POLİTİKA - 28 Ekim 2020 Çarşamba 19:59

Bakan Koca'dan önemli açıklamalar! Testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4'ü İstanbul'da

A
A
A
Bakan Koca'dan önemli açıklamalar! Testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4'ü İstanbul'da

Bakan Koca Bilim Kurulu Toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’da durumun kontrol altına alınmadığı sürece salgının baş edilebilir olmaktan çıkacağını belirterek, “İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var.” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında saat 17.00’da toplanan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı saat 19.00 itibariyle sona erdi. Toplantı sonrasında kameraların karşısına geçen Bakan Koca, alınan kararları açıklayarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bilim Kurulunun ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Çalışmalarına, salgın Çin’de baş gösterir göstermez, 10 Ocak’ta başlayan Bilim Kurulumuz bugün İstanbul’da. O tarihten bu yana, ilk kez bir toplantımızı Ankara dışında yaptık. Bilim insanlarımızın katıldığı toplantı az önce sona erdi. Koronavirüs Bilim Kurulunun Ankara dışında toplanması sıradan bir olay değildir. Üç gün önce, İstanbul’da vaka sayılarının, Türkiye’nin yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Covid-19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4’ü İstanbul’dadır. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar, bütün sağlık çalışanları, hastane yöneticileri, Bilim Kurulu üyeleri, ilgili bütün kurumlar olarak teyakkuzdayız. Durum, bize olduğu kadar size de büyük sorumluluk yüklüyor. Son 7 günde ortalama vaka artışı, geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran, 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur” dedi.

“Artış, İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir”

Artışın İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde daha yüksek olduğunu belirten Bakan Koca, “Artış, İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir. İstanbul’un yakın temaslısı diyebileceğimiz Balıkesir’de ve Tekirdağ’da yüzde 96, Bilecik ve Düzce’de yüzde 99, Edirne’de yüzde 91, Bursa’da yüzde 84, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’nde yüzde 71, Kocaeli’de yüzde 63’tir. Sadece sayılan iller değil, tüm Türkiye, İstanbul’un temaslısıdır. Gelişme, salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir” diye konuştu.

“İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır”

İstanbul’un dünya kalabalık kentleri arasında 14. Sırada olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Bakan Koca, “İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır. Nisan ayında yaşadığımız tehlike de büyüktü. Hareket halindeki nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul’un, salgının merkezi olmasını güç birliği yaparak, kuralları uygulayarak önledik. Şimdi, benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bu duruma neler yol açtı? İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Tıpkı memlekete gidişlerde, Anadolu’da yaşanan vaka artışları gibi, kurallara uyumun azalmasıyla birlikte, İstanbul’da salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz: Ama riski savar savmaz, hayatı akışına bırakıyoruz. Karşılaştığımız ve tüm ülkeyi riske atacak durumun tarifi budur. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Kişilerin göstereceği küçük ihmallerin bedelleri büyüktür.” diye konuştu.

“Bedel, hasta düşmekten fakirleşmeye kadar, çoktur”

“Bedelleri, birlikte ödemek zorunda kalabiliriz. Bedel, hasta düşmekten fakirleşmeye kadar, çoktur.” İfadesini kullanan Bakan Koca, “kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandığınız engel, kalabalıktır. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesi, pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlı. Geçtiğimiz 6 gün boyunca, bakan yardımcılarım ve ekibimle bu konuda çalıştık. İl ve ilçe mülki idare amirleri, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yöneticileriyle, kamu kurumlarının yetkilileriyle bir araya gelerek, sorun teşkil eden konuları ele aldık. Toplu taşıma, pazaryerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını, planlamaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında, organize sanayi bölgeleri dahil özel sektörde iş saatlerinin, yine sosyal hareketlilik kaynaklı teması azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır. Kurumlardan uzaktan erişimle evde çalışma kolaylığı sağlamaları ayrıca istenmiştir.” şeklinde konuştu.

“Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır”

Bakan Koca, “Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım, en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk, dolayısıyla risk süresi uzundur.” ifadelerini kullanarak “Bu çözümlerin üretilmesi, salgının tırmanışının sebebi olan hareketliliği ve teması çok azaltacaktır. Saygıdeğer İstanbullular. Hareketlilik, şu an olduğu gibi devam ederse… Bu durumda, artış 1’ken 2, 2’ken 4 şeklinde olmayacak. 1’ken 3, 3’ken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs, bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor. Bugünkünün 2-3 katı ağır tablo, tahayyülü bile zor bir tablodur. Çözüm, artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak, yani hayatı yavaşlatmaktır.” açıklamasında bulundu.

“Temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacağız”

Korona virüs salgınında başarılı bir yol izlemenin temel şartının maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak olduğunu tekrar yineleyen Bakan Koca, “Temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacağız. Korona virüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız. Virüs, bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyorsa: Biz de, hareketi ve teması 3’te birine indireceğiz. Dışarı çıktığımızda, üç yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde üç kişiyle görüşüyorsak bir kişiyle görüşeceğiz. Örnekler çoğaltılabilir: İstediğim, hareketi ve teması 3’te birine indirmenizdir. Bunu yaparsanız, salgınla gerçekten savaşmış olacaksınız. Eğer bunu yaparsanız: Her gün işe gidip gelmek ve çalışmak zorunda olan insanlar, tedbirleri uygulayacak koşullara sahip olur. Toplu taşıma araçlarında risk azalır. Kendimizi disipline sokalım. Sonsuza kadar değil. Salgını kontrol altına alana kadar. Dışarıya 3 kere çıkmak yerine 1 kere çıkın derken: Hayatınıza sınırlama getirmenizi talep ettiğimin farkındayım. Talebimin amacı, hürriyetlerinizden toplum yararına fedakârlıktır. Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymazsanız, Hareketliği azaltmaya çalışmazsanız: Sağlık çalışanlarımız yasal hakları olan izinleri daha uzun süre kullanamayacak. Eğer hayatlarımızı kendimiz disipline kavuşturmazsak: Kurallardan çok daha ağır mecburiyetlerimiz olacak. Bu sebeple size şunu diyorum: Hareketliliği ve teması azaltın. Dışarı çıkmanız halinde, tedbirden taviz vermeyin. İşverenlere sesleniyorum: Esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın. Şartlarınız uygunsa vardiyalı çalışmayı tercih edin. Çalışanlar bir aradaysa, birinin hastalığa yakalanmasıyla hepsi temaslı olur. Tüm temaslılar mecburen izole edilir. Vardiya sisteminde risk azalır. Çalışanlarınızın sağlığını ve iş kaybını önlemek için doğru olan budur.” dedi.

“Salgınla savaş, tek başına kurumların gücüyle ve hastanelerle kazanılamaz”

İstanbullulara seslenen Bakan Koca, “Salgınla savaş, tek başına kurumların gücüyle ve hastanelerle kazanılamaz. Gelinen noktada, desteğinize, daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var: Mecburiyetiniz yoksa dışarı çıkmayın. Zorunlu olmayan ziyaretlerden kaçının. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız ziyaretleri yapın. Zorunlu olmayan seyahatleri yapmayın. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız seyahatleri yapın. Kalabalık ortama girecekseniz, bunun hastalığa yakalanmaya değip değmeyeceğini düşünün. Maskenizi çıkarmayın. Virüsün size bulaşmasını göze alacağınız bir durum varsa çıkarın. Sosyal mesafe kuralına uymak mümkünken, kurala uyun. Uymuyorsanız, hastalığı göz ardı edecek kadar güçlü bir sebebiniz olmalıdır. Sevgili İstanbullular, Rica ediyorum. Testi pozitif çıkanlar, temaslılarını filyasyon ekiplerimize eksiksiz bildirsin. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar, kendilerini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla, başka ailelerle bir araya gelmeyin. Zorunlu olmayan kutlama ve törenleri erteleyin. Salgınla savaşın bu aşaması, disiplin istiyor.” uyarısından bulundu.

“Sağlık hizmetlerinde, sistemin tıkanmasına yol açacak bir sorunumuz yok”

Kamu hastaneleriyle, özel sağlık kuruluşlarıyla, tıp fakültesi hastaneleriyle bir araya geldiklerini ifade den Bakan Koca, “112 Acil Servis ekiplerimizden filyasyon ekiplerimize kadar salgınla mücadelenin tüm birimleriyle buluştuk. Sağlık ordumuzla riske karşı organize olduk. Sizden şunu hatırlamanızı istiyorum. Her kapasitenin sonuçta bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak, tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı mantıklı şekilde yönetmek anlamına geliyor. Mevcut şartlara karşı hareketliliği üçte bire indirmektir. Hareketliliği, teması azaltmaktır. Biliyoruz ki, Covid-19 sadece kişilerin maruz kaldığı bir hastalık değil. Toplumların maruz kaldığı bir hastalıktır. Türkiye’nin kalbinin attığı yerde başarmak zorundayız. İstanbul’u ve bize sunduğu her şeyi korumak zorundayız. Sağduyunuza güveniyoruz. İstanbul tüm yönetim birimleriyle harekete geçmiştir. Kararlı bir şekilde bizimle beraber olursanız. Salgını geriletmeyi başaracağız! Üzerinde görüştüğümüz tedbirlerin hayata geçirilmesinde emek sarf eden başta İçişleri Bakanlığımız ve teşkilatı olmak üzere Sayın Valimize ve bütün yerel yöneticilere teşekkür ediyorum.” İfadesini kullandı.

Sağlık Bakanı Koca, Türkiye’nin ortalama vaka sayısının yüzde 40’ının İstanbul’da olduğunu aktararak, “Her geçen gün ağır hasta sayımızın da arttığını her gün verilen bilgilerden biliyoruz. İstanbul’da sağlık altyapımız çok güçlü. Ciddi bir yatak kapasitemiz söz konusu. Son dönem 7 bine yakın yatak ilavesi söz konusu oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Çam Sakura Şehir Hastanesi ve Acil Durum Hastanesi devreye girdi. Şu dönemde bu anlamda bir sorun olmadığını söyleyebilirim. İstanbul’da toplam yatak sayımız 48 bine yakın. Yoğun bakım yatak sayısı 9 bine yakın.

