POLİTİKA - 22 Mayıs 2015 Cuma 23:23

Bakan Işık: ‘Demir çelik sektörü artık zırhlı çelik üretmeli’

A
A
A
Bakan Işık: ‘Demir çelik sektörü artık zırhlı çelik üretmeli’

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türk demir çelik sektörünün hurdadan üretimden vazgeçip cevhere yönelmesi gerektiğini vurgulayarak sektör yöneticilerinden zırhlı çelik üretmelerini istedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Zonguldak Valisi Ali Kaban, AK Parti Zonguldak Milletvekili adayları Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar ve Emine Çift ile birlikte bir demir çelik fabrikası tarafından kurulan AR-GE merkezinin açılışına katıldı. Açılışta yaptığı konuşmasında demir çelik sektörü yöneticilerine hurdadan üretimden vazgeçmeleri ve cevhere yönelmeleri konusunda uyaran Bakan Işık, Türkiye demir çelik sektörünün teknoloji kodlarında düşük orta düzeyde olduğunu söyledi. Işık şunları söyledi:
“Demir çelik sektöründe ilerlemeden geçmişte diğer sektörlerde ilerlemek pek mümkün olmadı. Hurdadan üretim Türkiye’de dünyanın tam tersine ise burada bir problem vardır ‘gelin bu problemi birlikte çözelim’ diye ifade ettiğimde doğrusu ilk başta arkadaşlarımız bu konuya inanmadılar. Şimdi İnşallah önümüzdeki süreçte Türkiye’nin cevherden üretimi artırması, hurdanın üretimdeki payının azaltılması için önemli adımlar atacağız. Japonya dünyanın en önemli çelik üreticisi. Japonya’nın benim bildiğim kadarıyla ne demir cevheri var nede kok kömürü var. Japonya cevherden üretimini yapıyor, hurdasını da Türkiye’ye satıyor.

Demir çelik sektörü teknoloji kodlarında düşük orta teknoloji düzeyinde. Düşük orta düzey kodda Türkiye’nin kilogram ihracat fiyatı 0,9 dolar, yani 90 sent. Bir mecburi istikametimiz var. Bizim yeni sanayi stratejisi belgemizde de, bilim teknoloji vizyonumuzda da iki temel yaklaşımımız var. Türkiye’nin demir çelik, otomotiv, makine, tekstil gibi güçlü olduğu sektörlerde hedef odaklı yaklaşım gerçekleştirmek durumundayız. Buradan katma değeri yüksek ürünlere yoğunlaşacağız, AR-GE ve inavasyon ile ürettiğimiz ürünün katma değerini artırarak kilogram ihracat fiyatımızı yükselteceğiz. Türkiye artık refah toplumu olma noktasında emin adımlarla ilerleyen bir ülke. O zaman bizim rekabet edeceğimiz ülkeler yeni gelişen uzak doğu ülkeleri veya gelişmekte olan ülkeler değil. Bizim rekabet edeceğimiz ülkeler, gelişmiş ülkeler. Onlarla rekabetin tek şartı onların teknoloji düzeyine yükselmek. Demir çeliği konuşuyoruz, o zaman bizim katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Artık Türkiye zırh çeliği üretmek durumunda. Katma değeri yüksek daha nitelikli çeliği biz üretmek durumundayız ki oradan elde ettiğimiz geliri de artıralım. Zırh çeliği, nitelikli çelik gibi alanlara yatırım yapıp, buradan üretip sadece ülkemizin ithalatla karşıladığı ihtiyacını değil aynı zamanda dünyaya buradan mal satmanın gayreti içerisinde olmalıyız.”

