GÜNDEM - 25 Eylül 2020 Cuma 18:12

Bakan Koca, Türkiye geneli yoğun bakım ve yatak doluluk oranını açıkladı!

A
A
A
Bakan Koca, Türkiye geneli yoğun bakım ve yatak doluluk oranını açıkladı!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca korona virüste son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, “Türkiye genelinde erişkin yatak doluluk oranı yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranı ise yüzde 33 seviyesinde” dedi.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Samsun İl Sağlık Müdürlüğünde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Bakan Koca, Dünyada korona sebebiyle tedavi gören insan sayısının 6,5 milyona, hayatını kaybeden insan sayısının 1 milyona yaklaştığını belirtti ve koronaya karşı alınan tedbirlerle gripten de korunmanın mümkün olduğunu vurguladı.

ABD Büyükelçesine cevap

Basın açıklamasının ardından soruları cevaplayan Bakan Koca, ABD’nin Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield’in 2,3 milyar dolarlık ilaç borcu iddiasına yanıt vererek, “Özellikle sayın büyükelçinin yaptığı açıklamayı talihsiz buluyorum. Maliye Bakanlığımız dahil olmak üzere üniversite hastanemizin ilaç ve tıbbı malzemeyle ilgili eskiden gelen borç sorunu çözmek için bir yaklaşımı oldu. Bununla ilgili de görüşmelere başlandı. İlaçla ilgili genel anlamda bir sorunun olmadığı, malzemelerle ilgili görüşmeleri başladı. Sömürge ülkelerindeki yaklaşımları hatırlatıyor. Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını hatırlamak isterim” ifadelerini kullandı.

Sağlık Çalışanı Alımı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık çalışanı alımıyla ilgili ise, “Sağlık çalışanı alımıyla ilgili bir çalışma yapılıyor. Bu dönemde açılan hastaneler oldu ve açılacak hastaneler de var. Önümüzdeki 1-2 hafta içinde alınabilecek personelin ne kadar olacağı, ne zaman alınması gerektiğiyle ilgili bir açıklama olacak. Çok uzak değil. Yani bu yıl alım için çıkmış olacağız" şeklinde konuştu.

Karşımızda artık 2 virüs var

2 ayrı virüsle aynı anda savaştıklarını ifade eden Bakan Dr. Fahrettin Koca, “Sonbahar günlerinin birbirini ölümler dalgası halinde izleme ihtimaline işaret edilmektedir. Bilim Kurulumuzun bu aylarla alakalı uyarılarını sizlerle pek çok kez paylaştım. Korona virüse karşı alınan tedbirleri ihmalsiz uygularsa influenza adlı virüsün yol açtığı gripten de korunmuş oluruz. 2 virüsle aynı anda mücadele etmek zorunda kalmayız. Bu önemlidir. Sebebi grip olan bazı şikayetler ile siz Covid-19 hastası olduğunuzu düşünebilirsiniz.

Grip, bildiğiniz gibi ateş, eklem ağrıları, halsizlik, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan mevsimsel bir hastalıktır. Aynı şikayetler Kovid-19 hastalarında da karşımıza çıkmaktadır. Bu şikayetlerin yaygın görülmesi durumunda Kovid-19 şüphelisi görünümü veren hastalarımız da artacak. Asıl düşmanız olan salgına ayrılan zaman ise azalacak. Özetle karşımızda artık 2 virüs var. Elimizde ikisini de yenecek 3 tedbir bulunuyor. Temizlik, maske ve mesafe” şeklinde konuştu.

Bakan Koca, Türkiye geneli yoğun bakım ve yatak doluluk oranını açıkladı!

