POLİTİKA - 06 Mayıs 2021 Perşembe 12:39

Bakan Çavuşoğlu: 'Güvenli turizm programımıza bu sene ilave tedbirler getirdik'

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: 'Güvenli turizm programımıza bu sene ilave tedbirler getirdik'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, aşılama konusunda özellikle turizm bölgelerine ağırlık verildiğini belirterek, ''Almanya ile 2020 yaz döneminde turizm alanında karşılıklı mutabakatımız iki taraf için de müspet sonuçlar getirdi. Alman dostlarımız da bunu teyit ediyor. Şimdi birçok ülke, Avrupa’dan başka ülkelerde bu işbirliğimiz hakkında bizlerden bilgi alıyor” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Slovenya ve Bosna Hersek ziyaretleri sonrasında geldiği Almanya’nın başkenti Berlin’deki temasları kapsamında Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile görüşmüştü. İkili ilişkilerin ele alındığı görüşmelerin ardından iki Bakan ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu ve Maas, görüşmede Türkiye’nin turizme yönelik aldığı Covid-19 tedbirleri ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin yanı sıra mülteci sorunu, Afganistan'dan yabancı askerlerin geri çekilmesi, Suriye ve Libya'daki durum, Cenevre'de Kıbrıs sorununa ilişkin yürütülen gayrı resmi görüşmelerin ele alındığını açıkladı.

Bakan Çavuşoğlu basın toplantısında yaptığı konuşmada, pandemiye rağmen Türkiye ve Almanya arasında diyaloğun ve işbirliğinin devam etmesinden büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, görüşmenin verimli geçtiğini söyledi. Görüşmede Libya, Suriye, Afganistan’daki yabancı askerlerin geri çekilmesi kararı sonrası neler yapılabileceği ve Filistin gibi birçok önemli konuya değinildiğini ifade eden Çavuşoğlu, “İki gün önce ben de Libya’daydım. Libya’da yeni kurulan hükümete destek vermemiz lazım. Ülkenin seçimlere hazırlanması ve Libya halkının temel ihtiyaçlarının, taleplerinin özellikle kamu hizmetleri bakımından karşılanması önemli. Diğer taraftan ülkede bulunan çok sayıda yabancı ve paralı asker var. Bunların çekilmesi konusunda hemfikiriz fakat iki egemen ülke arasında anlaşma gereği verilen askeri eğitim ve danışmanlık desteği gibi ülkenin ihtiyacı olan desteklerin sona ermesi Libya’nın yararına değil. İki ülke arasındaki bu tür anlaşmalara müdahale edilmesi üçüncü taraflar bakımından doğru bir yaklaşım olmaz. Yabancı terörist savaşçılar ile meşru mevcudiyeti de karıştırmamak gerekir diye düşünüyoruz” dedi.

“Türeci ve Şahin’in başarılarıyla hem Türkiye hem Almanya olarak gurur duyduk”

Salgına rağmen ikili ticaretin hızlı bir şekilde arttığını söyleyen Çavuşoğlu, “Bu sene 40 milyar doların üzerine çıkacağımızı daha şimdiden görebiliyoruz. Pandemide aldığımız tedbirlerle tedarik zincirlerimizi biz Türkiye olarak koruyabildik ve önümüzdeki süreçte ekonomik ticari işbirliğimizi Almanya’yla artırmak istiyoruz. Bugün savunma sanayi, göç, terörle mücadele gibi konuları da görüştük. Dün bu konuları İçişleri Bakanı Seehofer’la da konuşma imkanımız oldu. Bu yıl, göç anlaşmamızın 60’ıncı yıldönümü. Sayın Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in başarılarıyla hem Türkiye hem Almanya olarak hepimiz gurur duyduk” ifadelerini kullandı.

“Güvenli turizm programımıza bu sene ilave tedbirler getirdik”

Almanya’da yaşayan Türk toplumu ve tüm Müslümanların Ramazan ayını ve yaklaşan Kadir Gecesi ile Ramazan Bayramı’nı kutlayan Çavuşoğlu, “Almanya ile 2020 yaz döneminde turizm alanında karşılıklı mutabakatımız iki taraf için de müspet sonuçlar getirdi. Alman dostlarımız da bunu teyit ediyor. Şimdi birçok ülke, Avrupa’dan başka ülkelerde bu işbirliğimiz hakkında bizlerden bilgi alıyor. Geçen sene pandemiye rağmen yaklaşık 1 milyon 200 bin Alman’ı ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyduk. Bu sene de aynı işbirliğini sürdürmeye çalışıyoruz. Biz de Türkiye’de turizm sezonuna güvenli bir şekilde girebilmek ve elbette halkımızın güvenliğini de sağlamak için bazı ilave tedbirler aldık. Türkiye’de 17 Mayıs’a kadar bir kapanma süreci var, bunun da faydalarını görmeye başladık. Rakamlar hızlı bir şekilde düşmeye başladı. Diğer taraftan aşılama sürecimize de hız verdik ve bu aşılama sürecimizde şu anda halkımızın yüzde yirmi altısından fazlası aşılandı. Güvenli turizm programımıza bu sene ilave tedbirler getirdik. Kültür ve turizm bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız işbirliği içinde çalışıyorlar” dedi.

