GÜNDEM - 19 Ocak 2019 Cumartesi 13:31

Bakan Kurum: 'Plastik poşet kullanımı yüzde 65 azaldı'

A
A
A
Bakan Kurum: 'Plastik poşet kullanımı yüzde 65 azaldı'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, alışveriş poşetlerinin ücretli hale getirilmesinden sonra kullanım oranının ilk 15 günde yüzde 60-65 oranında azaldığını belirterek, "Hedefimiz şu an kişi başı 440 olan poşet sayısını 2023’te 40'a düşürmek" dedi. Bakan Kurum, Türkiye Emlak Katılım Bankasının tekrar faaliyete başlaması için yoğun çalışmalar yürüttüklerini de söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te bir otelde düzenlenen '2023'e Doğru Türkiye'de Çevre ve Şehirciliğin Geleceği' isimli toplantıya katıldı. Toplantının amacından bahseden Bakan Kurum, bakanlığa bağlı tüm kurumların bu toplantıda birbirleriyle uyumlu hale gelerek, istişare içinde olacaklarını bildirdi. Kurum, "Bu anlamda bu toplantıyı önemsiyoruz. Bakanlık olarak önümüzdeki süreçte ülkemizin, şehirlerimizin bizden çok beklentisi var. Buradaki her müdürümüz bulunduğu ilde bakanlığımızın yaptığı işleri temsil ediyor. Onun için bize sunacağınız öneriler çok önemli" dedi.

Millet bahçeleri

Başarının sırrının, hedefi durmadan takip etmek olduğunu ifade eden Kurum, plansız hedefin sadece dilekten ibaret olduğunu kaydetti. Yaptıkları her işte plan yapmaları gerektiğine dikkat çeken Bakan Kurum, "Bugün kentsel dönüşümde de, millet bahçelerini de konuşacağız. Plan yapmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın belirlediği bir hedef var. 2023 Türkiyesi. Ekonomide ve ihracatta öncü, şehircilikte dünya markası ülke olmak istiyoruz. Hedefimizdeki yolu aydınlatan 2023 vizyonumuz var. Bu anlamda en önemli gündem maddemizde çevreye duyarlı şehirlerimizdir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak kültürümüze, medeniyetimize uygun, yaşanabilir şehircilik için atılan tüm adımları destekliyoruz. Yine bu inançla illerimizi ziyaret ediyoruz. Şu ana kadar 31 ilimizi ziyaret ettik, bazı illere birkaç defa gittik. Fakat şehirler için gidecek çok mesafe var. Bugün dünyaya baktığımızda artık ülkeler değil, şehirler yarışıyor. Dolayısıyla şehirlerin yaşam kalitesini yukarıya çıkarmak öncelikli hedeflerimiz. Bu öncelikli hedef doğrultusunda Şehrin acil ihtiyacı neyse bu toplantılar çerçevesinde tespit ediyoruz, ayanı gün aynı saatte çözüm bulmaya gayret ediyoruz. Aldığımız kararları Ankara’ya döndüğümüzde sizlerle paylaşıyoruz. Ankara’da yapılması gereken işleri de planlayarak yapmaya gayret gösteriyoruz."

"Şehirlerin geleceği adına çok iyi değerlendirmek zorundayız"

Önümüzdeki 5 yıllık dönemin doğru planlanması gerektiğine dikkat çeken Bakan Murat Kurum şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye olarak uzun süredir böyle bir süreci yaşamadık. Sürekli seçimler önümüzde geldi. 4 buçuk 5 yıllık dönemi şehirlerin geleceği adına çok iyi değerlendirmek zorundayız. Buradaki yapacağımız toplantılar genel müdürlüklerimizce, başkanlıklarla, planlamalarla güçlü Türkiye için planlar olacaktır. Aynı heyecanla önünüzdeki 5 yılı değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye Ulusal Mekansal Statümüzü Planı başlattık. Bu plan bizim için çok önemli. Bunu birkaç üniversitemizle bir yürüyoruz. Şehirlerimizin gelecek adına, sanayileşmesi adına yapacağımız projelerin daha doğrusu mekanlarda yapıldığı ve ‘bunu iyi ki yapmışız’ dediğimiz projeler olsun istiyoruz. 2023’e kadar şehirleri verimli şehre dönüştürme hedefimiz var bunu da hep birlikte yapmış olacağız."

