POLİTİKA - 24 Kasım 2020 Salı 10:48

Bakan Çavuşoğlu'ndan ABD ile ilişkiler ve Doğu Akdeniz değerlendirmesi

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu'ndan ABD ile ilişkiler ve Doğu Akdeniz değerlendirmesi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ile ilişkiler konusunda, “Bu yeni dönemde de ekonomik, siyasi ve güvenlik işbirliğimiz açısından ilişkilerimizde yeni sayfalar açabilmemiz önemli olacak. Yeni dönemde Yüce Meclisimizin Kongre’yle ilişkileri ve parlamenter diplomasi de özel önem taşıyacak” dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı ve bağılı kuruluşların bütçe görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine Bakanlık faaliyetleri hakkında sunum yaptı. Çavuşoğlu, Bakanlığın covid-19 salgını ile ilgili olarak yaptığı faaliyetler hattında bilgi vererek, “Bakanlığımın koordinasyonunda tüm kurumlarımızla yakın eşgüdüm yaparak, Cumhuriyet tarihimizin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirdik. 141 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızın yurda dönüşünü sağladık. Bütün bu çalışmaları Bakanlığım bünyesinde kurduğumuz Destek ve Koordinasyon Merkezi vasıtasıyla yönettik. İlk misyonunu başarıyla tamamlayan anılan Merkezimizi daimi hale getirdik. Bundan sonraki benzeri krizlerde de bu tecrübeden istifade edeceğiz. Bu zor süreçte, vatandaşlarımızın dış temsilciliklerimize daha kolay ve hızlı ulaşabilmeleri için ek önlemler aldık. Nöbetçi telefon uygulamasıyla vatandaşlarımız, mesai saatleri içinde veya dışında, her günün her anında temsilciliklerimize kolayca ulaştılar. Günün her saatinde hizmet sunan Konsolosluk Çağrı Merkezimiz, vatandaşlarımızdan salgın bağlamında gelen 141 bin çağrıyı yanıtladı. Sorunlarının çözümüne yardımcı oldu. Vatandaşlarımız Bakanlığıma sosyal medya hesapları üzerinden de ulaştılar. 30 bini aşkın mesaja anında yanıt verildi. Yılbaşından bu yana, 235 vatandaşımız ambulans uçaklarla ülkemize getirildi. Keza, yaşamını yitiren bin 99 vatandaşımızın cenazelerini ülkemize getirdik. Allah rahmet eylesin. 91 ülkeden 37 bin 682 yabancının ülkemizden tahliyesine de destek verdik. Tahliye uçuşlarımızla ayrıca, yurtdışında zor durumda kalan 67 ülkeden 5 bin 500’den fazla yabancıyı da ülkelerine kavuşturduk. Böylece uluslararası dayanışmada dünyaya örnek ve öncü olduk” ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğe ilişkin olarak ise Bakan Çavuşoğlu, “Malumunuz, bu bölgede Türkiye ve Kıbrıs Türkleri aleyhine atılan tek taraflı ve hakkaniyetle bağdaşmayan adımlar karşısında tepkimizi beyan etmiş ve diyalog çağrılarımızı sürdürmüştük. Ancak, bu çağrılarımız karşısında hep dışlayıcı ve provokatif adımlar gördük. Bunun üzerine, diyalog kapısını kapatmadan haklarımızın korunması için sahada inisiyatif aldık. Doğu Akdeniz’den uzun kıtasal kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin kendi kıyılarına hapsedilmesini kabullenmemiz mümkün değildir. Yunanistan, ülkemize 2 kilometre, Yunanistan anakarasına 580 kilometre uzaklıkta bulunan, 10 kilometrekare yüzölçümündeki adaya 40 bin kilometrekare deniz alanı istiyor. Bu, uluslararası hukuka, hakkaniyete ve izana sığmaz. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin parçası olmadığı hiçbir girişimin başarıya ulaşması mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Doğu Akdeniz konulu konferans önerisi üzerine AB’yle çalışmalarımız sürüyor” dedi.

Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sebebinin Rum tarafının uzlaşmaz ve çarpık zihniyeti olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Bu zihniyet Kıbrıs Türklerini eşit ortak değil, azınlık olarak görmekte, ne iktidarı ne de Ada’nın doğal kaynaklarını paylaşmak istemektedir. Bu nedenle artık federasyonun değil, iki devletli çözüm modelinin konuşulması gerekiyor. Kıbrıs Türkü’nün iradesi de son seçimlerde bu yönde tecelli etmiştir. Bu iradeye herkesin saygı göstermesini bekliyoruz. Çalışmalarımızı da Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle bu yönde, tam bir eşgüdüm ve işbirliği içinde yapıyoruz. Bu tutumumuz, Sayın Cumhurbaşkanımızın Lefkoşa’ya son ziyareti sırasında her iki Cumhurbaşkanı tarafından açıkça ortaya konulmuştur. Doğu Akdeniz ve Ege’de bu özetlediğim çerçevede yaşanan gelişmeler maalesef AB ile ilişkilerimize de etki ediyor. Yunanistan ve GKRY ikilisi yalnız değil. Bazı üyeler, ülkemizle ikili sorunlarını AB’ye taşımakta. Sözde bir üyelik dayanışması maskesi takmışlar. Sürekli aleyhimize suistimal ediyorlar” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu şöyle devam etti:

“AB’nin bu yanlıştan dönmesi lazım. Bunu başarırlarsa işbirliğimizden tüm Avrupa kazanır. Başaramazlarsa da tüm Avrupa zarar görür. AB’nin yaptığı hataları anlaması ve Türkiye’nin üyeliğinin Birliğe katacağı değeri görmesini bekliyoruz. O durumda her iki taraf için de daha verimli bir ilişki kurulabileceğine inanıyoruz. AB ile temaslarımızda, bu doğrultuda yapıcı bir diyalog içinde olma arzumuzu vurguluyoruz. Yalnız da değiliz. AB üyeleri arasında bu uyarılarımızın haklılığını idrak eden ve Türkiye’yle diyaloğun Avrupa’nın istikrarı için öneminin bilincinde olan ülkeler çoğunlukta.”

Yukarı Karabağ sorununun alevlendiğini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, “Krizin başından itibaren yoğun bir diplomatik seferberlik başlattık. Temaslarımızda Ermenistan’ın PKK/PYD/YPG teröristlerini Yukarı Karabağ’da konuşlandırdığını, tüm dünyadan Ermenilerin savaşa katılmasını teşvik ettiğini, sivilleri kasten hedef aldığını gösterdik. Bu ülkenin Türkiye aleyhinde yaptığı kara propagandayı da gözler önüne serdik. Minsk Grubu’nun 30 yıldır süren ataleti karşısında Azerbaycan’ın haklı davasını uluslararası planda layıkıyla savunmak için biz de devreye girdik. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, benim ve teşkilatımın gerçekleştirdiği temaslarda, muhataplarımıza gerçekleri anlattık. Ermenistan da zaten çıkıp diplomatik çözüm yoktur dedi. Neticede, Azerbaycan dirayetli liderliği ve kahraman ordusuyla sahada kazandığı başarıyla 30 yıllık statükoyu değiştirmeyi başardı. Ermenistan da sahada pes etmek zorunda kaldı. Son dönemde Azerbaycan tarafıyla her düzeyde yakın istişare halinde olduk. Sayın Cumhurbaşkanlarımızın temaslarına ilaveten ben ve Milli Savunma Bakanımız defalarca Bakü’ye gittik. Azerbaycan’a hem sahada hem masada tam destek verdik. Sizler de gördünüz, anlaşma Azerbaycan halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Ben de bu coşkuya Bakü’de bizzat şahit oldum. Azerbaycan tarafından kabul gören anlaşmayı, kalıcı çözüme gidebilecek unsurlar içerdiği için de destekliyoruz. Bir kere, Azerbaycan’ın haklılığı ve toprak bütünlüğü bu anlaşmayla bir kez daha teyit edildi. İkincisi, Azerbaycan yaklaşık 30 yıldır işgal altında olan topraklarını geri alıyor. Bir kısmını karşı harekatı ile aldı, bir kısmını da Mutabakat çerçevesinde geri alıyor. Üçüncüsü, işgal altındaki Azerbaycan topraklarından kaçmak zorunda kalan kardeşlerimiz evlerine geri dönebilecek. Dördüncüsü, Nahçıvan ile Azerbaycan arasında bağlantılar tesis edilecek” diye konuştu.

