GÜNDEM - 19 Ağustos 2019 Pazartesi 21:31

Bakan Pakdemirli: 'Bu gece ilk defa koordinasyon amacıyla gece uçuşu gerçekleşecek'

A
A
A
Bakan Pakdemirli: 'Bu gece ilk defa koordinasyon amacıyla gece uçuşu gerçekleşecek'

İzmir'deki orman yangınıyla ilgili bilgi veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu gece ilk defa koordinasyon amacıyla gece uçuşu gerçekleştirileceğini belirterek, "Henüz ne yazık ki iyi haberi sizlerle paylaşamıyorum. Şartlar sürekli aleyhimizde. Nem, ısı, rüzgar sürekli değişkenlik gösteriyor. Tek bir yerde tek bir yangınla değil, yüzlerce hatta binlerce ufak ufak yangınla mücadele etmek durumundayız" dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile birlikte dün Karabağlar Tırazlı Mahallesinde başlayıp Seferihisar ilçesine kadar yayılan orman yangını hakkında bilgi verdi. Bakan Pakdemirli tedbir amaçlı Kuyucak köyünde kısmi tahliye yaptıklarını, rüzgarın şiddeti nedeniyle şartların aleyhlerinde işlediğini ve henüz iyi haberi paylaşamadığını söyledi. Bu gece ilk defa yangını koordine etme amacıyla gece uçuşu gerçekleşecek. Yönetim helikopterinde Bakan Pakdemirli de bulunacak.

Kuyucak'ta kısmi tahliye

Dün itibariyle çıkan yangınların dördünün bu sabah saatlerinde aktif olarak devam ettiğini hatırlatan Bakan Pakdemirli, "Dün 15 orman, 8 de kırsal olmak üzere 23 yangınımız çıktı. Bu yangınların dördü, aktif olarak bugün de yanmaya devam etti. İkisi Muğla ilimizde, ikisi de İzmir’deydi. Bugün itibariyle İzmir’deki yangınlara Aliağa ve Buca’daki yangınlar da eklendi. Bu saat itibariyle 23 yangın ve daha sonra çıkan iki yangın arasında kontrol altına alamadığımız tek yangın, İzmir Karabağlar’da çıkan yangın oldu. Meteorolojik şartların kontrolü güçleştirdiği bir ortamdayız. Rüzgarın yönü sürekli değişiyor. Bugün itibariyle aslında Efemçukuru, Çatalca ve Gödence köylerini koruyalım derken diğer tarafta artık risk grubundan çıkarmış olduğumuz Kuyucak, Orhanlı, Yeniköy ve Beyler köyleri tekrar risk altına girdi. Rüzgarın değişmesinden dolayı bu bölgelerimiz risk altında. Önemli bir risk yok ancak sadece Kuyucak’ta kısmi tahliye yaptık. Diğer köylerde bir tahliye yapmadık ama rüzgarın değişmesinden dolayı bu köylerimizin üzerinde de duman tabakası var. Önemli bir risk barındırmıyor. Bu köylerin etrafını dozer ve iş makineleri ile çevirdik. Herhangi bir risk görürsek kolluk kuvvetlerimiz ve Valimiz vasıtasıyla bu köylerde tahliyeye başlarız. Yerleşim yerleri ile ilgili bir sıkıntımız yok" dedi.

İlk defa koordinasyon amacıyla gece uçuşu yapılacak

Orman Genel Müdürü ile gün boyu helikopterle uçarak koordinasyon sağladıklarını kaydeden Bakan Pakdemirli, "Hava araçlarının gün boyu uçması bizim için çok önemliydi. Sabahın erken saatlerinde pervaneyi çevirmemiz son derece önemliydi. Sivil havacılık kuralları gereği gün doğumu ve gün batımı arası uçuş oluyor. Biz hem gün doğumundan hem de gün batımından bir miktar zaman kazanıyoruz. Bugün gün batımı saat 20.08’dir. 20.20’de helikopterlerin kışlalarına dönme talimatını verdim. Bugün gece görüş dürbünleri ile sadece yönetim helikopterimizin kara ekiplerini yönlendirmek üzere bir uçuşu olacak. Bugün o uçuşta ben de refakat edeceğim. Dünyada yangınlarla mücadelede gece uçuşu yok. Sadece Kaliforniya’da bir defa denendikten sonra kırıma sebebiyet verdiği için gece uçuşuna müsaade edilmemiş. Ama biz bir ağacımız daha yanmasın diye bu ve bunun gibi projeleri mutlaka deniyoruz. Bu akşam ilk defa bir gece uçuşu ile birlikte yangın söndürme maksatlı değil ama koordinasyonu sağlama maksatlı olarak yönetim helikopteri ile bu gece yangını koordine ediyor olacağız" ifadelerine yer verdi.