"Sıfır atığa geçmemiş belediye ve vali görmek istemiyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planının planlamalarının tamamlandığının altını çizen Bakan Kurum, "Yüzde 98’lik bir başarıyla gerçekleştirdik. İkinci 100 günlük eylem planları için çalışmalara başladık. Aynı azimle devam ediyoruz. Bu çalışmaları yaptığımızda, evimize gittiğimizde kafamızı yastığa koyduğumuzda içimiz rahat. Ülkemiz ve şehir için bir şeyler yapmanın sevinci içerisinde başımızı yastığa koyuyoruz. 2023 yılı için gerek ülkemiz gerekse bakanlığımız adına çok daha fazla çalışmamız gerekiyor. Bakanlığımız hizmet yarışında olmalıdır.

Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü kentlerden geçer. Sorumluluğumuz çok büyük. Bizim geleceğimizde israf yoktur, tasarruf etmek vardır. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık Projesi çok önemlidir. Bugün 11 bin 800 kamu ve kuruluş binasında hizmet vermeye başlamıştır. 13 bin kuruluşumuzda sıfır atık projesine geçmektir. Şehrinizde sıfır atığa geçmemiş ne bir belediye, ne bir vali olmasın. Vali ve belediye görmek istemiyoruz. Genel müdürlüğümüzden her türlü desteği alabilir. İlinizdeki belediyelerin ve valilerin bu noktada çalışması ve gayret göstermesi noktasında yürütmemiz büyük önem arz ediyor. 2023’e geldiğimizde 100 bin kişiye doğrudan istihdam ve yılda yaklaşık 20 milyar tasarruf sağlamayı öngörüyoruz. Sıfır atıkta yönetmeliğimiz çıkacak" dedi.

"Hedefimiz kişi başı 40 adete düşürmek"

Plastik poşetlerin ücretli olmasına da değinen Bakan Kurum, "Artık plastik poşetlerimiz 25 kuruş üzerinden satılıyor. Artık ülkeler plastik poşetleri paralı yapmayı bırakın yasaklıyorlar. Dolayısıyla yıllık 30-35 milyar adet olan plastik poşet kullanımını biz 2023 yılında kişi aşı 40 adete düşüreceğiz. Şu an 440 adet. Geleceğimiz adına çok önemli bir süreç başlatmış olduk. Bu sayede hepimizin gençliğinde çocukluğunda yaşadığı, o annelerimizin bez çantalarına filelerine dönüyoruz. Açıkçası bu kampanyayı tüm ülkemiz benimsediler. Ben buradan hepsine teşekkür ediyorum. Görüyoruz ki ilk 10-15 günlük süreçte yüzde 60-65’lik oranında da bir azalma gösterdi. İnşallah bizim hedefimiz yüzde 90 azalma sağlayarak, kişi başı 40 adede düşürmek" ifadelerini kullandı.

Bakanlığı ve ülkeyi ilgilendiren bir başka önemli konuya değinen Bakan Kurum sözlerine şöyle devam etti:
"İklim değişikliği artık dünyada ve ülkemizde günlük yaşamı etkileyen olumsuz bir durum. Seller ve kuraklık ki bizde diğer şehirlerimize seller ve afetlerden dolayı gidiyoruz. Uzun süreli olmayan yangınlar afetler artık dünyamızda sık yaşanmaya başlandı. Küresel ortama sıcaklıklarda her yıl yeni rekorlar kırıyor. Deniz suları çok önemli. 1980 yılından bu yana 20 santim yükselmiş durumda. Düşünün ki bugün deniz kenarındayız. Belki bu otelin zemin katı yüzyıllar sonra çevreyi korumazsak eğer sular altında kalacak. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız.

1993 yılından bu yana da denizlerdeki yükseliş eskiye nazaran iki kat daha fazla artmaya başlamış durumda. İklim değişikliğine neden olan sera gazı salınımı bu hızla devam ederse yaşanacak küresel kayıp 2050 yılına kadar 500 milyar doları bulacak. Çok büyük bir rakam. Sadece rakam maddi anlamında değil baktığımızda çevremize vereceği zararlar olacak. Ülkemizde küresel iklim değişikliğiyle baş etmek için 2030 yol haritamızı belirledik, 2030 yılında sera gazi emisyonlarından artıştan yüzde 21 azaltmayı taahhüt ettik ve çalışmaları sürdürüyoruz. Stratejileri belirledik ve çalışmaları başlattık. Karadeniz bölgesinde çalışmalarımız var. Önceliğimiz malum olduğu üzere Karadeniz bölgesinde yaşanan sel, taşkın gibi doğal afetlerin sayısı ve sıklığı arttı. Bölgede yer alan 18 ilin yerleşim yerinin iklim değişliğinin artırılmasına yönelik eylem planını hazırlıyoruz."

