacımız ülkemizin ve milletimizin dışarıdan gelecek hava ve füze tehdidine karşı korunması ve kollanmasıdır” ifadelerini kullandı.

“Vazife sancağı devamlı ileri gider”

Terörle mücadele konusunda personellerinin gösterdiği fedakarlık ve kahramanlıklara da değinen Bakan Akar, “Emeklilik TSK mensuplarının da doğal bir hakkıdır. Ne zaman bu? Ocak-şubat, temmuz-ağustos aylarında. Bu manada arkadaşlarımız hizmetlerinin tamamlanmasını müteakip veya hizmetlerimizin akışı sırasında kendi istekleri, iradeleri doğrultusunda emekli olabilirler. Doğal bir durum bu. Şu ana kadar da bize intikal eden iki arkadaşımızın dilekçesi var. Onların da emekliliklerini onayladık. Kendilerine yeni hayatlarında başarılar diliyor, yaptıkları değerli hizmetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu hizmetlerin bir adım daha ileri gitmesi için görevi teslim alan arkadaşların da çalışacağına eminim. TSK bir bütündür. TSK’da görev asla durmaz, vazife sancağı devamlı ileri gider" dedi.

Öte yandan, Bakan Akar ve komutanların ziyareti sırasında 3. Ordu Komutanlığında devir-teslim töreni de yapıldı. Yüksek Askeri Şura kararları kapsamında emekliye ayrılan Orgeneral İsmail Serdar Savaş, görevi Korgeneral Şeref Öngay’a devretti. Orgeneral Savaş’a bundan sonraki hayatında sağlık ve esenlik dileyen Bakan Akar ve komutanlar, 3. Ordu’nun yeni komutanı Öngay’a da görevinde başarılar diledi.  

Mevlüt Hasgül

 

 

