GÜNDEM - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 13:41

Bakan Fakıbaba, Bakan Özlü'ye ciğer yedirip patentini istedi

A
A
A
Bakan Fakıbaba, Bakan Özlü'ye ciğer yedirip patentini istedi

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü memleketi Şanlıurfa’da ağırlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, ciğer yedirip patentini istedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, sabah namazını Balıklıgöl Platosu'nda bulunan Dergah Cami'de kıldı. Namaz sonrası cemaatle tokalaşan iki bakan, aynı caminin içerisinde bulunan Sakal-ı Şerifi ziyaret etti. Daha sonra Hz. İbrahim’in doğduğu mağarayı ziyaret eden bakanlar, dua edip çeşmeden su içti. Balıklıgöl’ü de gezen bakanlar, balıklara yem attı.Yerleşkedeki mezarları da ziyaret eden Bakan Fakıbaba ve Özlü, burada da dua etti.

Kahvaltıda çay ve simit ikramı
Balıklıgöl’den yürüyerek çarşıya giden iki bakan, esnafın simit ve çay ikramını geri çevirmeyerek esnafla birlikte kahvaltı yaptı. Özlü ile Fakıbaba, kahvaltının ardından tarihi çarşıları gezerek vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaşların sorunlarını dinleyen bakanlara esnaf yoğun ilgi gösterdi.

Ciğer yedirip patentini istedi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü handaki bir ciğerci dükkanına davet ederek ciğer ikram etti. Ciğerin en güzelinin Şanlıurfa’da yenildiğini belirten Fakıbaba, Bakan Özlü’den ciğerin patentini istedi. Esas patent bakanının burada olduğunu vurgulayan Bakan Fakıbaba, ”Harika bir şey. Ciğer Urfa’da yenir, başka yerde ciğer olmaz. Ciğerin anavatanı Urfa’dır. Esas ciğerin en güzel yapıldığı yer Şanlıurfa’nın ta kendisidir. Bu çarşıda ciğer yiyeceksiniz. Esas patent burada. Başvuru yapıldı. İnşallah ciğerin patentini alacağız” ifadelerini kullandı.
İki bakan daha sonra esnafı ziyaret etmeye devam etti. 

Şinasi İnan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.