Bir nefeslik sıhhatin ne anlama geldiğini entübe edilen hastalarımı ile müşahede ettik

Bir nefeslik sıhhatin değerini Kanuni Sultan Süleyman Han’ın sözünden alıntı yaparak aktaran Bakan Fahrettin Koca, “Kanuni Sultan Süleyman’a ait meşhur bir söz var. ‘Cihanda bir nefeslik sıhhat gibi saadet yoktur.’ Bir nefeslik sıhhatin ne anlama geldiğini entübe edilen hastalarımı ile müşahede ettik. Sizden içlerinden biri olduğum sağlık çalışanları adına ricada bulunuyorum. Bulaşıcı hiçbir hastalığı hafife almayın. Korona virüsü ise asla hafife almayın. Virüs belki size güç yetiremeyebilir ama sizden bulaşan kişinin hayatını ise alt üst eder. Onu bir tek nefese muhtaç bırakır. 1 milyon 100 bini aşkın sağlık çalışanı bulunuyor.

Büyük kısmı gece-gündüz salgına karşı savaş veriyor. Bu gücü ayakta tutmak salgınla mücadelenin altın kurallarından biridir. Omuzlarındaki yükü azaltın. Yaşadığımız ve tekrarlayan şiddet olayları sebebiyle de şunu belirtmek istiyorum: Şiddete maruz kalana fiziken zarar verir ama failini ruhen küçültür. İnancıma göre bu toplum sağlık çalışanına şiddet göstereni dışlar. Toplumun dışlaması ise hapis kadar ciddidir. Aşıyla ilgili haberler dünyanın eline tutuşturulmuş bir teselli değildir. Gerçektir fakat önümüzde daha birçok ay var. Belki de karşımızda sevdiklerimizi bizden alan hastalık var. Tünelin ucunun görüldüğünü bilerek sıkı tedbirle salgın karanlığından birlikte çıkalım. Çok değil az yolumuz kaldı. Bizlerin görevleri layıkıyla yerine getirmeye çalıştığımızı bilin” ifadelerini kullandı.

Günlük test sayımız bizimle benzer şartlarda olan bazı ülkelerin 1 haftada yaptığı toplam test sayısını aşmaktadır

Günlük test sayısına da değinen Bakan Koca, “Günlük test sayımız 110 binin üzerinde. Bu sayı hakkında fikriniz olsun. Bu sayı bizimle benzer şartlarda olan bazı ülkelerin 1 haftada yaptığı toplam test sayısını aşmaktadır. Filyasyon ekiplerimiz 783 bin 500 km2’de virüsün izini sürüyor. 3’er kişilik bir tim olan ekiplerimizin sayısı yeni takviyeler ile 11 bin 897’ye ulaştı. Uyguladığımız tedavinin isabeti ise yeni araştırmalar ile belgeleniyor.

Journal Internal Medicine adında uluslararası saygınlığa sahip bilim dergisinde yakında yayınlanan çalışma kullandığımız Klorokin ilacının hastanede yatılarak tedavi edilen durumu ciddi hastalardaki ölüm oranını yüzde 30 düşürdüğünü göstermektedir. Tek ihtiyacımız tedbirlere daha fazla sarılmaktadır. Kurallara ihmalsiz uyarak virüse karşı bir birimize teminat vermektir. Felaket tellallığı yapanlara ise maskemizin alından gülebiliriz. Bu tedbirler bu milletin harcı değildir diyenler de çıkıyor. Bu gibilere başkalarıyla aramızdaki dağlar kadar mesafeyi gösterilim” açıklamasında bulundu.

Bilim kurulu bu salgının seyrini değerlendirerek kademeli geçişi gündemine alacaktır

Basın toplantısının ardından muhabirlerin sorularını yanıtlayan Koca, "Okulların açılması vaka sayısını etkiledi mi?" sorusuna, “Okulların açılması ile ilgili özellikle vaka sayısında herhangi bir artış olmadığını, bir sorun olmadığını çok rahatlıkla söyleyebilirim. Genel anlamda da demin konuşmamda belirttim Türkiye genelinde 3-4 il dışında vaka sayılarının yani test yapılarak pozitif bulduğumuz vakalardan bahsediyorum hastanede yatan hastalardan bahsetmiyorum. Hastanedeki hastalarda da azalış söz konusu.