Terör örgütlerine yönelik mücadelelerinin devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “PKK/PYD/YPG’nin yurtdışındaki propaganda, eleman toplama, lobi, finansman gibi faaliyetlerinin engellenmesi çabalarımız sürüyor. Bu bağlamda, ikili ve çok taraflı platformlarda çalışmalarımız devam ediyor. Aynı şekilde, FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının çökertilmesi için de yoğun mesai içindeyiz. Bugüne kadar, yurtdışı teşkilatımın FETÖ’nün gerçek yüzünü ve bu örgütün bulunduğu ülke içinde tehdit teşkil ettiğini anlatmak için yaptığı girişimlerin sayısı 16 bini geçti. Bu ay ABD’de FETÖ okullarına verilen para cezası örneğinde olduğu gibi bu konuda somut sonuçlar alınmaya devam ediliyor” ifadelerini kullandı.

ABD ile ilişkiler konusunda Çavuşoğlu, “Suriye ve özellikle Libya gibi bölgesel barış ve güvenliği ilgilendiren konularda bazı görüş ayrılıklarına rağmen NATO müttefikimiz ABD ile istişare ve eşgüdüm içinde hareket etmeye çalışıyoruz. Ancak ilişkilerimizi gölgeleyen bazı olumsuz unsurlar gündemimizden çıkmadı: ABD, FETÖ’ye karşı adım atamadı, PKK/PYD/YPG ile ortaklığını sonlandıramadı, yaptırım ve tehdit dilini bir kenara bırakamadı. S-400 tedarikimizi F-35 programına katılımımız ve CAATSA yaptırımlarıyla ilişkilendirmeye devam ederek savunma ilişkilerimize zarar verdi. ABD’deki seçim dönemi ve siyasi kutuplaşma da sorunlarımızın aşılması için gerekli diyaloğun etkin şekilde hayata geçirilmesini güçleştirdi. ABD’de seçimler yapıldı. İlişkilerimizi iki ülkenin de stratejik çıkarına olacak şekilde tekrar olumlu bir mecraya sokmak için gereken çabayı göstereceğiz. Bu yeni dönemde de ekonomik, siyasi ve güvenlik işbirliğimiz açısından ilişkilerimizde yeni sayfalar açabilmemiz önemli olacak. Yeni dönemde Yüce Meclisimizin Kongre’yle ilişkileri ve parlamenter diplomasi de özel önem taşıyacak” dedi.

Çavuşoğlu şunları da kaydetti:

“Rusya ile ilişkilerimiz dış politikamızın önemli bir boyutunu teşkil ediyor. İlişkilerimiz, ortak çıkar ve karşılıklı saygı temelinde, olumlu seyrini koruyor. 8 Ocak’ta açılışını yaptığımız TürkAkım boru hattı ve ilk reaktörünün 2023’te işletmeye alınmasını hedeflediğimiz Akkuyu Nükleer Santrali gibi projeler, ikili ilişkilerimizin öne çıkan başlıkları. Son dönemde birçok bölgesel mesele ortak gündemimize taşındı. Suriye ve Libya’ya ilaveten Yukarı Karabağ da Rusya’yla yakın diyalog gerektiren bir konu olarak öne çıktı. Bunlarda Rusya’yla anlaşamadığımız hususlar olsa da diyaloğu canlı tutup ortak paydalarda buluşmaya önem veriyoruz. Diyaloğumuz en son Yukarı Karabağ krizinde olduğu gibi somut sonuçlar vermeye devam ediyor. Bu stratejik yaklaşımımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.”