“HEDEFİMİZ AR-GE SAYISINI 500’E ÇIKARTMAK”
AR-Ge merkezlerinde 50 araştırmacı şartını TBMM’de geçtiğimiz yıl çıkartılan bir yasa ile 30’a düşürdüklerinin altını çizen Işık, “Bugün Ar-Ge merkezi sayımız 184’e yükseldi. Hedefimiz ilk etapta 500. Türkiye 500 Ar-Ge merkezinde Ar-Ge yapacak ki, güçlü olduğu sektörlerde niteliğini yükseltsin. Şimdi bir adım daha atıyoruz ve orada da şunu yapıyoruz; Ar-Ge’nin devamı niteliğinde uygulamada sahada geçirilen zamanı da Ar-Ge’ye sayacağız. Sanayi strateji belgemizde sadece doktora yapanların çalışması değil, çalışanlarında doktora yapmasını destekleyecek, teşvik edecek, Almanya’da Engineering doktoring dedikleri kavramı biz şimdi kendi üniversitemizin ve sanayimizin bir parçası haline getiriyoruz” dedi.
Yapılan açılışın ardından Ar-Ge merkezini gezen ve yetkililerden yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Işık, demir çelik fabrikası içerisinde yer alan 1 Nolu yüksek fırında da incelemelerde bulundu.

“ÇOCUKLARIMIZ OYNADIKLARI OYUNLARIN KODLARINI YAZACAK DÜZEYE GELMELİ”
Bakan Işık daha sonra Ereğli’de sabah saatlerinde açılışı gerçekleştirilen Bilim Şenliği’ne katıldı. Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı olarak Ereğlili gençlere selam vermek için Bilim Şenliğine geldiğini söyleyen Işık, çocukların artık hazır oyunlar yerine o oyunların kodlarını yazacak düzeye gelmeleri gerektiğini söyledi. Işık, “Artık TÜBİTAK olarak 40 bin okulumuzda bilim şenliklerini destekleyeceğiz. 2016 senesinde çocuklarımız nasıl spor şenlikleri yapıyorsa, nasıl kültür şenliği yapıyorsa, her okulda bilim şenliği yapabilecek. Bizde onlara TÜBİTAK olarak onlara maddi ve diğer destekleri vereceğiz. Artık çocuklarımızın okullarda kurdukları bilim ve teknoloji kulüplerini destekleyeceğiz. Bilim ve teknoloji ile daha fazla uğraşmaları için onlara imkan sağlayacağız. İstiyoruz ki, milli eğitim bakanlığımızda çalışma yapıyoruz, kodlama dersini çocuklarımıza ilkokuldan itibaren verelim. Çocuklarımız sadece oyun oynamasın, oyunu yazabilsin. Eğer oyunu yazmaya başlarsa çocuklarımız, inanıyorum ki yazılımda Türkiye hak ettiği yeri alacak. Ama bu 18-20 yaşından sonra çok kolay olmuyor. Bunu daha çocuğun bilgisayara merakı başladığı anda başlatmak durumundayız. Bununla ilgili aslında pek çok çalışmayı yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin gündemine en çok gelecek konulardan birisi bilim ve teknoloji olacak. Arzumuz üreten ama teknoloji üreten bir ülke olmak. Arzumuz Türkiye’yi bilgi toplumu, ekonomimizi bilgi ekonomisi haline getirmek. Yatırımlarımız kısa, uzun ve orta vadeli. En uzun vadeli yatırımımız ise çocuklarımızın eğitimi” dedi.
Bakan Işık’a burada Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal tarafından elpek bezinden üretilen kaşkol ile çeşitli hediyeler takdim edildi. Bakan Işık’ta etrafında toplanan çocuklara Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çıkartılan çocuk bilim ve teknoloji dergilerinden hediye etti.

Son olarak bir otelde Ereğli ve Alaplı’daki sanayici ve işadamları ile bir araya gelen Bakan Işık, kendilerinin sorunlarını dinledi. Toplantı basına kapalı olarak gerçekleştirildi. 