Vaka sayılarında önemli oranda düşüş olduğunu ifade etmek istiyorum. Az özce 6 ilimizdeki vaka düşüşünü ifade ettim. Dolayısıyla şu dönemde vaka sayısının ayrıca düştüğü bir dönem olduğunu zaten baştan hazırlık ve sınıfta tercihe bağı olarak gelen öğrencilerimizde bu anlamda şuan önemli bir sorun olmadığını önümüzdeki haftalarda bilim kurulu bu salgının seyrini değerlendirerek kademeli geçişi gündemine alacaktır. O durum da zaten bilim kurulunun önerisini sizlerle paylaşmış olacağız” dedi.

Samsun ve bölgedeki diğer illerin vaka durumu

Samsun ve bölgedeki diğer 5 ilin durumunu değerlendiren Bakan Koca, “Ülke genelinde alınan tedbirler yanı sıra illerimizde il hıfzıssıhha kurulları tarafından alınan yerel tedbirler var. Yerel tedbirler sayesinde yayılıma karşı ciddi başarılar kaydediyoruz. Yerel şartlara göre yerel mücadele stratejisinden burada da sonuç almaktayız. Bugün gerçekleştirdiğimiz çalışma toplantıları ve mücadelenin yeni sonuçları hakkında sizlere bazı bilgiler vermek istiyorum. Gün boyunca Samsun, Amasya, Ordu, Çorum, Sinop ve Tokat’ın salgınla mücadelede geldiği noktayı bütün hastalıkları içerecek şekilde sağlık hizmetlerini personel ve yatırım ihtiyaçlarını gözden geçirdik.

Kamuoyunu özellikle ilgilendirecek hususları tek tek arz etmek istiyorum. Samsun geçtiğimiz dönemde yükselişteydi. Hızlı ve etkili müdahaleler ile son bir haftada 3’te 1 oranında yani yüzde 30’dan fazla vaka sayısında düşüş sağlandı. Amasya’daki vaka sayısındaki düşüş oranı yüzde 40, Çorum’da vaka sayısı son bir ayda yarı yarıya azalmış oldu. Yine son bir haftada polikliniklere başvuran hasta sayımızda da yüze 50 düşüş var. Ordu’da vaka sayımızda yüzde 30, Sinop’ta yüzde 50 düşüş görüyoruz. Tokat’ta ise son bir haftada vaka sayısında da yüzde 50’ye yakın düşüş görüyoruz. Salgınla mücadelede yoğun bakım yatak kapasitesi sürecin hayati unsurladır" diye konuştu.

Bakan Koca, Türkiye geneli yoğun bakım ve yatak doluluk oranını açıkladı!

6 ildeki doluluk ve yoğun bakım oranları

Bölgede bulunan illerdeki doluluk oranları hakkında da konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şunları söyledi:
"Bugüne kadar Türkiye olarak bir çözümsüzlükle karşı karşıya kalmadık. Biliyoruz ki bazı ülkelerde hastane koridorları salgının çıkmaz sokakları oldu. 6 ilimizde yeni aldığımız kararlarla mevcut imkanlarımızı takviye etmiş durumdayız. Bu bilgilerin yanı sıra doluluk oranlarını dikkatlerinize sunuyorum. Samsun’da erişkin yatak doluluk oranı yüzde 62, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 77, solunum cihazı doluluk oranı ise yüzde 40’tır. Buna rağmen önümüzdeki aylarda muhtemel enfeksiyon gribal mevsim sebebi ile Samsun’a 74 yoğun bakım ünitesi ilave ediyoruz.

Amasya’daki yatak doluluk oranı yüzde 40, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 75, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 64. Mevcutlara ilave olarak 36 yoğun bakım daha ilave ediyoruz. Çorum’da erişkin yatak doluluk oranı yüzde 47, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 60, solunum cihazı doluluk oranı ise yüzde 41, Çorum’a ise 27 yoğun bakım yatağı ilave ediyoruz.

Ordu’da yatak doluluk oranımız yüzde 38, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 69, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 40, yoğun bakım yataklarımıza ise 76 tane yatak ilave ediyoruz. Sinop’ta yatak doluluk oranımız yüzde 43, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 71, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 59, Sinop için yoğun bakım ilavemiz 19 yatak oldu.

