GÜNDEM - 21 Ocak 2021 Perşembe 11:27

Bakan Gül: “Klavye başına geçip sosyal medyada bana tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum, burada kanunlar işler”

A
A
A
Bakan Gül: “Klavye başına geçip sosyal medyada bana tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum, burada kanunlar işler”

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül:'' “Klavye başına geçip her gün sosyal medyada bana tutuklama siparişi ya da tahliye siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz.'' dedi

Adalet Bakanı Gül, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen “5. Yılında İstinaf Değerlendirme Toplantısı”na katıldı. Bakan Gül, toplantıda yaptığı konuşmada, yargı mensuplarının bu zorlu ama bir o kadar da onurlu görevi layıkıyla yapmaya devam edeceklerinden hiçbir kuşkusunun olmadığını söyledi. Yargının kapısına adalet için gelen herkese ama herkese ayrımsız hizmet edeceğine gönülden inandığını belirten Gül, her vatandaşın adaletin kapısını çaldığında adalete ulaşacağından emin olması, bu duyguya sahip olması gerektiğini dile getirdi.

“Yargı kimsenin sıfatına bakmaz, kanun önünde herkes eşittir”

Vatandaşlara adalet hizmetlerini sunarken en iyi şekilde sunabilmek için samimiyetle çalışırken mutlak bir doğruluk, asla yanılmazlık düşüncesine hiçbir zaman kapılmadıklarını, kapılmayacaklarını ifade eden Gül, “Farklı fikirlerin, farklı değerlendirmelerin, kamusal eleştirinin kıymetinin farkındayız. Eleştiri kamusal hizmetlerin geliştirilmesinde vazgeçilmez bir kaynaktır. Bu nedenle yargı da başta olmak üzere bu tür eleştirilerden elbette nasiplenecek ve bundan istifade edecek, daha da olumlu hale çalışmalarını getirecektir. Ancak fikir ve eleştirinin yapıcı katkıya dönüşmesi samimiyet ve tutarlılığa, en başta da doğru bilgiye dayanmasına bağlıdır. Örneğin, iki yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçta tutuklamanın yasak olduğunu hepimiz biliyoruz. Hakaret suçu da bu yasak kapsamındadır. Konunun teknik ayrıntılarına yabancı olan vatandaşlarımızın tepkisini anlayışla karşılarız. Hatta bu tür tepkiler, mevcut kuralların gözden geçirilmesi yönünde bir toplumsal talep olarak okunabilir. Ancak bu tür değerlendirmelere bazen teknik uzmanlığını varsaydığımız kişilerin de iştiraki düşündürücüdür. Yargıyı kanunları uyguladığı için suçlamak, eleştirmek insaflıca değildir. Yargı kimsenin sıfatına bakmaz, kanun önünde herkes eşittir. Yüce Meclis kişiye, olaya özgü kanun çıkarmıyor. İster yürütmede, ister yargıda görev üstlenmiş olalım, hepimiz yasa tenfiz memurlarıyız” diye konuştu.

“Bunların tartışılacağı yer yüce Meclis çatısıdır, sosyal medya değildir”

