GÜNDEM - 01 Nisan 2020 Çarşamba 19:14

Bakan Koca: 'Son 24 saatte 63 kişi hayatını kaybetti, can kaybı sayısı 277'ye çıktı'

A
A
A
Bakan Koca: 'Son 24 saatte 63 kişi hayatını kaybetti, can kaybı sayısı 277'ye çıktı'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüs nedeniyle son 24 saatte 63 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının 277’ye yükseldiğini açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması yaptı. Bakan Koca, salgında gelinen noktanın altını çizerek tüm dünyanın ortak verdiği bir savaş içinde olduğunu söyledi. Bakan Koca, “Korona virüs salgınında gelinen nokta artık olayın başlangıç günlerini unutturdu. Dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir insan bu hastalık yokmuş gibi yaşayamaz. 24 saat içinde bile yaşam tarzı radikal değişiklikler gösteriyor.

Bu eski dünya değil. Dünya insanının ekran başından izlediği haberler eskiye benzemiyor. Dünyanın her ülkesi ortak bir düşmana karşı savaşıyor. Dünyanın her ülkesi bu savaşta ayrı bir cephe. İnsanlık buna ilk kez tanık oluyor. Dayanışma izolasyonla gerçekleşiyor. Araya mesafe koymak bizi güçlü kılıyor” ifadelerini kullandı.

"Temas, mesafe, izolasyon"

Bakan Koca: 'Son 24 saatte 63 kişi hayatını kaybetti, can kaybı sayısı 277'ye çıktı'

Şu ana kadar Covid-19’a karşı alınan önlemler arasında en etkili olanın izolasyon olduğuna değinen Koca, “Dünya şu ana kadar bu virüse karşı nasıl başarı göstermişse bunu izolasyona borçludur. Biz de hastalığın ülkemize girmesini bu yolla öteledik. Hastalık Türkiye’ye girdiğinde bu mücadelede asıl silahımızın izolasyon olduğunu söyledik. Temas, mesafe, izolasyon. Bu 3 kelime hayati önemli. Temas içinde olmayacağız, araya mesafe koyacağız ve kendimizi izole edeceğiz. Bütün dünyada bilim insanları hastalık üzerine çalışıyor. İzolasyon konusu her gün daha fazla önem kazanıyor.

Mücadele, yayılmayı önleme meselesidir. Tıp, ‘Temastan kaçın, araya mesafe koy, kendini izole et’ diyor. Bu temel kural uygulanmazsa diğer tedbirler bizi koruyamaz. Tehdit herkes için ortak, tehdide karşı davranış da ortak olmalıdır. Uyguladığınız tedbiri başkasından da talep etme hakkınız var. Yakınlarınızı, çevrenizi uyarmak gibi bir sorumluluğunuz var. ‘Özgürlüğümüzü kısıtlayan birbirimiz değiliz, özgürlüğümüzü risk kısıtlıyor’ derseniz size kimse itiraz edemeyecektir” şeklinde konuştu.

"Bugün ödevimizi ne kadar iyi yaparsak yarın bununla o kadar övüneceğiz"

Bakan Koca: 'Son 24 saatte 63 kişi hayatını kaybetti, can kaybı sayısı 277'ye çıktı'

Yaşanan sıkıntılı sürecin er ya da geç biteceğine değinen Bakan Koca, “Mücadelenin temelinde kişiler var. Herhangi birimizin tavizi hepimizi ilgilendirecek ciddi sonuçlar doğuracaktır. Bugünler, tahammül ve dirayet günleridir. Bugünler şüphesiz geçicidir. Bugün ödevimizi ne kadar iyi yaparsak yarın bununla o kadar övüneceğiz. Başarırsak, ki başaracağız birlikte gurur duyacağız. Bu bir savaştır. Halk sağlığı savaşıdır. Hedefimiz bu savaştan en az can kaybıyla çıkmak, mümkün olduğu kadar bu virüsü kontrol altına almaktır. Virüsün bütün gücü, yayılma fırsatıdır. Bu savaşta virüse bu fırsatı tanımayalım. İzole olmayı başaramazsak kayıplarımız artacak. Bu mücadelede stratejimiz sabit hayat olmalıdır. Yuvamız, gücümüz olmalı. Şehirlerde hareketlilik ne kadar azalırsa o kadar hızlı galip geliriz” diye konuştu.

