POLİTİKA - 19 Ekim 2016 Çarşamba 16:10

Bakan Çelik’ten 'vize serbestisi' açıklaması

A
A
A
Bakan Çelik’ten 'vize serbestisi' açıklaması

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, vize serbestisi konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Eğer vize serbestisi gerçekleşmezse Geri Kabul Anlaşması'nı zaten yürürlüğe koymuyoruz. Eğer sene sonuna kadar gerçekleşmezse de zaten vakit geçti ama sene sonunda bir takvim olarak söylemiyorum doğal bir ölüm süreci gerçekleşir bu sürecin. Ondan sonra da Geri Kabul Anlaşması'nın hayatta olmasının manası kalmaz. Fes edilmesi yoluna gidilir" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, Birleşik Krallık’ın Avrupa ve Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakanlıkta düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada Bakan Çelik, Duncan’ın bir darbe girişimi karşısında nasıl tavır gösterilmesi konusunda bütün AB’ye ders verdiğini belirterek, “Çünkü daha önce de AB kurumları ve yetkilileri bu konuda sınıfta kaldılar. Mısır’da gerçekleşen darbe girişiminden sonra ‘biz taraflara itidal tavsiye ediyoruz’ gibisinden son derece vizyonsuz açıklamalar duyduk. Darbe yapanla darbe yapılan eşit taraf kabul edilip de iki tarafa da itidal tavsiye edilmez. Burada darbe yapan kınanır ve meşru muhatabın darbeye maruz kalan olduğunun altı çizilir. Maalesef Türkiye’deki darbe girişiminden sonra bu vizyonsuz cümle tekrar edildi bazı siyasetçiler tarafından. Tankın namlusunu bize doğrultmuş olanlarla, savaş uçaklarıyla halkımızı bombalayanlarla iki tarafa da itidal tavsiye edilmiş oluyor. Bu çok vizyonsuz bir açıklama ve demokrasi tarihine kara leke olarak geçecek. Türk halkı demokrasiyi koruma bilinciyle sokaklara dökülerek, dünyanın demokrasi tarihini yeniden yazmıştır. Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı tanklara karşı, savaş uçaklarına karşı hayatını tehlikeye atarak demokrasiyi korumuştur. Hala seçilmiş Cumhurbaşkanına otokrat diyenler, otoriter diyenler var. Otokratlar ve otoriterler halka karşı tankın arkasına saklanırlar. Bunların net anlaşılması bakımından anlamlı süreç yaşıyoruz” diye konuştu.

Bakan Çelik, Bakan Duncan ile Brexit sonrası Avrupa’nın geleceği, Kıbrıs konuları, iki ülke arasındaki ilişkiler, AB ile yürütülen müzakereler ve çeşitli fasılları görüşeceklerini ifade etti.

“İki ülke arasındaki ilişkiler bütün dünyaya iyi sonuç getirecek şekilde daha da artacak”
Türkiye’de olmaktan memnuniyet duyduğunu söyleyen Birleşik Krallık’ın Avrupa ve Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Duncan ise şunları kaydetti:
“Aslında birkaç ay içerisinde bu benim ikinci ziyaretim olmuş oluyor Türkiye’ye. Temmuz 20’sinde ziyaret etmiştim ve Birleşik Krallık’ın darbe girişimi karşısındaki net tutumunu, Türk halkının yanında olduğumuzu, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik olarak seçilmiş kurumlarının yanında göstermiştik. Cumhurbaşkanınızla, Başbakanınızla görüşme fırsatım oldu. Bana çok yakın ilgi gösterildi, çok iyi karşılandığımı söylemem lazım. Bu ziyaret Theresa May ve Sayın Cumhurbaşkanı arasındaki ilişkiler açısından da önemli. Bizim Dışişleri Bakanı Boris Johnson ziyarette bulundu. Türkiye ile ailevi yakınlığı var kendisinin. Türkiye çok zor birkaç ay geçirdi. Buraya gelişimin sebeplerinden bir tanesi demokrasi için hayatını riske atma pahasına ayağa kalkan, direnen herkesi alkışlıyorum. Çok sayıda halk sokağa çıkıp demokrasiyi korumak için bunu yaptılar. Bu girişimin faillerinin adalet önüne çıkması lazım. Burada yapılanların ölçülü, uluslararası yükümlülükler çerçevesinde olmasına verdiğimiz önemi ifade ediyoruz. Birleşik Krallık adına başsağılığı dilemek istiyorum terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlara. Türkiye bu tür saldırılara maruz kalıyor. Terörü her haliyle kınıyoruz. Türkiye’nin mücadelesine destek veriyoruz. Burada küresel DAEŞ’a karşı koalisyon içerisinde de birlikte hareket ediyoruz. İkili ilişkilerimizi tartışacağız. İlişkiler daha da derinleşsin istiyoruz. Kıbrıs’ta umuyoruz gerçekleşecek olan birleşme konusunu, ortak işbirliklerimizi görüşeceğiz. Göç konusunda daha yakın nasıl işbirliği yapabileceğimizi ele alacağız. Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler olumlu yönde ilerleyecek işaretler veriyor. İki ülke arasındaki ilişkiler bütün dünyaya iyi sonuç getirecek şekilde daha da artacak. Üçüncü ziyaretimi dört gözle bekliyorum.”