"Binlerce ufak ufak yangın'' 

Muğla’daki yangınların rahatlamasından sonra bölgeye helikopter takviyesi yapıldığı bilgisini veren Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:
"Şu an havada 19 helikopter, 240 arazöz, 25 dozer ve bin 150 personelle yangına müdahale ediyoruz. Henüz ne yazık ki iyi haberi sizlerle paylaşamıyorum. Tamamen kontrol altına almadan, söndürme ve soğutma çalışmalarına başlamadan da bu iyi haberi paylaşmayacağım. Rüzgar dönüp duruyor. Kabaca 500 hektarlık alanın zarar gördüğünü varsaydık. Mümkün mertebe, alanın büyümemesi, alanın çevrilmesi, önce kısmi sonra da tamamen kontrol altına almak için çabalarımız sürüyor. Şartlar sürekli aleyhimizde. Nem, ısı, rüzgar sürekli değişkenlik gösteriyor. Değişkenliğin gösterdiği durumlarda yangın sürekli atlamalar yapıyor. Tek bir yerde tek bir yangınla değil, yüzlerce hatta binlerce ufak ufak yangınla mücadele etmek durumundayız. Bu yüzden beklediğimizden daha fazla sürüyor. İnşallah bu yangının üstesinden geleceğiz." Bakan Pakdemirli, meteorolojik gelişmelerle ilgili de şu bilgiye verdi: "Şu anki meteorolojik şartlar, meteorolojinin bize verdiğinden daha iyi gidiyor ama bulunduğumuz ortamda kuvvetli ve değişken bir rüzgar var. Gece saatlerinde rüzgarın biraz daha yavaşlamasını bekliyoruz. Böylece kara ekiplerimiz yangına biraz daha yaklaşabilecek."

Kuşlar, yangından kaçtı

Dün öğlen saatlerinde İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Mahallesinde başlayan orman yangını, rüzgarın da etkisiyle Seferihisar sınırlarına kadar sıçradı. Ekipler, dünden bu yana yoğun çalışmalarını sürdürüyor. 500 hektarlık bir alanı etkilediği bildirilen yangın nedeniyle bazı hayvanlar da zarar gördü. Aralarında yırtıcıların da bulunduğu kuşların yangından kaçtığı ve elektrik tellerine sığındığı görüldü.  

