GÜNDEM - 06 Aralık 2019 Cuma 16:29

Bakan Çavuşoğlu: 'Büyükelçinin sınır dışı edilmesi kabul edilemez'

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: 'Büyükelçinin sınır dışı edilmesi kabul edilemez'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,, Roma’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Sadece bizim imzalamış olduğumuz bir mutabakat zaptı nihayetinde büyükelçinin sınır dışı edilmesi kabul edilemez, kınıyorum” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Roma’da 5. Akdeniz Diyaloğu Forumu’na katılmasının ardından Türk basınına açıklama yaptı. Doğu Akdeniz konusuna değinen Bakan Çavuşoğlu, “Bazı ülkeler bölgede tek taraflı adımları ve Türkiye’yi eleştirmeyi tercih ettiler. Şimdi yine aynı şeyi söylüyoruz. Bugün ve yarın tüm görüştüğümüz Doğu Akdeniz etrafındaki ülkelerin yetkilileri ile bunu gündeme getiriyoruz. Biz hazırız” ifadelerini kullandı.

“RUM KESİMİNİ TANIMIYORUZ”

Londra’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i kabulü sırasında net bir şekilde Yunanistan ile benzer bir mutabakat zaptını imzalayabileceğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Rum kesimini tanımıyoruz. Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm olursa Kıbrıs’ın da geneli ile yapabiliriz. Ama Rum kesimi hariç tüm ülkelerle buna Mısır da dahil Lübnan da dahil hepsi ile bu tür anlaşmaları ikili ve çok taraflı yapabiliriz” dedi.

"BÜYÜKELÇİNİN SINIR DIŞI EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”

Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye burada kendi haklarını korumak için bulunmaktadır. Kendi kıta sahanlığı ve deniz alanları için bizim yaptığımız bu ve yapmaya devam ettiğimiz de budur. Sadece bizim imzalamış olduğumuz bir mutabakat zaptı nihayetinde büyükelçinin sınır dışı edilmesi kabul edilemez, kınıyorum. Bunun ve tehditkar dilin kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Libya ülke içerisine ve dışında sıkıntılarla mücadele eden bir ülke ve Libya bağımsız bir devlet, egemenliğine olan bir ülke. Libya halkı kendi haysiyetlerine, onuruna önem veren ülke böyle tehdit ile karşılaştıklarında özellikle Libya kabul etmez.

Bir büyükelçiyi bir başka ülke ile anlaşma imzalandı diye ihraç etmek Yunanistan’ın gerçek yüzünü göstermesi demektir. Yunanistan ile daha iyi ilişkiler istiyoruz. Yunanistan bizim komşumuz. Bize karşı düşmanca tavır olursa biz de cevap vereceğimizi bilirler. Bekleyen konular var ve en iyi yol, çözüm konuşmaktır” diye konuştu.

“DİPLOMATİK NEZAKETE DE SIĞMAZ”

Yunanistan’ın Libya’nın Atina Büyükelçisini sınır dışı etmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “Yunanlılara bunu sorduk. Bu çok yanlış diplomatik nezakete de sığmaz. Bir ülkeyi tehdit etmek doğru mu? Biz dedik bize sorsaydınız. Cumhurbaşkanımız dedi ki ’Bizden isteseydiniz bir verirdik.’ Meclisimizden geçen bir mutabakat zaptının gizli kalması mümkün mü? Değil. Benden mutabakat zaptını, ülkenin güvenliği bakımından belgeyi eğer gizli değilse, ben bunu rahatlıkla paylaşırım. Bu Libya için de geçerli” açıklamasını yaptı.

“BU REJİMİN BU ÜLKEYİ BİRLEŞTİREBİLECEĞİNE DE İNANMIYORUZ”

İtalya Dışişleri Bakanı’nın Esad ile diyalog kurmanın zamanı geldiğini söylemesine ilişkin konuşan Çavuşoğlu, "Bunları net bir şekilde söyledik. Tutumlarının yanlış olduğunu ve bu konuda en sert tutum sergileyen Fransa’nın bile Londra’da bizimle çalışmaya hazır olduğunu, İtalya’nın bu atmosferden etkilenerek yanlış yorumlarda bulunduğunu net bir şekilde söyledik. Kendisi de çok açık bir şekilde konuştuğumuzu basına da söylemiş. İki dost gibi bunları konuştuk.

Bazı ziyaretleri ertelemişti, bu ziyaretlerin gerçekleşeceğini, Türkiye-İtalya Forumunun gerçekleşeceğini kendisi söyledi. Normal şartlarda Kasım’da gerçekleşecekti. Bundan sonra birlikte atabileceğimiz adımları görüştük. İyi geçti. Esad ile ilgili görüşlerine ben bağımsız, egemen bir ülkenin dışişleri bakanının görüşlerini sorgulamak için bir şey söylemek istemiyorum ama rejim bugüne kadar 500 binden fazla insanı öldürmüştür. Bizzat rejimin öldürdüklerinden bahsediyorum.

Toplam 1 milyon insanı öldürmüştür. Bu rejimin bu ülkeyi birleştirebileceğine de inanmıyoruz. Bir geçiş süreci var o da siyasi süreç. Siyasi süreç neticesinde ülke seçime gidebilirse o zaman Suriye halkı karar versin. Suriye’yi kim yönetecek? Suriye halkı kimi seçecek? Anayasa ile birlikte ülkede nasıl bir yönetim sistem olacak? Ne zaman seçime gidilecek? Suriyeliler buna karar versin diye Suriye Anayasa komitesinin kurulmasına destek verdik. Bir ülkeyi veya bir rejimi güçlendirmek için adımlar atılırsa bu Suriye’nin yardımına olmaz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.