GÜNDEM - 16 Nisan 2019 Salı 11:26

Bakan Akar: 'PKK eşittir YPG'

A
A
A
Bakan Akar: 'PKK eşittir YPG'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "PKK eşittir YPG. Ne isim kullanırlarsa kullansınlar bunlar aynı. Bunu gösteren birçok kanıt var" dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Amerikan Türk Konseyi (ATC) tarafından bu yıl 37’ncisi düzenlenen TAİK-ATC Ortak Yıllık Konferansının açılış oturumunda konuşma yaptı. Dün gerçekleştirilen oturumda yaptığı konuşmasında, Türkiye ile ABD arasında ortak değer ve menfaatlere dayalı, güçlü, kapsamlı ve stratejik bir ortaklık söz konusu olduğuna dikkati çeken Bakan Akar, "İlişkilerimizdeki iniş-çıkışlara ve bazen de keskin fikir ayrılıklarına rağmen geçmişte birçok zorluğun üstesinden geldiğimizi unutmayalım" şeklinde konuştu. Bakan Akar, özellikle de Suriye'deki gelişmelerde ikili iş birliği ve koordinasyonun daha da artırılması gerektiğini söyledi. 

ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında düzenli bir diyalog olduğunu hatırlatan bakan Akar, "Türkiye'nin, şu anda iyi niyetle ve karşılıklı anlayışla ikili ilişkilerde söz konusu olan sorunların üstesinde gelmek için elinden geleni yaptığı konusunda, buradan açık bir şekilde sizi temin edebilirim. Müttefikimiz olan ABD’den de aynı hususu görmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

"Türkiye, bölgesinin kaderidir diyoruz" 

Bakan Akar, "Coğrafya, bir ulusun kaderidir derler. Biz ise Türkiye, bölgesinin kaderidir diyoruz. ABD'nin bunu anlamasını ve küresel sorunlarla ilgilenirken, Türkiye'yi bölgesel ana ortağı olarak öncelemesi gerekir" dedi.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin durumunu anlamak için Türkiye'yi çevreleyen sınamalara iyi bakılması gerektiğini belirten Bakan Akar, "Bölgemizdeki başarısız devletlerden kaynaklı güç boşluğu, ulusal güvenliğimizin birçok terör örgütü tarafından tehdit edilmesine yol açtı" değerlendirmesinde bulundu.

"8 bin DEAŞ mensubun etkisiz hale getirildi" 

Türkiye'nin bölgedeki politikasının, terör örgütlerine karşı mücadele, sivillere insani yardım ve mültecilerin evlerine dönmesini sağlamak üzerine kurulu olduğunu anlatan Bakan Akar, "Türkiye aynı anda PKK ki bu YPG ile aynı, Fetullahçı terör örgütü (FETÖ), DEAŞ ve El Kaide'nin türevleri gibi birçok terör örgütü ile mücadele etmektedir. Bunlar ülkemiz, bölgemiz ve dünya için tehdittir" dedi.
TSK'nin 2016'da Fırat Kalkanı Harekatı ve 2018'de Zeytin Dalı Harekatı’nı icra ettiğini hatırlatan Bakan Akar, bu kapsamda 3 bini en radikallerinden olmak üzere 8 bin DEAŞ mensubunun etkisiz hale getirildiğini belirtti. Bakan Akar, Türkiye'nin DEAŞ ile mücadelesini Suriye ile sınırlı tutmadığını belirterek Irak'ta da 700 DEAŞ teröristinin TSK tarafından etkisiz hale getirildiğine dikkati çekti. 

Irak ve Suriye'deki PKK unsurlarının, Türkiye'nin ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğunu belirten Bakan Akar, "PKK eşittir YPG. Ne isim kullanırlarsa kullansınlar bunlar aynı. Bunu gösteren birçok kanıt var. CIA dahil önemli ABD kurumlarının bunu bu şekilde tanıdığını hatırlatmak istiyorum" şeklinde konuştu. ABD'nin Türkiye'nin terörün her türlüsüne karşı mücadelesine destek vermesinin iki ülke arasındaki ilişkilerin ana unsuru olması gerektiğine işaret eden Akar, "Maalesef ki ABD, Suriye'de kalan DEAŞ kalıntılarına göre oldukça orantısız bir şekilde, YPG'ye büyük miktarda silah, mühimmat ve ağır askeri donanım sağlıyor. Hiçbir kısa süreli taktiksel değerlendirme bu politikayı haklı çıkaramaz" ifadesini kullandı.

"Terör örgütü de Kürt kardeşlerimizi temsil edemez" 

Suriye'deki muhtemel güvenli bölgeye ilişkin ise ABD'nin Türkiye'nin güvenlik endişelerine cevap vermesi gerektiğini belirten Bakan Akar, iki ülke yetkililerinin bunun üzerine çalıştıklarını söyledi.
DEAŞ ile mücadele adı altında bir terör örgütü ile iş birliği yapmanın yanlış ve kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Bakan Akar, "Şunun da altını çizmek istiyorum; YPG/PKK ile Kürtleri eş tutmak oldukça yanıltıcı ve yanlıştır. Tıpkı DEAŞ'ın Müslümanları temsil etmediği gibi bir terör örgütü de Kürt kardeşlerimizi temsil edemez" şeklinde konuştu.