Ceren Atmaca - Ali Gözeten - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUÜ’den üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), bilimsel çalışmalarının çerçevesini genişletmeye devam ediyor. Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha da yükseltilmesini hedefleyen üniversite yönetimi, iş dünyasının farklı kesimleriyle daha fazla proje üretebilmek için yeni protokoller imzalıyor. BUÜ ile TEKAYDINLAR Otomotiv Motorlu Araçlar ve Karoser San. ve Tic. A.Ş. firması arasında mesleki ve akademik işbirliği sözleşmesi imzalandı. Otonom Araç Geliştirme Grubu (OTAGG) tarafından Teknofest Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması Özgün Araç kategorisi için geliştirilen OTAGG-01 otonom aracının şasi ve kabuk üretimi Tekaydınlar ile ortak yapılacak. Taraflar, yenilikçi ve çevreye duyarlı ürün ile teknolojilerin tasarımı ve geliştirilmesi amacıyla ortak Ar-Ge çalışmaları yürütecek. Hazırlanan protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak imza attı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversiteleri içerisindeki mevcut yerlerini daha da yukarılara çekebilmek adına özel bir çalışma programı uyguladıklarını vurguladı. Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda ciddi bir tecrübeye sahip olduklarının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bu alanda kendimizi daha da geliştirebilmek adına yoğun bir emek harcıyoruz. Akademisyenlerimizin sahip olduğu bilgiyi, iş dünyamızın donanımıyla birleştirmek ve ortaya katma değeri olan projeler çıkarmak istiyoruz. Bugüne kadar farklı sektörlerde hizmet veren yüzlerce işletmeyle akademik ve bilimsel işbirliği içerisinde bulunduk. Bu işbirliklerinden iki taraf da faydalanıyor. Aynı zamanda öğrencilerimize staj ve uygulama dersi anlamında yeni kapılar açılıyor. TEKNOFEST’e hazırlanan gençlerimiz için de maddi desteğin yanı sıra mentörlük desteği sağlıyoruz. Üniversitemizle işbirliği yapacak olan TEKAYDINLAR Otomotiv firmamıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Bugün imzalayacağımız protokolümüzün yeni işbirlikleri için kapılar açmasını temenni ediyorum” dedi. TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak ise, Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliği içerisinde olmanın işletmeleri için büyük bir gurur olduğunu belirtti. Geçmişte farklı üniversitelerle de birlikte proje ortaklığı yaptıklarına işaret eden Ebru Taşocak, Bursa Uludağ Üniversitesi ile yeni dönemde nitelikli çalışmalar yürüteceklerine inandıklarını kaydetti. İşbirliği imza töreninde BUÜ Ar-Ge Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Koray Aki, Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Karpat, Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emir Dirik, OTAGG ekip liderleri ile şirket temsilcileri de hazır bulundu.
Mersin MEÜ’lü öğrenciler Ulusal Ralli Travma Rallisi’nde üçüncü oldu Mersin Üniversitesi (MEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri, VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi’nde ’Yüksekten Düşme’ etabında üçüncü oldu. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi tarafından düzenlenen VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi’ne 26 üniversiteden İlk ve Acil Yardım programında öğrenim gören öğrenciler katıldı. Ralliye, MEÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. İbrahim Duman rehberliğinde İlk ve Acil Yardım Programı öğrencileri İbrahim Usta, Ebrar Alıcı, Şeref Soylu ve Sıla Abo katıldı. İlk ve Acil Yardım Programı öğrencilerinin eğitim ve öğretim alanında edindiği bilgilere yönelik hastane öncesi dönemde hasta ve yaralılara acil müdahaleyi test eden ralli; triyaj, yüksekten düşme, yetişkin ileri yaşam desteği, kimyasal biyolojik radyolojik nükleer tehdit, motosiklet kazası, dar alan, araç içi trafik kazası, taşıma teknikleri ve resüsitasyon bilgisi olmak üzere 9 etapta gerçekleştirildi. Tüm etapları başarı ile tamamlayan MEÜ’lü öğrenciler, ’Yüksekten Düşme’ etabında üçüncülük ödülü aldı. Öğrencilere üçüncülük madalyaları Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi SHMYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Uçkaya tarafından takdim edildi. Öğrencilere yarışma öncesi ve sürecinde destek olan MEÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Duygu Vefikuluçay Yılmaz da elde edilen başarı sonrası öğretim elemanı ve öğrencileri tebrik etti. Yüksekokulda sağlık alanında yetkin bireyler yetiştirmek için eğitim ve öğretimin nitelikli bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz, öğrencilerin elde ettiği başarının üniversite adına gurur verici olduğunu kaydetti.