Tokat’ta yatak doluluk oranımız yüzde 43, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 70, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 36, mevcut yoğun bakım yataklarına 18 yatak ilave ediyoruz. İhtiyaç halinde 30 yatak daha eklemek üzere planlarımızı yaptık. Türkiye genelinde şuan yatak doluluk oranımız yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı 68, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 33. Bu anlamda bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim."

Samsun Şehir Hastanesinin ihalesi yapıldı

Bölgedeki sağlık yatırımlarına da değinen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Filyasyon ise 6 ilimizde tüm Türkiye’de aşı çözümüne ve hastalık son bulana kadar önemini korumaya devam edecektir. Bugüne dek temaslıların yüzde 98,7’sine ulaştık. Yüzde 1,3’üne ise çeşitli sebeplerden ulaşamadık. 6 ilimizin her birinde filyasyondaki gücümüzü daha da artıyoruz.

Önümüzdeki aylarda tedbir amaçlı. Samsun’da filyasyon ekip sayımızı 175’e çıkardık. Amasya’da 54, Çorum’da 122, Ordu’da 126, Sinop’ta 39, Tokat’ta 100 filyasyon ekibimiz sahada. Bugün ki çalışmamızda 6 ilimiz için düşünülen yatırımlar ve planlamalarını ayrıca ele adlık. Bu yatırım ve planlamalar devletimizin uzak görüşü, ilerici sağlık politikasının meyveleridir. Milletimizin önem kazanan ihtiyaçları son 17 yılın kararlı adımlarını hızlandırmıştır.

Şehirlerin şehir hastanesi hayalleri bir bir gerçek olmakta. Sayın Cumhurbaşkanımızın hayalim dediği şehirleri bir bir gerçekleştiriyoruz. Samsun’a ve çevre kentlere hizmet verecek şehir hastanesinin ihalesinin yapıldı, yakında temeli atılıp inşaatı başlayacak. Bu hastane gurur vesilesi ve şehrin nişanesi olacaktır. Samsun Tekkeköy Devlet Hastanesinin inşaatına devam ediyoruz. Samsun Vezirköprü Devlet Hastanemizi, Kavak Devlet Hastanemizi ve 19 Mayıs Devlet Hastanemizi bu yıl tamamlayıp milletimizin hizmetine sunacağız. Samsun Bafra Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin ihalesi ve yer teslimi yapıldı, 2021 yılında tamamlamayı hedefliyoruz" bilgilerini verdi.
 