"FETÖ’nün ABD tarafından da milli bir güvenlik tehdidi olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz" 

İkili ilişkilerde bir diğer hassas konunun FETÖ olduğunu ifade eden Bakan Akar, "ABD’nin bu terörist gruba karşı kalıcı tedbirler aldığını görmek istiyoruz. ABD’nin, bu örgütün lider kadrosu ve elebaşı dahil haklarındaki iade etme taleplerimize yanıt vermelerini bekliyoruz. Bu terör örgütünden kaynaklanan güvenlik tehdidini anlamak için 15 Temmuz hain darbe girişimine bakmak yeterli olacaktır. Maalesef bu darbe girişimin lideri olan Fethullah Gülen, bu girişimin herhangi bir sonucuyla karşılaşmadan Pensilvanya’daki evinde yaşamaya devam etmektedir. Bu terörist grup, ABD’de serbestçe hareket etmeyi ve ticaret yapmayı sürdürmektedir. Gülen’in sadece ABD’deki okullarından yıllık geliri 800 milyon dolardır. FETÖ üyeleri, ayrıca ABD’de yolsuzluk, zimmete para geçirme, para aklama, vergi kaçakçılığı gibi birçok yasa dışı faaliyetlerde de bulunmaktadır. Bütün bu yasa dışı faaliyetlerinin bir sonucu olarak, FETÖ’nün ABD tarafından da milli bir güvenlik tehdidi olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı. 

Bakan Akar, ayrıca, 1915 olaylarına ilişkin politikacıların kısa dönemli kazanımlar için uzun dönemli stratejik ilişkileri riske atmaması gerektiğini ifade etti. Bu konunun doğru olmayan bilgilerle ele alındığını gözlemlendiğini belirten Bakan Akar, "Konu hakkında General James Guthrie Harbord’un yazmış olduğu rapora bakılması gerekir. Kendisi 1915 yılında, Başkan Wilson tarafından bir rapor yazmak üzere görevlendirilmiştir. General Harbord’un 40 kişilik takımı ve İstanbul’dan Erivan’a kadar süren 58 günlük yolculuğu sonunda yazdığı rapor Ermeni iddialarını desteklememektedir. Söz konusu rapor, Washington’daki Milli Arşivler ve Kayıtlar İdaresinde erişilebilir durumdadır" şeklinde konuştu.

"S-400 alımı ve F-35 programı arasında ilişki kurmak ise hatalı sonuçlara götürür" 

Mevcut NATO sistemlerine entegre edilmeden kullanılacak olan S-400’lerin alımının Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlerden kaynaklandığını belirten Bakan Akar, iddiaların aksine, alımla ilgili kararın, Türkiye’nin stratejik bir yön değişikliğine işaret etmediğini ve Türkiye’nin NATO’ya taahhütlerinde bir değişiklik olmadığını da söyledi. Uyuşmazlıkların yapıcı diyalogla çözülmesi gerektiğini ifade eden Bakan Akar, ABD'nin S-400 konusundaki açıklamalarına ilişkin, "Tehditler, ültimatomlar ve süre vermeler yapıcı ve müttefiklik ruhu ile uyumlu değildir. S-400 alımı ve F-35 programı arasında ilişki kurmak ise hatalı sonuçlara götürür, çünkü Türkiye F-35’lerin sadece alıcısı değil aynı zamanda program ortağıdır. ABD’nin S-400 alımına ilişkin endişelerine cevap vermek için Türkiye teknik yönden konu hakkında görüşmelere hazırdır" ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin savunma alanındaki gelişmelere büyük önem verdiğini belirten Bakan Akar, ABD’nin konuyla ilgili Türkiye’deki yatırımlarının her iki ülke için kazan-kazan durumuyla oluşabileceğini ve öyle olması gerektiğini ifade etti. 

Konuşmasının sonunda Türkiye’nin, göğüs göğüse bir mücadele ile 3 binden fazla en radikal DAEŞ’lı teröristleri etkisiz hale getirdiğini; yaklaşık 320 bin mültecinin evine dönmesini temin ettiğini; 40 milyar dolar harcayarak 4.5 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını; yaklaşık 4 milyon kişinin yaşadığı İdlib’den yeni bir mülteci hareketini ve insani bir felaketi önlediğini; bütün karşılaştığı güçlüklere rağmen, bölgesel ve küresel istikrara katkıda bulunmaya devam ettiğini belirten Bakan Akar, "Bu itibarla, Türkiye, ikili, çok uluslu ve ittifak sorumluluklarına büyük bir önem atfetmektedir" şeklinde konuştu.
Bakan Akar, Türkiye’nin ABD ile stratejik ortaklık ve işbirliğinin bölgenin ve tüm kürenin refah ve güvenliği için hayati olduğunu söyledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’