POLİTİKA - 05 Ağustos 2016 Cuma 19:38

Bakan Özlü müjdeyi verdi: 4. sanayi devrimi kapıda

A
A
A
Bakan Özlü müjdeyi verdi: 4. sanayi devrimi kapıda

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin 4. sanayi devrimine geçişi için acil eylem planı hazırladıklarını, bunu önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. 2 ay içerisinde Patent Kanununu yürürlüğe koyacaklarını belirten Özlü, girişimciler için anahtar teslimi fabrika projesini de yakın zamanda hayata geçireceklerini belirtti.

Sanayicilerin meselelerinin tartışıldığı istişare toplantısı için Bursa’nın İnegöl ilçesine gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Line TV’nin canlı yayınına katıldı. İnegöl’ün mobilya sektöründe Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olduğunu belirten Bakan Özlü, "İnegöl bir fakülteyi hak ediyor. Gelecek hafta YÖK başkanımızla bir toplantım var. YÖK başkanımıza İnegöllülerin bu talebini ileteceğim. Ve de destekleyeceğim” dedi

Patent Kanununun meydana gelen son olaylar yüzünden geciktiğini dile getiren Bakan Özlü, “Patent Yasası uzun süredir bekleyen bir yasa. Bunu 2 ay önce komisyondan geçirdik. Meclis komisyonundan geçti. Genel kurul'da bu son hadiseler olmasaydı, terörle ilgili sıkıntılarımız olmasaydı, Güneydoğu’daki terör sıkıntısı olmasaydı, aslında patent yasası bu senenin ilk yarısında çıkacak bir yasaydı. 200 maddesi vardır. Bunu muhalefet ile anlaşarak önümüzdeki bir-iki ay içerisinde kanunlaştıracağız” diye konuştu.

