GÜNDEM - 18 Nisan 2020 Cumartesi 17:38

Bakan Ersoy: 'İç turizmde normalleşmenin bayrama yetişeceğini düşünüyorum'

A
A
A
Bakan Ersoy: 'İç turizmde normalleşmenin bayrama yetişeceğini düşünüyorum'

Türkiye’de iç turizm hareketinin, uygulanan toplum disiplininin hiç bozulmadan devam etmesi halinde Mayıs sonuna doğru hiçbir sıkıntı yaşanmadan başlayacağına emin olduğuna vurgu yapan Bakan Ersoy, koronasız alanları sertifike eden ve uluslararası kabul gören bir sertifikasyon sistemi projesini hayata geçirdiklerini söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, özel bir televizyon kanalının yayınladığı programa katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

Turizm sektöründe istihdamın önemine işaret eden Bakan Ersoy, bu süreçte yaptıkları çalışmaları ve beklentilerini detaylarıyla anlattı.

“Normalleşmenin bayrama yetişeceğini düşünüyorum”

Türkiye’de Covid-19 vakalarında, öngörüldüğü gibi 15 Nisan haftası itibariyle bir kırılma gerçekleşmeye başladığını belirten Bakan Ersoy, özellikle Nisan’ın sonu, Mayıs’ın başında çok ciddi kırılmalar olacağını, vaka test oranının hızla aşağı doğru gideceğini beklediklerini kaydetti.

Vaka sayılarında aşağıya gidişin başlamasıyla birlikte, özellikle Mayıs’ın ikinci haftası normalleşmenin Türkiye açısından mümkün olacağını belirten Bakan Ersoy, “Buna Bilim Kurulu karar verecek. Ancak, şu anda gidişatı gözlemlediğiniz zaman bu normalleşmenin Mayıs’ın ikinci haftası itibarıyla hızlı bir şekilde başlayacağını ve özellikle Türkiye içindeki trafiğin, dolaylı olarak da bu turizm trafiği anlamına da geliyor, bayrama yetişeceğini düşünüyorum” dedi.

“Tatil noktalarını sık sık izliyoruz”

Normalleşmeyle birlikte şehirlerarası trafiğin de açılmasıyla insanların tatillerine gitmeye başlayacaklarını beklediğini ifade eden Bakan Ersoy, bu süreçte tatil noktalarını çok sık izlediklerini, özellikle Antalya’da normalleşmenin şimdiden başladığını, valiliğin de düzelmeler yaptığını, vaka sayılarının çok düşük olduğunu ve oranların her geçen gün daha da düzeldiğini söyledi.

“Koronasız alanları sertifake eden uluslararası bir sistem geliştireceğiz”

Türkiye turizmi olarak bakıldığında iç turizmden daha çok, önemli olan kısmın dış turizm olduğuna işaret eden Bakan Ersoy, uluslararası geçerliliği olan yeni bir sertifikasyon sistemi geliştireceklerini vurguladı ve şunları söyledi:

“Gelir ve sektör olarak baktığınızda, endüstri olarak baktığınızda dış turizm çok çok önemli. Şimdi ilk aşaması biliyorsunuz içerinin temizlenmesi, düzelmesi, önce iç turizm hareketinin başlaması, bunu inşallah Mayıs ayı içinde halletmiş olacağız. İkinci aşamada, ülkelerle karşılıklı olarak dış trafiği başlamadan önce biz yeni bir projeyi hayata geçirmeye başladık: Sertifikasyon, yani koronasız alanları sertifike eden bir sistem. Bu hafta ilk toplantısını da yaptık ve bir komisyon oluşturduk. Bu komisyonda Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile ayrıca konuyla ilişkili bütün STK’lar görev alıyor. Aşamalı olarak da geliştiriyoruz bunları. Öncelikli olarak bir sertifikasyon sistemi geliştireceğiz, bu uluslararası kabul gören bir sertifikasyon sistemi olacak.”

Turizmin ulaşım, tesisler ve yolculardan oluşan üç ayağının bulunduğunu sözlerine ekleyen Bakan Ersoy, şöyle devam etti:

“Ulaşım diye baktığınız zaman, araçların sterilizasyonu, araç personelinin bağışıklık belgesi, personelin pandemi eğimi alması; oteller, havalimanları, restoranlar, acenteler, müze ve ören yerleri gibi tesislere baktığınız zaman burada da alan sterilizasyonu çok çok önemli. Buralarda kullanılan donanım ve malzemenin sterilizasyonu, mekânların güvenli mesafe standartlarına göre düzenlenmiş olması, sağlık kalite standartlarına uygun tesislerin içerisinde sağlık personeli ve ekipmanının bulundurulması, termal kontrol sistemleri gibi uygulamalara yönelik belgelerinin verilmesi, yine görevli personelin bağışıklık ve pandemi eğitimi belgelerinin alınması gibi bir dizi önlemler var. Yolculardan ne tür bağışıklık belgeleri isteneceğiyle ilgili bir mutabakat sağlandıktan sonra bütün bunları biz bir çatı sertifikasyon sistemi altında toplayacağız.”