 

Ahmet Umur Öztürk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Şehit polis memuru, Afyonkarahisar’da son yolculuğuna uğurlanacak Isparta’da sabah saatlerinde meydana gelen kazada şehit olan polis memuru Yonuz Turan, Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nde yapılacak törenin ardından Afyonkarahisar’da toprağa verilecek. Kaza saat 07.20 sıralarında Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarptı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savruldu. Meydana gelen kazada Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E. yaralandı. İhbar üzerine bölgeye sağlık polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaralılar sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Isparta Şehir Hastanesine kaldırıldı. Turan burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olay yeri ekipler tarafından güvenlik şeridi ile kapatıldı. Kaza sonrası Isparta Valiliği’nden açıklama geldi. Yapılan açıklamada “Isparta İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli Polis Memuru Yonuz Turan 29.04.2024 günü saat 07.20 civarında Isparta-Eğirdir karayolunda trafik uygulaması sırasında yolda seyreden bir aracın çarpması neticesinde şehit olmuştur. Afyonkarahisar Sandıklı nüfusuna kayıtlı olan Şehidimizin Naaşı 30 Nisan 2024 Salı günü Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nde yapılacak törenin ardından sevk edileceği Afyonkarahisar İli Sandıklı İlçesi Alacami Köyü’nde defnedilecektir. Şehidimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Aziz Milletimizin ve Emniyet Teşkilatımızın başı sağ olsun” denildi.
Ankara Bakan Tunç: “3 bin 384 hakim ve savcı adayı eğitim alacak“ Hakim Savcı Adayları Mezuniyet Ve Yeni Eğitim Dönemi açılış törenine katılan Adalet Bakanı Tunç, “2024 yılı bittiğinde meslek öncesi eğitim kapsamında toplam bin hakim ile savcı yardımcısı, 2 bin 384 hakim ve savcı adayı olmak üzere toplam 3 bin 384 kişiye hem teorik hem de pratik eğitimler verilmiş olacak“ ifadelerine yer verdi. Türkiye Adalet Akademisince Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün İncek’teki Personel Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Hakim Savcı Adayları Eğitim Açılışı ve Mezuniyet Töreni’ne Bakan Tunç’un yanı sıra Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, yargı mensupları ve hakim savcı adayları katıldı. Konuşmasına başlarken adaletin öneminden bahseden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, başlayan yeni eğitim döneminin de hayırlara vesile olmasını diledi. “Adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olacaksınız” Hakim ve savcı adaylarına seslenen Tunç, “Adalet mülkün temelidir. Adalet hakkı olana hakkını vermektir. Sizler hukukun üstünlüğünü adaleti tesis etmeye talip oldunuz. Bu kutsal meslek sizlerin omzuna büyük sorumluluk yüklemektedir. Çünkü adaletin hayatla kucaklaşması insan eliyle sizlerin eliyle olacaktır. Adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olacaksınız. Sadece adil olmanızda yetmez aynı zamanda adilde görünmeniz gerekir. Çünkü yargı tarafsızlığının bir unsuru da adli görünmektir. Adaylık sürecini başarıyla tamamladıktan sonra gittiğiniz yerlerde buna dikkat edeceğiniz olan inancımız tamdır. Hakim ve savcı milletin hizmetinde olduğunu da unutmamalıdır. Millet adına millet için karar verdiğini her daim aklında bulundurmalıdır. Her hareketinde, her davranışında, her kararında buna dikkat etme zorunluluğu vardır. Çünkü hakimlik ve savcılık mesleği yalnızca hukuki bilgi ve tecrübeye dayalı bir meslek değil, aynı zamanda insanlarla iletişim kurabilmek, duygusal zekaya sahip olabilmek, empati yapabilmek gibi önemli becerileri de beraberinde getirir. Bu hassasiyeti göz önüne alarak görev yapacağınıza yürekten inanıyoruz” dedi. "3 bin 384 hakim ve savcı adayı eğitim alacak" Tunç, Türkiye Adalet Akademisince hem meslek öncesinde hem de meslek sonrası dönemde birçok eğitim düzenlendiğine değinerek, "2024 yılı bittiğinde meslek öncesi eğitim kapsamında toplam bin hakim ile savcı yardımcısı, 2 bin 384 hakim ve savcı adayı olmak üzere toplam 3 bin 384 kişiye Adalet Akademisi