İstanbul’da servis yatak doluluk oranı yüzde 55, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66 bu erişkin yoğun bakım yatakları için söylediğim. Solunum cihazları için yüzde 33, sadece Covidli hastaların doluluk oranından bahsetmiyorum. Diğer hastaların da buradaki sayıya dahil olduğunu şu an ağır hastamızın, yüzde 29-30’lar civarında. Bu çerçeveden baktığımız zaman 500-550 ağır hastadan bahsediyoruz. Hâlbuki 9 bine yakın yoğun bakım hastamız var. Yani 3,’te 1 boş. Hem üniversitesi hastanelerimiz, özel sektörle görüşmeler yaptık. Bundan sonraki süreçte özel sektör, pandemi hastanesi şeklinde değil, Covidli hastaya ayrı bir birimde bakmak şeklinde bir yaklaşım oldu. İstanbul’da bu sorunun olmadığını, ama olmayacağı anlamına gelmez. O nedenle biz hassasiyeti özellikle anlatmaya vatandaşımızın kurallara uyumunu bu dönemde fazlasıyla istiyoruz. Salgın sadece Sağlık Bakanlığımızın sorunu değil. Başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere yakın bakanlıklarla yakın iş birliği içindeyiz. Birlikte toplu anlayışı içinde olursak başarılı olabiliriz. Kamu kurumları devlet olarak üzerimize düşeni yaptığımız ifade etmek istiyorum. Vatandaşımızın da bu anlamda altını çok çizerek söylüyoruz. Çok tekrar olduğunu biliyoruz. Maske, mesafe, temizlik noktasında hassasiyet göstermemiz ve mümkün mertebe misafir almadan teması azaltan bir yaklaşım içinde olmayı istiyoruz.“ açıklamasında bulundu.

“Siyaset zeminine çekilmemesi noktasında bir kararlılık içinde olacağımızı ifade etmek istiyorum”

“Öncelikle bu toplantı bir pandemi toplantısı değildi. Bu toplantı bir İl Hıfzıssıhha Kurulu toplantısı da değil. Bu toplantı sağlık teşkilatımızla ilçe sağlık müdürlerimiz ve başhekimlerimizin katıldığı İstanbul’un durumun değerlendirmek hastane kapasitesi değerlendirmek ve filyasyon durumunu değerlendirme toplantısıydı.” diyen Bakan Koca, şunları kaydetti:

“Pandemi toplantısı değildi. Bu toplantı da ayrıca 5 gün şu an 7 gün oldu. Bu bir hafta boyunca İstanbul’da olmam nedeniyle devamında yerel yöneticiler dahil olmak üzere STK olmak üzere üniversiteler ve özel sektör olmak üzere bir takım toplantıları yapmak üzere planlar yapıldı. İstanbul’da ilçe belediye başkanlarıyla görüşülüp büyükşehir belediye başkanıyla görüşmeme durumu olabilir mi? Pazartesi günü de ilçe belediyelerimizle görüşme yapıldı. Büyükşehir belediye başkanımız bildiğiniz gibi bir rahatsızlığı oldu.

Ben buradan tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu günde yer yer kendim arıyorum. Arkadaşlarımızla yakın takipteler genel durumunun iyi olduğunun ateş durumunun olmadığını bu günde ifade etmiş oldular. Pandemi döneminin siyasi zemine çekilmesin siyasilere bir şeyler kazandıracağına inanmıyorum. Siyaset zeminine çekilmemesi için burada mücadele edeceğimizden emin olun. Siyaset zeminine çekilmemesi noktasında bir kararlılık içinde olacağımızı ifade etmek istiyorum. Bu arada iletişim kanallarımızın da açık olduğunu çok rahat görüşüldüğünü söylemek istiyorum.”

“İstanbul şu an Ankara’nın 5 katı. Ankara bu tedbirlerle geriledi”

Tedbirlere uyumun artmasıyla başarılı olunacağını belirten Bakan Koca, “83 milyon bir olarak 16,5 milyon vatandaşımız bir olarak kararlılık içinde olursa biz bunun üstesinden geliriz. Bunu 1,5 ay önce Antep’te yükselmişti, Batman’da yükselmişti, benzer tedbirleri alarak biz sonuçları aldık. Ankara da İstanbul’un iki katıydı. İstanbul şu an Ankara’nın 5 katı. Ankara bu tedbirlerle geriledi. Ankara’da sokağa çıkma yasağı gibi uygulamak yapılmadan bu sonuçlar alındı. Burada 16,5 milyon vatandaşımız tedbirlere uyma noktasında hassasiyet gösterir ve üzerimize düşeni yaparsak biz bundan başarıyla çıkarız.” diye konuştu.

“İlk 4 saat değil, 20 saat boyunca HES koduna işlemiş olacağız ve riskli olacak”

Test olan kişilerin sonucu bekleme aşamasıyla ilgili konuşan Bakan Koca, “O dönem eğer ne kadar uzarsa bulaştırıcılığı söz konusu olduğu için bu bulaştırıcılığı azaltmak için ilk 4 saat değil, 20 saat boyunca HES koduna işlemiş olacağız ve riskli olacak. O kişinin HES koduyla girdiği yerlere girilmemiş olacak. O kişinin seyahat dahil olmak üzere bir çok açıdan riskli görülene kadar şüpheli olacak. 4 saatten sonra 20 saat boyunca kısıtlanmış olacak. Bizde sonucu verme çabası içinde olmuş olacak. Sonucu zaten e nabızdan çok rahatlıkla görebiliyor. O açıdan bir sorunumuz yok” şeklinde konuştu.