"6 milyar 7 konutun dönüşmesi gerekiyor"

Tüm şehirlerdeki yaşam kalitesinin arttırılması hakkında açıklamalar yapan Kurum şöyle konuştu:
"2013 yılında Cumhurbaşkanımızın, ‘Bedeli ne olursa olsun bu işi yapacağız’ dediği süreçte bugüne kadar yaklaşık 890 bin konutun dönüşümüne başladık. Bir kısmı devam ediyor. Her geçen gün yenilerini yapmak için gayret gösteriyoruz. 6 milyar 7 konutun dönüşmesi gerekiyor. Her yıl 300 bin konut dönüştüreceğiz, 20 yıl sürede hep birlikte tamamlayacağız. Bunu yaparken kentsel dönüşüme ilişkin eylem planı hazırlıyoruz. Sektörümüzle yerel yöntemimizle bunu paylaşacağız. Kentsel dönüşümü yapmak isteyen belediye şunu yapacak tüm şehir için eylem planı hazırlayacak. Bu eylem planı içerisinde acil noktalar belirlenerek belli kısmı yerine belli, kısmı rezerve alanları olmak üzere dönüşümü yapacağız.

Biz kentsel dönüşümü kendi içinde ikiye ayırıyoruz. Tarihi kent merkezindeki dönüşüm diğeri ise deprem riski taşıyan yıkık vatandaşın can ve mal güvenliğini taşıyan yerler olmak üzere yapacağız. Bakanlığımız belirleyeceği teminat şartlarına yükleniciler uymak zorundalar. Teknik ve mali kriterle uymak zorundalar. Bu sayede hem vatandaşın mağduriyetini engellemiş olacağız.

Bu kentsel dönüşüm stratejimiz bittiğinde valilerimize bu stratejileri gönderip dönüşüm sürecini isteyeceğiz. Medeniyetimizin tarif ettiği şekilde mevcuttaki yoğunluğu 8-10 katsa da bunu geçmeyecek proje yürütmek istiyoruz. İmar barışı süreci yürütüyoruz. 30 Haziran 2019'a uzattık. Bugüne kadar başvuran 900 milyon 687 bin 17 milyar lira toplam tutarda. Devlete geldi. 30 Haziran'a kadar uzattık ve süre içinde başta il müdürler olmak üzere sorumluluk düşüyor. Bu süreci tamamladığımızda çok güzel veri elde edeceğiz. 10.7 milyar lira, 1,4 milyar harç geliri sağladık" dedi.

"Türkiye Emlak Katılım Bankasının tekrar faaliyete başlaması için çalışmalar yürütüyoruz"

Türkiye Emlak Katılım Bankasına ilişkin açıklamalarda da bulunan Bakan Kurum, bankayı çok yakın bir zamanda açmayı planladıklarını söyledi. Açılışa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağını kaydeden Bakan Murat Kurum, "Türkiye Emlak Katılım Bankasının 93 yıllık mirası ve tarihi var. Bankanın tekrar faaliyete başlaması için yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Bankanın temel stratejilerini, müşteriye ulaşacağı kanalları ve sunacağı hizmet gruplarını belirledik. Nihai noktaya geldik" diye konuştu.  