VEDAT KILIÇ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de il tarımsal üretim planlama teknik komitesi 2’nci kez toplandı Eskişehir Tarımsal Üretim Planlama Teknik Komitesi, bitkisel üretim planının görüşülmesi gündemiyle Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Kütahya Yolu Hizmet Binası Toplantı Salonu’nda bir araya geldi. Eskişehir Vali Yardımcısı Ali Çetin Başkanlığında düzenlenen ve Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu’nun da katılım sağladığı toplantıda Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan teknik komite üyelerinin tamamı hazır bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı ve Eskişehir’in 2025-2027 yıllarının bitkisel üretimi hakkında değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda tarımsal üretim planlanmasının gerekliliği, önemi ve bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda yapmış olduğu ve yapacağı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Nizamettin Çetiner tarafından teknik komite üyelerine bitkisel üretim planı hakkında sunumun gerçekleştirildiği söz konusu toplantı çerçevesinde, Eskişehir’in 2025-2027 yılları arasında havza bazlı münavebe desenleri, yetiştirilen ürünlerin üretim hedefleri ve yönetmelik doğrultusunda gerçekleştirilecek olan çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapılarak bitkisel üretim planının onaylanmasına karar verildi. "Tüketicilerin de artan refahtan pay almasını sağlamak hedeflenmektedir" Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan yaşanan gelişmeler ile küresel iklim değişikliği ve su kısıtı tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemektedir. Diğer taraftan artan nüfus ve gelir seviyesi ile kentleşme sonucunda gıdaya olan talep artışı, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlayacak planlamaları zorunlu hale getirmektedir. Bununla birlikte yaşanan pandemiyle gıda milliyetçiliğinin öne çıkması, coğrafyamıza komşu alanlardaki savaşlar, gıda güvencesi ve güvenliğini temin etmek için tarımsal üretim planlamasının önemini daha da arttırmıştır. Bu çerçevede Anayasa’nın 45’inci maddesinde belirtilen ’Tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak’ amacıyla Tarım Kanunu’nda yapılan değişiklikle tarımsal üretimin planlanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Tarım Kanunu’nun 7’nci maddesinde yapılan bu değişikliğe istinaden de ’Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’ 14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Düzenlemeyle ürünlerin arz ve talep miktarı dikkate alınarak tarım havzası veya işletme bazında hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceğinin belirlenmesi, stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması, ülke ihtiyacına göre asgari ve azami üretim miktarlarının tespit edilerek ürün fazlası veya eksikliğinin oluşmasının önüne geçilmesi beklenmektedir. Stratejik ürünlerin, en uygun yerde üretilmesi/yetiştirilmesiyle birlikte, kaynak kullanımında optimizasyon, verimlilik ve tarımsal hasılada artış sağlanması, hasat döneminde üreticilerin pazarlama sorunu yaşamalarının önüne geçilmesi, refah düzeylerinin yükselmesine katkı sağlanması ve iklim değişikliği dikkate alınarak doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı temin edilerek suyu merkeze alan bir üretim planlaması amaçlanmıştır. Böylece üreticileri koruyup güçlendirirken, tüketicilerin de artan refahtan pay almasını sağlamak hedeflenmektedir" ifadelerine yer verildi.
