POLİTİKA - 04 Kasım 2016 Cuma 12:19

Bakan Özlü'den 'başkanlık' yorumu

A
A
A
Bakan Özlü'den 'başkanlık' yorumu

Balıkesir Üniversitesi 2016-2017 akademik eğitim yılı açılışına katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜBİTAK'ın yeniden yapılanacağını ifade ederek Başkanlık sistemi ile Türkiye'nin gücüne güç, hızına hız katacağını söyledi.

Balıkesir Üniversitesi yeni akademik yılı açılışı yapıldı. Açılışa Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, AK Parti Balıkesir Milletvekilleri, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Bakan Özlü, açılışta yaptığı konuşmada geçmiş yıllarda yaşanan darbelerin en çok üniversiteleri etkilediğini söyledi. Bakan Özlü,"Millet olarak, büyük zorluklarla geçen bir yüzyılı geride bırakıyoruz. Yaşanan önemli kırılma noktalarında, en çok zarar görenler gençlerimiz oldu. Bu ülkenin gençleri Sarıkamış’ta, Kanal’da, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde can verdiler, şehit düştüler. Öyle ki bazı liselerimizin bazı yıllarda mezun öğrenci veremediklerini biliyoruz. Cumhuriyetin ilk yılları ve sonrasında 2’nci Dünya Savaşı dönemi, büyük ekonomik zorluklarla geçti. Ülke, rahmetli Menderes döneminde nefes almaya başlamıştı ki ardından 1960 darbesi geldi. Sonrasında neredeyse her 10 yılda bir darbe yaşandı. Yaşanan darbeler, en çok da bu ülkenin üniversitelerini ve gençlerini sarstı. Türkiye 2002 ile birlikte, yeniden belini doğrulttu, ayağa kalktı, güçlü bir geleceğe doğru yürümeye başladı. Bu yürüyüşü de durdurmaya çalışanlar oldu. İşte en son 15 Temmuz gecesinde, çok vahim bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Ancak bu sefer milletimiz, en çok da gençlerimiz, bu alçak saldırıya izin vermedi. Gençlerimiz, kendi elleriyle, kendi kanlarıyla ve canlarıyla, kendi geleceklerine sahip çıktılar. O gece, inanın benim bu ülkeye dair umutlarım arttı. Zira gençlerimizin, bu ülkeye nasıl büyük bir aşkla bağlı olduklarını somut bir şekilde müşahede ettim. Bu aşk, bu sevgi, bu bağlılık çok büyük bir güçtür. Ancak tek başına yeterli değildir. Gençlerimizin ülkemize olan aşklarını ilimle, fenle, bilgiyle, bilim ve teknolojiyle harmanlayabilirsek, bu ülkenin geleceği parlak olacaktır. İşte bu nedenle üniversitelerimize çok büyük bir önem veriyoruz" dedi.

"Daha fazla Ar-Ge projesi yapacağız"
Bakan Özlü, akademik yıl açılışında gençlere seslendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Bilgiye sahip olan güce de sahip olur. Bu gerçek, hayatın her alanında geçerlidir. En iyi teknoloji firmalarını çıkarmak için, en yeni bilgilere siz sahip olmalısınız. En iyi sporcuları yetiştirmek istiyorsanız, fizyoloji, beden eğitimi ve antrenman bilimi konusunda en kuşatıcı bilgilere siz sahip olmalısınız. Bu örnekleri artırabiliriz. Ülkemizin bütün sorunlarının çözümü bilgiyle olacak. Ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatta güçlü bir ülke haline gelmesi bilgiyle olacak. Ülkemizin teknolojide bir sıçrama yaşaması bilgiyle olacak. Bu yüzden üniversiteler çok önemli. Üniversiteler, her konunun merkezinde bulunuyor. Her sorunun çözümünde üniversitelerin üreteceği bilgiye ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Bakan Özlü sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilim ve teknoloji ekosistemi çok geniş bir alana yayılıyor. Bilim ve teknoloji ekosistemimiz her geçen gün gelişiyor, güçleniyor. Ar-Ge harcamalarının artış hızına baktığımızda, dünyada ilk sıralarda gelen ülkelerden biri olduğumuzu görüyoruz. Geçtiğimiz yıl, Ar-Ge harcamalarının milli gelirimize oranı, tarihimizde ilk defa yüzde 1’i geçti. Ancak burada duramayız ve durmayacağız. Gelişmiş birçok ülkede olduğu gibi, milli gelir içinde Ar-Ge harcamalarının oranını yüzde 3’e çıkaracağız. Daha fazla Ar-Ge projesi yapacağız. Çok daha önemlisi, artık Ar-Ge projelerini daha yüksek oranda ticari ürüne dönüştüreceğiz. Bunları sağlamak için bilim ve teknoloji ekosistemini daha da iyileştirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu yıl içinde, Ar-ge Reform Paketi’ni hayata geçirdik. Bu paketle birçok önemli adım attık. Mesela fen ve edebiyat bölümlerinden mezun olan gençlerimizin Ar-Ge merkezlerinde çalışmalarına destek olmaya başladık. Üniversite mezunu gençlerimizin yararlandığı Tekno girişim sermayesi desteğimizin başvuru şartlarını kolaylaştırdık. Destek miktarını 100 bin liradan 150 bin liraya çıkardık. İhtisas teknoparklarının kurulması için bir düzenleme yaptık. Ar-Ge projelerinde yer alan öğretim üyelerimizin de hem gelirlerini artırdık hem de bu gelirlerden alınan bazı vergileri kaldırdık veya oranlarını düşürdük"

