POLİTİKA - 21 Ekim 2017 Cumartesi 14:31

Bakan Eroğlu’ndan, İstanbul’un suyuyla ilgili açıklama

A
A
A
Bakan Eroğlu’ndan, İstanbul’un suyuyla ilgili açıklama

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sonbahar döneminin geçmiş yıllara göre kurak geçmesinin ardından İstanbul başta olmak üzere yurt genelindeki bazı barajlarda su doluluk oranlarının düştüğü iddiaları ile ilgili olarak konuştu.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sonbahar döneminin geçmiş yıllara göre kurak geçmesinin ardından İstanbul başta olmak üzere yurt genelindeki bazı barajlarda su doluluk oranlarının düştüğü iddiaları ile ilgili olarak, “Hiç kimse merak etmesin ahkam yürütmesin biz hiç bir şehrimizi susuz bırakmayacağız. İstanbul'da ‘yok su azaldı’ diye hiç kimse halkı endişeye sevk etmesin, Allah'ın izniyle suyumuz her daim akacak” dedi. 

Bakan Eroğlu, geçtiğimiz hafta içi geldiği memleketi Afyonkarahisar’da programına Çobanlar ilçesi ile devam etti. Bakan Eroğlu, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından gerçekleştirilen göler ve sulama tesisi projelerinin temel atma törenine katıldı. Tören sonrası 15 Temmuz Şehitler İlkokulu’nu ziyaret eden Bakan Eroğlu, burada minik öğrenciler ile bir araya gelerek okul bahçesine fidan dikti.

Bakan Eroğlu, program sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına da yanıt verdi. Bir gazetecinin, “Efendim son 44 yılın en kurak sonbahar dönemlerinden birinin yaşandığı ve bu yüzden de İstanbul başta olmak üzere yurt genelinde bazı barajların doluluk oranlarının azaldığı yönünde bazı basın kuruluşlarında haberler yer aldı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?” sorusuna yanıt vererek şunları söyledi:

“44'den daha fazla, 65 yılın en kurak dönemini yaşadık. Allah'a şükür çok sayıda baraj, gölet inşa ettik. 451 baraj, bin tane gölet inşaatıyla hakikaten bunlardan çünkü hem içme, hem kullanma suyu temin ediliyor hem de enerji üretiyoruz. Dolayısıyla tarihimizdeki en çok yapılan tesis içme suyu tesisleridir. Eğer biz bu tesisleri yapmasaydık. Aşağı yukarı 76 tane ilimiz merkezi susuz kalacaktı. Ama barajlarımızda yeteri kadar su var. Şu anda yüzde 45-50 arası doluluk oranı var. Kaldı ki doluluk oranının hiç bir önemi yoktur. Neden biliyor musunuz? Çünkü biz kışın ve ilkbaharda yağan yağmuru biriktiriyoruz. Dolayısıyla yazın ve son baharda su seviyesi ister istemez azalıyor. Bazı dönemlerde yüzde 8'e kadar düştüğü hatta 2007 yılında Ankara'da yüzde sıfır dahi oldu. Ama biz hatırlarsanız o tarihlerde dahi Ankara İstanbul'u, Bursa'yı Kocaeli'yi İzmir'i susuz bırakmadık. Çünkü bizim ‘B-C’ planlarımız var. Dolayısıyla hiç kimse merak etmesin ahkam yürütmesin biz hiç bir şehrimizi susuz bırakmayacağız.”

“İstanbul’da 30 milyona yetecek kadar suyu planladık”

İstanbul’da 1990’lı yıllara göre su tüketiminin nüfus ve kişi başına günlük su kullanım miktarının artmasına nazaran susuzluk olmayacağını ifade eden Bakan Eroğlu, ayrıca İstanbul’da günlük su tüketiminin kişi başına yaklaşık 300 litreye kadar çıktığını kaydetti. Bakan Eroğlu, “En kurak dönemlere göre en az 2, 3 yıllık mesela İstanbul'da 3 yıl kurak olması halinde dahi su verecek muhteşem su temin sistemleri kurduk. İstanbul için diyorsunuz, İstanbul'da nüfus 6,5 milyondu su yoktu yıl 1994’dü. Ben de İSKİ Genel Müdürü oldum. O zaman bazı bölgelere 15 günde su veriliyordu. Nüfus 6,5 milyon şimdi 15 milyon ve insanlar daha çok su kullanıyor. Çünkü o zaman insanlar günde 50 litre su kullanıyor. Şimdi İstanbullu günde 300 litre içme kullanma diğer maksatlarla su kullanıyor. Aşağı yukarı 7 kat su kullanımı arttı. Birde 3 kat nüfus arttı. Ne yaptı? 21 kat su kullanıyor. Şimdi tabi nüfus artıyor su ihtiyacı artıyor şimdi Melen Barajı bitmek üzere. İnşallah önümüzdeki yıl Melen Barajı’nı yaparak yaklaşık olarak 15 milyon kişiye yetecek suyumuz var orada. Dolayısı ile 15 milyon şuanda mevcut, 15 milyonda Melen’den geliyor 30 milyona yetecek kadar suyu planladık. Ayrıca Sungurlu diye bir barajında inşaatına başlatıyoruz dolayısı ile İstanbul’un 2071 yılına kadar su problemi olmayacak şekilde planladık” dedi.