“Grip aşısını 3 milyonun üzerinde temin etme çabası içindeyiz”

“Grip aşısı konusu son dönem işlenen konu oldu” diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Koca, ”Grip aşısı bildiğiniz gibi bir sonraki yılın aşısı bir yıl önceden sipariş edilir. Dünyada aşı arzı yüzde 20 oranında arttı. Yani herkesin aşı yaptırma imkanı zaten mümkün olamaz. Çünkü dünyada artış yüzde 20’yi geçmedi. Bizde 1 milyon 350 bin geçen yıldan biraz daha fazla olmak üzere sipariş etmiştik. Bazı ülkelerin daha yüksek dozda aşı temin ettiğini söylenir. Almanya 26 milyon, geçen yıl temin ettirdiği aşı 21 milyon. Yüzde 30’u geçmiyor. İngiltere 30 milyon bu yıl temin etti. Geçen yıl İngiltere’nin temin ettiği aşı 25 milyon. Dolayısıyla biz geçen yıllarda eczanelerden ücretli grip aşısı temin etme mikanı olmasına rağmen tüketilen aşımız 1 milyon üzerindeydi. 5 -10 milyon değildi. Buna rağmen biz 2.2 milyon şimdi temin ettik. Şimdi 3 milyonun üzerinde temin etme çabası içindeyiz. Geçen yılın 2-2,5 katı kadar artışı sağlama çabası içinde olduğumuzu söylemek istiyorum. Diğer ülkeler en fazla 30 oldu” diye konuştu.

"Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir, ruhsatı olmayan aşıyı halk sağlığı alır"

Aşı konusunda net ifadeler kullanan Bakan Koca, “Ortada olmayan bir aşının olduğu ifade edildi. Bunu net söylüyorum. Bu aşıyla ilgili ilgili firmalarla görüşüldü ama ortada bir aşı yoktu. O aşıyı almak için çok çaba sarf ettik. Daha detaylı söyleyeceğim var söylemek istemiyorum. Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir, ruhsatı olmayan aşıyı halk sağlığı alır. Ortada olmayan firmada var şimdi yok denilerek bir aşıyı pazarlamasınlar. Bunun altını çiziyorum. Aşıyı elde etmek ve temin etmek için yoğun bir çaba içinde olduğumuzu bütün vatandaşımız bilsin. Emin olun parasına da bakmıyoruz. Şu elimdeki kağıt, Ateş Hocanın da altında imzası olan hazırlanan kimlere öncelikli aşı yapılması gerektiğinin tespiti, buna göre işlendi. Skorla değil buna göre işlendi. Buna ilave olarak diyaliz uygulaması olan vatandaşımız dahil olmak üzere listeye ilaveler yapıldı. Önümüzdeki hafta muhtemelen kasım ayının ilk haftası için 12 bin sağlık çalışanımızı alım ilanına çıkacağımız müjdelemek istiyorum.” dedi.

"Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Beylikdüzü 104"

İstanbul’da özellikle son bir hafta içinde vaka artış oranının yüzde 62 olduğunu aktaran Bakan Koca, “Birkaç ilçeyi söyleyelim. Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Beylikdüzü 104, Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29’a kadar, yüzde 123 arası özellikle son bir haftalık artış hızından bahsediyorum. İstanbul’un toplamı yüzde 62 şeklinde oldu. Türkiye’deki hasta sayısı yüzde 40’a yakını İstanbul’da olduğunu söylemek istiyorum. 2 bin 305 hasta sayısı, ağır hasta sayısı yüzde 30 civarında. İstanbul’da son bir haftada niye bu kadar artış oldu? İstanbul’un konuşmamda da belirttim dünyanın 14. nüfus yoğunluğu olan kenti. 16,5 milyon ilave gelenlerle birlikte 20 milyon kentten bahsediyoruz. Dünyada benzer yaklaşımlar var. Mutasyon bulaştırıcılığın artması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 15 dakikada bulaşan virüs artık daha kısa sürede bulaşabilir özellik söz konusu. Bir araya oturma bir kafe restoran maskenin kısa süreli devre dışı kalması bulaştırıcılığı sağlayan bir sebep oluyor. İstanbul için söylemiyorum, burada daha fazla ama bulaştırıcılığı daha çok arttı. Bizim maskeye ve mesafeye el hijyenine dikkat etmeyi söylüyoruz ama kalabalık ortamlardan mutlaka kaçınmamız gerekiyor. Bir araya gelmelerin 6-8 kişiden fazla olmamasına dikkat ediyor olmalıyız. Kalabalıkların ciddi risk olduğunu biliyoruz. Bu bulaştırıcılık eskiye göre daha fazla oldu. HES uygulamasını yaygınlaştırmak istiyoruz. Hem yurtdışı uçuşlar dahil olmak üzere, yurtiçi seyahatlerde HES uygulaması zorunluğunu getirdik. Her geçen gün yaygın hale getirme çabası içinde olmuş olacağız. Bu dönemde bizim İstanbul’un şartları gereği, vatandaşımızın tedbirlere hassasiyetle uymasını bekliyoruz. Hareketi 3’te 1’ indirin diye ifade etmiştim, bizimde azaltmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz.”

“Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz.” diyen Bakan Koca, “Toplumun genelinden farklı bir artış oranın olmadığını söyleyebiliriz. Bu önümüzdeki günler saygın seyriyle birlikte diğer sınıfların geçişi olması konuşulmuştu. Kademeli geçişin olup olmayacağını salgının kaderi belirleyecek. İstanbul’da yeni dönemde kademelendirmenin bilim kurulunun önerisi olmadığını söyleyebilirim. Açılan sınıflarla ilgili ortalamadan farklı olmadığını söyleyebilirim. Önümüzdeki haftalar doğrusu bilim kurulunun kademelendirmeyi devam ettirme konusunda bir yaklaşımı yok.” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Sosyal medya beğenisi için saniyelik ihmal ölümle sonuçlanabiliyor Motosiklet kazalarında her yıl binlerce kişi hayatını kaybederken, uzmanlar, sosyal medya gönderisi için çekim yapıldığı sırada motosiklet üzerinde yapılan akrobasi hareketlerindeki saniyelik ihmallerinin ölümle sonuçlanabileceğine dikkat çekiyor. Havaların ısınmasıyla motosiklet kullanımı arttı. Motosiklet kazalarında her yıl binlerce kişi hayatını kaybediyor. Emniyet Genel Müdürlüğünce yayımlanan raporda, Türkiye genelinde 2024 yılının ilk 3 ayında 46 bin 889 kaza meydana geldi. Bu kazalara 16 bin 983 motosikletin karıştığı, Konya’da 23, Türkiye genelinde ise 200 kişinin hayatını kaybettiği raporlandı. Sosyal medya gönderisi için çekim yapıldığı sırada motosiklet üzerinde yapılan akrobasi hareketlerinin çoğunun ölüm ile sonuçlandığı uyarısında bulunan İleri Sürüş Uzmanı Mehmet Erdoğan, motosiklet kullanımında kazaya sebebiyet veren en büyük unsurlardan birinin bilgisiz, tecrübesiz, eğitimsiz, motosiklet kullanmaya çalışmak olduğunu söyledi. “Motosiklette kaporta insan vücududur, koruma iskeleti insanın vücududur” Motosiklet kullanımında sürücünün eksik yönlerinin kazalara neden olduğunu ifade eden İleri Sürüş Uzmanı Mehmet Erdoğan, “Kişi belgelenmeden, ehliyetine sahip olmadan, ehliyet aldığı zamandaki belge eğitimini almadan motosiklet kullanmaya çalışıyor. Haliyle tecrübe kazanması gereken yerde tecrübe kaybediyor. Trafik kazaları fazlasıyla oluşuyor. İkinci unsur da şuradan şuraya gideceğiz, kısa mesafe kask taksak ne olur, takmasam ne olur, dizlik taksam ne olur, takmasam ne olur, zırh giysem ne olur, giymesem ne olur, motosiklette kısası uzunu yoktur. Mutlaka koruyucu unsur takılması gerekiyor. Nedeni ise bir araçta kaporta vardır insan onun içerisinde, iskeletin içerisinde, koruyucu unsurlar bunlar. Ama motosiklette böyle bir şey yok. Kaporta insan vücududur, koruma iskeleti insanın vücududur. Haliyle oluşabilecek en ufak bir ihmal dahi insan vücudu zarar görmektedir. Bu bahsetmiş olduğum kask, zırh, dizlik bunlar sadece kişinin bedenini korumaya yöneliktir. Sürat olduğu zaman bunlar da kifayetsiz kalacaktır” dedi. "Akrobasi hareketleri motorun dengesine zarar veriyor" Büyük motor hacmi bulunan motosikletin yüksek hızlara çıkabileceğini anlatan İleri Sürüş Uzmanı Erdoğan, “Motosikletlerin belli periyotlarda hızlanma şekilleri vardır. Günümüzde 50 cc’den başlıyor, bin 200 cc’ye kadar motosikletler çeşidi var. 50 cc’den 200 cc’ye kadar motosikletler ölümcül ama daha az tehlikeli gruplardır. Özellikle 500 cc’nin üzerine çıktığımız zaman insan hayatından kopma derecesine varan tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadır. Yani 500 cc’nin üzerindeki motosiklet aşağı yukarı 3,5 saniye içerisinde 100 kilometre hıza ulaşabilmektedir. Üzeri de açıktır. 250, 300 kilometrelik hıza kadar ulaşabilmektedir. Bu da farklı faktörler göstererekten ölümcül kazalara, ölümcül tehlikelere sebebiyet vermekte. Otomobil kullanırken bile muazzam bir şekilde risk altındayız. Etrafımızda iskelet var, direksiyon elimizde bir korunaklı kabinin içerisindeyiz. Bir de motosiklette olduğunu düşünün, motosiklette böyle bir durum söz konusu değil. Kişiler ne yapıyor, 50 kilometre hızda, 100 kilometre hızda, 150 kilometre hızda belli bir kapasiteye ulaştıktan sonra işte ’bak ben bu motosikleti sürebiliyorum, senden daha iyi sürüyorum, daha da gösterişli sürüyorum’ deyip elini havaya kaldırıyor, yan tarafındaki arkadaşına şakalar yapıyor. Bu halde akrobasi hareketleri motorun dengesine zarar veriyor ve kazaya sebebiyet veriyor” şeklinde konuştu. “Motosikletin önünü kaldırmak çok tehlikeli, ölümcüldür” Sosyal medyada paylaşmak için yapılan akrobasi hareketlerinin zararlı olduğuna değinen Erdoğan, “Kişi motosiklet hareket halinde ön koltuktan çıkmış, arka koltuğa geçmiş orada hareketler yapıyor, birileriyle görüşüyor, telefon kaydı yapıyor. Bunun gibi etmenlere dikkat etmemiz gerekiyor. Motosiklette iki tane tekerlek vardır. İkisi de yere mukavemet göstermektedir. Sürtünmeyi sağlayarak motosikleti hareket ettirmektedir. Bazı arkadaşları görüyoruz. 