ASAYİŞ - 19 Haziran 2019 Çarşamba 02:09

Bakan Pakdemirli, sel felaketi ile ilgili son durumu açıkladı: '3 ölü, 7 kayıbımız, 4 tane de yaralımız var'

A
A
A
Bakan Pakdemirli, sel felaketi ile ilgili son durumu açıkladı: '3 ölü, 7 kayıbımız, 4 tane de yaralımız var'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Trabzon’un Araklı ilçesinde bugün yaşanan sel ve heyelanlar sonucu 3 kişinin öldüğünü, 7 kişinin kaybolduğunu ve 4 kişinin de yaralandığını belirterek “Bundan sonra bu şekilde bir heyelanın bölgede tekrar etmemesi için her türlü tedbiri alacağız” dedi.

Gece geç saatlerde Ankara’dan havayolu ile Trabzon’a gelen Bakan Pakdemirli, selin yaşandığı Araklı ilçesine gelerek Kaymakamlık binasında oluşturulan kriz merkezinde Vali İsmail Ustaoğlu ve ilgililerden brifing aldı. Ardından burada basın mensuplarına bir açıklama yapan Bakan Pakdemirli “Trabzon’un Araklı ilçesinde bugün saat 16.00 sıralarında olan selin ardından buradayız. Gündüz saatlerinden beri olayı takip ediyoruz. En önemli tabiki üzerinde durduğumuz konu kayıplarımız. Öncelikle can kayıplarımız. Can kayıplarımız maalesef şuan itibariyle 3’e çıktı. Bu can kayıplarımız için hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Bu kayıplarımızdan bir tanesi Araklı belediyesi görevlisi. Bir tanesi imam hatip görevlimiz bir tanesi de vatandaşımız. 7 vatandaşımız hala kayıp. Bunlardan 3’ü büyükşehir görevlisi, 1 tanesi DSİ görevlisi 3 tane de vatandaşımız kayıp. 4 tane de yaralımız var. Yaralılarımızın durumu iyi. Helikopterlerle gerekli yerleri sevkleri yapıldı. Sağlık durumlarından herhangi bir önemli durum yok” diye konuştu. 

13 Haziran Perşembe gününden beri bölgenin ciddi yağış aldığını hatırlatan Pakdemirli “Ayın 13’ünde ufak bir taşkın oldu bu bölgede ve hemen 10 tane araçla çalışmalar başladı. Bugün itibariyle saat 12 gibi Meteoroloji olarak biz sel, taşkın, heyelanla ilgili gerekli uyarılarımızı yaptık. Ama en nihayetinde bu işler Allah’ın işi. Nerde ne olacağını bilemiyorsunuz. Dağın bir parçasından kopan parça aşağıda dere yatağına geliyor ve dere yatağında sürüklenen rusubat dediğimiz çamurlu su aşağıdaki 4 adet binayı yıkmış, altlarındaki 2 adet de iş yerimizi de yıkıyor. Tabiki bu rusubatlarda aşağıda çamurlu sular eğimin azalması ile beraber bir barajlama oluşturuyor. Bu barajlama ile beraber şuan itibariyle Araklı-Bayburt karayolu trafiğe kapalı durumda. Sabah saatlerinden itibaren tüm ekipler hem DSİ hem büyükşehir hem de AFAD’ın ekipleri ile beraber bir an evvel bu karayolunun bir an evvel ulaşıma açılmasının gayreti içerisinde olacağız. Ama en önemli olan şuan içinde olduğumuz konu 7 tane kaybımızı buluyor olmak. Ekiplerimiz bir yandan da sabaha kadar arama çalışmalarını devam ettiriyor olacak. 76 vatandaşımız da tahliye edildi” şeklinde konuştu. 