“Suyumuz var suyu kullanın ama suyu israf etmeyiniz”

İstanbul, Ankara, İzmir ve Brsa gibi büyükşehirler başta olmak üzere yurt genelindeki barajların doluluk oranlarının yüzde 40-50 seviyelerinde olduğunu hatırlatan Bakan Eroğlu, yine de vatandaşlara suyu israf etmeden düzenli bir şekilde kullanmaları konusunda uyarılarda da bulunarak, “Biz 81 ilimizin mastır planını hazırladık. İçme suyu temin eylem planıyla hepsini de 2071 yılına kadar su problemleri planladık. Çünkü biz geçmişte olduğu gibi günü birlik yönetmiyoruz. Gelecekte en az 30 yıl sonraki ihtiyaçları dikkate alarak hesaplarımızı tesislerimizi ona göre yapıyoruz. İstanbul'da yok su azaldı diye hiç kimse halkı endişeye sevk etmesin Allah'ın izniyle suyumuz her daim akacak. Şu anda muazzam alt yapımız var. Mesala bu tarihte bugün itibariyle 2016 yılında İstanbul'da yüze 41'miş doluluk oranı ama şu anda yüzde 52'i Ankara'da geçen yıldan biraz az Ankara'nın Çamlıdere Barajı büyük ayrıca Kızılırmak sistemi devreye girecek ayrıca Gerede sistemi de devreye girecek İzmir'de yüzde 45, Bursa'da yüzde 47 yani bir sıkıntı yok. Ortalama yüzde 40-50’ye yakın oranlar söz konusu. Allah'a şükür suda vatandaş endişe etmesin. Ama buradan ben şunu söylüyorum ‘evet suyumuz var suyu kullanın ama suyu israf etmeyiniz.’ Çünkü su kolay gelmiyor. Suyu idare etmek kolay değil, bakmayın şuanda su sıkıntısı yok bizim yaptığımız tesislerde su gündeme gelmiyor, sudan sebeplerle bir takım şeyler söylüyorlar. Dolayısı ile merak etmesinler suyumuz var, vatandaşta rahat olsun” şeklinde konuştu.

Bakan Eroğlu, buradaki programının ardından il merkezine geçti. 