“Turistik tesisler mayıs sonuna kadar bu sertifikayı alacak”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bunun kendi geliştirdikleri ve muhtemelen dünya da örnek olacak bir sistem olacağını dile getirerek, “Bütün sivil toplum kuruluşlarını aşamalı bir şekilde komisyonunun içine dâhil ederek, hızlı bir şekilde, Mayıs’ın ilk haftası bu sertifikasyon sistemini sonuçlandırmayı hedefliyoruz ve Mayıs’ın sonuna kadar da aşamalı bir şekilde turistlik tesislerin bu sertifikayı almasını sağlayacağız” dedi.
Bu durumun iki açıdan önemine işaret eden Ersoy, “Önce iç turizm, sonra bu sertifikasyon sistemi. Bu sizin algınız açısından da önemli yurt dışındaki turist tarafından. Yani bize yolcu gönderecek ülkelerin de gönül rahatlığı sağlamaları açısından çok çok önemli. Türkiye’nin zaten algısı çok iyi, sağlık altyapısı, böyle bir sertifikasyon sistemi koyduğunuz zaman, yani düzenli olarak tesis bazında denetim ve eğitimini gerçekleştirdiğiniz zaman, onlar da gönül rahatlığıyla vatandaşlarını Türkiye’ye gönderebilecekler. Olmazsa olmaz ikinci kuralı hayata geçiriyoruz. Üçüncü aşamada ise, bu sertifikayı hem Bakanlık sitelerimizden lanse edeceğiz, hem ilgili bize yolcu gönderen tur operatörlerinin sitelerine de koymasını sağlayacağız. Bunun düzenli kontrolü sağlanacak ve bu sertifikayı alan işletmeler ve tesisler de öncelikli olacak” ifadelerini kullandı.
Turistik ilçelere sağlık altyapısı haritası Türkiye’nin kuvvetli olan sağlık altyapısının belgelendirilmesi, bir plana, bir haritaya dökülmesi gerektiğini söyleyen Bakan Ersoy, Sağlık Bakanlığı ile bu çalışmayı ilçe bazında yaptıklarını, turistlik ilçelerde sağlık altyapısı haritasını çıkarttıklarını ifade etti.

Bakan Ersoy, koronasız hayata turizm açısından geçiş adımlarını bu standardizasyon sayesinde sağlamış olacaklarını da sözlerine ekledi.

THY, hava alanları ve turizm paydaşlarının tamamının aşamalı olarak bu komisyonun içine dahil olacağını belirten Ersoy, bu süreçte büyük tur operatörlerinin CEO’larıyla da bizzat konuştuğunu ifade etti. Ersoy, oluşturulacak çatı sertifikasyonunda yabancı sertifika şirketlerini, uluslararası markaları da kullanmak zorunda olduklarını ve uluslararası firmaların da olduğu bir algı yapacaklarını aktardı.

Koronavirüsünden sonra toplumların hijyen algısında bir yükselme olduğuna dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:
“Sadece bunu korona virüsünden çıkış planı olarak görmemek lazım. Bundan sonra bu sertifikasyonları herkese yaymak gerekiyor. Yani restoranlarımıza, otellerimize, pansiyonlarımıza kadar basit bir şekilde uygulanabilir yaymanız gerekiyor. Artık bu tüketicinin önceliği haline geldi. Bizim de buna uyumlu bir servis üretmemiz lazım. Aslında sadece bu iş için yapmıyoruz; bundan sonraki gelecekte uygulanması gereken uluslararası standartlara sektörümüzün uyum sağlamasını temin ediyoruz.”

Almanya, Avusturya, Orta Avrupa ülkeleri ve bazı Kuzey Avrupa ülkelerinin hızlı toparlandığını da kaydeden Ersoy, “Haziran’ın ortasından sonra aşamalı bir şekilde açılır diye düşünüyorum. Rusya’da belirsizlik devam ediyor, İngiltere’de belirsizlik devam ediyor, onlar Temmuz sonunu bulabilir açılış olarak. Gidişatı izliyoruz” dedi.

