POLİTİKA - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 21:54

Bakan Çavuşoğlu’ndan İtalyan gazeteciye ayar

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu’ndan İtalyan gazeteciye ayar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, açlık grevindeki akademisyenlerin tutuklanmasını soran İtalyan gazeteciye, "Sizin bahsettiğiniz, açlık grevini başlatan kişi DHKP-C terör örgütü üyesidir. İfade özgürlüğüyle bir ilgisi yoktur bunun. DHKP-C Marksist, komünist bir terör örgütüdür, PKK ile aynı çizgidedir" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Roma’ya geldi. Çavuşoğlu, Roma ziyareti kapsamında ilk olarak İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, ardından Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile Quirinnale Sarayı’nda ikili görüşme gerçekleştirdi.

Bakan Çavuşoğlu, daha sonra mevkidaşı Angelino Alfano ile başbaşa görüşmesinin ardından Alfano’nun kendisi ve heyeti onuruna vereceği çalışma öğle yemeğine katıldı. İkili, yemek sonrası basın toplantısı düzenlendi. İki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin önemine değinen İtalya Dışişleri Bakanı Angelino Alfano son yaşanan Manchester saldırısı sonrası Türkiye ile bu konudaki işbirliğinin arttırılacağını belirtti.

Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında İtalya’nın Türkiye’nin 3. büyük ticaret ortağı olduğunun altını çizdi ve 18 milyar dolarlık ticaret hacminin 30 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını belirtti. Bakan Çavuşoğlu zaman zaman Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında krizler yaşandığını ancak bu sorunların çözümü için birbirlerine yardımcı olmaları, karşılıklı saygı ve anlayışla bunların üstesinden gelinmesi gerektiğini dile getirdi.

Çok sayıda İtalyan firmasının, Türkiye’de yatırımlarını artırmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, "Bu, Türkiye’ye olan güvendir. Referandumdan sonra Türkiye’de istikrar daha da gelişti. İtalyan firmaları Türkiye’de çok önemli projelerde yer aldı. Önümüzdeki süreçte de çok önemli projeleri hayata geçireceğiz ve geçtiğimiz yıllarda ne kadar güvenilir olduğunu gördüğümüz İtalyan firmalarının, bu projelerde de yer almasını istiyoruz” diye konuştu.

Çavuşoğlu ve Alfano, basın toplantısında ülkeyi yakından ilgilendiren kaçak göç ve mülteci sorunu hakkında İtalya ile ortak bir çalışma grubu kurma kararı aldıklarını da açıkladı.

"BİZ, SURİYE’NİN DE, IRAK’IN DA, YEMEN’İN DE, LİBYA’NIN DA İSTİKRARINI VE GÜVENLİĞİNİ İSTİYORUZ"

Suriye’deki çatışmasızlık bölgeleri hakkında yöneltilen soru üzerine Çavuşoğlu, "İki ülkenin de bu konularda ki pozisyonu aynıdır, çünkü bizim herhangi bir gizli gündemimiz ya da gizli ajandamız yok. Biz, Suriye’nin de, Irak’ın da, Yemen’in de, Libya’nın da istikrarını ve güvenliğini istiyoruz" şeklinde yanıt verirken, Astana toplantısında hakkında da, "Tabii burada garantör ülkeler var: İran, Rusya ve Türkiye. Şimdi bu anlaşmanın uygulanması için toplantılar yapıyor, çalışıyoruz.Uygulamadan anlaşmanın tek başına bir anlamı yok. Bugüne kadar ateşkes konusunda zorluklar çektik, çok ciddi ihlaller oldu, özellikle rejim ve rejimi destekleyenler.Şimdi bu anlaşma da eğer uygulanmazsa -ki rejim buna karşı çıkıyormuş- ama rejimin garantörü de hem İran hem Rusya. Onlar da üzerlerine düşeni yapmalılar. Biz, muhalefet konusunda üzerimize düşeni yapıyoruz. Tüm zorluklara rağmen, ihlallerin rejim ve destekçileri tarafından gelmesine rağmen, muhalefeti belli bir çizgide tutmak için biz çaba sarf ediyoruz; biz samimi çaba sarf ediyoruz, çünkü ateşkes olmadan siyasi çözüm olmaz" dedi.