“Eğer vize serbestisi gerçekleşmezse Geri Kabul Anlaşması'nı zaten yürürlüğe koymuyoruz"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, İngiltere'nin Brexit süreciyle AB’den çıkma kararı alırken Türkiye'nin AB ile müzakerelerde bulunduğu hatırlatılarak, vize serbestisi ve Geri Kabul Anlaşması'yla ilgili sorulan soruya, “Her zaman şunu söylüyoruz. Brexit sonrasındaki süreçte İngiltere AB’den çıkma süreci başlatıyor ama Avrupa’dan çıkmıyor. İngiltere her zaman bir Avrupa devleti olacak ve Avrupa gücü olarak bundan sonra da Avrupa gücü olmaya devam edecek. Brexit meselesini sadece İngiltere’nin AB’den çıkması olarak algılamak lazım ama Avrupa’dan çıkması olarak düşünmemiz lazım. Bizde şuanda AB üyesi değiliz ama tarih boyunca Avrupa gücü, devleti olduk, olmaya devam ediyoruz. 15 Temmuz’da bir kez daha gösterdik ki Türkiye’de birinci sınıf bir Avrupa demokrasisi vardır. Bizim söylediğimiz bu göç krizi, küresel sistemin karşı karşıya kaldığı en büyük krizlerden bir tanesi. AB bu göç krizini ancak Türkiye ile işbirliği yaparak yönetebiliyor ama Türkiye’ye verdiği sözleri tutmuyor. Ne Avrupa’ya alınması gereken mülteci sayıları konusunda doyurucu rakama ulaşılmış durumda ne Türkiye’ye vaat edilen mali yardımlar etkili bir şekilde geliyor. Hiçbiri söz konusu olmuyor. Son derece yavaş işliyor bu konular. En sonunda vize serbestisi konusunda terör yasamızın değiştirilmesinden bahsediliyor. FETÖ Türkiye’ye saldırıyor, PKK saldırıyor, DEAŞ saldırıyor. 55-65 ülkelik koalisyonun baş edemediği DAEŞ ile Türk ordusu Cerablus’a girdi, mücadele etti. ilk defa Avrupa sınırları DEAŞ’ten temizlendi. NATO sınırları temizlendi. Bu bizim başarımız. Böyle bir şart altında bize terör yasamızı değiştirin demek Türkiye’nin güvenini tehlikeye atmaktır, Avrupa’nın güvenliğini tehdide atmaktır. Terörle ilgili konuyu Avrupa Konseyi'ndeki mekanizmalara bırakalım ve Türkiye’ye vize serbestisi verilsin. Ama buna rağmen bu tip verimli yollar varken, Türkiye’nin bu şartlar altında terör yasasının değiştirilmesinde ısrar edilmesinden biz şunu anlarız, demek ki vize serbestisi konusunda samimi davranmıyorlar, işi yokuşa sürmeye çalışıyorlar. Eğer vize serbestisi gerçekleşmezse Geri Kabul Anlaşması'nı zaten yürürlüğe koymuyoruz. Eğer sene sonuna kadar gerçekleşmezse de zaten vakit geçti ama sene sonunda bir takvim olarak söylemiyorum doğal bir ölüm süreci gerçekleşir bu sürecin. Ondan sonra da Geri Kabul Anlaşması'nın hayatta olmasının manası kalmaz. Fes edilmesi yoluna gidilir” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye mezhepçilik yapmıyor”
