SAĞLIK - 12 Nisan 2021 Pazartesi 21:24

Bakan Koca korkutan oranı paylaştı: Yüzde 80! Ramazanda kapanma olacak mı?

A
A
A
Bakan Koca korkutan oranı paylaştı: Yüzde 80! Ramazanda kapanma olacak mı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Covid-19 risk haritamız, nüfusun yüzde 80’inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Bakan Koca, virüsün yeni varyantları, aşı ile ilgili son gelişmeler ve Ramazan ayında alınabilecek önlemler hakkında bilgiler verdi.

Virüsün gücünü hala koruduğunu ve bulaşın arttığını belirten Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Sayısal verilere ve toplumun azalan psikolojik direncine bakıldığında ülkemiz salgın boyunca yaşadığı en zor dönemlerden birini geçirmektedir. Dünkü vaka sayımız 52 bin 676, vefat sayımız 248’dir. Toplam vaka sayımız 3 milyon 798 bin 333’e, vefat sayımız 33 bin 702’e ulaşmıştır. Bildiğiniz gibi mart ayının başından itibaren vaka durumlarını il il gösteren bir harita yayınlıyoruz. Bu harita vakaların her yerde artışta olduğunu gösteriyor. Covid-19 risk haritamızsa nüfusun yüzde 80’inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır. Faktörlerden biri, belirsizliğin verdiği gerginlik içinde zamanla yorulmuş olmamızdır, diğer olumsuz faktör virüsün yeni varyantlarıdır. Yorgunluğun haklı sebepleri var.”

“Mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir”

Mutasyon ve varyantlar konusunda beklentinin şansın bizden yana olması olduğunu ama şu an için bu durumun gerçekleşmediğini belirten Bakan Koca, “Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları, Covid-19’un eskisinden daha hızlı yayılım göstermesinin sebebini virüsün yeni varyantlarına bağlamaktadır. Türkiye’nin tecrübesi bunu doğrulamıştır. Varyant, ortaya çıktığı ilk şekle göre farklılık göstermiş virüs demektir. Virüsün geçirdiği değişim bazen etkisiz hale gelmesine de neden olabilir. 2003’te SARS adlı salgına yol açan virüsün ortadan kaybolması buna bağlanmıştı. Bugünse kısa vadede bunun tersi olmuştur. Vaka artışlarında etkisi yüksek olan varyantlarla virüsün daha ciddi değişime uğramış bir şekli olan mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir. Hızlı yayılım dışında bunlar hastalığın daha ağır geçirilmesine de neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yok”

Mutasyonlu virüslerin aktif olarak yer aldığını ve bu durumun vaka artışında etken durumlardan biri olduğunun altını çizen Bakan Koca, “Bildiğiniz gibi son haftalarda çok sayıda mutant ve varyant virüs tespit ettik. Yeni vakaların yüzde 85’i İngiltere mutasyonu kaynaklıdır. Virüsün değişime uğramış bu şekli, ilk korona virüse göre daha hızlı yayılmaktadır. Bugün, virüsün dünyada yaygın olan tipi budur. Bunun dışında tespit edilen başka varyantlar var. Güney Afrika varyantı 11 ilimizde 285 kişide, Brezilya varyantı ise 9 ilimizde 166 kişide görülmüştür. Az sayıda olmakla birlikte Kaliforniya-New York ile B.1.525 varyantı da tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütünün yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle sıkı takibini tavsiye ettiği E484K mutasyonuna ise 4 bin 820 vakada rastlanmıştır. Verdiğim bilgilerden anlaşılacağı gibi bu yeni durum vaka sayılarını etkilemekle kalmadı, günbegün hastaneye başvurular ile yatan hasta sayısına da yansımaya başladı. Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yoktur, ama gelişmeler ciddi, veriler ikaz edicidir” şeklinde konuştu.

“Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır”

“Sağlık hizmetlerimiz, halen genel sağlık hizmetlerini muntazam olarak kapsayacak şekilde eksiksiz sürmektedir” diyen Bakan Koca sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Şayet yükümüz önü alınamaz derecede ağırlaşırsa örneğini daha önce yaşadığımız gibi bir düzenlemeye gitmek zorunda kalabiliriz. Bu bilgiler günlük hayatımızın, Covid-19 test laboratuvarlarının, vaka tablolarının gerçeğidir. Bu gerçek, bizi uyarıyor. Gerçeğin uyarısına dikkat etmek zorundayız. Aşının etkisini hep birlikte gördük. Kasım ayında yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 69’unu 65 yaş üstü oluştururken, bugün bu oran yüzde 53’e düştü. Belirlenen gruplardan başlayarak aşı programı devam ediyor. En çok aşılama yapan ülkeler arasındayız. Yakın zamanda hem tedarik yoluyla aşı çeşitliliğini sağlayarak hem de yerli aşı üretimiyle toplum bağışıklığını gerçekleştireceğiz. Şu ana dek 18 milyon dozdan fazla aşı yapılmıştır. İkinci doz aşısını olan vatandaşlarımızın sayısı 7,5 milyonu bulmuştur. Bu bilgi ışığında, ister ‘Türkiye aşıda başarılı’ diyelim, ister başarısızdır diyelim şurası tartışma götürmez bir gerçektir; Türkiye, dünyada en çok aşı yapan 6'ıncı ülkedir. Şartlar bizi hızla toparlanmaya davet ediyor. Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır. Haritalar, tablolardaki sayılar güçlü birer uyarıdır.”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Virüsün gücünü hala koruduğunu ve bulaşın arttığını belirten Bakan Koca, “Yarından itibaren Ramazan ayının başlaması ile birlikte ne gibi tedbirler alınabilir, önerilerimiz neler olabilir diye genel kapsayıcı bir şekilde alternatifli bir hazırlık yapıldı öneri anlamında. Yarın Cumhurbaşkanı başkanlığında Kabine Toplantısı var. Toplantıda bu önerileri, kapsayıcı, alternatifli önerileri sunmuş olacağız. O çerçevede zaten Cumhurbaşkanımız alınan kararları uygun gördüklerinde tensipleri halinde açıklarlar. Ama vatandaşımıza özellikle şunu söylemek istiyorum. Ramazan ayını tedbirler noktasında çok önemli bir dönem olarak görmeliyiz” dedi.

"Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80 üzerinde"

Sağlık altyapısının ne durumda olduğunun sorulması üzerine Bakan Koca, “Şu dönemde sağlık altyapımız açısından ciddi bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Toplamda yatan hastalar içinde yatak doluluk oranımızın şu an yüzde 56.3 olduğunu söylemek istiyorum. Yani şu an 247 bin toplam yatağımız içerisinde doluluk oranının yüzde 56.3, özellikle servis yatağı doluluk oranında bir sıkıntı olmadığını söyleyebilirim. Yoğun bakımlar içinse 47 bin yoğun bakımımızın 32 bini erişkin yoğun bakım olarak kullanılan yatağımız. Yoğun bakım içindeki doluluk oranımız da erişkin yoğun bakımı özellikle vermek istiyorum yüzde 71.3. Yani bu çerçeveden bakıldığında yüzde 30’a yakın kapasitemiz olduğunu, bunun da 10 bine yakın ağır hasta anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Bazı illerimizde yer yer sıkıntılar yaşadığımız oluyor. Mesela yüzde 80’in üzerinde yoğun bakım doluluğu olan birkaç ilimizi söyleyeyim. Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı bu illerimizde yüzde 80 üzerinde, diğer tüm illerimizde yüzde 80’in altında” şeklinde konuştu.