Gökten Ceylan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Taze balıklar geliyor, ancak fiyatlar yükseldi Eskişehir’deki balıkçı esnafı, havaların ısınmasıyla taze balıkların olmasına rağmen satışlarının azaldığını ve taze balıkların fiyatlarının artığını belirtti. Son günlerde kent genelinde etkili olan sıcak hava nedeniyle balık tezgâhlarında balık olmasına rağmen satışlarda azalma olduğu belirtildi. Balıkçı esnaf İbrahim Önge, 15 Nisan’da büyük teknelerin avlanmasının yasaklandığını, ancak küçük teknelerin avlanmaya devam ettiğini bu yüzden balık çeşidinin olduğunu ifade etti. Taze balık fiyatlarında yükselme olduğunu anlatan Taşbaşı çarşısında balıkçı esnafı İbrahim Önge “Nisan ayının gelmesiyle balık sezonu kapandı. Büyük gemiler yasaklanıyor. Ancak küçük kayıklar avlamaya devam ediyor. Bu şekilde olunca küçük kayıklardan da az balık çıkıyor. Hal böyle olunca da balık fiyatları biraz yükseliyor. Ama sürekli taze balık geliyor. Nerdeyse her gün, ya da iki günde bir taze balıklar geliyor. Eskişehir’de birçok lokanta ve restoranlara taze balık veriyoruz ve sürekli bir sirkülasyon oluyor. Balık fiyatlarında levrek, somon, palamut ve çuprada bir değişiklik yok, ancak küçük balıklarda artış oldu. Hamsi, istavrit, mezgit ve lüfer gibi balıkların fiyatları arttı. Hamsi 200 lira, istavrit 200 lira, sardalye 150 lira, levrek 250 lira, çupra 250 lira, Norveç soman 600 lira, yerli soman 350 liraya satılıyor. Vatandaşlarımızın talebi devam ediyor ancak fiyatların yükselmesi ve sezonun kapanmasıyla satışlarımız durgunlaştı” dedi.
Samsun Samsun’a 102 milyon TL’lik orman yatırımı Amasya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Samsun’a bu yıl 102,5 milyon TL’lik yatırım yapılacak. Orman Bölge Müdürlüğü’nün bu yatırım döneminde Samsun’da bulunan 63 projesinin toplam tutarı 102,5 milyon TL. Bu projelerin 42’sini inşaat, 20’sini orman ve 1’ini de hayvancılık projeleri oluşturuyor. Yatırımların 20,5 milyon TL’lik kısmını ağaçlandırma, 46,9 milyon TL’lik kısmını yol yapım/onarın çalışmaları, 12 milyon TL’lik kısmını ORKÖY projeleri, 19,5 milyon TL’lik kısmını fidan üretimi ve 3,5 milyon TL’lik kısmını da odun dışı çalışmalar kapsıyor. 2002 yılında Samsun’da 369 bin 517 hektar alan olan orman varlığı, yapılan çalışmaların ardından 389 bin 478 hektar alana çıkartıldı. 2 milyona yakın 134 türdeki fidan üretilip, Türkiye’ye dağıtılıyor 134 değişik türde fidan üretilen Samsun’da Amasya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bu fidanlar ormanlara dikiliyor, reyonlarda teşhir ediyor ve Türkiye’nin her yerine gönderiliyor. 2024 yılında Samsun’da bulunan Bafra, Vezirköprü ve Samsun fidanlıklarında üretilmesi hedeflenen 1 milyon 850 bin adet fidandan 1 milyon 250 bin adetinin üretimi tamamlandı. Kalan 600 bin fidanının üretimi ise bu yatırım dönemi sonuna kadar tamamlanacak. Ayrıca 2 milyon adet fidanın tamamına ise bakım yapıldı. Kırsaldan kente göçü önlemek için 12 milyon TL’lik kredi desteği Orman Köylülerinin Kalkındırılması ve Destekleme Projesi (ORKÖY) faaliyetleri çerçevesinde Samsun’da 2024 yılında süt sığırcılığı (14), üretim geliştirme (traktör-4), tambur (16) ve arıcılık (9) olmak üzere 43 aileye toplamda 12 milyon TL’lik kredi desteği verilecek. ORKÖY kredi destekleriyle proje kapsamında orman köylüsüne ekonomik destek sağlanarak, kırsaldan kente göçün önüne geçilmek amaçlanıyor. Doğal türler orman köylüsüne gelir kapısı oluyor Bölge müdürlüğüne bağlı ormanlarda defne, kestane, kocayemiş, taflan, sandal, tavşan memesi, menengiç, mavi yemiş, sumak, ahlat, kuşburnu, kızılcık, yemişen, üvez, yabani erik, böğürtlen, ada çayı, dağ nanesi, kekik, kantaron, sıklamen, salep, alıç ve yabani elma türleri doğal yayılış gösteriyor. Bu kapsamda Samsun’da 25 bin dekar defne ormanından yıllık yaklaşık 1,5 ton üretim yapılırken, köylüye de 16,5 milyon TL gelir sağlıyor. Havza, Kavak ve Çarşamba ilçelerindeki ormanlık alanlarda envanteri yapılan sahalardan yıllık yaklaşık 225 kilo trüf mantarı toplanıyor. Yurt dışından oldukça talep gören mantar türü, orman köylülerine önemli bir gelir kapısı sağlıyor. Ayrıca il genelinde 40 bin dekar kestane ormanında yıllık yaklaşık 400 ton üretim yapılıyor ve köylüye 2,4 milyon TL gelir sağlıyor. Yatırım faaliyetleri kapsamında müdürlük tarafından 2 milyon TL destek ile bu yıl içerisinde 1 adet ekoturizm rotası oluşturulacak. Bu yıl içerisinde 1,5 milyon TL ödemek ile 1 adet de bal ormanı oluşturulacak. Müdürlük tarafından ayrıca bu yıl içerisinde 600 bin TL ödenek ile 2 ton tohum üretilecek.