“Acentanızın markası değerli ise devrinde bir engel yok”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, acentalarla ilgili olarak da açıklamalarda bulunarak, aslında acentaların yüzde 99.9’unu kapsayan bir çözüm geliştirdiklerini, ortada sakıncalı bir durum görmediğini söyledi.

Türkiye’de 9 bin 500 seyahat acentesi belgesi olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, ancak 10-15 tanesinin ezberden zor sayılabileceğini, kendisinin ise 1985’den beri bu mesleğin içinde birisi ve şu anda da sektörün başındaki en kıdemli insan olarak, zorlayarak 100 tane sayabileceğini ifade etti. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Ersoy, “Acentelerin mevcut belgelerinin yüzde 99.9’u sizin bakış açınızla, yüzde 99’u benim bakış açımla zaten bu yasanın kapsama alanı içine girmiş. ‘Markanız değerliyse unvanınızla birlikte devretmek istersiniz değil mi?’ Markanız gerçekten değerliyse o zaman şirketinizde köklü bir şirkettir. O zaman zaten biz sizin unvanınızı ve markanızı şirketinizle birlikte devretmenize bir engel tanımıyoruz ki. Orada bir engel yok, eskiden de müsaitti, bu yasa geçtikten sonra da müsait” diye konuştu.

“Herkesin Bakanıyız”

Bu süreçte iyi niyetli olunmadığı takdirde işin değiştiğini belirten Ersoy, “Şimdi siz firmanızın borçlarınızı eski şirketinizde bırakıp unvanınızı ve markanızı akrabanızın üzerinize kurduğunuz başka bir şirkete aktarmak istiyorsanız o zaman geride birçok turizm tedarikçisi mağdurlar oluşturuyorsunuz. Bu kötü örnekler geçmişte defalarca yaşandı. Bu sebeple de belge devri yasaklandı Türkiye’de. Sektörün şu an da ihtiyacı olduğu için, sektörden böyle bir talep geldiği için geçmişteki görmezden gelmeyerek çok pratik bir çözüm oluşturduk. Hem sektörün ihtiyacı karşılandı belge devrine izin verilerek hem de eskiden bunu art niyetli şekilde kullanmış olan insanların önüne de geçmiş olalım istedik. Sizin rakamlarınızda binde 1, benim rakamla yüzde 1 ki çoğu iyi niyetlidir ve firmasını devredebilir. Bunların da önüne geçmiş olalım” dedi.

“Biz herkesin Bakanıyız. Sadece bir tarafın değil.” diyen Bakan Ersoy, sektörde mağdurlar oluşmasının önüne geçmek zorunda olduklarını söyledi.

Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ilk maaşlar 5 Mayıs’ta

Turizm sektöründe korunması gereken en önemli hususun istihdam olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, bununla ilgili çalışmaları da, “İstihdam destekleri diye baktığınız zaman bir esnetme yapılarak, son 3 yılda 600 gün olan çalışma süresi 450’ye, son yıldaki çalışma SSK’lı olma şartı da 120’den 60 güne düşürüldü. Ve kısa çalışma ödenekleri de herkesin taleplerini girmeye başladı. Orada yetişir, yetişmez gibi bir endişe var. Ben buradan herkese söyleyeyim: Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan personel 5 Mayıs’ta ilk maaşlarını alacak. Sayın Maliye ve Hazine Bakanımız da bunu zaten defaten bildirdi, Çalışma Bakanımız da bildiriyor, ben de bir kere daha söylemiş olayım, endişelenmeyin, 5 Mayıs’ta hesaplarınıza ödemeleriniz yatacak” şeklinde aktardı.

“Personellerin girişleri tekrar yapılsın”

Askıdaki personel olarak nitelendirilen, sezonluk çalışanlar için de bir düzenlemeye gittiklerini belirten Ersoy, onlarında da kısa çalışma ödeneğinden yararlanmalarını sağladıklarını ve bunun çok çok önemli olduğunu söyledi.

Tesis sahiplerinden personelin girişini yeniden yapmaları ricasında bulunan Bakan Ersoy, “Artık bu kısa çalışma ödeneğinden askıdaki personel bu düzenlemeyle yararlanabiliyor. Lütfen personelin girişini tekrar yapsınlar. Tesise çağırmak zorunda değiller. Hani şehirlerarası trafikten dolayı gelemiyor filan bir mazeret olmasın. Uzaktan da yapabilirler bunu. Askıdaki personelimizi tekrar bu kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecek hale getirmelerini özellikle rica ediyorum” diye konuştu.