HES Borusu’nun patladığı iddiaları
Bakan Pakdemirli, selle ilgili erken saatlerde oradaki HES’in santral borusunun patlaması ve akabinde böyle bir olayın olduğu iddialarına da değinerek “Tamamen bu gerçek dışıdır. Çünkü bu tamamen doğal sebeplerle olmuş bir olaydır. Tamamen doğal sebeplerle dağdan bir parça koparak bir heyelana sebebiyet vermiştir” ifadelerini kullandı. 

“Okulların tatil olması tek tesellimiz”
Selin meydana geldiği Çamlıktepe’de 200’ün üzerinde ilk ve ortaokul öğrencisinin Cuma günü okulların tatil olması nedeniyle okulda olmamalarının kendileri açısından en büyük teselli kaynağı olduğunu belirten Bakan Pakdemirli “Orda aşağı yukarı geçen Cuma itibariyle 200’ün üzerinde çocuğumuz okuyordu. İyi ki okullar tatildi. Çocuklarımız böylelikle tehlikeden kurtulmuş oldu” diye konuştu. 

Bakan Bekir Pakdemirli, sabahın ilk ışıkları ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Vali İsmail Ustaoğlu ile birlikte sel bölgesinden incelemelerde bulunacaklarını belirterek “Kayıp 7 vatandaşımızı inşallah sağ salim bulma umudu içinde olacağız” diyerek başta Araklılılar ve Trabzonlular olmak üzere tüm Türkiye’ye geçmiş olsun temennisinde bulundu. 