“Aşıların fikri mülkiyetleri halledilerek üretme potansiyeli olan tüm ülkelerde bunun üretilmesinin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum”

Şu an kullanımda olan aşıların fikri mülkiyet haklarının tüm insanlığa sunulmasına ilişkin soru üzerine Koca, “DSÖ’nün 2 hafta önce bir toplantısı olmuştu. O toplantı özellikler bakanlar düzeyinde katılımın nadir olduğu bir toplantı idi. O toplantıda özellikle benim bütün dünyaya ifade ettiğim konu şu oldu; özellikle aşı ile ilgili fikri mülkiyet haklarının çözülmesi gerektiğini ifade ettim. Yani bunu bir şekilde DSÖ çözmek istiyorsa bir formül geliştirebilir. Bütün dünyada üretimin yapılacağı her ülkede ya da hangi ülkede yapılabilir olacaksa fikri mülkiyet haklarının çözülmesi ile dünyada daha kolay erişilebileceğini ifade ettim. Kendileri de bu konuda haklı olduğumuzu, bu konu ile ilgili çaba içinde olacaklarını ifade ettiler. Fikri mülkiyet haklarını gerektiğinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bunları yapabilir. Bunların da haklarına gerektiğinde çözüm getirerek, üretme potansiyeli olan tüm ülkelerde bunun üretilmesinin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“Haziran ayında 30 milyon doz Biontech aşısı gelecek”

Şu an kullanılan aşıların üzerine yeni aşıların gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Sağlık Bakanı Koca şunları kaydetti:

“Aslında erişebileceğimizi düşündüğümüz 3 aşı söz konusuydu. Birincisi Rusya'dan Sputnik aşısı, ikincisi Türk bilim insanlarının geliştirdiği Biontech ve üçüncüsü Çin'de üretilen kullandığımız aşıydı. Bu 3 aşı ile ilgili ağustos ayında Faz-3 çalışmasını her üçü için yapıp, ona göre aksiyon almak istiyoruz demiştim. Hem Biontech hem de Sinovac'ın Türkiye'de Faz-3 çalışması yapıldı. Sputnik aşısının Faz-3 çalışması Türkiye'de yapılamadı. Daha öncede söylediğim gibi toksikolojisi kornik toksitisitesi bu anlamda tamamlanamadığı için. Toksikolojinin ara sonuçları olumlu görünüyor ve Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Hem Türkiye'de üretimi hem de erken dönemde verebilecekleri aşı miktarıyla ilgili Rus mevkidaşımla konuşmam oldu. Erken dönemde aşıya erişim biraz daha düşük dozda görünüyor. Yakın zamanda az miktarda Sputnik aşısının Türkiye'ye gelebileceğini söyleyebilirim. Sinovac ile ilgili şu ana kadar yapmış olduğumuz anlaşma şubat ayı sonunda kadar 50 milyondu, bu ay yani nisan ayı sonuna kadar 50 milyondu, yani 100 milyon şeklindeydi. Ama bugüne kadar 26 milyon Sinovac aşısı geldi. Önümüzdeki haftalarda yeni aşıların gelebileceğini düşünüyorum. İzinlerin verilmesi ile birlikte bunun 2-3 haftada gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bugüne kadar 4 buçuk milyon doz Biontech aşı geldi. Biz opsiyonel olarak 30 milyona gelecek şekilde anlaşma yapmıştık. Gelecek ay sonuna kadar bir miktar daha gelecek. Uğur Hoca, Türkiye'ye aşı gönderme konusunda büyük gayret sarf ediyor. 'Haziran ayı için 30 milyon doz aşıyı şimdiden söz verebilirsin' dediler. Hem mayıs sonu, hem haziranda bunu daha arttıralım diye görüşüyoruz. 10 gün içinde de rakamın ne kadar fazla olabileceğini netleştirmiş olacağız. Bizim Haziran sonuna kadar elimizde yoğun bir aşının olacağını söyleyebilirim. En geç Haziran sonu itibariyle 40 yaş üstünü aşılayabileceğimizi ama bunun 30-35 yaşıyla ilgili bu son 30 milyon rakamıyla bunu söyleyebilir duruma geldiğimizi ifade ediyorum. Aşıyı çeşitlendirmek için Ağustos ayından beri yoğun bir gayret içindeyiz.”