100 kilometre hızdayken tek teker diye hatta kendilerine lakap takmışlar bu konuyla alakalı çok tehlikeli sonuçlar oluşuyor. Belli bir hıza ulaştıktan sonra veya başlangıç esnasında motosikletin önünü kaldırmak çok tehlikeli ölümcüldür. Çünkü denge ortadan kaybolmuş oluyor. Sosyal medyada 100 beğeni alacağız diye canınızdan olmayın. Bunun gibi durumlardan kesinlikle uzak durmalıyız. Güvenli sürüş için tam ekipman ve uygun seyirde hızla motosiklet binmeye devam edilmelidir” diye konuştu.
İzmir Çöl tozu solunum yolu hastalıklarına yol açabilir Son günlerde çöl tozunun atmosferdeki yaygınlığı dikkat çekerken, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, bu durumun solunum yolu hastalıklarına ve genel sağlık sorunlarına neden olabileceğini ve maske takılmasını gerektiğini söyledi. Çöl bölgelerinden rüzgarlarla taşınan çöl tozları, Türkiye’yi etkisi altına aldı. Medicana İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, çöl tozlarının solunum yollarına yerleşerek akciğerlerde tahrişe, iltihaplanmaya ve solunum fonksiyonlarının bozulmasına yol açabileceğini söyledi. Merda Erdemir Işık, "Kronik solunum yolu hastalıkları olan astım, bronşit ve KOAH gibi durumları olan kişiler, çöl tozuna maruz kaldıklarında daha fazla risk altındadırlar" dedi. Maske takılmalı Işık, çöl tozunun etkilerinden korunmak için özellikle tozun yoğun olduğu dönemlerde dışarıda uzun süre vakit geçirmekten kaçınılması ve mümkünse kapalı ortamlarda kalınması gerektiğini belirterek, “Dışarı çıkılması gerektiğinde, yüz maskeleri gibi koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Dışarıdan geldikten sonra kıyafetler hemen değiştirilmeli ve ılık bir duş alınmalıdır. Ev içinde ise pencereler ve kapılar sıkıca kapatılmalı, hava filtreleri kullanılmalı ve nem seviyesi düşük tutularak toz birikimi önlenmelidir” diye konuştu. Dr. Merda Erdemir Işık, çöl tozlarının etkisini hafifletmek için alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: “Solunum yolu irritasyonunu azaltmak için bol su içmek, gözlerdeki tahrişi önlemek için göz damlaları kullanmak ve solunum zorluğunu hafifletmek için kullanılmakta olan alerji ilaçlarına ve inhaler tedavilere devam edilmelidir. Halk sağlığını korumak için, toplumun bilinçlendirilmesi ve uygun koruyucu önlemlerin alınması önemlidir.”
Elazığ Milletvekili olamayınca hastaneye kaldırılmıştı, muhtarlığı kazandı şimdi 2028 seçimlerine hazırlanıyor Elazığ’da 14 Mayıs 2023 seçimlerinde bağımsız milletvekili olan ve kazanamadığını öğrendiğinde hastaneye kaldırılması ile gündeme gelen Salıbaba Mahallesi Muhtarı Muhammet Hacı Güneş, yerel seçimlerde yeniden muhtar seçildi. Muhtar Güneş, 2028 seçimlerinde milletvekililği için yine aday olacağını belirterek, şimdiden vatandaşları gezerek oy istemeye başladı. Elazığ’da 14 Mayıs 2023 seçimlerinde ilginç tavırları ve projeleri ile dikkat çeken, kazanamamasının ardından hastaneye kaldırılması ile gündeme gelen Salıbaba Mahallesi Muhtarı Muhammet Hacı Güneş, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde 13 oy farkla yeniden mahalle muhtarlığını kazandı. Muhtar Güneş, yerel seçimlerin ardından hemen kolları sıvayarak, 2028 yılında yapılması planlanan genel seçimlerde yeniden aday olacağını belirtti. Mahalle sakinlerinin desteğini alarak seçim çalışmalarına start veren Muhtar Güneş, 2028 yılında milletvekili seçilerek gençlere çay, çorba, kuru fasulye ve pilav yedireceğini belirtti. ’’Muhtarlığı siyasette önümüzün açılması için tercih ettik’’ 31 Mart seçimlerinde yeniden muhtar seçildiğini belirten Salıbaba Mahallesi Muhtarı Muhammet Hacı Güneş, “Allah Salıbaba halkından, bizleri destekleyen vatandaşlarımızdan razı olsun. Muhtarlığı siyasette önümüzün açılması için tercih ettik. Önümüzdeki 2028’de Allah nasip ederse hedefimiz Meclise gitmektir. Elazığ’daki vatandaşların sorunlarını dinleyip dile getirmektir. Vatandaşlarımızla birlikte el birliği içerisinde Elazığ’ı yönetip belirli bir yerlere getireceğiz. Tüm siyasetçilerle oturup kalkan birisiyim. Bir siyasi tecrübem de var. Elazığ’da milletvekilini aratmayacak kariyere sahibim. Vatandaşlardan oy istiyorum. Vatandaşlar bağımsız milletvekili adayı olduğum zaman bana oy vermedikleri için pişmanlar. Ben 2028 seçimlerinde mutlaka aday olacağım. O Meclise giderek, o kırmızı koridorlarda gezeceğim. Gençlerimize çay, çorba, kuru fasulye ve pilav yedireceğiz” dedi.