Sektöre kredi desteği

Asgari ücret destek programı hakkında da açıklamalarda bulunan Ersoy, “O bu sene sonuna kadar uzatıldı. Turizm sektörü de bundan yararlanabiliyor. Ve her şeyden önemlisi de işe devam kredisi var. Ben personel çıkarmayacağım diyenlere 6 ay ödemesiz 36 ay vadeli KGF garantili düşük faizli bir kredi imkânı var, bundan turizm sektörü de yararlanabiliyor. Ama biz seyahat acenteleri için biliyorsunuz iki tane önemli krediyi daha devreye aldık. Geçen haftalarda müjdesini vermiştim. Seyahat acentelerine 50 bin liralık hızlı kredi, özellikle küçük çaplı seyahat acenteleri kast ediyoruz, onlara 50 bin liralık 6 ay ödemesiz, 36 ay vadeli bir kredi paketi sunduk. Bu bağlamda başvurularda çok iyi gidiyor Turizm Bakanlığı sitesinden başvuruları yapabiliyorlar. Şu an da binin üzerinde bir başvuru olmuş. Biz onları aşamalı bir şekilde Ziraat Bankasına devretmeye başladık. Önümüzdeki haftadan itibaren o krediler kullandırılacaktır diye düşünüyorum. Orada da 5 bin kadar bir acentenin başvuracağını öngörüyoruz. Ve yine otellerle acenteler arasında bir sıkıntı vardı, biliyorsunuz erken rezervasyon ödemeleri yapılmıştı otellere ve oteller de tabi bunu doğal olarak kış yatırımları, bakım, onarım vesaire için kullanmışlardı. Şimdi birden sezon ötelenince böyle bir sıkıntı doğdu. Biz de acentelerin bu avans ödemelerini geri alabilmeleri için avans kredi geri ödeme avanslarını geri ödeme kredisi diye bir kredi oluşturduk, Bakanlığımız üzerinden başvurular başladı 100’den fazla başvuru var. Süreyi de uzattık evrakları toparlayamadıkları için yetişemediklerini söylediler, süreyi de uzattık Nisan sonuna kadar. Hızlı bir şekilde bu başvuruları da alıyoruz onları da peyderpey Ziraat Bankasına göndermeye başladık, bankamız iletişime geçip çöze çöze dosyaları tamamlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Galataport ve Beyoğlu Kültür Yolu Projesi

İstanbul’daki Galataport’un bu sene hizmete gireceğini ifade eden Bakan Ersoy, koronavirüs sebebiyle gemiler yanaşamadığı için bir gecikme yaşandığını ifade ettiği açıklamalarında Beyoğlu Kültür Yolu projesi ile Atatürk Kültür Merkezi’ne de yer vererek şöyle devam etti:

“Bu sene inşallah en kısa sürede hayata geçecek. Atlas Pasajıyla ilgili bizim devam eden yatırımlarımızı biz hızlı bir şekilde sonuçlandırıyoruz. Bir terslik olmazsa ki olacağını sanmıyorum, çok hızlı gidiyoruz. 1 Eylül gibi Atlas Pasajı’nın restorasyonu ve binanın restorasyonu tamamlanmış olacak ve orası artık Türk sinemasının yeni galalarının merkezi olacak, bütün galalar orada yapılacak. Beyoğlu’na biz kırmızı halı atacağız ve Türk sinemasının galaları orada yapılacak. Çok aslına uygun bir şekilde çok güzel restore ettik. Ve Atlas Pasajı’nın olduğu binayı da Türkiye’nin ilk sinema müzesi yapıyoruz. Orayı da çok güzel, dünya ile yarışabilecek bir sinema müzesi haline getiriyoruz. Oradaki diğer katlarda da çok amaçlı salonlar yapıyoruz. Onları da kültür ve sanat aktivitelerinin merkezi için kullanacağız, yani dışarıdaki özel galerilerin ve diğer kültür sanat aktivitesi yapmak isteyen, faaliyet yapmak isteyen kurumların kullanımına sunacağız. Atatürk Kültür Merkezi inşaatımız da çok hızlı ilerliyor. Orada hedefimiz yılsonuna bu işi yetiştirmek. Tabii korona virüsten dolayı inşaat faaliyetleri biraz yavaşladı. Ancak biz yine azimliyiz ve yoğun bir şekilde çalışıyoruz, orayı da yılsonuna kadar hizmete almak istiyoruz.”

