EKONOMİ - 05 Kasım 2021 Cuma 17:11

Bakan Dönmez'den yerli doğal gaz açıklaması! İlk fazı için tarih verdi

A
A
A
Bakan Dönmez'den yerli doğal gaz açıklaması! İlk fazı için tarih verdi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz’deki rezerv için ilk fazın 10 kuyudan günde yaklaşık 10 milyon metreküp doğalgazı taşımayı hedeflediklerini dile getirerek, “Maksimum üretim seviyesine çıktığımızda ülkemizin ihtiyacının yaklaşık 3’te 1’lik kısmını Karadeniz sahasında sağlamış olacağız. Başka bir ifade ile meskenlerin, konutların doğalgaz ihtiyacının tamamını Sakarya gaz sahasından karşılar hale geleceğiz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde ‘Bağımsız Enerji Güçlü Türkiye’ konulu konferansa katıldı.

Karadeniz’de bulunan doğalgaz ile ilgili açıklamalarda bulunan Dönmez, “Yerli doğal gazda hedefimiz belli. 2023’e gazın ilk fazını sisteme vereceğiz. İlk faz için açılması planlanan yaklaşık 10 kuyudan, günde yaklaşık 10 milyon metreküp doğal gaz taşımayı hedefliyoruz. İkinci fazda artan kuyu miktarıyla birlikte karaya aktarılan doğal gaz miktarı günde yaklaşık 40 milyon metreküpe kadar çıkacak. Maksimum üretim seviyesine çıktığımızda ülkemizin ihtiyacının yaklaşık 3’te 1’lik kısmını Karadeniz sahasında sağlamış olacağız. Başka bir ifade ile meskenlerin, konutların doğal gaz ihtiyacının tamamını Sakarya gaz sahasından karşılar hale geleceğiz. Deniz tabanında yaklaşık 2 bin 200 kilometrekarelik bir alan içinde yaklaşık 40 adet üretim kuyusundan gelen doğal gazın toplanmasını ve boru hattına aktarılmasını sağlayacak bir şebeke kuracağız. Deniz tabanı üretim tesisini kara tesisine bağlayacak boru hattımız 169 kilometre olacak. Şu ana kadar, gerekli boruların yüzde 50'den fazlasının üretimi tamamlandı ve yüklemeye hazır durumda. İnşallah önümüzdeki yılın ortalarında Karadeniz’in tabanına boruları serip ilk kaynağı vuracağız” diye konuştu.

“Türkiye’nin 20-30 yıl öncesine bakarsanız Türkiye’nin nereden nereye geldiğini daha iyi anlarsınız” diyen Bakan Dönmez, “O dönemi romantize ederek güzel göstermeye çalışanlar emin olun ki elindeki statükoyu, gücü kaybeden, kendini her zaman halkın üstünde görenlerdir. Yeni bir dönemin arifesindeyiz. Yeni bir doğumun sancılarını çekiyoruz. İnanıyorum ki büyük ve güçlü Türkiye yolunda çektiğimiz bütün bu sıkıntıların sonu aydınlıkla noktalanacak. Siz gençler, yaşanan her şeyi zahiriyle değil batınıyla, perde arkasıyla görmek zorundayız. Bugün burada bağımsız enerjiyi güçlü Türkiye’yi konuşmak için bir araya geldik. Ama öncesinde böyle bir girizgâhla bizleri geleceğe taşıyacak olan sizlerin ne kadar büyük bir sorumluluğa sahip olduğunuzu, hangi zorluklarla karşılaşabileceğinizi hatırlatmak istedim” dedi.

“Karadeniz’deki doğalgaz keşfinden milletimiz memnun”

