Finike ilçesi Merkez Camii’nde cuma namazını kılan Bakan Çavuşoğlu, çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Hollanda Parlamentosu’nun aldığı kararın hiçbir bağlayıcılığının olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, "Ama niye bu kararı aldılar o başka. Neden hiçbir geçerliliği yok. Soykırım tabiri hukuki bir tabirdir. Bir olayın soykırım olup olmadığına nasıl karar verileceğine Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiştir. Dolayısıyla bu kararın hiçbir bağlayıcılığı yok. Ama Hollanda bu kararı alma gereği duydu neden bu popülizmin içine girdi. Maalesef Avrupa’da artan ırkçılığın Türkiye karşıtlığının İslam düşmanlığının bir yansımasıdır. Hollanda zaten bu aşırı akımların merkezi olmuştur, ırkçı partiler arasında da Avrupa’da desteği her zaman artan parti de Hollanda’dadır. Parlamentonun böyle bir karar alması doğaldır ama çok yanlıştır. Tarihle ilgili siyasetçiler kıt bilgilerle yanlış bilgilerle esasen kararlar almamalıdır, tarihle ilgili karar almak kolay değildir. Buradan Dışişleri Bakan vekilinin mecliste yaptığı konuşma not edilmiştir ve burada hükümetin bu karara katılmayacağını vurgulamıştır"dedi.
"Negatif sürece gidildi"
1915 olayıyla ilgili kararlar olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Fransa Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar var. Ama herkesi bağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları da vardır. Bir yıldır Hollanda ilişkilerimiz referandum öncesi onların hukuka, insanlığa hiçbir şeye uymayan şekilde,benim uçuş iznimin iptal edilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın kötü muameleye tutulması, adeta sınır dışı edilmesi, başkonsolosumuzun gözaltın alınması, bu konuda hukuki süreç başlattık. Vatandaşlarımızın üzerlerine köpeklerini salmaları. Tüm bundan sonra ilişkilerde gerginlik oldu. Düzeltmek için bazı girişimlerde bulundular. Şartı bellidir diyerek şartlarımızı söyledik. Afrin’le ilgili daha önceki Dışişleri Bakanı Türkiye’yi destekleyici açıklamalar yaptı,değişik partilerden kendinse baskı oldu. Ondan sonraki süreçte maalesef negatif bir sürece gidildi" diye konuştu.
"Geçerliliği yok"
Çavuşoğlu açıklamalarına şöyle devam etti:
"Hollanda bizimle ilişkileri düzeltmek istiyorsa böyle basit şeylerle, geçerliliği olmayacak, bizi de hiç bağlamayacak şeylerle uğraşmak yerine, Türkiye gibi bir ülkeyi kazanmak için ne yapacağız, bunun adımlarını atmalı buna kafa yormalıdır. Bu kararın bizim hiçbir geçerliliği yok, uluslar arası hukuk tarafından da geçerliliği yok. Onlar kendi kendilerini tatmin etmişlerdir."
"Ateşkes tasarısı"
"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Suriye’de 30 günlük ateşkes tasarısı görüşülecek, Rusya bu kararı gerçeklikten uzak görüyor, bu tasarıyı ve Rusya’nın açıklamalarını nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna Çavuşoğlu, "Rusya ve İran Astana süreciyle rejimin garantörü olmuşlardır. Astana sürecindeki amacımız üçlü bir şekilde Suriye’de ateşkesi tesis etmek ve rejim ve muhalif grupların çatıştığı yerlerde, çatışmasızlık bölgelerin oluşturulmasıydı. Bu konuda ciddi adımlar attık. Biz muhalefetin garantörüyüz, diğer taraftan İran ve Rusya’da rejimin garantörü. Ama son zamanlarda rejimin ihlalleri çok arttı sadece hava saldırıları değil. Doğu Guta’da çocukların kadınların öldürülmesi yani tipik bir rejim uygulaması, yine İdlib bölgesinde de ilerlemeler yaptılar. Bunlar bizim 1 buçuk yıldır yaptıklarımızla ve vardıklarımız anlaşmalarla çelişiyor. O nedenle Rusya ve İran’ın rejimi durdurması gerekiyor. Terörist grupların da ihlalleri var. Ateşkes ve diğer yaptığımız mutabakatların çerçevesi rejimle muhalif grupların arasındaki çatışmaların durdurulmasıdır. DAEŞ, YPG, PKK, diğer terör örgütleriyle ateşkes olmaz. Onlarla mücadele devam edecek. Bu öneriyi yerinde buluyoruz" dedi.
İsa Akar-Adem Akalan