Bakan Ersoy, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinin de Haziran ayının başına yetişeceğini belirterek, “İnşallah 7 Haziran gibi yetiştirmiş olacağız. Onun için de biliyorsunuz bir tiyatro, bir cep sineması var. Yine ortada bir salon var çok amaçlı kullanabileceğimiz. Böyle baktığınız zaman bir kültür yolunu aşamalı bir şekilde oluşturuyoruz. Galata Kulesi’nin de biliyorsunuz mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçti 2019’un başında. Biz ondan sonra burası için projeler hazırlatmaya başladık ve bunu da Belediyeden geri talep ettik. Yani Belediyenin işletmesinde şu anda, hani Vakıflar Genel Müdürlüğüne mülkiyeti geçtiği için Vakıflar Genel Müdürlüğüyle biz yeni projeler yapmak üzere talebimizi de geçtik. Gerçi Belediye şu anda hukuki süreçleri tercih ediyor, hukuki süreçleri uzatarak projeyi geciktiriyor biraz. Ama biz durmuyoruz, biz projemizi hazırlıyoruz. Orada İstanbul için çok güzel bir proje hazırlıyoruz. Doktor Ayşen Savaş Hocamızın önderliğinde birkaç tane kendisinin dahil ettiği birkaç üniversiteyi, sanat tarihçileri ve mimarlardan oluşan bir çalışma grubu oluşturduk, şimdi biz Galata Kulesi’ni bir müze haline getireceğiz onların projesiyle ilgili” diye konuştu.
Galata Kulesi’yle ilgili de yapılacak çalışmalardan bahseden Ersoy, “Biliyorsunuz, Galata Kulesinin şu anki işletmesinin içinde kafeteryalar, restoranlar, çalışma ofisler, mutfaklar var. Bu doğru değil Galata Kulesi açısından baktığınız zaman. Biz buranın içini tamamen boşaltacağız, buraya aykırı olan bütün yapıları çıkaracağız. Zaten baktığınız zaman yangın tehlikesi de oluşturuyor; içinde mutfaklar, doğalgaz üniteleri gibi, kule açısından riskli. Galata Kulesi nedir diye baktığınız zaman, biliyorsunuz orası bir Ceneviz meydanı ve İstanbul’un ilk meydanlarından biri. Ve Galata Kulesi aslında bir yangın kulesi. Üzerinden baktığınızda İstanbul’un kritik noktalarının tamamını görüyorsunuz ve İstanbul’un cazibe noktalarının hepsini görebiliyorsunuz. Şimdi Galata Kulesi bu proje bittiği zaman hem kuleden baktığınızda bütün cazibe noktalarını çok iyi gördüğünüz, hem cazibe noktalarından kulenin çok iyi fark edildiği bir ortama çevireceğiz. Bu özelliklerinden dolayı, bulunduğu pozisyonla birlikte Galata Kulesi’nin müzesini oluşturacağız. Yani artık bir müze kule haline de gelecek. O gereksiz kullanılan, personel soyunma odaları, restoran, kafeterya vesaire amaçlı kullanılan mekânları soyacağız, bütün o kuleden gördüğünüz mekânların tanıtıldığı, o cazibe alanına gelmiş turistin o alanlara da yönlendirileceği bir merkez haline getireceğiz. Bu açıdan sadece kuleyle de sınırlamıyoruz, onun önünde bir meydan var biliyorsunuz, meydanın içinde de çok çirkin bir yapı var, onu da inşallah bu devir işlemi bittiği zaman Büyükşehir Belediyesinden o binayı da kamulaştırıp, yıkıp orayı meydan haline getireceğiz. O meydanı da özellikle yazın olmak üzere Bakanlığımıza bağlı genel müdürlüklerin kültür ve sanat aktivite merkezi haline getireceğiz. 1 ay içinde projeyi tamamlamış oluruz, hukuki süreç de inşallah tamamlanırsa” diye konuştu.