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Obezite hastalığında uzmanından korkutan açıklama Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Preoperatif Protein Kalori Kısıtlama Sempozyumu’na dünyadan 15 bilim insanı katılarak obeziteye yönelik çalışmalarını aktardı. Harvard Üniversitesi’nden sempozyuma katılarak önemli açıklamalarda bulunan Uzman Doktor Furkan Burak, "Amerika’da nüfusun yüzde 75’i ya fazla kilolu ya da obezite hastası. Türkiye maalesef Avrupa’da obezite oranının en yüksek olduğu ülke. Çocukluk çağı obezitesi de yüzde 20’lere kadar yükseldi" dedi. Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Preoperatif Protein Kalori Kısıtlama Sempozyumu, dünyanın en önemli bilim insanlarını bir araya getirdi. Amerika Birleşik Devletleri’nden Harvard Üniversitesi, Clevland Klinik, California Üniversitesi ile Avrupa’dan Manchester Üniversitesi, Leiden Üniversitesi ve Zürih Üniversitesi’nden 15 bilim insanının konuşmacı olarak yer aldığı sempozyumda, ameliyat öncesi protein kısıtlaması konusunda yapılan çalışmalar aktarıldı. "15 bilim insanı Kocaeli’ye geldi" Sempozyumla ilgili bilgi paylaşan KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, "Amerika’dan, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden arkadaşlarımız ameliyat öncesi protein kalori kısıtlaması ya da protein kalori kısıtlamasıyla yaşlanmanın nasıl önlenebileceğine dair çalışmalarını sempozyumda aktarıyor. Bilim insanlarını üniversitemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Daha önce Leiden’da ve Boston’da benzer toplantı yapmıştık. Arkadaşlarımızın burada olması bizim için gurur verici. Fakültemizden mezun olan Doktor Furkan Burak Harvard Boston’da çalışıyor, kendisi bizim gururumuz. Uluslararası iş birliklerimiz devam edecek. Zaten Harvard ile süren programımız vardı. Asıl hedefimiz insanlarımızın öz güvenini arttırmak, bizim de bir şeyler yapabildiğini, konuşabildiğini göstermek. Her zaman söylüyorum, nereden olduğunuz değil, nerede olduğunuz önemli. Nerede olduğunuzu gösterebilmek için de gayret, merak olmalı. Amacımız Kocaeli Üniversitesi’ni ve arkadaşlarımızı iyi bir noktaya getirmek. Yurt dışından 15 arkadaşımız Kocaeli’ye geldi" diye konuştu. "Temel bilim çalışmalarının testlerini insan üzerinde başlatıyoruz" Sempozyuma katılan Endokrinoloji Uzmanı Doktor Furkan Burak, "Harvard Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesiyim. Ayrıca Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Dünyanın dört bir yanında bir araya gelen bilim insanları; kalori kısıtlamasının yaşlanmaya, insan ömrüne etkisine, cerrahi stres, kemoterapi, radyoterapi veya kanser tedavisi gibi konularda komplikasyonları, yan etkilerini azaltmak için çalışıyor. Harvard Tıp Fakültesi’nden Clevland Klinik’e, California, Zurich Üniversitesi gibi bütün araştırmacıları Kocaeli’de. Çalışmalarımızı birleştirip temel bilim çalışmalarının testlerini insan üzerinde başlatıyoruz. Bu büyük işlere Türkiye’yi de dahil etmek bizim için gurur kaynağı. Türkiye’deki meslektaşlarımız da ciddi çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaları dünyanın yaptığı işlerle birleştirip boyutlarını daha da arttırmak en büyük amacımız. Biz sempozyumda da obeziteyi çalışıyoruz. Kaloriyi artırınca nasıl oluyor, iş obeziteye nasıl gidiyor, hastalıkla nasıl oluşuyor, obezite ile gelen sorunları nasıl tedavi edebiliriz diye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye maalesef Avrupa’da obezite oranı en yüksek ülke" Beynin hiçbir zaman kilo vermeyi sevmediğini belirten Dr. Burak, "Bu sebeple hastayı daha kapsamlı tedavi etmek gerekiyor. Amerika’da nüfusun yüzde 75’i ya fazla kilolu ya da obezite hastası. Türkiye maalesef Avrupa’da obezite oranı en yüksek ülke. Dolayısıyla obezite 5-10 yıl ömrümüzden alıyor. Hayat kalitemizi ciddi azaltıyor, 100’den fazla başka hastalığa yol açıyor. Topyekûn önce öğrenerek, anlayarak bilim insanları ve hekimlerimizi destekleyip tolumla beraber bu hastalığı tedavi etmemiz gerekiyor. Ameliyatın faydalı olduğu durumlar var ama öncelikli tedavi tıbbi tedavidir. Tıbbi tedavi önceden çok mümkün değildi ama son 3-4 yıldır geliştirilen tıbbi tedaviler var. Çocukluk çağı obezitesi yüzde 20’lere kadar yükseldi. Ekstra önlemler almazsak bu durum daha da kötüye gidecek. Artık diyabeti, hipertansiyonu çocuklarda görmeye başladık. Bu çok korkunç bir şey. Çocuklarda diyabetin komplikasyonları daha hızlı ilerliyor. Okullardan