Erzurum Erbakan: "İsrail ile ticaretin kesilmesi olumlu" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Erzurum’daki ziyaretleri çerçevesinde geldiği Aziziye Belediyesi’nde gündeme dair değerlendirmeler yaptı. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partisinin seçimi kazandığı Aziziye Belediyesi’ne gelişinde Başkan Emrullah Akpunar ve belediye çalışanları tarafından çiçekle karşılandı. Burada Türkiye gündemi ve siyasi konularla alakalı açıklamalar yapan Erbakan, hükümetin iyi ve milletin hayrına olan işlerine her zaman destek olacaklarını tekrarlayarak, “Son olarak İsrail ile ticaretin tamamen kesilmesi kararı bunun en önemli örneğidir. Bu tarz kararların her zaman yanında ve destekçisi oluruz” diye konuştu. “Siyonist rejime bizim de bir damla su bile vermememiz lazım” İsrail ile ticaretin tamamen durdurulmasını son derece olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade eden Yeni Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Geç de olsa böyle bir adımın atılması son derece önemli. Yeniden Refah Partisi olarak aylardır özellikle seçim döneminde de bunu ifade etmiştik. Yani orada minicik yavrulara bir damla suyu bile çok gören bu siyonist rejime bizim de bir damla su bile vermememiz lazım. Ne pahasına olursa olsun. Mübarek Ramazan ayı geçti. Burada miletimiz sahur yaparken, iftar yaparken, lokmalar boğazında düğümlendi. Çünkü orada Gazze’de insanlar iftar yapacak bir suları bile yok, sahur yapacak. Aç karnına 24 saat aç kaldılar. Bir yandan bomba yağıyor. Yani açlığın vahşeti diyoruz biz buna. Asrın vahşeti uygulandı. Tabii ki böyle bir tablo karşılığında bireysel olarak da kurumsal olarak da, devlet olarak da hepimizin elinden geleni ardımıza koymamamız lazım. Bu noktada sadece belli ürünler değil, ne gönderiliyorsa, ne alınıyorsa, ne veriliyorsa hepsini durdurmak gerekiyordu. Bu yönde bir adım atıldı. Bunu olumlu karşılıyoruz. Bundan sonra da yine daha ileri adımların atılması halinde yine bu adımları da destek olacağımızı, bu noktada hükümetin yanında olacağı ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Çizgimiz doğrulara destek olmak, doğruya doğru demek” 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın dışında yer aldıklarını hatırlatan Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçimlere bu şekilde girdik. İttifak asıl olarak seçimi ilgilendiren bir konu. Ve bu seçimde Cumhur İttifakı ortak bir kararla büyük şehirlerde tek bir aday etrafında mutabakata vardı. Ama biz bütün illerde, büyük şehirlerde dahil olmak üzere ayrıca kendi adaylarımızı çıkardık. Ve ittifakın dışında yer kaldık. Şu anda da bu çizgide gidiyoruz. Aslında biz ittifakın içindeyken de ittifaka girmeden önce de şimdi de aynı çizgideyiz. Çizgimiz de şu; doğrulara destek olmak, doğruya doğru demek. Yanlış varsa da onun karşısında durmak. İşte biraz evvel de ifade ettiğimiz gibi, İsrail ile ticaret durdurulmuş. Ne kadar güzel. Biz de bunu istiyorduk. Geç de olsa bu adımın atılması gerekiyordu. Bize yakışan buydu. Bütün dünyaya bu noktada Türkiye’nin ve milletimizin tavrını göstermek bakımından faydalı bir adım buna destek oluyoruz. Muhalefetin faydalı, milletin hayrına bir adımı olsa ona da destek oluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, örneğin emeklilerimizin maaşıyla ilgili muhalefetin bir önergesi olmuştu. Buna destek olduk. Emeklinin derdine derman olalım diye. Ama yanlış varsa da milletin zararına bir konu olursa da iktidardan da gelse, muhalefetten de gelse bunun karşısında duruyoruz. Bu şekilde de inşallah devam edeceğiz. İnşallah milletimize faydalı olmayı Cenab-ı Allah nasip etsin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul ile alakalı daha önce de olumlu değerlendirme yapmıştık. Gerginlik ve kutuplaşma ortamındansa diyaloğun olması her zaman çok daha iyi. Müzakere edilmesi, hepimiz bu ülkenin insanıyız. Bütün siyasi partiler bu ülkenin siyasi partisi. Biz zaten Yeniden Refah Partisi olarak yola çıkarken centilmen siyaset yapacağız dedik. Milletin derdine derman olmak için, çözüm üreten, çalışan, proje üreten bir parti olacağız. Kavgayla, atışmayla, polemikle zaman harcamayacağız dedik. Siyasete zarafet ve nezaket getireceğiz dedik. Ve bunları söyleyen bir parti olarak tabii ki bu gibi görüşmelerin olumlu olacağını düşünüyoruz. İnşallah milletin ülkenin hayrına sonuçlara vesile olsun diye ifade ediyoruz.”