Bakan Çelik, Musul operasyonu bağlamında Irak içindeki bazı güç odaklarının Türkiye’nin Şiiliğe karşı olduğu izlenimini yaymaya çalıştığının ve bu konuda Türkiye’nin duruşunun ne olduğunun sorulması üzerine, “Biz Irak’ta ve Suriye’de bütün gruplarla eşit mesafede ilişki kurduk. Şii gruplarla da görüşüyor Türkiye, Kürt gruplar, Türkmenler bütün gruplarla görüşüyor. Karşı olduğumuz şey Şiilik ya da Sünnilik değildir, karşı olduğumuz şey mezhepçiliktir. Mezhepçilik yapmak bütün insanlığa barış vaat eden bir dine sahipken, Müslümanlar arasında bile savaş çıkarmak anlamına gelir. DAEŞ ideolojik olarak nereden besleniyor. Herhangi bir grup girip de DAEŞ ile mücadele ettiği zaman arkasından orada mezhepçilik yaparsa halk bu iki şiddetten birini tercih etmek zorunda bırakılıyor. Eğer siz Musul’u DAEŞ’ten kurtardık diye oraya mezhepçi grupları sokarsanız bu yeni mezhep çatışmalarını getirir. DAEŞ’in orada oluşturduğu tablonun bir benzeri başka bir açıdan oluşturulur. Türkiye mezhepçilik yapmıyor. Tam tersine biz Iraklılar için Irakçılık, Suriyeliler için Suriyecilik, o ülkelerin toprak bütünlüğünü gözeten tutumlar geliştiriyoruz. Bu çok önemlidir. Türkiye’nin herhangi bir şekilde Şiilere karşı Sünni mezhepçiliği yaptığı gibi tutumda şimdiye kadar ki dış politika ilişkilerimizle uyuşmayan bir şeydir. Böyle bir şey söz konusu değildir. Yıllardır ilişkileri dengeli gözetiyoruz. Irak’ta da bütün etnik grupların, mezhep gruplarının, en başta da Sünni ve Şiilerin haklarının korunmasından yana süreç yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Biz Musul ve Irak DAEŞ’ten kurtarılsın diye bir pozisyon oluşturuyoruz”
Musul operasyonunda 3'üncü güne girildiği hatırlatılarak, Türkiye’nin koalisyon kuvvetlerine havadan destek vereceğinin ve bu desteğin kapsamının nasıl olacağının sorulması üzerine Çelik, “Biz Musul ve Irak DAEŞ’ten kurtarılsın diye bir pozisyon oluşturuyoruz. Herhangi bir şekilde mezhepçiliğe teslim edilmesine göz yumamayız. Türkiye burada tarihi sorumluluğunu yerine getiriyor. Irak halkının tamamına karşı kardeşlik sorumluluğu yerine getiriyor. Orada barbar bir terör örgütüne karşı elini tayın altına sokuyor. Hava kuvvetleri ne şekilde pozisyon alır onlar askeri çerçevede oluşturulacak mutabakatla adı konulur. Detay konular zaman içerisinde açıklanır” açıklamasında bulundu.

“Bizim mutlaka DAEŞ’in sonuna geldiğini görmemiz lazım”
İngiltere’nin Musul operasyonuna desteğinin olup olmadığı sorusuna ise konuk Bakan Duncan, “Birleşik Krallık Türkiye ile bu konudaki işbirliğinden çok memnun. DAEŞ’e karşı küresel koalisyonda beraberiz. Iraklı ve Türk katkıları da DAEŞ’e karşı olumlu karşılıyoruz. Bizim mutlaka DAEŞ’in sonuna geldiğini görmemiz lazım. Küresel bir terör tehdididir DAEŞ. Bunun ortadan kaldırılma amacımız var ve tam desteğimiz var bu konuda” dedi. 