Muğla Otogar yolunda ikinci etap çalışmaları devam ediyor Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Dirgeme-Yeni Otogar yolunda çalışmalarının devam ediyor. Projenin birinci etabı kapsamında Muğla Barosu ve AVM sapağı arasındaki yolda çalışmalar tamamlanarak trafiğe açıldı. İkinci etap kapsamında da asfalt sökümü tamamlanıp dolgu çalışmalarına başlandı. İki etap olarak planlanan proje kapsamında, Muğla Barosu ve AVM sapağı arasındaki yolda çalışmalar tamamlanarak trafiğe açıldı. İlk etapta 430 metre yağmur suyu, 14 baca, bin 70 metre yağmur suyu ızgara hattı, 600 metre sıcak asfalt, 2 akıllı kavşak ve çizgi çalışmaları yapılarak yol trafiğe açıldı. İkinci etap çalışmaları devam ediyor Muğla Büyükşehir Belediyesi, ilk etabın ardından ikinci etap çalışmalarına başladı. İkinci etap çalışmalarında asfalt sökümü tamamlanırken dolgu çalışmalarına başlandı. Proje kapsamında 5 bin m3 kazı, 6 bin 500 m3 dolgu çalışması yapıldı. Devam eden çalışmalarının tamamlanmasının ardından asfalt çalışmalarına başlanacak. “Menteşe 26 metrelik geniş ve konforlu bir yola kavuşacak” Çalışmalar hakkında bilgi veren Muğla Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığında görevli Serdar Samur “Çalışmamız iki etaptan oluşuyor ve 600 metrelik birinci etabı tamamladık. Muğla Barosu ile AVM sapağı arasındaki yolda ki çalışmaları tamamlayarak trafiğe açtık ve ikinci etap çalışmalarımıza başladık. Dolgu çalışmalarımız devam ediyor. Dolgu çalışmalarının ardından asfalt çalışmalarına başlayacağız. Çalışmalar tamamlandığında 26 metrelik geniş bir yola kavuşacağız. Vatandaşlarımızın daha aydınlık, daha güvenli ve konforlu yolda seyahat etmelerini sağlayacağız” dedi.
Zonguldak Emekli öğretmen 63 yaşında hayalini gerçekleştirdi Zonguldak’ta 63 yaşındaki emekli öğretmen, lise yıllarında merak duyduğu antika eşyaları 46 yıl boyunca biriktirdi. Topladığı eşyaları dükkan açarak çocukluk hayalini gerçekleştirdi. Devrek ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki İsmail Bayramusta, lise yıllarında at eyerine merak sardı. Besledikleri atını satan babasından at eyerini hatıra olarak isteyen Bayramusta, eyerin atla birlikte teslim edildiğini öğrenince köy köy gezip eyer aramaya başladı. Bulduğu eyerlerle birlikte 50 ila 100 yıllık eşyalar da bulan Bayramusta, eşyaları evinde biriktirmeye başladı. ’80 ila 100 senelik eşyalar var” Emekli öğretmen İsmail Bayramusta, lise yıllarında merak duyduğu antika eşyaları 46 yıl boyunca biriktirdi. Bayramusta, topladığı eşyaları dükkân açarak sergilemeye başladı. Emekli öğretmen, 46 yıllık birikimiyle çocukluk hayalini gerçekleştirmiş oldu. Dükkanda eski halı, kilim, dokuma bez, ibrik gibi çeşitli eşyaların olduğunu ifade eden Bayramusta şöyle dedi: "Dükkanı açalı 2,5 yıl oldu. Fakat lise yıllarından itibaren sanata ilgim vardı. Ürünleri topladım. Evde yer kalmadı. Evde bunları temizlemek zor oldu. Eşim de depoya koymamız gerektiğini söyledi. Emekli olunca belki bir dükkan açarım dedim çünkü depom yoktu. Burayı açtım. Evdeki ürünleri buraya taşıdım. Ufak tefek şeyler toplayarak başladım. At eyerlerine ilgim vardı. Babam ormancıydı bizim atımız vardı. Emekli olduktan sonra atı sattı. Eyeri vermek zorunda kaldı. Ondan sonra köylerde at eyeri aramaya başladım. Birkaç tane buldum. Onunla beraber eski süs eşyaları, mezatlara katılıyorum. Bu eşyaları biriktirdim, topladım. Bizim burada 80 ila 100 senelik eşyalar var. 1900’lü yıllarının başından itibaren tarihlendirebiliriz. Burada eski ibrikler var. İbriklerin üzerine tarihte var. Eski kilim var. Eski halılar var. Dokuma bezler var en az 70-80 yıllık. Askere gitmeden elimde birkaç şey biriktirdim. 46 yıl önceden biriktirmeye başladım. Şu anda gelen ürünleri alıyorum. Kayıt yapıyorum ve sergiliyorum."
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktıEdinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti.“İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım”Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu.“Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım”Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi.“Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum”Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı“Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı”Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.