Karada ve denizde bağımsız enerji idealine ulaşmak için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Dönmez, “Karadeniz’de 540 milyar metreküplük gaz keşfimizin milletimizi nasıl memnun ettiğini gittiğimiz her yerde görüyoruz. Akdeniz’i karış karış arıyoruz. Bizler Mavi Vatan stratejisiyle yeni bir vizyon ortaya koyarken, Türkiye’nin Akdeniz’de yürüttüğü mücadeleyi kötüleyen, bu gayreti ‘düşmanca ve saldırgan’ olarak niteleyen bazı mahfiller başkalarının adına bu süreci baltalamak istiyor. Düşmana hoş görünmek için kendi milletine düşmanlık eden böyle bir zihniyet geçmişte de var olmuştu bugün de zavallı halleriyle yine sahnedeler. Diğer yandan yerli ve yenilenebilir enerjiye yatırımlarımız bütün hızıyla devam ediyor. Yenilenebilir enerji kurulu gücün toplam kurulu gücün yüzde 53’üne ulaştı. 2020 yılı ve 2021 yılı ilk dokuz ayında devreye giren elektrik üretim santrallerinin neredeyse tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştu. Türkiye, 2000’li yıllarda küresel yenilenebilir enerji istatistiklerinde ‘Diğer’ başlığı içinde iken, bugün sahip olduğumuz toplam yenilenebilir enerji kurulu gücüyle Avrupa’da beşinci dünyada on ikinci sırada yer alıyoruz. Sadece 2020 yılında devreye aldığımız yenilenebilir enerji kurulu gücü 24 Avrupa ülkesinin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünden fazladır” ifadelerini kullandı.


Enerji teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik son zamanlarda müthiş bir ilerleme yaşandığını kaydeden Bakan Dönmez, “Temel hedefimiz, Türkiye’nin enerji ithalatını azaltmak, elektriğimizi yerli kaynaklardan üretirken, enerji teknolojilerini de yerlileştirmektir. Burada genç yeteneklere büyük iş düşecektir. Güneşten hidroliğe, rüzgardan jeotermale kadar her alanda teknolojik dönüşümü yerli üretim, yerli insan kaynağı ve yerli Ar-Ge ile gerçekleştirmek istiyoruz. Bir diğer önemli başlığımız da enerji verimliliği. Son 4 yılda enerji verimliliğine yapılan yatırımlarla 1,2 milyar dolarlık yıllık tasarruf elde ettik. Diğer yan sektörleri de hesaba kattığımızda toplamda 3,6 milyar dolarlık büyük bir katma değer sağlıyor. Burada gençlerimize, sizlere büyük bir iş düşüyor. Biz enerji teknolojilerini sizler için dünyaya meydan okuyacağınız, dünya ile rekabete girebileceğiniz bir alan olarak tanımlıyoruz. Sizlere güveniyoruz. Sizlere inanıyoruz. Bilginize, heyecanınıza, düşüncelerinize, enerjinize ihtiyacımız var. Hep birlikte Türkiye’yi zirveye taşıyoruz” şeklinde konuştu.

“Yarın lityum, kobalt, hidrojen ve değerli mineraller kullanılacak”

‘Gelecekte enerji nasıl olacak’ sorusunu değerlendiren Dönmez, “Enerji teknolojilerinin gelişimiyle birlikte enerjide bildiğimiz pek çok şey hızla değişime uğruyor. Uluslararası Enerji Ajansı raporuna göre bugün ki petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini yarın lityum, kobalt, hidrojen, değerli mineraller alabilir. Bu yeni hammadde döngüleri yeni çeşit bir jeopolitik sistem ve yeni bir enerji düzeni getirebilir. Bu sebeple bugünü düşündüğümüz kadar yarını da görmek ve anlamak zorundayız. Raporda belki de verilen mesajların en önemlisi enerji dönüşümünün öyle kolay, düzenli olmayacağı. Net sıfır baz yük anlamında iki grup var. Bir gruba göre yenilenebilir kaynaklar her şeye yeter. Ama eylül ayında İngiltere'de rüzgarın az esmesi sonucu fiyatlar arttı. Ya da bu yıl mevsim anormalitesi yüzünden HES’ler elektrik üretiminde önceki yıllara göre fazla rol alamadı. Temiz enerji kaynakları da iklim değişikliğinden etkileniyor. Şu anda iklim değişikliği görüşmelerinin yapıldığı Glasgow'da elektrik üretiminin 71'i nükleerden. Evet, bir hedef var ama oraya gidilmesi için yapılması gereken çok şey var” dedi.