Erdi Demür- Furkan Abrek Ünal-Oğuzhan Uysal

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 1 Mayıs’ta polise mukavemet gösteren 11 şüpheliye daha tutuklama kararı İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde taşkınlık yaparak polise mukavemet gösterdikleri belirlenen 11 şüpheli daha tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kısıtlama tedbirlerine rağmen taşkınlık çıkaran ve taş, sopa, demir çubuklarla polislere mukavemet gösteren şüpheliler tespit edilerek gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen şüphelilerden 38’i, ’2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet’, ’terör örgütü propagandası yapmak’ ve ’kamu görevlisine direnme’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 27 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 12 şüpheli daha tespit edildi Soruşturma çerçevesinde aynı suçları işledikleri belirlenen 12 şüpheli daha kimliklerinin tespit edilmesinin ardından yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen 12 şüpheli, burada Savcılığa ifade verdi. Savcılık işlemleri de biten 12 şüpheli tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. 11 şüpheli tutuklandı 12 şüpheliden 11’i, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilirken 1 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Soruşturma çerçevesinde toplamda 49 şüpheli tutuklanırken 28 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış oldu.
İstanbul İbadete açılan Kariye Camii’ye yerli ve yabancı turistler akın etti İbadete açılan Fatih’teki Kariye Camii’ye yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar 79 yıl sonra camide namaz kıldı. Tarihi yapı hakkında konuşan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Bir bölümü ibadet bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan ve 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle cami statüsüne çevrilen İstanbul’daki Kariye Camii düzenlenen törenin ardından ibadete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’dan canlı bağlantıyla katıldığı törenle ibadete açılan camiye yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar, 79 yılın ardından Kariye Camii’nde namaz kıldı. Duvarlardaki bezemeleri inceleyen yabancı turistlerden bazıları ise dürbün kullandı. Tarihi camiye giren yerli ve yabancı turistler, göz kamaştırıcı yapıda bol bol fotoğraf çekti. “Theodore Metokhites, Hz. İsa ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış” Kariye Camii’nin tarihi ile restorasyon sürecini anlatan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Kariye Camii, İstanbul’un en ilginç anıtlarından ve çok katmanlı yapılarımızdan biridir. Bizans devrinde, muhtemelen 6’ncı yüzyıldan bu yana bu yapının varlığından haberdarız. Bu yapı, bütün Bizans döneminde 11’inci, 12’inci ve 14’üncü yüzyıllarda defalarca kez yenilenmiş. 1316-1321 yılları arasında Theodore Metokhites isimli bir devlet, bilim adamı ve edebiyatçı bu yapıyı büyük ölçüde yenilemiş. Çok etkileyici birçok ek ile genişletmiş. Bu yapının etrafına birtakım birimler de ilave edilmiş. İçinde bulunduğumuz bölümü kendisi için bir mezar anıtı olarak düzenlemiş. Yapının da içerisinde Hz. İsa’nın ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış. Bu anlamda Bizans dünyasının en ilginç anıtlarından biri. Fetihten sonra bir süre bakımsız kalan bu yapı 1509 yılında Atik Ali Paşa tarafından cami haline getirilmiş. Kendisi devşirme olan Paşa, kendisinin kişisel dönüşümü gibi bu binayı da dönüştürmüş. Bizans manastırının, kilisesi olan bu yapıyı cami haline getirmiş. Bu yapı Osmanlı Cihan Devleti Dönemi boyunca cami olarak kullanılmış. Fakat yapının içindeki mozaikler ve freskolar yani eşsiz bezemelerinin bir kısmı Osmanlı Dönemi’nde de açık kalmış. Yapıyı ziyaret eden seyyahlar 16’ıncı ve 17’inci yüzyılda bu yapıda açıkta gördükleri bazı tasvirleri hep anlatmışlar. Uygarlık tarihi açısından önemlidir. Resimler nasıl Bizans kültürü açısından önemliyse bu yapının korunma süreci, eserlerin yaşayabilmesi de Osmanlı Devleti açısından enteresan” dedi. “Bir bölümü ibadet, bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor” Kariye Camii’nin bir bölümünün ziyaret, bir bölümünün de ibadet için kullanılacağını söyleyen Yılmaz, “1945’te bir yeni karar alınmış ve yapı içindeki bütün mozaik ve freskoların açığa çıkarılması için büyük projeler yapılmış. Yaklaşık 12 yıl boyunca burada bir restorasyon yapılmış. 