İstanbul Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, pazar günü koşulacak Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, 28 Nisan Pazar günü koşulacak. Dünyanın en iyi 11, Avrupa’nın da 4 ’Gold Label’ yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10K ve 21K kategorilerinde koşulacak. 72 farklı ülkeden katılımın olduğu maratonu, toplam 14 bin kişinin bitirmesi bekleniyor. Maratonda 21’i kadın 68 elit atlet, birincilik için yarışacak. Türkiye’de kırılan ilk uluslararası atletizm rekoru unvanına sahip olan Türkiye İş Bankası İstanbul Yarı Maratonu, Tarihi Yarımada parkurunda “En Hızlı Yarı” sloganıyla koşulacak. 2021 yılında kadınlarda Kenyalı Ruth Chepngetich’in 1:04:02’lik dereceyle kırdığı dünya rekoruyla uluslararası dikkatleri üzerine çeken organizasyon, Türkiye’de 16 yaş ve üstü atletlerin koşacağı ilk 21K maratonu olarak da adını tarihe yazdıracak. Maratona, 16-18 yaş arası yaklaşık 2 bin koşucu katılacak. Türkiye şampiyonluğu ve olimpiyata kota Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu aynı zamanda Türkiye Yarı Maraton Şampiyonası’nı da içeriyor. Yarışta birinci olacak erkek ve kadın Türk atletler, “2024 Türkiye Yarı Maraton Şampiyonu” unvanını alacak. Maratonda 5’i erkek 7 Türk elit atlet katılacak. Diğer yandan İstanbul Yarı Maratonu’nda yapılacak iyi dereceler elit atletlere dünya sıralamasında Olimpiyat kotası alma şansı da sağlayabilecek. Erkeklerde halen 10 atletin dünya sıralaması kategorisinden Olimpiyat kotası alma şansı bulunuyor. Bugüne kadar 70 atlet Olimpiyat barajı derecesi olan 2:08:10’u geçti. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’na bu yıl, kişisel en iyi dereceleri 1:01:00’ın altında olan 17 erkekle, 1:08:00’ın altında olan 7 kadın atlet katılacak. İstanbul Maratonu’nun son şampiyonu Kenyalı Panuel Mkungo yarışacak. Eğer yarı maratonu da kazanırsa iki maratonu da kazanan ilk erkek atlet olacak. Kenyalı Ruth Chepngetich 2018’de İstanbul Maratonu’nu, 2021’de de dönemin dünya rekorunu kırıp İstanbul Yarı Maratonu’nu kazanarak kadınlarda duble yapan ilk atlet olmuştu. Geçen yılın ikincisi Faslı Hicham Amghar, 2019’daki 59:17’lik derecesiyle dikkatleri üzerine çeken Etiyopyalı Solomon Berihu; listedeki 59:25 ile en iyi ikinci dereceye sahip olan Kenyalı Edmond Kipngetich, Barselona’da 59.30 ile kariyerinin en iyi derecesini koşan Etiyopyalı Dinkalem Ayele; sürpriz beklenen Kenyalı Laban Kipkemboi ve Afrikalılara rakip olması umulan Kanadalı Cameron Levins de İstanbul’da koşacak. Kadınlarda ise geçen yıl Barselona’daki 1:05:46’lık derecesiyle yıldızı parlayan Gladys Chepkurui, derecelerini sürekli geliştiren Etiyopyalı Fikrte Wereta; listede derecesi en iyi olan atletler. Start Yenikapı’dan 09.15’te verilecek İstanbul Yarı Maratonu’nda atletler, Yenikapı’dan saat 09.15’te start alacak. Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci Işıklar ve Eminönü’nden sonra Galata Köprüsü’nden Karaköy’e geçilecek. Köprü bitimindeki ışıklardan “U” dönüşü yapacak olan yarış, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa caddesi, Ayvansaray, Haliç köprüsüne varmadan yine bir “U” dönüşü yaparak, ters istikamette aynı sahil yolunu kullanıp Yenikapı’da başladığı noktada sona erecek. 10K yarışına ise Yenikapı’da saat 08.00’de start verilecek. Sarayburnu’ndan dönüş alacak olan koşu, yine Yenikapı’da sona erecek. 10K katılımcılar için zaman sınırı 1,5 saat, 21K içinse 3,5 saat olacak. Maratonda binlerce görevli çalışacak On binlerce kişinin koşacağı maratonun sağlıklı bir şekilde organize edilmesi için binlerce kişi de sahada çalışacak. Yaklaşık 500 gönüllünün destek vereceği yarı maratonda İstanbul Emniyet Müdürlüğü de 800 güvenlik görevlisiyle alanda olacak. 