Elektrikli araba vurgusu

Elektrikli arabaların gelişinin çok önemli olduğunun altını çizen Dönmez, “Fakat elektrikli arabalar sadece sessiz otomobiller değil. Bunlar aynı zamanda tekerlekli elektrik talebi. Örneğin bayram tatillerinde yapılan yolculukları düşünün. İstanbul’daki elektrik talebi, 2-3 gün içinde Muğla, İzmir, Antalya'ya kayıyor ve orada sadece 7-10 gün kalıyor ve geri dönüyor. Elektrikli arabalar şebekeye destek de verebilir. Bunu yapan modeller var. Fakat araba üreticileri için pil ömrü daha önemli olduğundan burada taviz vermek istemeyebilirler. Diğer taraftan ağır yük taşımacılığı yapan kamyonlar ne olacak? Uçaklar, gemiler diğer yanda. Bu sorulara tüm dünya cevap arıyor. Alternatif yakıtlar, elektriklenme, hibrit sistemler önemli hale geliyor. Açıkçası bizi geleceğe götürecek teknolojilerin sadece yüzde 50’si şu anda kendini ispatlamış durumda. Fakat üzerinde çalışılması gereken birçok enerji teknolojisi var. Hidrojen bunlardan bir tanesi. Belki füzyon bir diğeri olabilir. Bir diğer tarafta da dijitalleşme giderek önem kazanacak. Geleceğe dair en önemli senaryolardan biri elektriğin toplam enerji tüketimindeki oranının yüzde 25'ten yüzde 50'ye çıkması. Bu çıkış birçok fayda ve riski beraberinde getirecek. En önemlisi esneklik ihtiyacı olacak” diye konuştu.

Bakan Dönmez sözlerine şöyle devam etti: “Esneklik ihtiyacının belki en kolay karşılanabileceği yerlerden biri de tüketici ama elektronik olarak. Mesela rüzgar esmediğinde buzdolapları yarı güç modunda çalışsa ya da ev aletlerinin kontrol edilebilen değişik güç modları olsa. Örneğin cep telefonlarındaki güç ayalarını biliyorsunuz. Pil bitmeye yakın bunları en az tüketecekleri noktaya çekiyoruz, ekranı kısıyoruz. Aslında bir enerji yönetimi yapıyoruz. Bir kısım telefon otomatik yapıyor bunu. Pil belirli bir oranın altına düşünce aydınlığı azaltıyor ve bunu belli algoritmalarla yapıyor.”

“Kripto para için harcanan elektrikle Afrika’da milyonlarca insanın hayatı değişebilir”

Kripto para için harcanan elektrikle Afrika’da milyonlarca insanın hayatı değişebileceğini söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Bugün yapay zekâ algoritmaları, çok başarılı ama inanılmaz elektrik tüketiyor. Aslında ev aletlerinin yerini algoritmalar da alıyor diyebiliriz. Fakat bu algoritmaların akıllı tasarlanması büyük bir alan açabilir. Yani şebekeden gelen sinyallere göre artan ya da azalan enerji tüketimi ya da ısıtma-soğutma sistemlerinin genel sisteme destek olması önemli. Belki enerji dönüşümünün en kritik noktası sanayinin karbonsuzlaşması. Bir örnek verecek olursak hidrojenden sıfır emisyonlu çelik üretilmesi gibi. Çimento sektörü çok daha ilginç çünkü ısı çok kullanılıyor ve süreç içinde kimyasal tepkimeden dolayı emisyon çıkıyor. Kimyasal üretimi, plastikler diğer birçok ürününün üretilmesi için inanılmaz enerji harcanıyor ve emisyon üretiliyor karşılığında. Bir tişört üretilmesi 3 bin litre su ihtiyacına mal oluyor. 2 kilowatt saat da elektrik gerekiyor. Bu enerji ve kaynak tüketimini azaltacak teknolojilere acil ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

“Üniversiteler sürecin daha fazla içinde yer alacak”