"Son 24 saatte yapılan test sayısı 14 bin 396"

Son 24 saat içerisinde ortaya çıkan Korona Virüs tablosunu paylaşan Koca, “Son 24 saatte yapılan test sayısı 14 bin 396, bugünkü vaka sayısı 2 bin 148, bugün hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 63. 333 hastamızın da iyileşerek taburcu edildiğini söylemek istiyorum. Bazı bilgiler endişe verici olabilir. Endişe verici olarak da algılanmalı. Vakaları hızlı tespit gücümüz söz konusu. Bu tespitlerle virüs taşıyan hastaları izole ediyoruz. Günde taradığımız hastaların sayısı 10 bine vardı. Yani, bu süreçte toplam takibini yaptığımız pozitif vakaları taradığımızda da 47 bin 156 kişi oldu. Tarama son derece önemli. Bu dönemde pozitif ya da şüpheli görülen vakanın kimlerle temas ettiğini bilmek ve o kişileri özellikle izole etmek bu mücadelede önemli bir unsur” dedi.

"Bir hastanın virüsü bulaştırdığı kişi sayısı en az 30"

Bakan Koca: 'Son 24 saatte 63 kişi hayatını kaybetti, can kaybı sayısı 277'ye çıktı'

Bakan Koca, 1 hastanın tarama sonucunu da göstererek hastalığın bulaşma sürecindeki hıza dikkat çekerek, “Ortada görülen bir hastanın virüsü bulaştırdığı kişi sayısı en az 30. Bu herhangi bir tablo değil. Bu isimleri belli olan bir tablo. Virüs çok kolay yayılıyor. Herkesin kendini şüpheli görüp, kendini izole etmesi gerekiyor. Bulaştıran kişi ise hayatta hastaneye yatmamış biri. 3 kişinin de hayatını kaybetmesine 12 kişinin de pozitif sonuç vermesine sebep olduğunu görüyoruz. Virüs kolay bulaşıyor. Başka hastalıklarda görmediğimiz bir hızda ilerliyor. Biz daha önce bunu böyle bilmiyorduk. İzolasyon ve hareketsizliğin son derece önemli olduğunun altını tekrar çizmek istiyorum. Bu virüs bütün dünyaya yayılımını 3 ayda yaptı. Bunu ne kadar kolay bulaştığına örnek olsun diye söylüyorum” diye konuştu.

"Önemli olan hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısını azaltabilmek"

Salgından dolayı hayatını kaybeden kişi sayısının mümkün olduğunca aza indirmek için sağlık personelinin tüm gayreti gösterdiğini söyleyen Bakan Koca, “Her hastaya test yapılmak diye yanlış bir algı var. Japonya’da yapılan test sayısı 34 bin. Bizim test sayımız 100 bini geçti. Günlük test kapasitemiz 15 bini buldu. Şu an 71 merkezde çalışılıyor. 89 merkeze de çıkma gibi planlarımız var. Çin’den getirdiğimiz kitler de devreye girdi. Bizim kit sorunundan öte bunu çalışacak ortamımız önemli. Biz hem merkez sayımızı arttırıyoruz hem de bunu çalışabilecek tüm merkezlere izin veriyoruz.

Geçen hafta 10 binlere geleceğimizi söylemiştim, şimdi 15 bini bulduk. Haftaya 20-25 bin aralığına çıkacağımızı düşünüyorum, önümüzdeki 1 hafta 10 gün içinde de 30 binli rakamları görebileceğimizi söylüyorum. Önemli olan hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısını azaltabilmek. Bunun için testi daha çok hastalık bulgusu olan ve şüpheli olan kişilere yapmak istiyoruz. Hasta değilse herkese bu testin yapılması, kişinin kendisini negatif olarak düşündüğü için daha özgür ve rahat hareket etmesine sebep olur. 3-5 gün sonra da bu test pozitif çıkarsa birçok kişiye bulaştırabilir. Bu dönemde herkes kendisini pozitifmiş gibi düşünerek izole etsin” ifadelerini kullandı.

Emin Kuvat - Neşra Durmaz - Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.