"DHKP-C MARKSİST, KOMÜNİST BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR, PKK İLE AYNI ÇİZGİDEDİR"

Bakan Çavuşoğlu İtalyan bir gazetecinin darbe girişimi sonrasındaki süreçle ilgili sorusu üzerine, "Türkiye kolay yıllardan geçmiyor. Biz değişik terör örgütleriyle aynı zamanda mücadele ediyoruz. Geçen sene 15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu. 249 vatandaşımızı kaybettik, 2 binden fazla vatandaşımız yaralandı ve birçok vatandaşımız değişik organlarını kaybettiler. Çünkü uçaklardan üzerlerine bomba atıldı, tanklar üzerlerinden geçti, Meclis, Emniyet Binası ve değişik kurumlarımız bombalandı. Helikopterlerden insanların üzerine gelişigüzel ateş açıldı. Bunların hepsi bizim kendi askerimizdi. Milletimizin vergileriyle alınan silahlar bunlara teslim edilmişti ve bunlar o silahları millete döndürdü. Şimdi burada İtalya’da, İtalya Parlamentosu’na, Senatosu’na, Cumhurbaşkanlığı Binası’na bu saldırılar olsa bunu yapanların kim olduğu bilinse İtalyan hükümeti ne yapar veya herhangi bir Avrupa ülkesi? Doğal olarak bunlarla mücadele eder. Eğer darbeye aktif bir şekilde katılmış veya destek vermiş kişiler varsa bunlar tutuklanıyor ama yargı karar veriyor bunlara, ben karar vermiyorum veya Erdoğan karar vermiyor, veya Başbakan karar vermiyor. Adalet Bakanı da karar vermez. Eğer bu örgüte üye olup da devlet kurumlarında çalışanlar varsa bunlar da devlet kurumlarından uzaklaştırılmıştır. Benim bakanlığımda kariyer diplomatlarının yüzde 25’i uzaklaştırılmıştır. Ben Dış İşleri Bakanı olarak personelimin yüzde 25’ini kaybetmek ister miyim? Hayır ama bu kişilerin bağlılığı Pensilvanya’da yaşayan terör örgütünedir, devlete değildir. Bu örgüte bağlı hakim ve savcılar anayasaya göre karar vermemektedir. O hasta kişiden gelen talimatlara göre karar vermektedirler. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı için bu tür kişilerin yargının içinde olmaması lazım. Dışarıdan bakıldığı zaman bu işler çok kolay gibi gözüküyor ama gelin bizim halkımıza sorun ne yaşadık, nasıl bir durumdayız" dedi.

Açlık grevindeki akademisyenlerin tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, "Sizin bahsettiğiniz, açlık grevini başlatan kişi DHKP-C terör örgütü üyesidir. DHKP-C de PKK ile birlikte terör faaliyetlerini sürdürmektedir. Terör örgütlerine üye olan ve aktif destek veren kimse karşılığını bulmalıdır. İfade özgürlüğüyle bir ilgisi yoktur bunun. DHKP-C Marksist, komünist bir terör örgütüdür, PKK ile aynı çizgidedir. Bundan yaklaşık 3 buçuk sene önce ABD Büyükelçiliğine canlı bombayla saldırıda bulunmuştur. O yüzden bu kişileri masum kişiler olarak göstermek de doğru değildir. Siz ne bilgi istiyorsanız biz size sunarız, bizim gizlimiz saklımız yoktur. Demokratikleşme, reform bizim önceliğimiz olmuştur. 15 sene Türkiye’yi reforma tabi tutan sessiz devrimleri gerçekleştiren aynı hükümettir, Recep Tayyip Erdoğan’dır ve arkadaşlarıdır. Şimdi referandumdan sonra yeni dönemde yine reform, yine dönüşüm, yine gelişim olacaktır. Ama iki şeyi ayıralım: terörle mücadele ve demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü. Bunları çok iyi bir şekilde ayırdığımız zaman ne bizde sorun kalır, ne de dışarıdan bakıldığında. Biz bu konularda samimiyiz ve adımlar atmaya da devam edeceğiz" yanıtını verdi.