“1970’lerde araçlar 100 kilometrede 20-23 litre yakıt kullanımı ile çalışıyordu. 50 yılda bu oran üçte bir dörtte bir oranına kadar düştü. 100 watt ile aydınlatan ampuller şimdi 12 wattlara kadar düştü” diyerek sözlerine devam eden Dönmez, “Son 15 yılda, Edison’dan, Tesla’dan beri aynı olan aydınlatmalar, çip teknolojisiyle aynı olan LED sistemlere kaydı. 15 yılda 6-7 misli enerji verimliliği oldu. Belki önümüzdeki dönemde ısı pompaları önemli olacak. 50 yılda enerji sektörü büyük bir değişim yaşadı. Şimdi bir diğer soru da şu. Sonraki 50 yılı nasıl hayal ediyoruz? Sonraki 50 yıla hangi hazırlıklarla, hangi öngörülerle giriyoruz? İnsan kaynağımızı, bilgi ve tecrübemizi hangi alana kanalize ediyoruz? Burada üniversitelerimiz özellikle entelektüel sermayenin yetiştirildiği, Ar-Ge ve inovasyon yapıldığı bilgi ve teknoloji merkezleri olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki yıllarda üniversiteler daha fazla bu sürecin içerisinde yer alacaklar. O nedenle geleceği bugünden kurmak, dünya ile nitelikli teknolojilerde rekabet edebilmek ve kendi öz markalarımızı, patentlerimizi, teknolojilerimizi çıkarmak adına üniversitelerimiz daha fazla sorumluluk yüklenecek. Türkiye, bu süreçte ciddi bir bilgi ve tecrübe birikimiyle eminim ki bu süreçte yıldızı parlayan ülkelerden biri olacak” dedi.
Konferansın ikinci kısmı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

