POLİTİKA - 13 Ocak 2018 Cumartesi 06:18

Bakan Eroğlu: 'Dünyada 2,5 milyara yakın insan su sıkıntısı çekiyor'

A
A
A
Bakan Eroğlu: 'Dünyada 2,5 milyara yakın insan su sıkıntısı çekiyor'

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, dünyada 2,5 milyara yakın insanın su sıkıntısını çektiğini ancak Türkiye’nin her yere suyu ulaştıran bir hükümete sahip olduğunu kaydederek, “Afrika’da 1 milyon 750 bin kişiye su götürdük. Yeterli mi? Değil ama diğer zengin devletlerin yani asırlardır onları sömüren ülkelerin bir daha vicdan sahibi olup ellerini ceplerine, cüzdanlarına atması gerekir diye düşünüyorum” dedi.

Bakan Eroğlu, memleketi Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen “2017 yılı yatırımları ve 2018 yatırım hedefleri”nin değerlendirdiği bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Bakan Eroğlu’nun yanı sıra Vali Mustafa Tutulmaz, AK Parti Milletvekilleri Hatice Özkal, Ali Özkaya, Belediye başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, ilçe ve belde Belediye Başkanları ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Bakan Eroğlu, Termal bir otelde gerçekleştirilen toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin su alanında yaptığı yatırımlar ile sadece yurda değil aynı zamanda Afrika’nın bir çok ülkesine de su götürüldüğünü ifade eden Bakan Eroğlu, “Hem sulama, hem arıtma tesisleri hem de içme suyu isale hatları yaptık, yapıyoruz ve büyük yatırımlar yaptık. Hakikaten şuanda dünyada her yere suyu ulaştıran bir hükümet var. Dünyada 2,5 milyar insan su sıkıntısı çekiyor. 1,5 milyar insanın suyu yok. Biz hatta sadece Türkiye’de değil Afrika’daki, oradaki insanlara da çünkü onlarda insan ve bizim anlayışımızda ‘bütün yaratılanı seviyoruz yaratandan ötürü’ bu yüzden Afrika’da 1 milyon 750 bin kişiye su götürdük. Yeterli mi? Değil ama diğer zengin devletlerin yani asırlardır onları sömüren ülkelerin bir daha vicdan sahibi olup ellerini ceplerine, cüzdanlarına atması gerekir diye düşünüyorum” dedi.

“Afrika’ya su ve gıda için yardım zamanı diye düşünüyorum”

Bütün dünyanın Afrika için gıda ve su alanında girişimlerde bulunması gerektiğini yenileyen Bakan Eroğlu şunları söyledi:
“Buradan bütün dünyaya çağrı yapıyorum. Afrika’da büyük susuzluk var, açlık var. Lütfen israf etmeyin tasarruflu kullanarak orada da yardım elini uzatın diyorum. Asırlardır sömürdünüz, ben orada Senegal’deki o insanların kaçırıldığı ve köle yapıldığı adayı görünce dehşete kapıldım. Dolayısı ile batı daima Afrika’yı sömürdü, şimdi Afrika’ya su ve gıda için yardım zamanı diye düşünüyorum. Özellikle vicdanların tamamen kuruduğu bir dünyada gönüllere su vermekten de pek bahsedilemiyor yani. Dünyada pek çok ülkenin Türkiye dışında vicdanları kurumuş dolayısı ile gönüllere su serpilemiyor. Ama yinede Türkiye, Gayri Safi Milli Hasıla başına dünyada en çok fakir ülkelere yardım eden ülke Türkiye. Milli geliri oranlamasak bile şuanda dünyada 3. sırada. Gerçekten bu gurur vesilemiz. İnşallah Türkiye çok daha büyüyecek ve gelişecek.”

“Biz bu seneyi de bu büyük kuraklığı da çok iyi bir şekilde atlatacağız”

Son olarak Türkiye’nin son 44 yılda yaşadığı kuraklık konusuna değinen Bakan Eroğlu, “Kuraklık için endişe etmeyin, bazı arkadaşlar çıkıyor ellerinde bilgi yok. Bütün teknoloji bizde dünyada ilk 6’ya giren teknolojiyi kurdum meteorolojiye. Eskiden elle okunurdu ve 1 hafta da Ankara’ya gelirdi. Şimdi dünyanın her yerinden cep telefonlarına yüklediğiniz zaman bütün Türkiye’nin, Afyon’da bütün ilçelerin hava durumunu dünyanın her yerinden görmek mümkün. Denizlerde hiç ölçüm yoktu. Artık Cebelitarık’tan, Hazar’a kadar bizden ölçülüyor ve soruluyor. Merak etmesinler inşallah biz bu seneyi de bu büyük kuraklığı da çok iyi bir şekilde atlatacağız Allah’ın izni ile ben buna inanıyorum. Tabi çalışmak bizden yardım, Tevfik Allah’tan” diye konuştu. 

Gökten Ceylan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.