“Gazi Meclisimize millet iradesinin tecelligahı olarak değer atfediyorsak, bu iradenin tezahürü olan kanunlara da uymak zorundayız” diyen Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kanunları beğenmiyorsak, kanunu uygulayan hakimi değil kanunu eleştirmek gerekir. Meclisimiz ve siyaset kurumu yanlış bulduğu kanunu tartışır, gerekirse değiştirir, biz de bu konuda her türlü destek ve görüşlerimizi iletiriz. Bunların tartışılacağı, olgunlaştırılacağı yer yüce Meclis çatısıdır, sosyal medya mecrası değildir. Özellikle hakaret ve sövme suçlarında bu konuda bir hassasiyet olması çok doğaldır. Hiçbirimiz kıymet verdiklerimizden, canımızdan çok sevdiklerimizden hiç kimsenin hakarete uğramasına razı olamayız. Gönlümüz razı olmaz ve bunun korunmasını hepimiz isteriz. Burada önümüzde iki yol var. Ya mevcut uygulama devam eder, tutuklamanın istisnailik özelliği korunur ya da Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişiklik yapılır, tutuklama yasağı kalkar veya indirilir. Eğer kanun değiştiği halde uygulanmazsa, yanlış uygulanırsa o zaman yargıyı hep beraber topa tutalım, tenkit edelim. Ama hakimin yerine bazen sosyal medya mahkemesi kuruluyor, hatta infaz bile ediliyor. Bu giderek post-modern bir toplumsal mühendisliği halini almış durumda.”
Adalet Bakanı olarak, aynı zamanda bir hukukçu olarak bu tür tarz ve yaklaşımı kabul etmesinin mümkün olmadığına vurgu yapan Gül, “Yargının eksik, yanlış kararı yok mu? Elbette vardır, benim de eleştirdiğim, ‘bu nasıl karar?’ dediğim yüzlerce karar sayabilirim. Haklı ve doğru bulmadığım kararlar vardır. Bazı dosyalarda tutuklama mümkün, hatta gerekliyken bu yola başvurulmadığını görüyoruz. Bazılarında ise tam tersi tutuksuz yargılama yeterli iken, kamu vicdanını yaralayıcı kararlara rastlıyoruz. Kaynar kazanı döküyor serbest kalıyor, süt kazanına giriyor tutuklanıyor” şeklinde konuştu.

“Adalet Bakanının bu işleyişe müdahale etmesini kimse bekleyemez”

Yürütmeye ve özellikle yürütme içerisindeki sorumluluk makamındakilere düşenin bu süreci saygıyla karşılaması olduğunu dile getiren Gül, “Hepimize düşen nerede olursak olalım, ister kamu görevinde, ister idarede, ister hangi mesleği icra edersek edelim bu anlamdaki süreci hepimizin saygıyla karşılaması. Elbette yasal hakları kullanacağız, elbette itirazımızı, eleştirimizi yapacağız. Bu konuda sürecin saygıyla karşılanması, makamımız, görevimiz, işimiz, mesleğimiz ne olursa olsun bu anlamda beklenen bir davranıştır diye düşünüyorum. Aksi davranış yargı bağımsızlık ve tarafsızlığına gölge düşürebilir. Klavye başına geçip her gün sosyal medyada bana tutuklama siparişi ya da tahliye siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet Bakanının da bu işleyişe müdahale etmesini kimse bekleyemez. Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın o cübbeyi de görevim boyunca asla giymeyeceğim” ifadelerini kullandı.

 