Benan Özben - Pelin Üzek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Büyükşehir, Atatürk Parkı’ndaki süs havuzunu temizledi Türkiye’nin en güzel parklarından olan Atatürk Parkı’nın görkemini korumak için gerekli tüm işlemleri yapan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, parkın içerisinde bulunan süs havuzunu periyodik olarak temizlemeye devam ediyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi; şehir merkezinin en büyük parklarından 100 dönüm alan üzerine kurulu Atatürk Parkı’nın bakımını ve temizliğini titizlikle gerçekleştirmeye devam ediyor. Ağaç varlığıyla ve yeşil alanlarıyla Türkiye’nin en güzel parkları arasında gösterilen Atatürk Parkı’nın görkemini korumak için gerekli tüm işlemleri yapan Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi ekipleri, parkta bulunan süs havuzunu da belirli periyotlarda temizleyerek halk sağlığı açısından uygun hale getiriyor. Bahar mevsimi dolayısıyla ağaçlardan dağılan polenlerin kirlettiği, içerisinde ördeklerin bulunduğu süs havuzu temizlenerek pırıl pırıl bir şekilde parkın güzelliğine güzellik katmayı sürdürüyor. ‘Atatürk Parkı, adına yakışır bir şekilde hizmet verecek’ Şehirdeki yeşil alan varlığını önemsediklerini ve artırmak için çalışmalar gerçekleştireceklerini söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, şehrin göz bebeği ve en eski parklarından biri olan Atatürk Parkı’nı adına yakışır bir şekilde vatandaşların kullanımına sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Sultangazili öğrenciler İstanbul’un en güzel liselerini geziyor Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA), LGS’ye hazırlanan öğrencilerini motive etmek için lise tanıtım gezileri düzenliyor. Gezilerle birlikte 8. sınıf öğrencileri İstanbul’un en önemli liselerini görme fırsatı buluyor. Öğrencileri lise ve üniversite sınavlarına ücretsiz olarak hazırlayan Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA), verdiği kaliteli eğitimin yanı sıra düzenlediği programlarla da öğrencilerin motivasyonunu yüksek tutuyor. Lise sınavlarına hazırlanan 8. sınıf öğrencilerinin hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak adına İstanbul’un en başarılı liselerine gezi programları düzenleniyor. Bu sayede öğrenciler hayallerindeki liseleri yakından görme fırsatı bulurken, ders çalışmak için de motive oluyor. 8. sınıf öğrencilerine, Galatasaray, Kabataş, Vefa ve Şehremini Lisesi, Beşiktaş Anadolu Lisesi, Çapa Fen Lisesi, Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi, Suat Terimer Anadolu Lisesi, Hüseyin Bürge Havaalanı Meslek Lisesi gezdiriliyor. "Hedeflerine ulaşmak için gezi programı çok önemli" Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademimiz verdiği eğitimle dikkatleri üzerine çekmeyi sürdürüyor. Öğrencileri sınava hazırlamak kadar önemli bir şey varsa o da onların motive olmasını sağlamak. Düzenlediğimiz gezi programlarımızla gençlerimizin hedeflerini belirlemesinde ve hedefine ulaşmak için daha çok çabalamasına yardımcı oluyoruz. Her şey gençlerimiz için" dedi.
Gaziantep Yılın ilk buğdayı GTB’de işlem gördü Hasat sezonunun ilk mahsul buğdayı Gaziantep Ticaret Borsası’nda (GTB) işlem gördü. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde hasadı yapıldıktan sonra Gaziantep’e getirilen 2024 yılının ilk ürün ekmeklik buğdayı kilogramı 10 lira 30 kuruştan alıcı buldu. Türkiye’de tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturan buğdayda yeni sezonun ilk hasadı gerçekleştirildi. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde çiftçi Salih Güler tarafından yetiştirilen ve tüccar Erol Benli tarafından Gaziantep’e sevk edilen ilk mahsul ekmeklik buğday, GTB hububat-bakliyat satış salonlarında satışa sunuldu. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enver Çokay, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Alagöz ve Orhan Özdemir’in de hazır bulunduğu sabah seansı satışında Güneşoğlu Gıda Sanayi Ltd. Şti tarafından piyasaya sürülen ilk mahsul buğday Özmercan Un Fabrikası tarafından kilogramı 10 lira 30 kuruştan satın alındı. “Hasat sezonu hayırlı olsun” Yılın ilk mahsul buğdayının satışının gerçekleştirildiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, yaptığı konuşmada çiftçi Salih Güler’i ilk buğday hasadından dolayı tebrik ederek, yeni sezonun bereketli ve bol kazançlı geçmesi temennisinde bulundu. Mevsim şartları ve sıcaklıkların buğdayın oluşumu ve hasadı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Akıncı, bu