Bakan Koca, sağlık çalışanlarının yüzde 14’ünün, 65 yaş üzerinin de yüzde 23.6’sının aşıları tanımlanmasına rağmen aşılarını yaptırmadığını söyledi. Bu vatandaşların erken dönemde geciktirmeden aşılarını yaptırmaları gerektiğini ifade eden Bakan Koca, Ramazan ayı içerisinde ilkokul öğretmenlerinin aşılanmasını bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Koca, aşı pasaportu konusunda da Sinovac firmasının Dünya Sağlık Örgütü’ne başvuru yaptığını ve ilerleyen süreçte herhangi bir sorun olmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dolmuşun açık bırakılın kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor Adana’da dolmuşta ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan aşağı düşerek ağır yaralanan yaşlı kadın hayatta kalma mücadelesi verirken, sürücü adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşinin hayati tehlikeyi atlatamadığını anlatan Cemil Sabahi, “Bu apaçık cinayete teşebbüstür. Kapıyı neden açık bırakmış, bilemiyorum. Bir litre az mazot yakmak için mi böyle yapıyorlar? Ayrıca sigara içiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Adli kontrol verilerek serbest bırakılmış. Eşimin beyin kanaması ameliyatla durduruldu. Uzun süredir de uyutuluyor. Üstelik vücudunda çok sayıda kırık var. Hayati tehlikeyi atlatabilirse kırıklarına bakılacak. Son derece berbat durumdayım” diyerek gözyaşı döktü. Oğlu Selahattin Sabahi (51) ise kapısı açık giden otobüsler konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, “3 gündür hastanedeyiz, otobüsleri takip ediyorum ve hala kapıları açık geziyorlar. Buna bir son verilmesini istiyorum. Adana’nın bu ciddi sorununun çözülmesi lazım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Annemin hayati tehlikesi sürüyor. Kırıkları tedavi edilemiyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Salıverilmesine anlam veremedim” dedi.
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar, verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, henüz göreve başlayalı bir ay bile dolmadan seçim döneminde verdiği vaatlerden 6’ncısının temelini atarak Namık Kemal Mahallesi’ne en büyük parkını yapmak için kolları sıvadı. 23 Nisan’da altyapı ve yol çalışmaları tamamlanan, içerisinde koşu, spor ve büyük bir oyun alanının bulunacağı park, 19 Mayıs’ta tamamlanarak çocuklara armağan edilecek. Kısa bir süre önce Ceyhan’ın iki yakasını birleştirmek için İbrahim Mete Bulvarı’ndan Namık Kemal Mahallesi’ni birbirine bağlayacak köprünün temelini atan Başkan Kadir Aydar, Kent Meydanı projesinin ilk kazmasını da kendisi vurmuştu. Büyük Ceyhan Oteli ve Namık Kemal Mahallesi’ne çift şeritli yol çalışmalarına da başlayan Aydar, Ceyhan’ı büyük bir köyden, büyük bir kent hedefine ilerleme yolunda ilçe halkının en büyük umudu oldu. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ayrıca ihtiyaç sahibi emeklileride unutmayarak söz verdiği bayram ikramiyesi için çalışmalarını tamamladı. İhtiyaç sahibi emeklilerin belediyeye başvuru yapmalarının ardından 5 bin liralık destek vereceğini açıkladı. Başkan Aydar’ın emekli ikramiye vaadi, 7 den 70e herkesin başkanı olduğunu kanıtlar nitelikte oldu. Ceyhan’da yarım kalan hikayesini tamamlayıp, kaybolan yıllarını telafi etmek adına belediyenin her bir emekçisiyle 7 gün 24 saat esasına dayalı çalışan Başkan Kadir Aydar, seçim döneminde verdiği vaatler arasında yer alan Namık Kemal Parkı Çocuk Parkı için kolları sıvadı. Mazbatasını alalı henüz bir ay bile dolmayan Başkan Aydar, vaatlerinden 6’ıncısını gerçekleştirmek için parkın temelini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda attı. Altyapı ve yol çalışmalarını tamamlayan Aydar, parkın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete açılacağını duyurdu. Başkan Aydar, “Bugün çocuklar bir müjde vermek istiyoruz. Bu alan, Namık Kemal Mahallesi’ndeki en büyük park olacak. Çocuklar için koşu, spor ve büyük bir oyun alanı olacak. Yolumuz bitti. Parkımızı 19 Mayıs’a kadar siz değerli Ceyhanlılar için hizmete açmaya çalışacağız. Çocuklara bugün müjdemiz olsun. Ne yapıyorsak, Ceyhan için. En büyük gücü Ceyhanlımın gözlerindeki umuttan alıyorum” dedi.
Hatay Konteyner kent alevlere teslim oldu, vatandaşlar korku dolu anlar yaşadı Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların yaşadığı 4 konteyner kullanılmaz hale gelirken afetzede vatandaşlar, asrın felaketinin ardından yeninden korku dolu anlar yaşadılar. Geçtiğimiz gün Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların kaldığı konteyner kentte çıkan yangında 4 konteyner kullanılamaz hale gelmişti. Konteynerlerin alevlere telsim olduğu yangında 7 konteyner ise hasar gördü. Depremin ardından yeniden korku dolu anlar yaşayan vatandaşlar, adeta ikinci kez felaketi yaşadılar. Konteyner kent sakinleri Mine Yapar ve Emel Yılmaz yaşadıkları korkuyu anlattılar. Yangının saniyeler içerisinde büyüdüğünü söyleyen Mine Yapar, "Dün bir anda ne olduğunu anlamadan yangın çıktı. Yangın saniyeler içinde büyüdü. Her yere sıçradı. Havaların ısınmasıyla bu felaketler daha çok artacak. Bir an önce ekipler devletimiz bir şeyler yapsın. Çok zor durumdayız. Bu yangın burada ilk oldu ama son olmayacak. 3 konteyner yandı, yaklaşık 7 konteyner de hasar aldı" dedi. Yangınlardan korktuklarını dile getiren Emel Yılmaz, "Yangın bir anda çıktı, evde oturuyorduk ve fark etmedik. Kokuyu da almamıştık. Yangın bir anda büyüdü, 3 konteyner yandı yaklaşık 7 konteyner’da hasar aldı. Buranın çözüme kavuşturulması lazım çünkü korku içinde yaşıyoruz. Yangınlardan korkuyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul Deriv, Rakshit Choudhary’yi eş-CEO’luğa terfi ettirdi Deriv, 25’inci yılını kutlamaya hazırlanırken liderlik modelini yeniliyor. Rakshit Choudhary, Kurucu ve CEO Jean-Yves Sireau ile ortaklık kurarak eş-CEO’luğa terfi ettirildi. Çevrimiçi ticaret şirketi Deriv, Rakshit Choudhary’nin Operasyon Direktörlüğünden (COO) Eş-Yönetici (CEO) tanıtımını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre eş-CEO modeli, her iki liderin de farklı güçlü yönlerinden ve çeşitli bakış açılarından yararlanacak. Eş-modeli seçmek sadece şirket için stratejik bir hareket değil, kuruluşun işi çevik tutmak için kritik karar alımına farklı bakış açıları ve ekip çalışmasını dahil etmesini sağlıyor. Bu ikili liderlik çerçevesi aynı zamanda karşılıklı saygı ve ortak hesap verebilirliğin standart uygulamalar olduğu bir ortam oluşturuyor ve bireysel özerkliği kolektif bir vizyonla dengeliyor. Deriv’nin Kurucusu ve eş-CEO’su Jean-Yves Sireau şunları söyledi: "Rakshit, Deriv’in işini derinlemesine anlayan harika bir lider, bu nedenle eş-CEO’luğa geçişi bizim için ileriye doğru atılmış doğal bir adım.’’ Rakshit Choudhary, yeni rolü hakkındaki düşüncelerini paylaştı: “Şirketin son 14 yıldır inanılmaz büyümesinin ve evriminin bir parçası olduğum için şanslıyım ve ticareti her yerde, herkes için erişilebilir hale getirme misyonuna ilk elden tanık oldum. Bunun merkezinde yenilikçi, güvenli ve erişilebilir kalmaya odaklanmak yer alıyor. Şirketi başarılı bir 25 yıla daha taşırken Deriv’i küresel olarak Jean-Yves ile birlikte büyütmeye devam etmeyi dört gözle bekliyorum.”