Yapılacak projenin bir İstanbul projesi olduğunun altını çizen Ersoy, “Bakın bu projeyi ben birdenbire oluşturmadım. Ben biliyorsunuz Alman Lisesi mezunuyum, ben orada 8 sene okudum. Benim Bakan Yardımcım Ahmet Misbah Demircan sağ olsun üç dönem Belediye Başkanlığı yaptı, Beyoğlu Belediye Başkanlığı. Biz ekip olarak Beyoğlu’nu çok seviyoruz ve Beyoğlu’nda yaşadık. Biz yaşayarak geçirdik orada. Kimse gereksiz ısrarda bulunmasalar, bize de destek olsalar, hani destek olmak isteriz diye açıklıyorlar, biz de çok isteriz destek olsunlar. Zaten onların destek olmasına ihtiyacımız var, ne gibi işleriniz var diyorsanız; biz bu projeleri yapacağız, ama bu projelerin çevresindeki mekânların düzenlenmesi de aslında Belediyenin işi. Yani gerçekten samimilerse, Başkanımız samimiyse destek olma açısından, oraları düzenleyerek bize hakikaten kültür yolunda çok ciddi destek olabilirler. Neler var diyorsanız: Galataport’tan yukarıya çıkacak olan bir Boğazkesen Caddesi var. Biliyorsunuz oralar resim galerileriyle doldu, çok güzel bir kültür yolunun geçiş noktalarından. Orada meydan ve kaldırım düzenlemeleri yapılabilir ve o caddeye paralel caddeler de sokak sağlıklaştırmasına tabi tutulabilir, çok daha keyifli bir kültür yolu içinden Galata Kulesi’ne insanlar Galataport’tan ulaştırılabilir. Yine kulenin bağlantı yolu olan Büyük Hendek Caddesi var, oraya sağındaki-solundaki paralel caddeden de sokak sağlıklaştırılması yapılarak orada keyifli bir trafik yukarıya doğru alıştırmış oluruz. En büyük bir ihtiyacımız daha var mesela. Atatürk Kültür Merkezini biliyorsunuz. Yılsonuna yetiştirmeyi hedefliyoruz. Atatürk Kültür Merkezinin kütüphane tarafı, aşağı tarafında Kültür Merkezinin içinde bir kültür sokağı oluşturuyoruz biz. Yani sadece orada iki tane büyük salon olmayacak, müzeler olacak, galeriler olacak, birçok kütüphaneler olacak, içinde kafeler ve restoranlar olacak, çok şık, 24 saat yaşayan bir kültür sokağı haline getiriyoruz. Büyük kütüphanenin olduğu tarafta, aşağıda çıkış noktasında orada bir İGDAŞ binası var, tam çıkışta çürük diş gibi duruyor baktığınız zaman, bizim projeyi çok rahatsız ediyor. Biz onu Belediyeden rica da ettik, o binanın oradan alınması lazım ve mümkünse oranın park ve yeşil alan olması gerekiyor. Şimdi de rica etmiş olalım Sayın Başkanımızdan, inşallah o çürük dişi oradan alırlar, orayı bir yeşil park-bahçe haline getirirler, bütün İstanbul için güzel bir hem kültür yolu haline getirmiş oluruz, hem de Beyoğlu’nun eski, özlenen kimliğini kazandırmış oluruz. Unutmayalım ki, biz de devlet olarak, biz de İstanbul’da, özellikle ben ve benim Bakan Yardımcım Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu insanları olarak biz de Beyoğlu’nun bir yere gelmesini ve İstanbul’un örnek bir kültür şehri olması için çalışıyoruz, bütün arzumuz, bütün çabamız bunun üzerine” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kadınlar ‘sürdürülebilirlik’ için bir araya geldi Kayseri’de Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu desteği ile Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ve Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği ortaklığı ile düzenlenen ‘Sürdürülebilirlik İçin İletişim Köprüleri Kuruyoruz Projesi’ çerçevesinde düzenlenen programda kadın kooperatifleri bir araya geldi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programa Kayseri Vali Yardımcısı Ömer Tekeş, Türkiye İş Kurumu Kayseri İl Müdürü Ayşe Ak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi daire başkanları, KEDV yönetim üyeleri, Simurg yönetim üyeleri, kadın kooperatifleri yönetimleri ve üyeleri katıldı. Programın kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliği konusunda katkıda bulunacağını söyleyen Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim, Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Şükran Başdoğan, “Bu programda KEDV, Avrupa Birliği Projesi çerçevesinde açmış olduğu proje yarışmasında Kayseri’yi temsilen biz de kazandık. Türkiye’deki 24 kadın kooperatifinden biri olduk. Burada