Anahtar teslimi fabrika
Önümüzdeki süreçte başta sanayiciler olmak üzere girişimcilere çeşitli kolaylıklar sağlayacaklarını dile getiren Bakan Faruk Özlü, ”Bizim girişimcimiz, sanayicimiz bir iş yapacağı zaman arsa alıyor, bina yapıyor, makine alıyor. Fakat orada parası tükeniyor. Tesisi işletmek için işletme sermayesine ihtiyacı oluyor. Bu sermayeyi ya tükendiği için bulamıyor ya da bankalara gidiyor. Bankalardan borçlanıyor. İleride işlerinde bir sıkıntı olduğunda banka mülküne el koymak zorunda kalıyor. Biz bunu aşmak için özellikle emek yoğun sektörlerde anahtar teslimi fabrika vereceğiz. Girişimci kendisi bina yapma, arsa alma işleriyle uğraşıp zor durumda kalmayacak. Biz anahtar teslim binayı makul bir fiyata kiralayacağız. Bunun aslında usul ve esaslarını tespit ettik. Bir çalışmamız bu yönde sürüyor. İnşallah bunu bir Bakanlar Kurulu kararıyla hayata geçireceğiz. Bunun içindeki 16 yılı bütçesinde yaklaşık 200 milyon lira planlanmış kaynağı ayrılmış bir kaynak bir paramız söz konusu” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin 4’üncü sanayi devrimine geçişi için acil eylem planı hazırlıyoruz”
Bursa'nın sanayi açısından çok önemli bir merkez olduğuna vurgu yapan Bakan Faruk Özlü, kentte havacılık ve savunma sanayi için gereken alt yapının bulunduğunu, bakanlık olarak her türlü desteği vereceklerini belirterek, "Özellikle otomobil sektörünün Bursa’daki varlığı bizim için çok önemli. Bu savunma ve havacılık yüksek standartları gerektiren bir sektör, fakat Bursa’da bunun için gereken alt yapı var. Bursa’da ciddi bir potansiyel var. Ciddi bir alt yapı var. Bunun havacılık ve uzay sanayimiz içinde değerlendirilmesi çok mümkün ve biz bunu destekleyeceğiz. Bakanlığımız bünyesinde bir platform oluşturduk. 'Akıllı Fabrikalar 4’üncü Sanayi Devrimi' diye bu platformda bakanlığımız koordinasyonunda Türkiye’deki sanayi ile ilgili STK’ların katıldığı bir platform. Bu platformda Türkiye’nin dördüncü sanayi devrimine geçişi için acil bir eylem planı hazırlıyoruz. Bunu inşallah önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacağız. Bunu sanayicilerimizin benimsemesi için faaliyetler gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Salih Bakıcı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Serbest Bölge’de yeni yönetimin ilk toplantısını gerçekleştirildi Kayseri Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkanı ve Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Kayseri Serbest Bölgesi yeni yönetiminin ilk toplantısını gerçekleştirdi. Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy’un başkanlığında düzenlenen Genel Kurul Toplantısı’nın ardından yeniden Kayseri Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçilen Başkan Palancıoğlu, “Serbest Bölge’nin 2024 yılı genel kurulu tamamlandı. Yeni yönetimimizle birlikte yolumuza devam ediyoruz. Kayseri Serbest Bölge, Kayseri’nin ihracatı, istihdamı ve üretimi açışından son derece önem taşıyor. Kayseri ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini karşılayan bir bölge. Dolayısıyla buradaki tüm sanayicilerimize vermiş oldukları emeklerden dolayı teşekkür ediyorum. Yapılan genel kurulda sağ olsun Kayseri Ticaret Odası Başkanımız Ömer Gülsoy başkanlık yaparak genel kurulumuzu tamamlamış oldular. Emeği geçen Kayseri Ticaret Odası Başkanımız Ömer Gülsoy Bey’e, Sanayi Odası Başkanımız Mehmet Büyüksimitci Bey’e, yönetim kurulu üyelerine, burada çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kayseri için üretmeye, katma değeri yüksek üretim yapmaya, ihracat ve istihdam yapmaya Kayseri Serbest Bölge en iyi şekilde devam edecek. Yapılan çalışmaların hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Kayseri’nin istihdam ve ticaret hacmini artırmak için gayretle çalıştıklarını belirten Başkan Palancıoğlu, Kayseri Serbest Bölge’nin yeni yatırımlar ve projelerle gücüne güç katacağını ifade etti.