TÜBİTAK yeniden yapılanacak
Bakan Faruk Özlü, TÜBİTAK'ın yeniden yapılanacağını anlattı. Bakan Özlü, "Mesela Sınai Mülkiyet Kanun Tasarımız, yakında TBMM’de yasalaşacak. Bu tasarıda da öğretim üyelerimizi ilgilendiren önemli düzenlemeler bulunuyor. Bundan sonra üniversitelerde gerçekleşen buluşların ve tasarımların hak sahipliğini üniversitelere bırakacağız. Ancak bunlar ticarileşirse, patentlerden elde edilen gelirlerin üçte birini buluşçuya, tasarımlardan elde edilen gelirin ise yarısını tasarımcıya vereceğiz. Yine TÜBİTAK’ı yeniden yapılandırarak, üniversitelere ve özel sektöre daha etkin destekler sağlayan bir kurum haline dönüştüreceğiz. Sizlerle birlikte, her alanda çok daha güçlü ve başarılı üniversiteler inşa edeceğiz. Ancak mesele sadece binalarla, kaynaklarla, parayla, maddi imkanlarla çözülmüyor. Zihniyeti, vizyonu, yönetim esaslarını doğru şekilde oluşturmak, bütün maddi unsurlardan daha önemlidir. Biliyorsunuz, son KHK’da, üniversitelere büyük zarar veren rektörlük seçimlerini kaldırdık. Ancak iş burada bitmedi. İnşallah kapsamlı bir yükseköğretim reformunu da hayata geçireceğiz. Çok daha önemlisi, Başkanlık sistemine geçerek, daha özgür ve şeffaf, daha demokratik ve daha etkin yönetilen bir Türkiye’ye kavuşacağız. Böylece Türkiye’nin gücüne güç, hızına da hız katacağız" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, sanayi sektörlerinde ham madenin temini konusunda Balıkesir'in ayrı bir önemi olduğunu vurguladı. Başkan Uğur, "Üniversitelerimiz bizim için çok önemli değerlerdir. Bandırma'da düşündüğümüz Bandırma Port projemiz var. Bakanımıza bugüne yapılan çalışmaları sunacağız. Türkiye'ye vizyon olacak bu projeyi hep birlikte hayata geçireceğiz" dedi. 