Burak Ortahamamcılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul GSYİAD Yılın Sporcusu ödül töreni yapıldı Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GSYİAD) tarafından her yıl gerçekleşen ’Galatasaray’da Yılın Sporcusu’ ödül töreni yapıldı. Erkekler kategorisinde futbol takımından Dries Mertens ile Barış Alper Yılmaz, kadınlar kategorisinde de voleybol takımından İlkin Aydın ödüle layık görüldü. Futbol Takımı Kaptanı Fernando Muslera’ya da onur ödülü verildi. Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği tarafından gelenekselleşen ’Galatasaray’da Yılın Sporcusu’ ödül töreni, Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park’ta bulunan Özhan Canaydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Törene, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, yönetim kurulu üyeleri, GSYİAD Başkanı İbrahim Hatipoğlu ve dernek üyeleri, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Fernando Muslera, Barış Alper Yılmaz, Dries Mertens ve İlkin Aydın katıldı. Erkek kategorisinde futbol takımından Barış Alper Yılmaz ile Dries Mertens, kadınlar kategorisinde de voleybol takımından İlkin Aydın ödüle layık görüldü. Galatasaray Futbol Takımı Kaptanı Fernando Muslera’ya da onur ödülü verildi. İbrahim Hatipoğlu: "Övündüğümüz ve onur duyduğumuz bir aktivitemiz" Törende ilk sözü alan GSYİAD Başkanı İbrahim Hatipoğlu, yılın sporcusu ödülünü uzun yıllardır devam ettirdiklerini belirterek, "Son derece övündüğümüz ve onur duyduğumuz bir aktivitemiz. Ne mutlu ki Galatasaraylıyız. Seçimlerimiz yaparken son yıllarda zorlanıyoruz. Üyelerimizle birlikte güzel bu güzel performanslardan etkilenerek içlerinden birilerini bu ödüle layık görmek için seçmeye çalıştık. 2 yıldır iki kategoride yapmaya başladık. Galatasaray Futbol A Takımı son iki yıldır tüm Galatasaraylıların göğsünü kabartan performansını hepimiz alkışlayarak izledik. Okan Buruk hocamıza da ayrı bir teşekkür etmek istiyorum. Dursun Özbek, Erden Timur, Metin Öztürk, tüm yönetim kuruluna, tüm teknik ekibe, tüm oyuncularımıza bizi başı dik yürüttüğü için teşekkür ediyoruz. Onlarla gurur duyuyoruz" diye konuştu. Dursun Özbek: "Futbolda hep saha içinde kalmaya çalıştık, bu duruşumuz devam edecek" GSYİAD’ın Galatasaray’ın önemli bir kurulu olduğunu ifade eden Dursun Özbek, "Her zaman Galatasaray’ın yanında olmuş her zaman Galatasaray’ın dertleriyle dertlenmiş bir kurum. Yaptıkları bu aktiviteler de Galatasaray’ın birlik ve beraberliğine katkı veren aktiviteler. Her sene sportif manada başarılı olan sporcularımıza ödüllere veriyorlar. Bunlar camialar için çok önemli. Onun için GSYİAD’a bu organizasyon için, bugüne kadar Galatasaray’a yaptıkları için teşekkür ediyorum. Galatasaray’ın başarısı demek Galatasaray için formasını terleten sporcularımızın emeğinin ne kadar yüksek olduğunu anlamak demek. Galatasaray başarılıysa büyük pay oyuncuların ve teknik heyetin. Yönetimler de bu sevgiye yol açmak için elinden geleni yapmak zorundadır. Yaklaşık 2 seneyi bulan bir yönetim kuruluyuz. 