12 yılın sonunda tamamlanan restorasyonda sonra yapı bir müze olarak ziyarete açılmış. Aşağı yukarı yine restorasyon 12 yıl sürdü. 2012’den itibaren başlayan bir sürecin sonunda bu yapının restorasyonu tamamlandı. Şimdi de yine iki fonksiyonlu. Bir bölümü ibadet bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi. O yüzden çok şanslıyız” ifadelerini kullandı. “Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına ‘amin’ demeyi nasip etti” Kariye Camii’ni ziyaret eden Şerafettin Şeker, “Daha evvelde gelmiştim. Restorasyonunu çok beğendim. Rahmetli eşimin mezarı için gelmiştim ama demek ki Rabbim bana nasip etti. Sur diplerinde bulunanlara Fatiha okudum. Sur dibinde bir çiçek açmış ‘mutlaka bir şehit düştü galiba burada diye’ onun fotoğrafını çekmiştim. Şeker ailesine atacaktım. Buraya gelmem tesadüf olmaz tabii ki tevafuk. Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına amin demeyi nasip etti” şeklinde konuştu. “Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin” Hatun Hafik ise, “Çok güzel. Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin. Çok iyi bulduk. Yapandan ve açandan Allah razı olsun” diye konuştu. “Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay” Nadir Koçak ise, “Dört gözle, sabırsızlıkla bekliyorduk. Açılacağını duyar duymaz koşa koşa geldim. Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay. Burası sadece bir cami değil, ayrıca kültürlerin birleşmesi. Eminim Hristiyan dünyası da bundan mutlu olmuştur. Onlara da ziyarete açık olacak zaten. Çok sevindik, hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
Sakarya Sakaryaspor’da Coşkun Demirbakan dönemi Tuncay Şanlı ile yollarını ayıran Sakaryaspor, Kocaelispor ile oynanacak maç öncesi ilk antrenmana Teknik Direktör Coşkun Demirbakan ile çıktı. İdman öncesinde açıklamalarda bulunan Demirbakan, “İzlediğim maçlarda gördüm, bir düşüş var. Zaten düşüş olmasaydı ben burada olmazdım. Yönetim değiştirme gereği duymazdı. Bir çare olursam ne mutlu bana” dedi. Trendyol 1.Lig’de mücadele eden Sakaryaspor, evinde ağırladığı Tuzlaspor karşılaşmasından 2-0 mağlup ayrıldıktan sonra Tuncay Şanlı ile yollarını ayırıp Coşkun Demirbakan ile anlaşma sağlamıştı. Bu çerçevede play-off’u garantileyen yeşil-siyahlılar, ligin 34. haftasında karşılaşacağı Kocaelispor müsabakasının antrenmanlarına yeni Teknik Direktör Coşkun Demirbakan ve ekibiyle başladı. Rüstemler Tesisleri’nde düz koşu ile başlayan idman ısınma ve taktik çalışmalarla devam etti. İdman öncesinde konuşan Demirbakan, “Benim buraya 7. gelişim. Ömrümüz burada, Sakarya’da ve Sakaryaspor’da geçti. Finaller, şampiyonluklar gördük. İnşallah bir yeni şampiyonluk daha nasip olur. Ben inanıyorum, inanmasam burada olmam. Takıma, taraftara, yönetime ve basına güveniyorum. Zaten bu atmosferleri, bu ortamları yıllarca yaşamış; yönetim, taraftar ve basın var. En zor zamanların üstesinden gelmiş ve başarmış bir camia var. Futbolcuların biraz demoralize hali var, onları artık iyi motive edeceğiz. Psikolojik, mental olarak cumartesi gününe kadar bir şeyler yapacağız. Bunun yanında da antrenmanlara devam edeceğiz. Bu maçı da kazanacağız neden olmasın, kazanmak istiyoruz” dedi. “Tuncay, buraya kadar getirdi takımı teşekkür ederim” Takımın performansından söz eden Demirbakan, “Takımdaki eksiklikleri ben futbolculara göstereceğim. Tuncay Şanlı benim evladım gibi, yani onun eksikliklerini söylersem yanlış olur, onun artılarını söyleyeyim. Buraya kadar getirdi takımı teşekkür ederim. Şu andaki pozisyon bir başarıdır. Çıksak daha büyük bir başarı olurdu ama tabi bu da bir başarı. Eksiği de fazlası da vardı. Bazı maçlarda performansın üzerine de çıkıldı, bazılarında da performansın altında kaldılar. Ama sebeplerini bilemiyoruz, her maçın senaryosu ayrı. Onları bilmediğim için ben şu veya bu eksiktir diyemem” diye konuştu. “Düşüş olmasaydı ben burada olmazdım” İki haftayı değerlendiren Demirbakan, “Az bir süre kaldı önümüzde. 2 maç olarak kabul ediyorum ben. Kocaeli ve diğer finale çıkacak rakibimizi düşünüyorum. Bunu da atlatırız diyorum. İzlediğim maçlarda gördüm, bir düşüş var haftalarda. Zaten düşüş olmasaydı ben burada olmazdım. Değiştirme gereği duymazdı yönetim. Böyle bir şeye gerek duyulması, takımdaki düşüş. Bir çare olursam ne mutlu bana” şeklinde konuştu.