çatısı altında hem teorik hem de pratik eğitimler verilmiş olacak" diye konuştu. Bakan Tunç, 24 bin hakim ve savcının yüzde 45’inin 5 yılın altında, yüzde 70’inin ise 10 yılın altında kıdeme sahip olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Bizim yargı teşkilatımız genç bir kadro, gelecek vadeden Türkiye Yüzyılı’nın genç hukukçuları, tecrübe kazandıkça, Türkiye Adalet Akademisi’nin de katkılarıyla meslek içi ve meslek öncesi eğitimlerle çok daha güçlü ve donanımlı hale gelecekler." Törende konuşan Başkan Özdemir, Türkiye Adalet Akademisi olarak güven veren adalet için çalışmaları sürdürdüklerini belirtti. 2013 yılından itibaren 95 bin hakime eğitim verdiklerini belirten Özdemir şunları söyledi: “Adalet Akademisi çalışmalarını arttırarak sürdürüyor. Hakim ve savcı adaylarının eğitimini önemsiyoruz. Kanunlar kadar en önemli unsur hakim ve savcılardır. Onun için eğitim programlarımızı gün geçtikçe güçlendiriyoruz.” Özdemir, mezun hakim ve savcı adaylarına başarılar dileyerek konuşmasını noktaladı. Törenin ardından Tunç akademi sonunda ki sınavda dereceye giren adaylara plaket verdi.
İstanbul Avrupa’nın 5 büyük liginde 3 şampiyon nisan ayında belli oldu Avrupa’nın 5 büyük ligi olan Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’de şampiyonlar nisan ayında belli olurken, İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga’da ise zirve yarışı devam ediyor. Avrupa’nın en büyük 5 ligi olarak gösterilen Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’de şampiyonlar nisan ayında belli oldu. İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga’da ise zirve yarışı sürüyor. Bundesliga’da bitime 5 hafta kala şampiyonluğa Bayer Leverkusen ulaşırken, İtalya Serie A’da Inter de aynı şekilde şampiyonluğunu ilan etti. Paris Saint-Germain (PSG) ise sezon sonuna 3 hafta varken Fransa Ligue 1’de şampiyonluğu göğüsledi. İngiltere Premier Lig’de son 3 haftaya girilirken Arsenal, maç eksiği bulunan Manchester City’nin 1 puan önünde birincilik koltuğunda oturuyor. Öte yandan İspanya La Liga’da ise lider Real Madrid, bitimine 5 maç kala 2. sıradaki Girona’nın 13 puan, 3. basamakta 1 maç eksiği olan Barcelona’nın ise 14 puan önünde şampiyonluğa koşuyor. Leverkusen, ilk kez Bundesliga şampiyonu Bayer Leverkusen, 119 yıllık tarihinde Bundesliga’da ilk kez şampiyon oldu. Xabi Alonso yönetimindeki Leverkusen, bu sezon 31 maçlık periyotta 25 galibiyet, 6 beraberlik alarak lige namağlup şekilde devam ediyor. Leverkusen, 5 büyük ligde şampiyonluğunu ilk ilan eden takım oldu. Inter, 20. şampiyonluğunu aldı, 2. yıldızı taktı İtalya Serie A’da sezonun şampiyonu Inter de 20. şampiyonluğuna ulaştı. Sezon başında 19’ar lig şampiyonluğu bulunan iki ezeli rekabette Inter, Milan’ı geçerek şampiyonluk sayısını 20’ye yükseltti ve İtalya’da Juventus’un ardından 2. yıldızı takan bir diğer takım oldu. Fransa’da şampiyon PSG Fransa Ligue 1’de en yakın takipçisi Monaco’nın 12 puan önündeki Paris Saint-Germain, şampiyonluğunu ilan etti. Ligde son 12 sezonda, 10. şampiyonluğuna ulaşan PSG, sezonun büyük bölümünde zirve yarışında yalnız kaldı. Ligin 12. haftasında ilk kez ilk sıraya yükselen başkent ekibi, sezon geri kalanında liderlikten inmedi. La Liga’da Real Madrid adım adıma şampiyonluğa İspanya La Liga’da 84 puanlı Real Madrid, en yakın takipçisi Girona’nın 13, 1 maçta eksiği bulunan Barcelona’nın ise 14 puan önünde şampiyonluğa yürüyor. Carlo Ancelotti’nin öğrencilerinin, 6. haftada 3-1 kaybettikleri Atletico Madrid mücadelesi haricinde mağlubiyeti bulunmazken, son 27 maçta da 21 galibiyet, 6 beraberlik aldılar. Premier Lig’de zirve yarışı alev aldı İngiltere Premier Lig’de son 3 haftalık bölüme girilirken, 80 puanlı Arsenal, 1 maç eksiği olan Manchester City’nin 1 puan önünde ilk sırada yer alıyor. Yarışa sıkça dahil olan Liverpool ise son haftalarda üst üste yaşadığı puan kayıpları nedeniyle yarışı 5 puan geriden takip ediyor. Arsenal, sezonu lider tamamlarsa 19 yıl aradan sonra kupayı müzesine götürecek. Son şampiyon Manchester City ise şampiyon olması durumda son 7 sezonda 6. kez şampiyonluk sevinci yaşayacak.