bizim yaptığımız şey kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için iletişim köprülerini kurmak adında bir projeydi. Burada da şu anda Kayseri’deki bütün kadın kooperatifleri misafir ettik. Türkiye’de başarılı olan 2 kadın kooperatifimiz var; Hatay’dan Hazek Kadın Kooperatifi ve Malatya’dan Toprak Ana Kadın Kooperatifi’nin yetkilileri burada. Yine Habitat Derneği’nin yetkilisi burada. KEDV bir de Türkiye Kadın Kooperatifleri Üst Birliği Simurg burada. Burada hedef şu şekilde; kadın kooperatiflerinin aslında kurulmasından ziyade sürdürülebilirliği çok önemli olduğu için bunların sürdürülebilirliğini sağlamak ve birlikte bir iletişim ağı oluşturmak. Birlikte hareket etmek, birlikten güç doğar diyerek kadın kooperatiflerinin birbiri ile güçlenmesini sağlamak. Kadın üretir herkes tüketir. Bununla yola çıkan bu kadın kooperatiflerine destek olunmasını, biraz daha kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünlere hassasiyet gösterilmesini istiyoruz biz. Bu da Kayseri’de o kadar kolay ulaşılabilecek yerlerde ki, sağ olsun bu konuda Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek, Vali Yardımcımız Ömer Tekeş’e sonsuz teşekkür ediyorum. Bugün Büyükşehir Belediyesi olarak projemize iştirak ettiler, yetkililere de ayrıca teşekkür ediyorum. Yani bizi, kadın kooperatiflerini desteklesinler ve ekonomiye sağladığımız katkıda bize katkı sağlasınlar istiyoruz” ifadelerini kullandı. Düzenlenen programa katılan kadın kooperatifleri, üretimde sürdürülebilirlik ve iletişim konusunda istişarelerde bulundu.
Bursa Gürsu Kent Meydanı son aşamaya geldi Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde Gürsu’da önümüzdeki 5 yıllık süreçte gerçekleşecek projelere ilişkin bilgi veren Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, ilk aşamada Gürsu Kent Meydanı’nı hizmete açacaklarını kaydetti. Gürsu Belediyesi’nin gündeminde toplam 28 proje olduğunu ve hepsinin adım adım ilerlediğini açıklayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Projelerimizi gelir getirici projeler ve yatırım projeleri olarak iki grupta sürdürüyoruz. Gürsu Kent Meydanı projemizde son aşamaya geldik” dedi. Toplam 15 dönümlük alanda oluşturulacak Gürsu Kent Meydanı için 550 hissedar ile görüşüldüğünü ve mülkiyet sorunlarının çözüldüğünü anlatan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Bursa Gazeteciler Cemiyeti heyetine şu bilgileri verdi; “Belediyemizin önündeki alanda oluşturulacak proje çerçevesinde kapalı otopark, sosyal donatı alanları, çarşı, meydan ve yeşil alanlar yer alacak. Geldiğimiz noktada sadece postane binasının taşınmasını bekliyoruz. Postanenin taşınması ile birlikte projenin zor bölümünü tamamlamış olacağız. Çalışmamız bittiğinde ilçemize nefes aldıracak bir meydanı halkımıza kazandırmış olacağız.” Gürsu’da tüm altyapı sorunlarının çözüldüğünü ve 120 bin nüfusa eksiksiz hizmet verildiğini sözlerine ekleyen Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Bütün yatırımlarımıza, vatandaşlarımızla yüz yüze görüşerek yön veriyoruz. Yıllık bütçemiz 720 milyon lira düzeyinde ve sadece 40 milyon TL borcumuz var. Ticaretin içinden gelmiş olmanın verdiği avantajla bütçemizi başarıyla yönetiyoruz” dedi. Ziyarette, Başkan Işık’a Bursa basınına ilişkin bilgi veren Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da, köklü bir geçmişe sahip olan Bursa basının, yerel sorunları gündeme taşıdığını ifade etti. Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin 1947 yılında kurulduğunu ve Anadolu’da en çok basın kartına sahip gazeteciler cemiyetinin Bursa olduğunu ifade eden Kolaylı, “Geçtiğimiz dönemde Yunuseli’nde TOKİ iş birliğinde 452 konutun yapımını sağlayarak meslektaşlarımıza kazandırdık. Sosyal yardımlarımız çerçevesinde öğrenci bursu, doğum, ölüm ve çocuk yardımları veriyoruz. Bu çalışmalarımızın yanı sıra, Basın Meslek Yasası’nın çıkarılarak tehdit ve şantaja dayalı sözde haberciliği önlemek için çalışıyoruz” dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Huriye Gül Kolaylı, Ersin Yıldıran, Mehmet Ali Ekmekçi ve Enhar Güneş ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.
