SAĞLIK - 23 Haziran 2021 Çarşamba 19:47

Bakan Koca: 'Cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak'

A
A
A
Bakan Koca: 'Cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Cuma günü itibarıyla 18 yaşından gün almış olan bütün vatandaşlarımızı tanımlamış olacağız. Yani cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Salgın dönemini 4 bölüm halinde ele aldıklarını belirten Bakan Koca, “Korona virüs küresel salgını beraberinde birçok zorluğu getirdi. Bu durumu 4 bölüm halinde ele alabiliriz. Salgın hastalık ülkemize ulaşmada önce ilk dönemi, yani salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceğiyle ilgili dönemdi. Bu aşamada aldığımız tedbirler 3 ay kazandırdı bize. İkinci bölüm ise tanımadığımız bu düşmandan nasıl korunacağımızı öğrenmekle uğraşma dönemiydi. Bu dönemde salgın yönetimi ve çalışma rehberleriyle salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklandık. Hayat Eve Sığar uygulaması ve HES Kodu artık en çok kullandığımız araçlara dönüştü. Bu dönemde dijital altyapımız çok hızlı sonuç almamızı sağladı. Üçüncü dönem ise hastalıkla mücadele dönemiydi. Salgın ilerledikçe bu sefer hastaları nasıl tedavi edebileceğimizi öğrenmeye başladık ve bu bölümde çok canımız yandı. Hiç tanımadığımız bu yeni düşmana büyük kayıplar verdik. Güçlü sağlık altyapımız dünyada görünen, koridorlarda hastaların entübe edildiği manzaralardan bizi korudu. Ülkemizde salgın boyunca hiç altyapı eksikliği yaşamadık. Bir de en büyük gururumuz sağlık çalışanlarımız var. En iyi ve etkili tedaviyi kısa sürede devreye aldık. Bilimin yolunu izledik ve güncel bilimsel gelişmeleri takip ederek gündeme aldık. Salgın yönetiminin en zorlu günleri bu günlerdi. Birazdan bu dönemin açtığı hasarla ilgili bazı bilgileri paylaşacağım. Dördüncü bölüm ise aşılama programımızın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazanmaya başladığı aşama. Şu an bu aşamadayız ve salgının kısa sürede son bulacağına inancım tam” ifadelerini kullandı.

Bakan Koca: 'Cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak'

“Birçok hastalığın teşhislerinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artışlar yaşadık”

Bakan Koca, Covid-19’un şuana kadar ülke genelinde bıraktığı etkileri şu şekilde sıraladı:
“Sizlere üçüncü bölümde yaşadıklarımızın sonuçlarında bazı örnekler vereceğim. Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Örneğin, kalp krizi teşhisleri salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen, kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10'dan fazla artış gösterdi. Bu durumun temel sebebi salgın dışında sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina edilmesidir. Benzer birçok hastalığın teşhislerinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artışlar yaşadık. Covid-19 ölümlerini DSÖ'nün belirlediği kriterlere göre tespit edip 50 bin kaybımız var derken en az bir bu kadar vatandaşımızı daha kaybettik. Dünyada da bu durum farklı seyretmedi. Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan Covid-19 sebebiyle hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve dolaylı nedenlerle 10 milyonun üzerinde ölüm de Covid-19 ve onun yıkıcı etkisi olduğu değerlendiriliyor. Üzücü olan, hastalığı geçirmiş kişilerde hastalığın bıraktığı etkiler ile neyin beklediği konusudur. Gelecek 3 yıl boyunca hastalığı geçirmiş kişilerde ne tür yan rahatsızlıklar çıkacağı tespit edilemese de mevcut ölümlerin 3-4 katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Bu son derece hazin vahim bir tablo ve beklentidir. Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde özellikle 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının 2 kattan fazla arttığını tespit ettik. Öyle görünüyor ki gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecek. Ancak tüm bu vahim tabloya rağmen umudumuzu diri tutacak güzel gelişmeler de var. Örneğin aşılarımızın hastalık sebebiyle gerçekleşen ölümleri çok önemli sayıda sınırladığına şahit oluyoruz. Aşı olanlar virüsü kapsa da hastaneye yatmaktan korunuyorlar. Aşılanarak salgın günlerini aşacağımız görünüyor. Bildiğiniz gibi dünyanın en hızlı aşılama programlarından birini yürütüyoruz. ‘Aşı olsun yeter, günde 1 buçuk milyon aşı yapabiliriz’ dediğimde inanmayanlar vardı, canları sağ olsun.”

"Cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak"

Aşılama çalışmasında izlenecek yol haritası hakkında da bilgiler veren Sağlık Bakanı Koca, “Biz özellikle şu dönemde hızla 18 yaş ve üzeri olan vatandaşımızı aşılamak istiyoruz. Bunu ne kadar erken dönemde yapabilirsek toplumsal bağışıklığı o kadar erken sağlamış olabileceğimizi ve ülkemize girme ihtimali olan mutasyonlara da erken dönemde tedbir anlamında bir çözüm olacağına inanıyoruz. O yüzden aşılama yaşı 25’e kadar inmiş oldu. Cuma günü itibarıyla 18 yaşından gün almış olan bütün vatandaşlarımızı tanımlamış olacağız. Yani cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak. Bizim hedefimiz 18 yaş üstü aşılanabilir olma durumu olan, yani hastalığı geçirenleri düşündüğümüzde 55 milyona yakın vatandaşımız olduğunu, 55 milyona yakın vatandaşımızı da Kurban Bayramı'na kadar en az yüzde 70'inin en az bir doz aşılanmış olmasını sağlamak istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Bakan Koca: 'Cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak'

“Her iki türdeki aşının yan etkisi de 24 saatten çok uzun sürmüyor”

Türkiye’de kullanılan aşılar ile ilgili şuana kadar ciddi düzeyde yan etki oluşmadığını belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, aşıların yan etkileri ile ilgili, “Ülkemizde aşının yan etkileri çok yakın takip ediliyor. Bu bundan önceki aşılarda da uygulanmaktaydı, Covid-19 dönemindeki aşılarda da uygulanıyor. Aşı sonrası istenmeyen etki izlem sistemi sayesinde bu bilgiler toplanarak değerlendiriliyor. Aşılardan sonra gördüğümüz yan etkileri şöyle söylememiz lazım; bir tanesi aşının yapıldığı yerdeki yan etkiler, şişlik, kızarıklık, ağrı gibi. Her iki türdeki aşının yan etkisi de 24 saatten çok uzun sürmüyor. Aşı olan 100 kişiden 8'inde 2 gün kadar kolda ağrının devam ettiğini görüyoruz. Tüm vücudu etkileyen kas ağrısı, yorgunluk, halsizlik gibi etkiler de görülebiliyor. Aşı olanların yüzde 10 ila 15'inde görülen etkiler bunlar. Bunların hiçbiri kalıcı değil. Bu etkiler arasında baş ağrısı, çok nadiren 3 gün kadar sürüyor. Bin ila bin 200 kişide 1-2 kişide 24 saat kadar kendini ciddi şekilde halsiz ve yorgun hissedip evden çıkmama isteği olabildiğini biliyoruz. Dünyada kullanılan diğer aşılarda bunlardan daha ciddi etkiler var. Ama bizim şuan ülkemizdeki kullanımdaki aşılarda şu anki verilerimiz bunlar. Ama biz bunları daha detaylı bir şekilde de değerlendirip, aynı zamanda bilimsel olarak da tüm dünya ile paylaşıp sonuçlarımızı da gösterelim istiyoruz” şeklinde konuştu.

“(TURKOVAC) En kısa sürede bitirip Türk ve dünya tıbbına kazandırma çabasında olacağız”

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, yerli aşı çalışmalarındaki son durumu aktardı. Prof. Dr. Ünal, “Eylül 2020 tarihinde Türkiye Sinovac aşısının FAZ-3 çalışmasına başlamıştı. 23 Aralık'taki ön değerlendirmeden sonra Türkiye’de Acil Kullanım Onayı (AKO) verilmesi sayesinde aşı uygulanmaya başladı. Takiben bitirilen çalışma sonuçlandırıldı. Bu çalışma beklendiği şekilde dünyanın önemli tıp dergilerinden Lancet'te yayına kabul edildi ve önümüzdeki hafta yayınlanacak. Kendi yerli aşımızın Faz-3 çalışmaları ile de uğraşıyoruz. Hepinizin bildiği gibi Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde Prof. Dr. Aykut Özdarendeli tarafından daha salgının başlarında Türkiye’de izole edilmiş bir suştan geliştirilmiş bir inaktif aşı mevcut idi. Bunun preklinik çalışmaları gerçekleştirildikten sonra Faz-1 ve Faz-2 çalışmaları başarı ile tamamlandı. Faz-3 çalışmaları başladı. Hazırlıklarımızı bitirdik, etik kurul onayı alındı. Dün hepimiz gördük, Cumhurbaşkanımızın isimlendirmesiyle “TURKOVAC” Faz-3 çalışmasına başladı. En kısa sürede bitirip Türk ve dünya tıbbına kazandırma çabasında olacağız” diye konuştu.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.