Ferah Vanlı - Mustafa Bürge
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dursun Özbek: "Galatasaray olarak bu gerginliği tırmandıracak bir söylem içinde olmayacağız" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, sarı-kırmızılılar olarak gerginliği arttıracak bir söylem içinde olmayacaklarını söyledi. Galatasaray Spor Kulübü ile global kurumsal iş uygulamaları şirketi arasındaki iş birliğinin imza töreni, Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park’ta düzenlendi. Törene Galatasaray Başkanı Dursun Özbek de katıldı. Özbek, toplantıda gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. "4-5 ay evvel olmuş bir konu, Ali Bey bir açıklamaya istinaden görüşmeyi iptal etti" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, düzenlediği basın toplantısında, Dursun Özbek’in hatırlı bir kişi vasıtasıyla kendisiyle görüşme ayarlanması istediğine yönelik söylemlerinin hatırlatılması üzerine Başkan Özbek, "Konuyu Ali Bey gündeme getirdi. Yaklaşık 4-5 ay evvel olmuş bir konu. Ortak tanıdığımız bir arkadaşımız. Ali Bey’in söylediğinde farklı olarak, beni ziyaretle kendisinin Türk futbolundaki bu gergin ortamın ortadan kalkması yönünde çağrıda bulundu. Bu konuyu Ali Bey ile görüşebileceğimizi, hatta kendi düzenleyebileceği mekanda buluşabileceğimizi, Türk sporundaki bu gergin ortamın son bulması için böyle bir görüşmeyi düzenleyebileceğini söyledim. İşin başından beri hakim olan daha güzel günlerde sportif yarışmayı yapabilmek için bu görüşmeyi kabul ettim. Ali Bey de kabul etti. Ali Bey bir açıklamaya istinaden bu görüşmeyi iptal etti. Rakibimizden bu görüşmenin iptali konusu gelmiştir. Keşke o gün görüşebilseydik, bugünlere gelmeseydik. Türk sporundaki bu gerginliğin önemle incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Gelinen noktadan bugüne yaptıklarımızı göz önünde almamız lazım. Bu muhasebesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Geçmişteki bu söylemlerin artık bitmesi, bütün camiaları itidal olmasının gereği ortaya çıkmıştır. Vuku bulan olaylar detaylı bir şekilde incelenmeli. Kapsamlı bir inceleme yapılmalı. Buradan da adil bir şekilde bunların önüne geçmek için gereken cezaların yapılması lazım. Her seferinde halının altına süpürülmesi bizleri bugüne hazırlamıştır. Galatasaray olarak, sporun yeşil sahada, parkede, salonda kalmasını istiyoruz. Hiçbir şekilde sahanın dışına taşınmasına, oradaki polemiklere sebep olmasına karşı tutumumuz var. Artık bugün bir milat olmalı. Bu konuyla ilgili yapılması gereken adil yaptırımların gündeme gelmesinden yanayız. Bu görev Türkiye Futbol Federasyonu’na ve kamuoyuna düşmektir. Onların da gereğini yapacağımdan eminim" şeklinde konuştu. "Bu Fenerbahçe’nin iç işidir" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, ligden çekilme konusuyla ilgili olağanüstü genel kurul karar almalarına yönelik gelen soruya Özbek, “Bu Fenerbahçe’nin iç işidir. Galatasaray’ın geleneğinde rakiplerin iç işlerine karşıma gibi bir huyumuz yok. Genel kurul kendi arasında toplanacak. Bu konuda bir karar alacaklar. Geçmişte defalarca benzer söylemeler yapıldıysa da Fenerbahçe genel kurulunun kendileri için en iyi kararı alacağından eminin. Galatasaray olarak rakiplerimizin ic işleriyle ilgilenmemiz söz konusu değildir" cevabını verdi. "Galatasaray, Türk futboluna faydası olacak kararın her zaman arkasındadır" Fenerbahçe ile 7 Nisan Pazar günü Şanlıurfa’da oynayacakları TFF Süper Kupa mücadelesinin ertelenmesiyle alakalı çıkan haberlerle ilgili olarak ise sarı-kırmızılıların başkanı, "7 Nisan’da oynaması gereken Süper Kupa maçıyla ilgili, karar mekanizması Türkiye Futbol Federasyonu’dur. O güne kadar olan gelişmeler, o gün nasıl bir ihtiyaç olup, olmadığının değerlendirebilecek olan Türkiye Futbol Federasyonu’dur. Galatasaray da gelişmeleri izlemektedir. Galatasaray, Türk