Aşılama konusunda özellikle turizm bölgelerine ağırlık verildiğini belirten Çavuşoğlu, tüm turizm çalışanlarının Mayıs sonuna kadar aşılanacağını söyledi. Geçtiğimiz seneye göre sertifikasyon konusunda kriterlerin de arttırıldığını dile getiren Çavuşoğlu, bu konularda tüm tedbirlerin alındığını ifade etti.

AB ile ilişkilerde olumlu bir atmosfer olduğunu ve bunda Almanya’nın katkısının büyük olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Kendilerine çok teşekkür ediyoruz ama artık somut adımlar atmanın zamanı da gelmiştir. Gümrük birliğinin güncellenmesi konusunda artık müzakereler önkoşulsuz bir şekilde başlamalıdır. Üst düzey temasların da devam etmesi gerekiyor, 18 Mart mutabakatı da tüm boyutlarıyla tekrar gözden geçirilerek daha etkin bir şekilde hayata geçirilmeli. Vize serbestisi de buna dahil. Türkiye’nin de kurucu üyelerinden olduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı’nı yürütüyorsunuz. Parlamenter Meclisin 2010-2012 yılları başkanlığını yapmış bir arkadaşınız olarak tabii ki Avrupa Konseyi’nin değerlerini önemsiyoruz” sözlerini kaydetti.

“AB’de de İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamayan ülkeler var”

Avrupa Konseyi ve diğer tüm ilgili kurumlarla yakın işbirliği içinde olunduğunu belirten Çavuşoğlu, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dosya sayısının azaltılması için çalışıyoruz. Kararların uygulanması bakımından objektif yaklaşmak gerekiyor. Bugün AB’de de İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamayan ülkeler var. En son (Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos) Dendias’ın gelişinde de gördük. Batı Trakya Türkleri ile ilgili 3 mahkeme kararı yaklaşık 20 yıldır uygulanmıyor. Yani buradan bazı ülkelerle ilgili kararları ön plana çıkarmak yerine hepsini birden ele alarak bu konuya birlikte önem vermemizde fayda var” dedi.

Maas: "Sorunları çözümü için diyaloga inanıyoruz"

Almanya Dışişleri Bakanı Maas ise yaptığı konuşmada, uluslararası sorunların yapıcı diyalogla çözülebileceğini belirterek, "Yapıcı diyalog sayesinde adım adım sorunları aştığımızı görmekteyiz. Doğu Akdeniz'de olduğu gibi, Libya'da da karşılıklı görüşmeler olumlu neticeler veriyor. Almanya olarak Türkiye ile Libya'nın normalleşmesi için desteğimizi devam ettireceğiz. Türkiye'nin AB'den beklentisi var. AB'nin de Türkiye'den beklentileri var. İlişkilerde geçtiğimiz yıldan daha iyi durumdayız" ifadelerine yer verdi.

Mehmet Koca- Mahmut Tosun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.
Adana Yavru sazan balığı üretimi sağımla başladı Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nda yeni balık yetiştirme sezonunun ilk adımı atılarak anaç balıklardan sağım yapıldı. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü kullanımından bir süre önce Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne devri yapılan Adana Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nda yavru sazan balıkları yetiştirmek için anaç sazan balıklarından sağım yapıldı. Üretim İstasyonunun kuluçkahane kısmındaki mini havuzlara bir gün önce alınan ve sağım için hazırlanan anaç balıklardan yumurta sağımını yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, yeni üretim sezonunda hedeflerinin 10 milyon yavru sazan balığı üretmek olduğunu söyledi. Yavru balık üretiminin Türkiye genelindeki farklı su ürünleri üretme istasyonunda gerçekleştiğini ifade eden Kökçüoğlu, "Geçen yıl 10 milyon adet yavru sazan balığı elde ettik. Bunları bizim ildeki göl ve göletlere bıraktık ayrıca bize bağlı olan çevre illere dağıtımını yaptık ve o illerdeki göl ve göletlere bırakılmasını sağladık. Bu yıl yeni sağım dönemi başladı. 10 milyon yavru sazan balığı üreterek iç sularımıza bırakmayı ve su ürünleri sektörümüzde sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlıyoruz. Tüm bunları yaparken il müdürlüğü olarak su ürünlerine yönelik denetim çalışmalarımız da devam ediyor" dedi. Farklı büyüklükte 9’u beton, 10’u toprak 19 adet yavru ve anaç balık havuzunun yanı sıra 32 adet beton nakliye havuzlarının yer aldığı istasyonda, teknik personellerce sağımı yapılan balık yumurtaları daha sonra dölleme işleminden geçiriliyor. Dölleme yapılan yumurtalardan 72 saat sonra larva balıklar çıkmaya başlıyor. Yumurtadan çıktıktan sonra özenle bakımları yapılan larva balıklar, bir süre mini havuzlarda beslendikten sonra istasyon içerisindeki toprak havuzlara alınarak 5-6 santimetre büyüklüğe gelene kadar bakılıyor ve daha sonra göl ve göletlere salınmak üzere çevre illere gönderiliyor. Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Su Ürünleri Üretim İstasyonunda geçen yıl üretimi yapılan 10 milyona yakın sazan balığı başta Adana olmak üzere Konya, Kahramanmaraş, Mersin, Nevşehir, Kayseri, Osmaniye, Kırşehir, Hatay, Aksaray, Karaman, Niğde illerine gönderilerek buradaki göl ve göletlere bırakıldı.