İstanbul Nuggets, Lakers’ı yenerek seriyi 3-0 yaptı NBA play-off ilk turunda Denver Nuggets, Los Angeles Lakers’ı 112-105’lik skorla mağlup ederek seride durumu 3-0 yaptı. Amerikan Basketbol Ligi’nde (NBA) play-off turuna 3 maçla devam edildi. Batı Konferansı’nı ikinci sırada tamamlayan Denver Nuggets, play-in oynayarak 7. sırayı alan Los Angeles Lakers’a karşı çıktığı serinin üçüncü maçını da kazanarak durumu 3-0 yaptı. Yarı final için büyük avantaj elde eden Nuggets’ta Aaron Gordon 29 sayı, 15 ribaund, Nikola Jokic 24 sayı, 15 ribaund, 9 asist, Jamal Murray 22 sayı, 9 asist, Michael Porter da 20 sayı, 10 ribaundla mücadele etti. Lakers’ta ise Anthony Davis’in 33 sayı, 15 ribaund, LeBron James’in 26 sayı, 9 asist, Austin Reaves’ın da 22 sayı, 5 ribaundluk katkısı yeterli olmadı. Nuggets, pazar gecesi oynanacak serinin dördüncü karşılaşmasını da kazanması durumunda konferans yarı finaline yükselecek. Sixers, seriyi 2-1’e getirdi Doğu Konferansı eşleşmesinde Philadelphia 76ers, sahasında New York Knicks’i 125-114 yenerek seriyi 2-1 yaptı. Sixers’ta Joel Embiid 50 sayı, 8 ribaund, 4 asistle galibiyette önemli pay sahibi olurken, Tyrese Maxey 25 sayı, 7 asist, Kelly Oubre de 15 sayı, 7 ribaund kaydetti. Knicks’te ise Jalen Brunson 39 sayı, 13 asist, Jost Hart da 20 sayı, 6 ribaund, 6 asistle oynadı. Magic, durumu 2-1 yaptı Doğu Konferansı’nın bir diğer eşleşmesinde Orlando Magic, konuk ettiği Cleveland Cavaliers’ı 121-83’lük skorla yenerek seriyi 2-1’e getirdi. Magic’te Pablo Banchero 31 sayı, 14 ribaund, Jalen Suggs 24 sayı, 4 ribaund, Franz Wagner 16 sayı, 8 asistle takımını galibiyete taşıdı. Cavaliers’ta ise Jarrett Allen’in 15 sayı, 8 ribaund, Caris LeVert’in 15 sayı, 3 asist, Donovan Mitchell’ın da 13 sayı, 7 asisti yenilgiyi engelleyemedi.
İstanbul Beşiktaş’ta derbi öncesi 4 sakat, 1 cezalı Beşiktaş’ta, Süper Lig’in 34. haftasında yarın deplasmanda oynanacak Fenerbahçe derbisinde 4 oyuncu sakatlıkları, 1 futbolcu da sarı kart cezası sebebiyle forma giyemeyecek. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. Saat 19.00’da başlayacak mücadeleyi hakem Volkan Bayarslan yönetecek. Bu müsabaka öncesi 33 maçta 15 galibiyet, 6 beraberlik ve 12 yenilgi sonucu topladığı 51 puanla dördüncü sırada yer alan siyah-beyazlılar, kötü geçen bir sezonda taraftarına derbi galibiyeti elde edebilmek için sahaya çıkacak. Beşiktaş’ta 4 sakat, 1 cezalı Siyah-beyazlılarda ameliyat edilen Ante Rebic’in yanı sıra sakatlıkları süren Bahtiyar Zaynutdinov, Tayfur Bingöl ve Emrecan Terzi, Fenerbahçe derbisinde forma giyemeyecek. Sakatlıklarını atlatan ve çalışmalara başlayan Semih Kılıçsoy ve Salih Uçan ise Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe’nin şans vermesi durumunda ezeli rekabette oynayabilecek. Ayrıca tecrübeli sağ bek Jonas Svensson da sarı kart cezası sebebiyle yarın takımını yalnız bırakacak. 3 futbolcu kart sınırında Beşiktaş’ta Daniel Amartey, Demir Ege Tıknaz ve Semih Kılıçsoy ise sarı kart ceza sınırında bulunuyor. Söz konusu oyuncular, derbide kart görmeleri durumunda bir sonraki hafta iç sahada oynanacak Çaykur Rizespor mücadelesinde forma giyemeyecek. Serdar Topraktepe’nin 6. maçı Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe, yarın oynanacak Fenerbahçe müsabakasıyla siyah-beyazlı takımın başındaki 6. maçında çıkacak. 4’ü Süper Lig, 1’i Ziraat Türkiye Kupası olmak üzere toplam 5 müsabakada görev alan teknik adam, 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet elde etti. Topraktepe, ayrıca kariyerinde futbol A takımı çalıştırıcısı olarak ilk kez de derbi heyecanı yaşayacak. Kartal, Kadıköy’de son 3 maçı kaybetmedi Beşiktaş, Fenerbahçe ile Süper Lig’de oynadığı son 3 deplasman maçında mağlup olmadı. Siyah-beyazlılar, rakibini 2020-2021 sezonunda 4-3, 2022-2023 sezonunda da 4-2’lik skorla mağlup etmeyi başarmıştı. İki takım arasında 2021-2022 sezonunda oynanan debi ise 2-2’lik eşitlikle tamamlanmıştı.