başlayarak yeme alışkanlıklarını düzeltip, proses edilmiş yiyeceklerden uzak tutmamız gerekiyor. Davranışsal olarak da bir şekilde müdahale edip önüne geçmezsek büyük sorunlar devam edecek" ifadelerini kullandı. Harvard’da görevli Dr. Keith Özaki de yiyecek ve içeceklerin cerrahi komplikasyonlara olan etkisini ve cerrahi komplikasyonların nasıl diyetle azaltabileceğini çalıştığını belirtti. Cleveland Clinic’te çalışan Dr. Chris Hine ise kalori kısıtlamasının ve diyetin sağlıklı ömrü uzatması konusundaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Gaziantep Çocuk Kütüphanesi sayesinde 4 yılda 400 kitap okudu Gaziantep’te yaşayan 12 yaşındaki Berat Koca, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi’nin kapısını 8 yaşında aralayarak geride kalan 4 yılda 400 kitap okudu. Okuduğu kitaplar sayesinde okuma becerilerini geliştiren Koca, yüzlerce sayfalık kitapları birkaç günde bitirebiliyor. Gaziantep’te ilk kez 2016 yılında açılan ve şu anda sayısı 6’ya ulaşan Uygulamalı Çocuk Kütüphaneleri, fırsat eşitliği tanımak için dezavantajlı bölgelere öncelik tanıyor. Açıldığı günden beri Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi’nin on binlerce üyesinden biri olan 12 yaşındaki Berat Koca, şu anda 539 sayfalık kitabı 2 günde bitirebiliyor. Koca, ilgisi ve merakının yanı sıra kelime dağarcığının gün geçtikçe artması sebebiyle de artık yetişkin kitaplarını rahatlıkla okuyabiliyor. Koca’nın en çok etkilendiği yazar ise Jack London. Çocuk Kütüphanesi’nin fırsat eşitsizliğinin önüne geçtiğini ve artık haritasının kitaplar olduğunu vurgulayan Koca, “Kitaplar yön gösteriyor. Rehberi bulduktan sonra ilerlemek kolaydır. Çocuk kütüphaneleri fırsat eşitsizliğinin önüne geçiyor. Çocukların kitaba erişiminde hayati bir şey ve benim de rehberim oldu” dedi. “Çocuklar için kesinlikle kitaplar haritadır” Çocuk Kütüphanelerine gelmeye başlamasının ardından kitap kurduna dönüşen ve ilgisinin bilgilerle farkındalığa dönüştüğünü ifade eden Berat Koca, “Korsanlar hazinelerini bulmaya çalışırken hazine haritalarına bakarlar. Doğru haritayı kullanırsa hazineyi bulur. Dediğim hazine kişinin başarısıdır. Korsan biziz, başarıyı arayan denizci diyebiliriz. Çocuklar için kesinlikle kitaplar haritadır. Çünkü onlara yön gösteriyor. Kitaplar çocuklar için rehberdir. Rehberi bulduktan sonra ilerlemek kolaydır. Çocuk kütüphaneleri benim rehberim oldu. Bilim, kurgu ve fantastik sanatları okuyorum. Açıkçası heyecanlı olduğu için okumayı seviyorum. Bilime merakım var. Merakım gün geçtikçe ilgiye dönüştü ve tam ilgimin doruklarındayken bu kütüphane açıldı. Bu kütüphaneye gelmeye başladığımda ilgim bilgilerle farkındalığa dönüştü ve bilim insanı olmak istediğime karar verdim” diye konuştu. “Çocuk kütüphaneleri fırsat eşitliği sağlıyor” Kitaba erişimde Çocuk Kütüphanelerinin çok önemli olduğunu ifade eden Koca, “Fırsat eşitliği, bu çocuk kütüphaneleri bunu sağlıyor. Maalesef günümüzde her ailenin kitap alacak kadar maddi gücü yok. Bu kütüphaneler fırsat eşitliğini koruyor. Çocuk kütüphaneleri genel olarak bu imkanı sağlıyor. Çocukları kitaplarla beslemeyen bir devletin sonu hazindir. Çocuk sayısına göre kütüphane açılması gerekiyor” dedi. Berat’ın annesi Hatice Koca ise insanların kitaba ulaşmada zorluk yaşadığını belirterek, “Buna gerek bütçe gerek bulunduğun yer fırsat vermiyor. Ama kütüphane olduğu zaman her bilgiyi her araştırdığın konuya kolaylıkla ulaşabileceğin bir alan benim gözümde” diye konuştu. Çocuk kütüphaneleri birçok fayda sağlıyor Kütüphaneler 0-12 yaş aralığına hitap ediyor. On binlerce üyesi olan ve sayısı 6’ya ulaşan Çocuk Kütüphanesi’nde çocuklar sadece kitapla buluşmuyor. Mozaik, müzik, resim kursları, drama çalışmaları ve meslek tanıtımları da yapılıyor. Çocuklar hem eğleniyor hem öğreniyor. Kütüphanenin bir diğer öğrencisi Belinay Kaya, kütüphanede kitap okumanın yanı sıra çeşitli kurslar olduğunu ifade ederek, “Burada mozaik, müzik, resim kursu yani daha çok değer vereceğimiz şeyler var. Kitaptan ibaret değil. Hem kitap okuyoruz hem kurslara gidiyoruz. Kitapları çok güzel. Birçok etkinlik oluyor. Masal saatleri oluyor” şeklinde konuştu. Kitap okumanın farklı faydalarına değinen Mir Nafi Ünlü ise, “Ben kitap okumadan önce pek hayal kuramazdım. Kitap okuduktan sonra gözümde canlandırmam daha güzel oldu. Kitap okumam konuşmamı da etkiledi. Önceden kekeliyordum ona fayda sağladı. Güzel bir şey tavsiye ederim” ifadesini kullandı.