GÜNDEM - 06 Aralık 2016 Salı 18:28

Bakan Özhaseki: '1 sene içinde evi yıkılmış herkese...'

A
A
A
Bakan Özhaseki: '1 sene içinde evi yıkılmış herkese...'

Mardin’in Nusaybin ilçesinde incelemelerde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Çatışma yaşanan bütün bölgelerde en geç 1 seneye kadar evi yıkılmış herkesin evini yapabilecek ve ev verebilecek durumdayız” dedi.

Bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak için Mardin’e gelen ve kentte düzenlenen toplantının ardından Nusaybin ilçesine geçen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, burada sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve kanaat önderleriyle yaptığı toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. İlçeye, bakanlık ekibiyle birlikte geldiklerine dikkat çeken Özhaseki, “Mardin milletvekillerimiz bizlere eşlik ettiği gibi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız da bir gönül köprüsü kurmak amacıyla Nusaybin’e geldi. Bugün burada muhtarlarımızla, sivil toplum örgütlerinin ileri gelenleriyle, kanaat önderleriyle bir araya geldik. Bizim Nusaybin için düşündüklerimizi kendileriyle paylaştık. Aslında Nusaybin’de çatışma yaşanan alanlarda temizlik işleri biraz uzun sürdüğü için herhangi bir can kaybı olmasın diye çok hassas çalışıldığı için biraz gecikilmiş gibi oldu. Dışarıdaki birçok bölgede biz hasarları giderebilmek, insanların yaralarını tamir edebilmek, onların acılarını hafifletebilmek için işe başladık” dedi.

Çatışma yaşanan bütün bölgelerde en geç 1 seneye kadar evi yıkılmış herkesin evini yapabilecek ve ev verebilecek durumda olduklarını vurgulayan Bakan Özhaseki, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Aslında birkaç ay sonra, 3-4 ve 5 ay sonra bazı ilçelerimizde evleri de teslim edecek vaziyete de geliyoruz. Yani Sur’da yaşayan bir vatandaşın evini 3 ay sonra verebiliriz. İdil’de 5-6 ay sonra evleri teslim edebiliriz. Silopi’de birçok yerde teslim edebilecek duruma geliyoruz ve bunlar çok hızlı devam ediyor. Bugün de buraya gelmemizin amacı özellikle bizim Ankara’da yaptığımız bölge üzerinde yaptığımız çalışmaların doğru olup olmadığını yerinde kontrol etmek. Sonra buranın yerel dinamiklerini bir kere dinlemek, sivil toplum örgütlerini dinlemek, muhtarlarını dinlemek, ileri gelen kanaat önderlerini dinlemek, olan isteklerini tespit etmek, sonra yaptığımız işin doğru olup olmadığı noktasını bir kere de kendileriyle tartışabilmek.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.