"Ek tedbirler almadan vatandaşların buraya dönmesi doğru değil"
Yağışların yarın öğleden sonra bölgede yine etkili olacağına dikkat çeken Bakan Pakdemirli, “Vatandaşlarımız bölgeden tahliye edilmiş durumda. Yağışlar yarın öğleden sonra tekrar hızlanacak. Ek tedbirleri almadan vatandaşlarımızın buraya dönmesini çok doğru bulmuyoruz. Selin oluş nedeni teknik bir konu. Teknik elemanların incelemesi lazım. Bundan sonra bu şekilde bir heyelanın bölgede tekrar etmemesi için her türlü tedbiri alacağız. İnşallah bölgemiz bir daha heyelan görmeyecek” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı’da Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinliği düzenlendi Ağrı Valisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası dolayısıyla 15 Temmuz İlkokulu’nda düzenlenen programda öğrenciler tarafından hazırlanan yerli ürünlerin sergilendiği stantları gezdi, yöresel lezzetleri tattı. 15 Temmuz İlkokulu’nda gerçekleştirilen programa Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un yanı sıra Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış, Vali Yardımcısı Tarık Buğra Seyhan, AK Parti Ağrı İl Başkanı İlhami Yıldız, MHP İl Başkanı Selahattin Aktaş, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, il protokolü, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Program kapsamında Vali Koç ve beraberindekiler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Ege, Marmara ve Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerine ait ürünlerin yer aldığı stantların yanı sıra Ağrı standı, Ağrı Geven Balı standı, TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi deterjan standı, Eleşkirt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi standı, yerli ve milli teknoloji standı, kahve ve şeker pancarı stantları ile hatıra fotoğrafı alanı olmak üzere toplam 12 stant ve alanı ziyaret etti. Stantlarda öğrencilerden bilgi alan Vali Koç, yerli malı olarak hazırlanan yöresel yiyecekleri tadarak geçmişte kullanılan araç ve gereçleri inceledi. TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından üretilerek hediye edilen Türk bayrağı için öğrencilere teşekkür eden Koç, gençlerin üretim odaklı çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Etkinlik, öğrenciler ve il protokolünün katılımıyla okul önünde sergilenen yerli otomobil T OGG önünde çekilen toplu hatıra fotoğrafıyla sona erdi. Vali Koç, programın ardından yaptığı açıklamada, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’nın yerli üretim bilincinin küçük yaşlarda kazandırılması açısından önemli olduğunu belirterek, organizasyonda emeği geçen öğretmenlere, öğrencilere ve velilere teşekkür etti.
Sakarya Yapı kullanım izni olmadığı gerekçesiyle kapatılma kararı alınan tesisten açıklama Sakarya’nın Serdivan ilçesinde yapı kullanım izni olmadığı ve yurt olarak kullanıldığı gerekçesiyle kapatılma kararı alınan tesisin yönetimi Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrencinin mağduriyet yaşamasının ardından açıklamada bulundu. Beşköprü Mahallesi Tokat Dere Caddesi üzerinde bulunan tesis, yapı kullanım izni olmadığı ve yurt olarak kullanıldığı gerekçesiyle şikayet edildi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ise Serdivan Belediyesine tesisin kapatılması konusunda yazı yazdı, ilçe belediyesi ise yurdun boşaltılması için 17 Aralık tarihine kadar müddet tanımıştı. Bu karar sonrasında tesiste kalan Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrencinin mağduriyet yaşadı. Tesis yönetimi ise öğrencilerin mağduriyeti ve kapatılma kararlarına ilişkin yazılı olarak açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "2024 yılının Temmuz ayı gibi şirketimiz tarafından Sakarya ili Serdivan ilçesinde yer alan Univa Rezidans sitesinin site yönetimi E. Holding ile yapılan anlaşmayla tarafımıza verilmiştir. Buna bağlı olarak şirketimiz tarafından söz konusu yere yaklaşık 100 milyon liralık bir yatırım yapılmıştır. Bu yatırıma ilişkin olarak tarafımıza halihazırda ödemeler yapılmamış olup buna dair hukuki sürecimiz devam etmektedir. Firmamız tarafından site yönetimi yapılan Univa Rezidans sitesine ilişkin E. Holding ile yapılan anlaşma gereğince ve onların koyduğu şart sebebiyle sadece üniversite öğrencilerine kiraya verebilme durumumuz söz konusudur. Dairelerde öğrencilere kiraya verilip öğrencilerle kira sözleşmesi yapılmıştır buna bağlı olarak öğrencilerde ikamet tezkerelerini göç idaresinden almışlardır. Yapı ruhsatı belediyeden de incelendiğinde söz konusu sitenin adının Univa Student Residence olduğu ve konut olduğu açıkça görülecektir. Daha sonraki süreçlerde yapmış olduğumuz iş bu yatırımlara ilişkin