nedenle ilk buğday hasadının genellikle daha sıcak bir iklime sahip olan Adana’da gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumu ve iklim şartlarından dolayı tarımsal alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu aktaran Akıncı, stratejik öneme sahip olan buğdayın tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturduğunu dile getirdi. Akıncı, Türkiye’de en fazla üretilen ve tüketilen tarım ürünlerinin başında gelen buğdayda bu sezon olumsuz bir durum yaşanmaması halinde geçen yılın rekoltesine yakın bir rekolte beklenildiğini sözlerine ekledi. GTB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alagöz de Gaziantep ve ilçelerinde sulu tarım yapılmayan kıraç alanlarda haziran ayının ilk haftasından itibaren, sulu tarım yapılan arazilerde ise haziran ayının 15’i veya 20’sinden sonra biçerdöverlerin buğday tarlalarına girmesini beklediklerini açıkladı. Sıcak bir kış yaşanmasına rağmen bahar yağmurlarının ekim alanlarına can suyu kattığına dikkat çeken Alagöz, olağanüstü bir durum olmaması halinde Gaziantep’te bu sene tarım arazilerinde verimli bir hasat beklediklerini ifade etti. Alagöz, konuşmasında ayrıca geçen yıl sezonun ilk buğdayının mayıs ayının 17’sinde bu sene ise 2’sinde piyasaya sürüldüğü bilgisini de paylaştı. Gaziantep’te son 5-6 yıldır ilk hasat buğdayın kendileri tarafından satışa sunulduğunu hatırlatan Güneşoğlu Gıda Sanayi Yetkilisi Ahmet Güneş ise yaptığı değerlendirmede Adana’da ilk mahsul buğdayın hasadının genellikle mayıs ayı ortalarında yapıldığını, bu sene hava şartlarından dolayı hasat takviminde birkaç haftalık bir öne gelmenin söz konusu olduğunu söyledi. Güneş, yılın ilk buğdayının 10 lira 30 kuruştan alıcı bulduğunu belirterek, bereketli bir sezon yaşanması temennisinde bulundu.
Çanakkale ÇOMÜ’lü öğrenciler, anaokullu miniklere hem hasarrufu hem geri dönüşümü anlattı Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, sosyal sorumluluk dersi kapsamında anaokulunda eğitim gören miniklere hem çevre bilinci ve geri dönüşümü hem de tasarrufun önemini anlattıkları bir proje gerçekleştirdi. Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki miniklere geri dönüşümün önemini anlatan üniversiteliler, anaokulu öğrencisi miniklerle birlikte atık malzemelerden kumbaralar yaptı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri Selen Kunt, Emirhan Türkmen ve Yaşam Nil Erdal sosyal sorumluluk dersi kapsamında, Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki çocuklara yönelik "Küçük Birikimler" projesini hayata geçirdi. Çocukların erken yaşlarda çevre ve geri dönüşümün öneminin yanı sıra finansal bilinç ve sorumluluk duygusunu kazanmalarına odaklanan üniversiteliler, minik öğrencilerle atık kartonlardan kumbaralar yaptı. Zübeyde Hanım Anaokulu 5-6 yaş aralığındaki 25 öğrenci, kendi el işi saatlerinde hem eğlendi hem de atık kartonlardan kendi kumbaralarını yaptı. Yaptıkları kumbaraları boyayan öğrencilerden proje sözcüsü Selen Kunt, etkinliğin amacının, çocuklara para ve kaynak yönetimi konusunda temel beceriler kazandırmanın yanı sıra geri dönüş ve atıklar ile ilgili bilgi vermek olduğunu ifade etti. ÇOMÜ öğrencilerine hem çevreye hem de duyarlılıklarından dolayı teşekkür eden Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar, "Çocukların erken yaşlarda para yönetimi konusunda sağlam temeller atmaları son derece önemli. Küçük Birikimler projesi, çocuklarımızın erken yaşlarda bu konuda bilinçlenmelerinin yanında bunu atık kartonlarla yapıyor olmaları ve atıkların üzerinde de durulması son derece değerliydi. Aynı zamanda, el işi saatlerinde kendi emeklerini görmek ve bunun karşılığında biriktirdikleri parayı kullanma fırsatıyla sorumluluk duygularını da güçlendirecektir" dedi. Sosyal sorumluluk projesi Halkla İlişkiler öğrencilerinden Emirhan Türkmen; minik öğrencilere, geri dönüşüm ve atıklarla ilgili bilgi verdi. Atıkların geri dönüşümü ve kumbaraların yapımının nasıl gerçekleştirileceğini anlatan üniversiteliler, minik öğrencilerle kumbaraları hazırladıktan sonra boyadı. Etkinlik sonunda minikler, proje sponsorlarından Juss meyve sularının ikram ettiği meyve suyu ve kek ile devam etti. El işi yapmanın keyfini yaşayan öğrenciler, farklı bir etkinlikle eğlenceli ve keyifli dakikalar yaşandı. Etkinlik sonrası proje sözcüsü Selen Kunt, Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar ve Sınıf Öğretmeni Özlem Yücel’e teşekkür belgesi taktim etti.