Ankara Sağlık-Sen: “MHRS’deki yoğunluğu azaltmak için kademeli sevk zinciri kurulmalı” Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) Hekim Koordinatörü Ali Ramazan Benli, Sağlık-Sen’in MHRS ile ilgili hazırladığı raporu paylaşarak, “MHRS’nin daha işlevsel hale gelebilmesi için kademeli sevk zincirine geçilmeli. İlk etapta MHRS’nin yüzde 20’si aile hekimlerine tahsis edilmeli. Aile Hekimliği Bilgi Sistemi ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi birbiri ile entegre hale gelmeli” dedi. Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) Hekim Koordinatörü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, Sağlık Bakanlığı’nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile ilgili yeni hazırladığı düzenlemeye ilişkin Sağlık-Sen’in hazırladığı raporu paylaştı. Kademeli sevk zincirine dikkat çekilen raporda, sistemin işleyişi için birçok konuya da vurgu yapıldı. “Kademeli sevk zincirine geçilmeli” Rapora ilişkin açıklamalarda bulunan Benli, MHRS’nin daha işlevsel hale gelmesi için kademeli sevk zincirinin oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, “Aile hekimliğinin dünyadaki uygulaması içerisinde sevk zinciri vazgeçilmez bir durumdur. Yani kişi acil olmayan bir şikayetinde önce aile hekimine gider ve aile hekimi gerekli muayene ve tetkiklerini yapar, tedavisini düzenler veya ilgili branşa sevk eder. Sevk zincirinin kurgulanması, hastane başvurularını azaltacak, hastanelerde uzman hizmet kalitesini artıracak ve sağlık maliyetlerini düşürecektir. Bu sebeple kademeli olarak sevk zincirine geçilmelidir. Ayrıca sevk zinciri sağlıkta dönüşüm programının tamamlanmasında önemli bir yer tutmaktadır” diye konuştu. “MHRS’nin yüzde 20’si aile hekimlerine tahsis edilmeli” Kademeli sevk sistemi ile birçok sorunun önüne geçileceği ve sağlık hizmet kalitesinin daha da artacağına vurgu yapan Benli, “Kademeli sevk zincirinin oluşturulmasının daha önce pilot illerdeki sevk zinciri uygulamasından farkı; hastaların direkt hastanelere gitmesinin engellenmemesidir. Yani hastalar aile hekimlerinden sevk ile hastaneye gidebildikleri gibi direkt de gidebileceklerdir. Aile hekimi hastasını sevk etmeyi istediği zaman normal randevu sırasına yönlendirme yerine sistemi by-pass ederek sevkin sağlanması gerekmektedir. Çünkü hekim değerlendirmesinden geçen hastada sevk gerekliliği oluştu ise bu durum öncelikli sayılmalıdır. Bunun da ilk basamağı MHRS üzerinden planlanabilir. MHRS’nin belirli bir oranı, ilk etapta yüzde 20’si aile hekimlerine tahsis edilmeli. MHRS, Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) ile entegredir. Aynı şekilde AHBS ve HBYS de birbirleri ile entegre olmalıdır. Aile hekimi hastasını sevk edeceği zaman kullanmış olduğu AHBS sisteminin ekranından sevk edebilmeli ve ne için sevk ettiğini sisteme yazabilmelidir. Bu durumu HBYS sisteminden sevk edilen doktor görebilmelidir. Hastanede karşılayan doktor hastanın değerlendirmesini, nasıl takip edilmesi ve hangi durumlarda tekrar görmesi gerektiğini aile hekiminin göreceği sisteme yazabilmelidir. Böylece basamaklar arası iletişim daha sağlıklı hale gelir. Farklı basamaklarda çalışan hekimlerin dijital sistem üzerinden iletişimlerinin artırılması sistemin verimliliğini artıracaktır” ifadelerini kullandı. “Sistemin aksamaması için aile hekimi sayısı 50 binin üzerine çıkarılmalı” Aile hekimlerinin sevk zincirine dahil edilmesiyle aile hekimliği sisteminde aksaklıklar yaşanabileceğine, bunun da önüne geçmek için mevcut aile hekimi sayısının iki katına çıkarılması gerektiğine dikkati çeken Benli, “Sevk zincirini kurabilmek, davranış değişikliği gerektirdiğinden zamana yayılarak yapılmalıdır. Ayrıca sistemi de bu duruma hazırlamak zaman alacaktır. Sistemin hazırlanmasında aile hekimi başına düşen kişi sayısını OECD ortalaması olan 2 bin rakamlarına çekebilmek önemli bir aşamadır. Halihazırda ülkemizde bir aile hekimi 4 bin kişiye kadar bakabilmektedir. Bu durum aile hekimlerinin iş yüklerini artırmaktadır. Bunun için 28 bin olan aile hekimi sayısının 50 binin üzerine çıkarılması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Kademeli sevk zincirinin oluşmasıyla randevu alınmasında yaşanan birçok sorunun ortadan kalkacağını, memnuniyet oranının artacağını söyleyen Benli, sözlerini şöyle tamamladı: “Sonuç olarak; sağlık sisteminin rehabilitasyonunda sevk zincirine geçiş önemli bir adım olarak önümüzde durmaktadır. Ülkemiz koşullarında sevk zincirine kademeli olarak geçilmesi daha uygulanabilir ve bu durum MHRS üzerinden başlatılabilir. Birinci basamağın güçlendirilmesi ve basamaklar arası entegrasyonun artırılması sistemin verimliliği açısından önemlidir.”