futboluna faydası için olacak kararın her zaman arkasındadır" dedi. "Ali Bey’in istifası kişisel bir karadır buna saygı duyuyorum" Kulüpler Birliği’nin önemli bir kurum olduğunu da vurgulayan Başkan Dursun Özbek, "Süper Lig’de oynayan takımların başkanlarından oluşan bir kurum. Ali Bey’in istifası kişisel bir karadır, buna saygı duyuyorum. Ben daha evvel bu görevi yaptım. Vakfımız içinde çok değerli başkanlar var. Ali Bey’in istifasıyla boşalan yere Kulüpler Birliği’ni en iyi şekilde temsil edecekler arkadaşlarımızdan birisini seçeriz" ifadelerini kullandı. "Bu olayların milat olması" Özbek, Trabzonspor - Fenerbahçe maçından sonra yaşanan olaylarla ilgili düşüncelerini dile getirerek, “Olaylarından olması olayların bu seviyeye gelmesinde en önemli konu. Buraya nasıl geldik? Bu duruma Türk futbolu nasıl geldi? Bence üzerinde durulması gereken en önemli konu bu. Geçmişten bugüne kadar olan söylemlerimize bir bakalım. Bu olaylar kendi kendisine mi oluyor, bizim söylemlerimiz çerçevesinde kamuoyunu tetikliyor mu? Türk sporunu yöneten yetkililerin olaya buradan başlaması lazım. İstenmeyen olaylar olmuştur. Her iki camiaya da geçmiş olsun diyorum. Bu olayların giderek artan seviyeye gelmesi hepimizi endişelendirmektir. Olayların başlangıcından itibaren sadece Trabzon’un sahasında olanları kast etmiyorum, bugüne nasıl geldi?. Hangi söylemlerimiz bugüne bizi taşıdı, buna bakmak lazım. Dileğim bu tip olayların gündemimizden kalkması. Bu olayların milat olması. Adil bir şekilde olaylarla ilgili kişilerin ve kurumların cezalandırılması ve adil bir araştırmanın yapılması lazım" değerlendirmesinde bulundu. "Galatasaray olarak bu gerginliği tırmandıracak bir söylem içinde olmayacağız" Türkiye Futbol Federasyonu’nun istifası için kulüplerle ortak bir karar almak isteyip, istemediklerinin sorulması üzerine de Dursun Özbek, "Bugünkü olayların değerlendirmesi yaparken, bu gerilimi daha üst seviyeye taşıyacak söylemelerden kaçınmamız lazım. Onun için Galatasaray olarak bu gerginliği tırmandıracak bir söylem içinde olmayacağız. Artık bizlere daha büyük görev düşüyor. Ne söylediğimize çok daha dikkat etmemize ihtiyaç olduğunu hissediyorum. Önümüzdeki günlerde Kulüpler Birliği’nde yapılacak toplantıdan oluşacak kanaat çok önemli" dedi.
Adıyaman Bakan Işıkhan: “Deprem sonrası 34 bine düşen Adıyaman’daki sigortalı kişi sayısı 82 bine yükseldi” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Adıyaman’da deprem öncesi 73 bin olan sigortalı çalışan sayısının depremde 34 bine düştüğünü, şimdi ise 82 bine yükseldiğini kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Adıyaman Valiliği ziyaretinin ardından iş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleşen toplantıda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, depremden en çok etkilenen illerden birisi olan Adıyaman’da yaraların hızla sarıldığını ve kentin ayağa kalktığını vurguladı. “Adıyaman’ı yeniden ayağa kaldırıyoruz” Bakan Işıkhan, “Hepimizi derinden sarsan o büyük deprem felaketinin üzerinden 1 yıl gibi kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen, Adıyaman, çalışmaya, üretmeye, devam ediyor. Bakan olarak göreve başladıktan sonra ilk ziyaretimi Adıyaman’a yapmıştım, hatırlarsanız. Adıyaman yaralarını sarıyor, iyileşiyor, ayağa kalkıyor. Bu süreçte biliyorsunuz felaketin daha ilk saatlerinden itibaren Cumhurbaşkanımızın koordinasyonunda tüm kurum ve kuruluşlarımızla bizler de sahadaydık. O günden beri de devlet millet el ele, canla başla çalıştık, çalışıyoruz. Adıyaman başta olmak üzere deprem illerimizin hiçbirinde vatandaşımızı yalnız bırakmadık, kimsesiz hissettirmedik. Şimdi görüyorsunuz, Cumhurbaşkanımızın 1 yıl önce sözünü verdiği gibi depremzede vatandaşlarımızı tek tek yuvalarına kavuşturuyoruz. Yıkılan köy evlerimizi, binalarımızı, iş