Samet Doğru - Hakan Gönül
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak ZBEÜ Öğretim Görevlisi Dr. Gültekin Topaloğlu’na “En İyi Doktora Tezi” ödülü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımıyla Borsa İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde Öğr. Gör. Dr. Gültekin Topaloğlu “En İyi Doktora Tezi” ödülünü aldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Gökçebey Mithat Çanakçı Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve öğretim görevlisi Dr. Gültekin Topaloğlu ZBEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Bayramoğlu’nun danışmanlığında hazırladığı “Borsa İstanbul Şirketleri İçin Bir Kredi Derecelendirme Modeli Geliştirilmesi” başlıklı doktora teziyle İktisadi Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen 18. Tez Ödülü etkinliğinde “En İyi Doktora Tezi” ödülüne layık görülerek düzenlenen törenle ödülünü aldı. Düzenlenen ödül töreninde konuşan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, sosyal bilimler alanında uygulamaya yönelik somut çıktıları olan bir doktora tezinin, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından iş ve akademi dünyasına armağan edilmiş olmasından ötürü büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin sosyal bilimler, mühendislik, fen bilimleri ve diğer bilim alanlarında elde ettiği başarıların bir tesadüf olmadığını belirten Rektör Özölçer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koymuş olduğu Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde yapılan planlamaların bu başarıların temeli olduğunu belirtti. Sözlerini, Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde Türkiye’nin uluslararası finans çevreleriyle etkileşiminde ve borçlanma maliyetlerinde önemli bir rol oynayan kredi derecelendirme konusu ile ilgili Türkiye’ye özgü bir derecelendirme modelinin bu tez vasıtasıyla üretilmiş olmasından duyduğu memnuniyeti belirterek sürdüren Özölçer, Dr. Gültekin Topaloğlu’nu ve tez danışmanı olan Prof. Dr. Mehmet Fatih Bayramoğlu’nu tebrik ederek kıymetli çalışmaları ve çabalarından ötürü kendilerine teşekkürlerini iletti. Ödülün sahibi Öğr. Gör. Dr. Gültekin Toplaoğlu ise almış olduğu ödülden ötürü mutlu olduğunu ifade ederek “Ödül töreninde Rektörümüzün yanımızda olması, sadece benim için değil, üniversitemiz bünyesindeki tüm akademisyenlerimiz için çok anlamlıdır. Çalıştığımızda, gayret ettiğimizde ve başardığımızda takdir edileceğine ilişkin somut bir gösterge ve motivasyon kaynağıdır. Bu nedenle Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşriflerinden ötürü çok teşekkür ediyorum.” ifadelerinde bulundu. Dr. Topaloğlu, ödül kapsamında verilen maddi desteği ise ZBEÜ Vakfı’na öğrenci bursu olarak kullanılmak üzere bağışladığını ifade etti.
İzmir Şarj aletinden çıkan yangın evi küle çevirdi İzmir’in Bayraklı ilçesinde prizde unutulan şarj aletinden çıktığı öne sürülen yangında, bir ev küle döndü. Yangın anını kameraya alan çevre sakinlerinin yaşadığı panik anları da görüntülere yansıdı. Yangın saat 03.30 sıralarında, Alpagut Mahallesi 1615 Sokak’ta bulunan iki katlı bir evde meydana geldi. Evinde çıkan yangını fark eden ev sahibi evden hızlıca çıkarken yardım istedi. Komşusunun çığlıklarıyla uyanan mahalle sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirirken, itfaiye ekipleri gelene kadar yangının yandaki evlere sıçramaması için kendi imkanlarıyla müdahalede bulundu. İhbar üzerine sokağa gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken kısa sürede büyüyen yangın tüm binayı sardı. Yapılan etkili müdahaleyle yangın kontrol altına alınırken, alevlere teslim olan ev kullanılamaz hale geldi. Yangında ölen ya da yaralananın olmadığı öğrenildi. Korku dolu anlar kamerada Öte yandan yangının meydana geldiği sokaktaki bir çevre sakini, evin alevlere teslim olduğu anları cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Görüntülerde alevlerin çevredeki evlere sıçramaması için dua eden kadının yaşadığı panik anları yer aldı. Şarj aletinden çıktığı iddiası Öte yandan evde çıkan yangının prizde unutulan şarj aletinden çıktığı öne sürüldü. Yangının kesin çıkış nedenini belirlemek için çalışma başlatıldı.
Ankara Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Resmi Gazete’de Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdopan’ın imzası ile yayımlanan Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve ekonomik kullanımına ilişkin yeni tedbirler alındı. Genelge ile kamu idareleri ve bu idarelere bağlı ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmelerde tasarruf tedbirleri uygulanacak. Doğal afetlerde, salgın hastalıklarda ve orman yangınlarında acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin gerektirdiği zorunlu olan harcamalar ise genelge kapsamı dışında tutulacak. Kamu hizmetleri ve yatırım projeleri, bütçe sınırları içinde kalınarak yürütülecek. Yılı ve takip eden yılların bütçelerine ilave yük oluşturacak faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmesine izin verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları kendi kuruluş mevzuatında belirtilen faaliyet alanları ile doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama ve taahhütte bulunamayacak, ihale şartname ve sözleşmelerine idare tarafından kullanılmak üzere araç, makine, ekipman temini gibi alım ya da yapım konusuyla ilgisi olmayan unsurları dahil edemeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları yapacakları alımlarda ihtiyaçların daha düşük maliyetle temini amacıyla ortak alım gerçekleştirecek. İdarelerin, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından karşılanabilecek mal hizmetlerinin DMO aracılığıyla temin edilmesi sağlanacak. 