25 Mayıs’ta seçimimiz var. Yeni bir yönetim iş başında olacak. Bugüne kadar oyuncularımızın önünü açmak için her şeyi yaptığımızı düşünüyorum. Büyük bir teşekkürü de amatör sporcularımıza teşekkür ederim. Çok zor bir sezonu sonlandırmak üzereyiz. Yaklaşık 1 ayımız var. Bazı gruplarda bazı spor dallarında ligler bitti. En önemlisi şimdi futbol. Futbolda hep saha içinde kalmaya çalıştık. Bu duruşumuz aynen devam edecek. GSYİAD ve yönetimine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Okan Buruk: "İnşallah tekrar bir şampiyonluğu bu statta hep beraber kutlarız" Okan Buruk da, Galatasaray’ın bütün sporcularının değerli olduğunu söyleyerek, "Biz hafta sonu sahada konuşacağız ama burada birkaç kelime etmek isterim tabii. Galatasaray’ın bütün sporlarında bütün oyuncular değerli. Galatasaray formasıyla önemli bir başarı sergiliyorlar. GSYİAD’a teşekkür ederim. Hepimiz için çok önemli, değerli bir forma. Bence Galatasaray’ın her ferdinin bir ödül alması gerekiyor. Saha içi, saha dışında Galatasaray için her kim ne yapıyorsa bunun karşılığını manevi olarak alıyor. Hepsi bu ödüle layık. Bu stadı dolduran herkes aynı şekilde ödüle layık. İnşallah tekrar bir şampiyonluğu bu statta hep beraber kutlarız" ifadelerini kullandı. Yaptıkları işlerin ödüllendirilmesinin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Fernando Muslera, "Benim ve ailemin bu kulübün zengin tarihinin bir parçası olmak çok gurur verici. 500 maç, 17 şampiyonluk olacak inşallah. Burada 14 yılımı verdim, birçok rekor kırdım. Bunlar tabii beklenmedikti ama çok da mutluluk vericiydi" dedi. İlkin Aydın: "Umarım uzun yıllar boyunca başarılarla dolu, güzel anılar biriktiririm" Kendisinin ilk bireysel ödülü aldığını açıklayan İlkin Aydın, "Umarım kulübümle beraber geçireceğim uzun yıllar boyunca başarılarla dolu, güzel anılar biriktiririm. Kaptanı örnek alarak umarım ben de bir gün onur ödülüne layık görülürüm. Beni bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkür ederim" değerlendirmesinde bulundu. Barış Alper Yılmaz: "Biz bir takımız, bu ödülü takım için alıyorum" Çok özel duygular yaşadığını belirten Barış Alper Yılmaz, "Bu stadyumda oynamak ve kupa almaktan dolayı çok mutlu oluyorum. Beni layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum. Biz bir takımız. Bu ödülü takım için alıyorum. Hepinize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Dries Mertens’e doğum günü sürprizi Dries Mertens ise ödül için teşekkür ederek, "Ben ve ailem burada çok mutluyuz. Aslında 1 sene için gelmiştim, 2. senemi tamamladım ve kalıp, kalmayacağımı da bilmiyorum. Bana burada evimde gibi hissettirdiniz" diye konuştu. Ödül töreninde ayrıca 6 Mayıs’ta doğum günü olan Mertens için sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı ve pasta kesildi. Ödül töreni toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Denizli Pamukkale Belediyesi 1. taksit ödemeleri için uyardı Pamukkale Belediyesi’nde, Emlak, Çevre-Temizlik ve İlan-Reklam Vergisi birinci taksit ödemeleri başladı. Pamukkale Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Emlak, Çevre-Temizlik ve İlan-Reklam Vergisi birinci taksit ödemelerinin başladığı bildirildi. Son ödeme tarihinin ise 31 Mayıs 2024 günü olduğunu