yerlerimizi, işletmelerimizi bir bir ayağa kaldırıp eskisinden daha verimli, daha aktif bir şekilde çalışma hayatımıza kazandırmaya devam ediyoruz. Bakanlık olarak deprem bölgesi illerimize özel olarak uyguladığımız İstihdama Dönüş Programı başta olmak üzere diğer teşvik ve destekler sayesinde maddi kayıplarımızın telafisini gerçekleştiriyoruz. Bunun en net göstergelerinden birisi de şehrimizin sigortalı sayısındaki değişimlerdir” dedi. “Depremde 34 bine düşen sigortalı çalışan sayısını 82 bine yükselttik” Depremden önce Adıyaman’da Sigortalı çalışan sayısı 73 bin idi. Deprem sonrasında bu rakam 34 bine kadar düşmüştü. Çok şükür bugün, çalışan sayısı bakımından deprem öncesi rakamların da üstüne çıktık. Şu anda Adıyaman’daki sigortalı çalışan sayısı 82 bindir. Ayrıca Adıyaman’da deprem sonrası kamu hizmetlerini desteklemek üzere 7 bin 856 TYP kontenjanı tahsis ettik. Adıyaman’ı ayağa kaldırmak için işletmelerimize ve işverenlerimize sağladığımız yardımlar, destekler bu rakamlarda önemli rol oynamıştır. Bu rakamlar önümüzdeki süreçte, yatırımlarımız arttıkça, çalışma hayatı tüm unsurlarıyla tam anlamıyla düzene girdikçe daha da artacaktır. Bildiğiniz gibi bir ayağımız hep burada oldu. Daha önce de sizlerle yine bir araya gelip şehrimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda birlikte çalışma sözü vermiştik. Ben buradan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak her zaman yanınızda ve destekçiniz olduğumu bir kez daha vurgulayarak bu sözümü tekrarlamak istiyorum. Adıyaman’ın ekonomisini, çalışma hayatını, ticaretini, üretimini, istihdamını eskisinden çok daha iyi bir hale getirip canlandırmak için hep birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı. Bakan Vedat Işıkhan’a, Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın eşlik etti.
Kütahya Terziler, tuhafiyeciler ve konfeksiyoncular iftarda bir araya geldi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde Terziler, Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular iftarda bir araya geldi Düzenlenen etkinliğe, terziler, tuhafiyeciler ve ailelerinin yanı sıra, Türkiye Terziler Federasyonu Genel Başkanı Ali Sefa Şen, Kütahya Esnaflar ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı İbrahim Yiğit, siyasi partilerin Tavşanlı Belediye Başkan Adayları ve çeşitli davetliler katıldı. Türkiye Terziler Federasyonu Genel Başkanı Ali Sefa Şen, yaptığı konuşmada, daha önceleri Tavşanlı Terziler, Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular oda başkanı Halil Sezer’in güzel birlikteliklere imza attığını, iftar programların geleneksel hale getirdiğini bildiğini ve buna da bugün şahit olduğunu ifade etti. Ali Sefa Şen, birlik ve beraberliğe vurgu yaparak, sektörde dayanışmanın önemine değindi. Şen, terziler ve tuhafiyecilerin güçlerini birleştirerek daha güçlü bir sektör oluşturabileceklerini belirtti. Kütahya Esnaflar ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı İbrahim Yiğit, Tavşanlı’daki terziler ve tuhafiyecilerin buluşmasına katılarak destek verdi. Yiğit, sektörün güçlendirilmesi ve esnafın haklarının korunması adına her zaman yanlarında olduklarını ifade etti. Gecede konuşan Başkan Halil Sezer, "Gerçekleştirdiğimiz iftar programlarını bundan sonra da daha güzel ve daha tertipli şekilde devam ettirmek istiyoruz. Ben ve yönetim kurulu üyelerimiz hepinizin Ramazan ayını kutluyorum." dedi. Düzenlenen birlik iftarında Oda üyesi Kıbrıs Gazisi Ali Yıldırım’a, deri işlemeciliğinde Devlet sanatçısı ünvanı alan Tahsin Kiriş’e, Meslekte 50 yılını doldurmuş ve halen devam eden Ayakkabı tamircisi Yüksel Göktürk’e ve terzi Halil İbrahim Uslu’ya plaket takdim edildi. Terziler ve tuhafiyeciler, gelecekte de benzer etkinlikler düzenleyerek bir araya gelme ve sektörlerini güçlendirme yolunda kararlılıklarını sürdüreceklerini belirttiler.