3 yıl boyunca yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak Kamu kurum ve kuruluşları tarafından 3 yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında hiçbir şekilde yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak veya bu amaçla arazi satın alınmayacak ve kamulaştırılmayacak. Ancak deprem riski nedeniyle yıkım kararı verilmesi halinde o hizmet için tahsis edilebilecek hazineye ait taşınmazın bulunmadığının belgelenmesi halinde yeni inşaat yapılabilecek. Hizmet binaları standartlar esas alınarak ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. İhtiyaç fazlası bina ve bölümler ihtiyacı olan kurumlara tahsis edilecek. Hizmet binaları kiralamaları belli bir takvim içerisinde sonlandırılacak. Yeni lojman ve her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa veya arazi satın alınamayacak, kamulaştırılamayacak ve yeni kiralama yapılamayacak. Savunma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılanlar hariç mevcut lojman ve sosyal tesisler ise ekonomiye kazandırılacak. Lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri ise rayiç bedeller dikkate alınarak yeniden belirlenecek. Kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca yeni taşıt edinemeyecek Genelge ile birlikte kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca zorunlu hallerde savunma ve güvenlik hizmetleri için ihtiyaç duyulan taşıtlar ile ambulans ve itfaiye araçları hariç her ne şekilde olursa olsun yeni taşıt edinemeyecek. Mevcut taşıtlar ile ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. Ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar tasfiye edilecekken ihtiyaç fazlası araçlar ise tasfiye edilmek ya da ihtiyacı olan kurumlara devredilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilecek. Kamu taşıtlarının yerli ve elektrikliye dönüştürülmesi amacıyla kullanımdaki araçların tasfiye edilmesi kaydıyla kamu alım garantisi kapsamında elektrikli taşıt alımı yapılabilecek. Kamuda hizmet alımı ile kullanılan taşıtlar sözleşme süresi sonunda izin alınmadan yeniden kiralanamayacak. İlgili mevzuatta belirtilen makam ve hizmetler hariç hibe dahil olmak üzere yabancı menşeli araç kullanılamayacak. Bakanlıklarda hizmet taşıtlarının en fazla 3 adedi bakanlar tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde makam hizmetlerinde kullanılabilecek. Kamuda şoför ihtiyacı ise kadrolu şoför veya hizmet alımı yerine öncelikli olarak kamu görevlilerinin görevlendirilmesi ile karşılanacak. Kamuda kullanılan binek ve station wagon cinsi taşıtlarda bin 600 cc ve altındaki motor hacimli araçlar tercih edilecek. Ayrıca hizmet alımı ise edinilecek araçlarda model yılı yeni araçlar yerine ekonomik olması durumda binek ve station wagon araçlarda 10 diğer araçlarda ise 15 yaşını doldurmamış taşıtlar tercih edilecek. Taşıtların masraf ve giderleri kaydedilecek ve kamuda taşıt edinimi, kullanımı ve tasfiyesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen Kamu Filo Yönetim Sistemine kaydedilecek. Kamuda cep telefonu tahsisine sınırlama getirilecek. Cep telefonu tahsis edilen makamlar bakanlıklarda ve idarelerde Cumhurbaşkanlığına, belediyelerde ise Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığına bildirilecek. Kamuda elektronik tebligat yaygınlaştırılacak ve kurum arşivleri elektronik ortama taşınarak fiziki arşiv tutulmayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet içi eğitim, konferans, seminer ve çalıştay gibi organizasyonlar uzaktan erişim yoluyla gerçekleştirilecek. Bu faaliyetlerin yüz yüze gerçekleştirilmesi gerektiği durumlarda ise kamu tesisler kullanılacak. Kamuda idareyi ve faaliyetleri tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi ve bülten benzeri yayınlar basılmayacak. Kamu kurum kuruluşları hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapmayacak ve görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olamayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında zorunlu haller dışında 3 yıl süreyle büro malzemesi, makine ve teçhizat, bilgisayar donanımı benzeri demirbaş alımı yapılmayacak. Fiziki olarak birbirine yakın makam ve birimler fotokopi, faks ve benzeri büro malzemelerini ortaklaşa kullanacak. Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar harici konferans, seminer, yıl dönümü ve benzeri etkinlikler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşlarınca ajanda, takvim, plaket, hatıra ve hediye benzeri alım, basım ve dağıtımı yapılamayacak. Zorunlu tanıtım giderleri harici basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilemeyecek. Mevcut personelin verimli çalışması için önlemler alınacak ve atıl personel oluşmasına izin verilmeyecek. Kamuda emeklilik, istifa ve ölüm gibi durumlarda yeni kadro talebinde bulunulabilecek. Kamu personelleri zorunlu haller dışında fazla çalışma ücreti ve nöbet ücreti alacak şekilde çalıştırılmayacak. Kamu personellerinin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin süreleri ilgili yıl içerisinde kullandırılacak. Ayrıca personelin önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin süreleri aksamaya sebep olmayacak şekilde azami 3 sene içerisinde kullandırılacak. Kamu kurum kuruluşlarında enerji tasarrufu amacıyla genel aydınlatmada LED dönüşümü uygulanacak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılacak. Su israfını önleme amacıyla ise yeşil alanların sulanmasına mümkün olduğunda şebeke suyu kullanılmayacak. Savunma ve güvenlik hizmetleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu taşıma olan yerlerde personel servisi hizmeti sonlandırılacak. Hizmet alımı suretiyle sağlanan personel servisi hizmeti sözleşme süresi bitimine kadar devam edebilecek. Genelge hükümleri bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından denetlenecek. Bu yöneticiler genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacak. Bu genelgede belirtilen hükümlere karşı çıkabilecek zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi veya izin gerektiren durumlar için bakanlıklar Cumhurbaşkanlığından, il özel idareleri İçişleri Bakanlığından, belediyeler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından izin alacak. Bugünden itibaren kamuda sözleşmesi imzalanmamış tüm mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ihaleleri gözden geçirilecek ve genelgeye uygun olmayanlar iptal edilecek.