olarak E. Holding’ten talep edilen ödemeler gerçekleşmemiş ve verilen sözler yerine getirilmemiştir. Bunun üzerine taraflar arasında hukuki süreçler başlamıştır. Hemen akabinde, E. Holding, yaptığımız tüm masrafları, işletmeyi ve menkul mallarımızı bırakarak site yönetimini ona devretmeniz konusunda her türlü yasal ve yasal olmayan baskıları yapmaya başlamıştır. Bu baskılara, daire sahipleri ile birlikte boyun eğmeyip direnmemiz karşısında E. Holding ve yetkilisi R. E., belirli mercileri de alet ederek ve kullanarak şirketimize ve siteye karşı bir kumpas başlatmıştır" ifadelerine yer verildi. "Dava devam ettiği halde sitenin kapatılıp mühürlenmesi yoluna gidilmiştir" Sakarya genelinde bu tür sitelerin olduğu belirtilen açıklamada, "Tam bu süreçte E. Holding ve holdingin yetkilisi R.E. tarafından Sakarya valiliğine sitede üniversite öğrencilerinin kaldığı ve buranın yurt olduğu iddia edilerek kapatılması talep edilmiştir. Sakarya valiliği burayı ruhsat olmadığından dolayı değil müteahhit firmanın yazılı başvurusuyla onun istemiyle kapatmıştır. Tarafımızca, Sakarya idare mahkemesinde bu yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek dava açılmıştır. Davalarımız devam etmektedir. Sakarya valiliği ve Sakarya il spor müdürlüğü tarafından burada öğrenciler kaldığından dolayı yurt vasfında olduğu belirtilerek sitenin kapatılması gerektiği konusunda karar verilmiştir. Fakat Sakarya içinde bulunan ve site yönetimi yaptığımız Univa Rezidans Sitesi’nin tıpatıp aynısı Sakarya ilinde halihazırda faaliyet göstermektedir. Bu hususa ilişkin olarak gerek valiliğe gerek il spor müdürlüğüne gerekse de idare mahkemesinde açmış olduğumuz davalarda site yönetimini yaptığımız şirketin birebir aynısı olan yerlerin mevcut olduğunun burada da yine üniversite öğrencilerinin kaldığı ve üniversite öğrencilerine kiraya verildiği tarafımızca belirtilmiştir. Daha vahim olan şudur ki, valilik tarafından idare mahkemesine vermiş oldukları dilekçede açıkça buranın kapatılmasını isteyenin müteahhit firma olan E. Holding olduğunu ve E. Holdingin, ‘üniversite öğrencileri kalıyor yurt sayılır bu sebeple kapatılması gerekir’ sözünü içeren başvuru dilekçesi üzerine bu kapatma işleminin gerçekleştirildiği belirtilmiş ve iş bu dilekçeyi dava dosyasına sunmuşlardır. Burada gerek 404 tane daire sahibi gerekse de site yönetimi olarak faaliyet gösteren şirketimiz ve kiracılarımız büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Burada öğrencilerin kaldığı ve öğrencilere kiraya verildiği davanın halihazırda devam ettiği için dava sonucunun şu aşamada beklenilmesi gerektiği talep edilmişse de valilik ve il spor Müdürlüğü tarafından talebimiz reddedilmiştir. Dava devam ettiği halde sitenin kapatılıp mühürlenmesi yoluna gidilmiştir" denildi. "Burada büyük mağduriyet yaşayan ilk başta öğrenci olan kiracılarımız" Sitenin yurt olarak kullanılmadığı belirtilen açıklamanın devamında, "Tamamen emsal yerler olmasına rağmen şirketimizin site yönetimini yapmış olduğu yer E. Holding ve yetkilisi R.E.’nin isteğine bağlı kalınarak valilik tarafından kapatılmıştır. Burada mağduriyet yaşayan ilk başta kiracılarımız daha sonra 404 tane dairenin sahibi ve şirketimizdir. Kişilerin dairelerini kullanmaları ve bizim de site yönetimi yapmamız valilik tarafından ve il spor müdürlüğü tarafından R.E. ve E. Holding’in taleplerine göre engellenmiştir. Şunu açıkça ve tekrar belirtmek isteriz ki burası bir yurt değildir, yurt vasfında değildir burası 404 tane dairenin olduğu ve daire sahiplerinin hepsinin farklı kişiler olduğu ve ruhsatında da açıkça belirtildiği üzere bir konuttur, sitedir. Teftiş için il spor müdürlüğü ve bağlı olduğu ilgili bakanlık kurumundan yetkililer geldiğinde buranın yapı ruhsatında konut olarak gözüktüğü sitenin yurt olmadığı kendileri tarafından tarafımıza sözlü olarak söylenmiştir. Fakat bu yetkililer daha sonrasında valilikle birlikte ruhsatına rağmen buranın yurt olduğuna karar vermişlerdir. Burada mağdur olan aslında büyük yatırımlarla hizmet etmek isteyen firmamız, daire sahipleri ve kiracılarımızdır. Hayatın olağan akışı gereğince bu tür vakalarda, dava süreci devam ederken işletmelerin faaliyetlerinin durdurulmaması gerekir. Çünkü işletmenin faaliyetleri durdurulduğu zaman davanın sonucunda dava, davacının lehine sonuçlandığında ortaya çıkacak tazminat devlete büyük bir zarar ve yük olacaktır. İş bu sebeple emsal olarak çoğunlukla kurumlar dava sonucunu beklemeyi tercih etmektedir. Burada büyük mağduriyet yaşayan ilk başta öğrenci olan kiracılarımız, maddi yatırımlar yapmış olan şirketimiz ve daire sahipleridir" ifadelerine yer verildi.