Abdullah Sarica
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uğurcan Çakır: "İnşallah finalde Beşiktaş karşısında kupayı almak istiyoruz" Trabzonspor’un kaptanı Uğurcan Çakır, Fatih Karagümrük maçının ardından yaptığı açıklamada, finale kaldıklarını için mutlu olduklarını söyleyerek, “İnşallah finalde Beşiktaş karşısında kupayı almak istiyoruz” dedi. Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalde rövanş maçında Fatih Karagümrük’ü 4-0 mağlup ederek, finale yükseldi. Mücadelenin ardından Trabzonspor Kaptanı Uğurcan Çakır basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İlk yarı tam istediklerini gibi oynayamadıklarını söyleyen Çakır, “İlk yarı tam istediğimiz oyunu oynamasak da çok acelemiz yoktu. Çünkü 1-0 öndeydik. Sonrasında ikinci yarıda gelen gollerde, net bir skorla buradan galibiyetle ayrıldık. Kötü giden bir sezon, hedeflerden uzak aslında ama finalde olmak mutluluk verici oldu” ifadelerini kullandı. “İnşallah finalde Beşiktaş karşısında kupayı almak istiyoruz” Finalde Beşiktaş ile oynayacaklarının hatırlatılması üzerine Uğurcan Çakır, “Finalde rakibimiz Beşiktaş ve kupayı kazanmak istiyoruz. Bu kupayı alırsak 10. olacak. En son aldığımız zaman 2019’da ben ve Hüseyin Türkmen var. İkimiz kaldık. Abdullah Hoca’nın Trabzonspor’da Türkiye Kupası eksik. İnşallah finalde Beşiktaş karşısında kupayı almak istiyoruz” diye konuştu. “Trabzonspor için mücadeleyi her zaman vermeye çalışıyorum” Futbolda inişler ve çıkışların her zaman olduğunu vurgulayan 28 yaşındaki kaleci, “Futbolcu her zaman en yüksek performansı veremeyebiliyor. Ben Trabzonspor için elimden gelen mücadeleyi her zaman vermeye çalışıyorum. Bazen istediğim oluyor, bazen istediğim gibi olmuyor. Ben Trabzonspor için elimden gelen her şeyi her zaman sahada yapmaya çalışıyorum. Finale kaldık mutluyuz, inşallah finali kazanmak istiyoruz. Taraftara teşekkür ediyorum. Uzun zamandır iç sahada taraftar olmadığı için bugün çok güzeldi. Taraftar olmadan çok konsantre olamıyorsunuz. Bugün de yanımızdalardı. Onlara çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Tolunay Kafkas: “Trabzonspor haklı bir galibiyet aldı” Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Trabzonspor karşısında direnç göstermediklerini belirterek haklı bir galibiyet aldıklarını söyledi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş maçında Fatih Karagümrük, Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda Trabzonspor’a 4-0 mağlup oldu. Kırmızı-siyahlılar bu sonuçla kupaya veda etti. Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. “Oyun 90 dakikasına baktığımız Trabzonspor haklı bir galibiyet aldı. İkinci devre değişiklikler sonrası takım ileri gideceğine geri gitti. Çıkaracağımız dersler var. İkinciyi yiyorsan üçüncüyü yemeyeceksin. Direnç göstermek lazım” ifadelerini kullandı. “Galatasaray maçında oyunun tamamını oynamanız lazım” Hafta sonu karşılaşacakları Galatasaray maçıyla ilgili de konuşan Kafkas, “İyi takım, iyi oyuncuları var. Oyunun tamamını oynamanız lazım. Taktiksel dayanıklılık içinde kalmanız lazım. Bugün bunu yapamadık. Yoksa sıkıntı bir sonuç bizi bekler” diye konuştu. “Kalan maçlarda puan çıkarırsak bizi kümede tutacak” Kupa maçında rotasyon yapmasıyla ilgili soruya Kafkas şu yanıtı verdi: “22-23 kişilik kadronuz var. Kupada finale çıkmak istiyorduk ama takım bekleneni veremedi. Kayseri’den zorlu bir maçtan çıktık. Hafta sonu daha zorlu maç oynayacağız. Sonra Gaziantep’e gideceğiz. Kalan 3 maçta puan çıkarırsak bizi kümede tutacak. Alt lige düşmek maddi manevi sıkıntı getirir.” “Feghouli’ye verilen ceza doğru karar” Kayserispor maçında gördüğü kırmızı kart sonrası Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’ndan 5 maç ceza alan Sofiane Feghouli ile ilgili Kafkas, “Feghouli’ye verilen karar doğru. Büyük takımların oyuncuları küfür ederken duymazdan gelenler, o standardın içerinde karar versinler. Bizim gibi kulüplere kararlar kolayca veriliyor. Adaletin olmadığı yerde Allah’ın rahmeti ve bereketi de olmuyor. Türk futbolu böyle gerçekten. Feghouli cezası için verilen karar doğrudur ancak muadillerine aynı kararlar verilmiyor” diyerek sözlerini noktaladı.