Bahadır Demirçeviren - Otağ Fırıncıoğulları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin "Mardin’de tüketilen kaçak elektrik 4.8 milyon kişiye yeter" Dicle Elektrik tarafından Mardin’de yapılan yatırım, şebeke iyileştirme bakım ve onarım çalışmalarına rağmen kayıt dışı kullanım nedeniyle özellikle Derik ve Kızıltepe ilçelerinde şebekenin çökebileceği ve bu ilçelerin enerji almama riskinin olduğu uyarısı yapıldı. Mardin’de tüketilen kaçak elektriğin 1.2 milyon haneye ve 4 milyon 800 bin nüfusa yetecek güçte olduğu belirtilirken, ekonomiye zararının 6 milyar 250 milyon lira olduğu açıklandı. Dicle Elektrik, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan altı ilde kaliteli, kesintisiz ve kayıpsız enerji dağıtımı vizyonuyla çalışmalarını sürdürüyor. Yatırımlarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) tüketici hizmetleri ve hizmet kalitesi yönetmeliklerine uygun olarak gerçekleştiren ve Mardin’de 358 bin 600 aboneye hizmet sağlayan dağıtım şirketi, özelleştirmeden bu yana Mardin’e 10 yılda 3 milyar 200 milyon liralık yatırım yaptı. Yetkililer, yeni yatırım dönemi için, “Bu yıl Mardin’e 1 milyar TL’ye yakın bir yatırımı daha hizmete almayı hedefliyoruz. Böylece toplam yatırımımız bölgede 4 milyar TL’yi geçecek” dedi. Dağıtım şirketi, teknolojiyi odağına alarak yaptığı yatırımlarla altyapısını güçlendirmesine rağmen özellikle tarımsal sulamada kayıt dışı kullanım nedeniyle şebekenin aşırı yüklenme kaynaklı uyarı verdiğini aktardı. Dicle Elektrik’in 28 milyar TL’lik toplam alacağının 3’te birinin Mardin’e ait olduğu bildirildi. Dicle Elektrik yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, “2023 yılında Mardin ilinde 5 milyar kWh enerji çekişi oldu. 2 milyar 465 milyon kWh’ın kayıt içinde olduğu tespit edildi. İl genelinde 2.5 milyar kWh kayıp kaçak enerji çekişi mevcut. Bu kaçak enerjinin ülkeye maliyeti ise 6 milyar 250 milyon liradır. Sadece Mardin’de tüketilen kaçak enerji, 1.2 milyon hanenin tüketimine eşittir. Her hanede 4 kişinin yaşadığını varsayarsak, bu da 4 milyon 800 bin kişinin enerji tüketimine denk gelmektedir. Enerji çekişi her geçen gün artmakta. Şehrimizin kesintisiz ve kaliteli enerji alması için olağanüstü bir çabayla çalışmalarımıza devam ediyor, kayıt dışı kullanımla mücadele ediyoruz” denildi. Kayıt dışı kullanıma bağlı olarak her geçen gün enerji çekişinin artmasının hem şebekeye hem de milli ekonomiye ciddi zararlar verdiği belirtilen açıklamada, Kızıltepe ve Derik’teki kaçak tüketim vurgusu dikkat çekti. Mardinli tarımsal sulama aboneleri üç kat fazla elektrik harcıyor Tarımsal sulamanın etkisi ile elektrik tüketiminde astronomik artış gerçekleştiğine ilişkin örnek tüketim verisi paylaşan Dicle Elektrik yetkilileri, “Mardin’de 272 bin aktif abone bulunuyor ve aboneler sulama dönemi öncesi bir günde yaklaşık 5.4 milyon KWh elektrik harcıyor. Sayıları 7 bin olan Mardinli tarımsal sulama abonesi, toplam abone sayısı içinde yaklaşık yüzde 2.5’luk bir kesimi oluşturuyor. Söz konusu 7 bin tarımsal sulama abonesinin sulamanın başlaması ile birlikte günlük tüketim miktarının 18 milyon KWh’ın üzerine çıktığını görüyoruz. Diğer bir tabirle Mardinli tarımsal sulama aboneleri, ildeki diğer abone gruplarının üç katına yakın yükseklikte elektrik tüketimi gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı. "Kızıltepe ve Derik’e hiç enerji verilmemesi riski var" Kaçak trafolara karşı da aralıksız mücadele verdiklerini ifade eden Dicle Elektrik yetkilileri, “Yılda 6.5 milyar kWh elektriği, tarlalarını yeraltı suyu ile sulamak için kullanan bölge genelindeki 35 bin abonenin 7 bini aşkın kısmı Mardin’de bulunuyor. Bu abonelerden 5 bin 600’ünün birikmiş olan elektrik borcu ise 10 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Tarımsal sulamanın en yoğun olarak yapıldığı Kızıltepe ve Derik’teki kaçak kullanımın bu şekilde devam etmesi durumunda, bu iki ilçede şebekelerin tamamen çökeceğini ve bu ilçelere enerji verilememe riskini göz önünde bulundurmak gerekir” dedi. Kamuoyunda zaman zaman dile getirilen elektrikteki dalgalanmalara ilişkin de bilgi veren yetkililer, yüksek kayıp kaçak oranı sebebi ile kırsalda enerji dalgalanmalarının başladığına vurgu yaptı. Yetkililer, bu durumun kırsalda yürütülen tüm faaliyetleri sekteye uğrattığının da altını çizdi.