350 sağlık personelinin hazır bulunacağı koşuda, diğer dış birimler ve Spor İstanbul personeliyle birlikte toplamda 2 bin 743 kişi görev yapacak. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, bir yanda sportif rekabet ve bireysel meydan okumalara sahne olurken, diğer yandaysa bir yardımseverlik yarışına da vesile olacak. Bu yıl 34 Sivil Toplum Kuruluşu adına bin 500 gönüllü, bağış toplamak için koşacak. Yarı maratonda 2020-2023 arasında yaklaşık 12 milyon liralık bağış toplandı. Toplam 8 milyon lira dağıtılacak Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’nda dereceye girecek atletlere verilecek para ödülleri de açıklandı. Elit kadın ve erkek atletlerin birincisine 15’er bin dolar verilecek. Tüm kategorilerde dağıtılacak muhtemel toplam para ödülü 8 milyon 6 bin lira olacak. Genel klasmanda dereceye giren kadın ve erkeklerde ilk 8 sporcuya şu ödüller verilecek: 1. 15 bin Dolar 2. 10 bin Dolar 3. 8 bin Dolar 4. 6 bin Dolar 5. 5 bin Dolar 6. 4 bin Dolar 7. 3 bin Dolar 8. 2 bin Dolar Böylece ilk sekiz için erkek ve kadınlarda toplam 106 bin dolar para ödülü dağıtılacak. Yarı maratonda parkur rekoru kırılırsa bonus ödül de verilecek. Erkekler kategorisinde yarışın kazananı 59 dakika 15 saniyeden daha iyi bir süre ile koşarsa kadınlarda ise, 1 saat 4 dakika 2 saniyeden daha iyi bir süre ile koşarsa 3 bin dolar bonus verilecek. Erkekler ve kadınlarda yarı maraton dünya rekoru kırılırsa 10 bin dolar bonus verilecek. Türk atletlere toplam 200 bin lira Türk sporcularda kadın ve erkeklerde ilk 5’e girecek sporculara toplam 200 bin lira ödül dağıtılacak. Sıralamaya göre ödüller şöyle: 1. 30 bin TL 2. 25 bin TL 3. 20 bin TL 4. 15 bin TL 5. 10 bin TL Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu atletler listesi: Erkek Elit Atletler 1. Solomon Berihu - Etiyopya 2. Edmond Kipngetich - Kenya 3. Dinkalem Ayele - Etiyopya 4. Solomon Kipchoge - Kenya 5. Benard Biwott - Kenya 6. Antony Kimtai - Kenya 7. Tadesse Abraham - İsviçre 8. Hicham Amghar - Fas 9. Hillary Kipchumba - Kenya 10. Abraham Kipyatich - Kenya 11. Gemechu Bute - Etiyopya 12. Ali Kaya - Türkiye 13. Cameron Levins - Kanada 14. Vincent Mutai - Kenya 15. Edward Zakayo Pingua - Kenya 16. Benard Sang - Kenya 17. Juan Antonio Perez - İspanya 18. Albert Rop - Bahreyn 19. Mathew Samperu - Kenya 20. Tegegn Tamerat - Etiyopya 21. Ashenafi Moges - Etiyopya 22. Panuel Mkungo - Kenya 23. James Kipkogei Kipkoech - Kenya 24. Cornelius Kipkogei - Kenya 25. Anthony Kipchirchir - Kenya 26. Laban Kipkemboi - Kenya 27. Daniel Mateo - İspanya 28. Kipsambu Kimakal - Kenya 29. Marcelo Laguera - Meksika 30. Ramazan Özdemir - Türkiye 31. Nicolae Alexandru Soare - Romanya 32. Hüseyin Can - Türkiye 33. Halil Yaşın - Türkiye 34. Tewelde Menges - Büyük Britanya 35. Ahmet Alkanoğlu - Türkiye 36. Eduardo Terrance Garcia - Virjin Adaları 37. Mitja Krevs - Slovenya 38. Dillon Cassar - Malta 39. Üzeyir Söylemez - Türkiye 40. Edwin Kipkomei Seko - Kenya 41. Abraham Akopesha - Kenya 42. Michael Mutai - Kenya 43. Paul Tiongik - Kenya 44. Cornelius Kipkoech - Kenya 45. Yibel Alamirew - Etiyopya 46. Mohammed Kemal Jema - Etiyopya 47. Dominick Kipkirui Bett - Kenya Kadın Elit Atletler 1. Gladys Chepkurui - Kenya 2. Ftaw Zeray - Etiyopya 3. Betelihem Afenigus - Etiyopya 4. Aberash Shilima - Etiyopya 5. Anchinalu Dessie - Etiyopya 6. Zewditu Aderaw - Etiyopya 7. Betty Chepkemoi Kibet - Kenya 8. Ruth Jebet - Bahreyn 9. Zinashwork Yenew - Etiyopya 10. Meseret Dinke - Etiyopya 11. Amina Bettiche - Cezayir 12. Birtukan Abera - Etiyopya 13. Özlem Kaya Alıcı - Türkiye 14. Liliana Dragomir - Romanya 15. Devora Avramova - Bulgaristan 16. Miriam Chebet - Kenya 17. Faith Jeruto Kipmaiyo - Kenya 18. Meraf Bahta - İsveç 19. Melkam Tesfahun - Etiyopya 20. Remziye Erman - Türkiye 21. Sheila Chelangat - Kenya Erkek Sub-Elit Atletler 1. Murat Emektar - Türkiye 2. Mahsum Değer - Türkiye 3. Sebih Bahar - Türkiye 4. Hakan Tazegül - Türkiye 5. Recep Berk Şenyurt - Türkiye 6. Mehmet Soytürk - Türkiye 7. Çağlar Kasım - Türkiye 8. Eser Kurt - Türkiye 9. Engin Özdaş - Türkiye 10. Anıl Koca - Türkiye 11. Mehmet Uslu - Türkiye 12. Mustafa Es - Türkiye 13. Sultan Orhan - Türkiye 14. Bahattin Üney - Türkiye