açıklandı. Pamukkale halkının vergi dönemlerinde, sıkıntı yaşamamaları adına her türlü ödeme kolaylığı sunan Pamukkale Belediyesi, vatandaşların Emlak, Çevre-Temizlik ve İlan-Reklam Vergisi 1.taksit ödemelerinde geç kalmamaları için hatırlatmada bulundu. Açıklamada, “Vergi mükellefi olan vatandaşlarımız için Emlak, Çevre-Temizlik ve İlan-Reklam Vergisi 1.taksit ödemeleri başladı. Ödemeler, hafta içi mesai saatleri içinde, YSE kavşağındaki belediye ana binasında yer alan veznelerin yanı sıra ilçe halkımızın kolay ulaşımla ödemelerini yapabilmesi için Atatürk Caddesi’nde, Deliktaş ek hizmet binasında, Aktepe Sosyal Tesisleri’nde ve Tapu Müdürlüğü’nde bulunan veznelerden yapılabiliyor. Belediye veznelerinden nakit olarak ya da Paraf Karta 3 taksit imkânıyla da ödemelerde kolaylık sağlanırken; Posta Kurumu ve Halkbank Şube ve ATM’lerinden ve www.pamukkale.bel.tr web sitesi e-belediye uygulamasından mükellef sicil numarası veya T.C. numarasıyla vatandaşlarımız kolaylıkla ödemelerini gerçekleştirebilirler” denildi.
Sinop Sinop’ta kayıp sulama boruları bulundu: Özel İdare kesmiş, komşu köy kaldırmış Sinop’ta ortadan kaybolan tarımsal sulama borularını Özel İdarenin kestiği, komşu köyün de kaldırdığı ortaya çıktı. Sinop’un Merkez ilçesine bağlı Çobanlar köyü Muhsinli Göleti’nden, Kılıçlı köyü ovasına giden yaklaşık 200 metrelik metal sulama boruları yerlerinden sökülerek kaldırılmıştı. Mertoğlu Köyü Muhtarı Mustafa Ünal, su borularının ortadan kaldırıldığını ve nerede olduğunu bilmediklerini söylemişti. Sinop Özel İdaresi de konuyla ilgili inceleme başlatmıştı. Yapılan ilk incelemede boruları Özel İdare ekiplerinin kestiği, komşu köylülerin de ormanlık alana taşıdığı belirlendi. “Özel İdare kesti, biz adlık” Çobanlar Köyü Muhtarı Ali Apaydın, boruları Sinop Özel İdare ekiplerinin gelip keserek söktüğünü, kendilerinin de kaldırdığını belirterek, “Borular kayboldu diye bir şey yok. Köprümüzü tehlikeye soktuğundan ve önüne ağaçlar geldiğinden dolayı boruları biz aldık. Ağaçlar da buna engel oluyordu ve çay yatağının farklı yerlere taşmasına sebep oluyordu. Boruları biz adlık. Köyün ormanlık alanına koyduk. Borular burada ve bu konudan Özel İdarenin haberi var. Zaten Özel İdarenin ekipleri kaynak makinesiyle gelip boruları kestiler. Borular köyün emanetinde. Borularda kaybolma gibi bir durum söz konusu değil. Bu borular 7 yıldır zaten hiç kullanılmıyor. Bu boruları besleyen kanallar da lağvoldu zaten, yani kullanılmıyor. Keşke imkanlarımız olsa da o kanallar yapılsa, gerek Kılıçlı köyü, gerek Çobanlar köyü bu hizmetlerden daha iyi yararlansa. Zaten 7 yıldır kullanılmayan atıl durumdaki boruları köprüyü tehlikeye atmasın diye aldık” diye konuştu. Ayrıca, Muhsinli Göleti’nin doluluğu hakkında bilgi veren Apaydın, “Muhsinli Göletimiz dolu. Yıllar önce gölette patlak vardı. Ortasında kara gözüküyordu. Onu da biz yaptırdık. Şu anda barajımız dolu. Fakat kanallarımız çok kötü durumda. Keşke, devletimizin imkanı olsa da kanallar Muhsinli Göleti’nden buraya kadar tekrar yenilense” şeklinde konuştu. Sinop Özel İdaresinin de konuyla ilgili idari soruşturma başlattığı öğrenildi.