Aydın Bu mezarlar görenleri şaşırtıyor, sebebini öğrenenler ise takdir ediyor Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’da yeni nesil toprağın kıymetini bilmeyince yaşlılar kendi yöntemlerine göre bu duruma çare aramaya başladı. İl genelinde özellikle köylerde yaşlılar miras bıraktıkları arazilerin torunları tarafından satılmaması için öldüklerinde mezarlığa değil miras bıraktıkları arazilere defnedilmeleri için vasiyet ediyor. Benzer vasiyetin en yoğun olduğu bölgelerin başında ise Aydın’ın Çine ilçesi geliyor. Çine’ye bağlı Soğukoluk, Kabataş ve çevresinde bulunan köylerde ölenlerin büyük çoğunluğu mezarlıklar yerine kendilerine ait bahçelerde defnediliyor. Bu uygulamanın yaşlıların vasiyeti üzerine gerçekleştirildiğini belirten köylüler, “Yeni nesil toprağın kıymetini bilmiyor. Bunu fark eden eskiler ‘mezarımızı satmazlar’ düşüncesi ile öldüklerini kendilerini kendi dikip yetiştirdikleri zeytin bahçelerine defnettiriyor” diyerek, mezarlı bahçelerin diğer bahçeler gibi pek alınıp satılmadığını belirttiler. Türklerin yerleşik hayata geçmesinden önce Yörük olarak yaşadıkları sırada cenazelerini mecburiyetten öldüğü yerlerde defnettiklerini ancak yerleşik hayata geçildikten sonra mezarlık geleneğinin yaygınlaştığı Aydın dağlarında köylerde yaşayan sayısı her geçen gün azalırken araziler de miras yoluyla değil satış yoluyla daha sık el değiştirmeye başladı. Bunun birinci nedeni köyden şehre göç olarak belirtilirken, ikinci nedenin ise tarım faaliyetlerini yürüten genç nüfusun azalması olduğu belirtildi. Hayatını tarıma ve zeytin ağaçlarına adamış pek çok kişinin bir ömür vererek yetiştirdiği zeytin ağaçlarının satılmasına pek çok yaşlı vatandaşın dayanamadığını belirten Çineli vatandaşlardan Hakan Akın, “Aydın, Türkiye’nin en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ildir. 5-6 asırlık zeytin ağaçları odluğu gibi bunların yaklaşık yüzde 90’ı 1, 2 asırlık zeytin ağaçlarından oluşur. Zeytin ve zeytinyağının kıt olduğu dönemlerde binbir zahmetle bu ağaçları dikip yetiştiren büyüklerimiz, özellikle zahmetin yoğun olduğu dağlardaki zeytinliklere miras yoluyla sahip olan genç neslin bahçeleri çok kolay sattığını görünce kendi yöntemleri ile tedbir almak istemiş. Pek çok yaşlı öldüğünde mezarlık yerine hayatını adadığı zeytinliklere defnedilmek için vasiyet bırakıyor. Bunun esas amacı zeytinliklerin satılmasını önlemek. Aslında yaşlılarımızın bu taktiği de işe yarıyor. Pek çok kişi içinde atasının mezarı olan bahçeleri satmıyor” diye konuştu.