Ankara Bakan Ersoy: “Son 22 yılda 5 bin 450 eseri restore ettik” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Restorasyon ve ihya projelerimiz de tüm hızıyla devam etmektedir. Son 22 yılda yaklaşık 8 milyar liralık bir harcamayla 5 bin 450 eseri restore ettik” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Vakıf Haftası 100. Yıla Özel 201 Eser Toplu Açılış Töreni”nde konuştu. “Milletimiz, devletimiz; asırlardır vakıf sahibi atalarına vefa göstermiştir” Vakıf müessesi Türk toplumunda inanç, düşünce ve kültür evreni için önemini belirten Bakan Ersoy, “Temelinde iyilik, şefkat ve yardımlaşma vardır. Bizim medeniyetimiz, bir yanıyla da vakıf medeniyetidir. Vakıf kültürümüz; insana dair bütün iyi hasletlerden beslenip, eserlerde somutlaşmıştır. Aziz milletimizin asırlardır sahip olduğu bu yüce değerler, bugün de dün olduğu kadar güçlüdür. Bu topraklar, vatanımız, ne mutlu ki bir merhamet toprağıdır. Vakıf müessesesi, diğer yanıyla da çok ciddi bir hukuk manzumesine dayanmaktadır. Her vakıf, vakıf senedi, bağlayıcılığı çok güçlü hükümlerle gelecek nesillere verilmiş bir sözdür. Bir vakfı yaşatmak, onu gelecek nesillere, başlangıçta verilen söze bağlı kalarak ulaştırmak çok önemlidir. Milletimiz, devletimiz; asırlardır vakıf sahibi atalarına vefa göstermiştir. Ülkemizin pek çok yerinde yapılmış, varlığını sürdürüp hâlâ da hizmet veren hastaneler, çeşmeler, hamamlar, kütüphaneler ve daha nice eser, bu sadakatin bir göstergesidir. İşte, böylesi değerli bir mirasın bugünkü varisleri olarak bizler, vakıf müessesinin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi için canla başla çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Zat-ı Devletlerinizin öncülüğünde, vakıfların kuruluş amacına en uygun ve verimli şekilde hayatiyetini sürdürmesi noktasında birçok iyileştirme gerçekleştirildi. İlgili mevzuatta devrim niteliğinde düzenlemeler yapıldı” ifadelerini kullandı. “Son 22 yılda 5 bin 450 eseri restore ettik” Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hem yurt içinde hem de yurt dışındaki vakıf eserlerine sahip çıktığını ve koruduğunu aktaran Bakan Ersoy, “İhtiyaç sahibi her kademeden öğrencilere burs, öksüz, yetim çocuklar ve en az yüzde 40 engeli bulunanlara muhtaç aylığı, ailelere kuru gıda yardımı, imarethanelerde sıcak yemek hizmeti, bağışlanan adak ve kurban etleriyle yemek ve kavurma dağıtımı bu destek kalemlerimizden bazılarıdır. Afetlerde de Vakıflar Genel Müdürlüğü yaraları sarabilmek için ilk andan itibaren daima sahada olmaktadır. Restorasyon ve ihya projelerimiz de tüm hızıyla devam etmektedir. Son 22 yılda yaklaşık 8 milyar liralık bir harcamayla 5 bin 450 eseri restore ettik. Sadece son iki yılda; Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan eserlerden İstanbul Kariye Camii, Hz. Cabir Camii, Beyazıt Medresesi, Beyazıt Hünkâr Kasrı, Kasımpaşa Mevlevîhanesi, Sivas Divriği Ulu Camii, İstanbul Terra Santa Kilisesi gibi 119 vakıf kültür varlığının onarımları tamamlandı. Yine, 6 Şubat depreminde hasar gören çok sayıda ibadethane de onarıldı” diye konuştu. “Yurtdışına ilgimiz sadece tarihî eserlerle de sınırlı değil” Bakan Ersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ibadethanelerin hasar alması durumunda yeniden inşası için projeler geliştirdiğini dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyunda belki fazla bilinmeyen bazı çalışmalarını da hatırlatmak isterim. Mesela, Ayasofya Cami’nin ‘Bütüncül Proje’sini hazırladık. Muhtemel bir afette Ayasofya’ya bir şey olsa, onu eski haliyle yeniden inşa edecek bir proje yoktu. Umarım kullanmamız hiçbir zaman gerekmez ama bu proje artık var. Sivas Divriği Ulu Camii’nde, yapının statik olarak dengede olduğunu gösteren, çok özgün bir sistem unsuru olan ‘Denge Sütunu’nu da tekrar işlevsel hale getirdik. Aynı camide havuz zarar görmüştü, o da eski haline kavuşturuldu. Gönül Coğrafyamızla ilgili çalışmalarımız çerçevesinde de Bosna-Hersek, Kosova, Makendonya, ve KKTC’de Osmanlı döneminden kalma 28 eserin restorasyonunu tamamladık, 13’ünün çalışması ise sürüyor. Yurtdışına ilgimiz sadece tarihî eserlerle de sınırlı değil. Hudutlarımız dışındaki vakfiyelerde yer alan hayır şartlarını yerine getirme amacıyla gıda dağıtımı da yapmaktayız. 2013-2024 yılları arasında Bosna Hersek, Bulgaristan, Filistin, Karadağ, KKTC, Kosova, Kuzey Makedonya, Ukrayna ve Yemen’e kuru gıda yardımı gerçekleştirdik. İşte, bütün bu çalışmalarla vakıf gibi kadim, tarihsel bir müesseseyi güncelle buluşturuyoruz. Vakıf kültürünü, yardımlaşmanın, dayanışmanın güzelliğini hayatın içinde diri tutuyor, yeni nesillere aktarıyoruz.”