POLİTİKA - 29 Mayıs 2015 Cuma 23:03

Bakan Şimşek'in 'araç saltanatı' eleştirilerine ilişkin açıklaması

A
A
A
Bakan Şimşek'in 'araç saltanatı' eleştirilerine ilişkin açıklaması

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son dönemde araç saltanatı edebiyatının çok yapıldığını belirterek, “Kamuda 115 bin araç var. 115 bin aracın masrafı 3.3 milyar lira. Bununda bütçe içindeki payı binde 7 ama 115 bin aracın içinde makam aracı diye onların konuştuğu araç sayısı 471. Bunun masrafı 100 binde 6 civarı” dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sunduğu "Gündem Özel” programına konuk oldu. Seçim yasakları nedeniyle programa kendi kullandığı araçla gelen Şimşek, “Ben İngiltere’de imkanı çok iyi olan bir işte çalışıyordum ama ben işe metroyla gittim. İmkansızlıktan falan değil. Metroyla gitmeyi şu nedenle tercih ederdim; metroya kadar yürümeyi tercih ederdim. Çünkü sağlıklı kılıyor. İkincisi metroda oturup gazete ve kitabımı rahat okuyabiliyordum” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE ÇOK CİDDİ BİR TERÖR RİSKİ VAR”
“Zaman zaman bu son dönemde araç saltanatı edebiyatı çok yapılıyor” ifadesini kullanan Bakan Şimşek, şunları kaydetti:
“Bu konuda ciddi eleştiriler var. Batının şu ülkesinde bakanlar şunlar bunlar kendi bisikletleriyle, arabalarıyla, metroyla giderken siz niye yapmıyorsunuz? Birincisi Türkiye’de çok ciddi bir terör riski var. Dünyanın en cani terör örgütleri bu ülkede. Bugün PKK terör örgütü, bugün DHKP-C, hatta son dönemde IŞİD barbar bir terör örgütü. Bunlar Türkiye’de şu veya bu şekilde faal olan örgütler. Dolayısıyla mesele benim şahsımla ilgili değil. Mesele bütün devlet erkanını bu türden sabotaja, saldırıya tabii ki uğramaması için gereken tedbirlerin alınması lazım. O nedenle kamuda zırhlı araçlar var.”

“471 ARACIN BÜTÇE İÇİNDEKİ MASRAFI BÜTÇENİN 100 BİNDE 6’SI CİVARI”
Bir önceki hafta bütçede ne kadar cüzi bir pay tuttuğunu anlatmak için “çerez parası” ifadesini kullandığına değinen Şimşek, şöyle konuştu:
“Kamuda ambulansı, itfaiyesi, greyderi, askeri araçları, polisin araçları, otobüsü, denetim araçları dahil olmak üzere bütün bunları kamuda kiralıklar da dahil olmak üzere 115 bin araç var. Bu 115 bin aracın, taşıt kanununda bir nolu liste var. Orada çok açık ve net olarak makam araçları 115 bin araçtan sadece 471’i makam aracı. Bu 471 aracın bütçe içindeki masrafı bütçenin 100 binde 6’sı civarı. Bu kaba bir tahmin. Bütçe 100 bin ise bunun sadece 6’sı. Şu anda bütün muhalefetin üzerinden siyaset yaptığı alan. Bütçenin 100 binde 6’sı. Bütçe içindeki toplam kamu araçlarının, bütün kamu araçlarının masrafı satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı, bütün bu masraflar bütün araçlar için 3.3 milyar lira. Fakat bu 3.3 milyarın içerisinde ambulans var. Tank var. Polis araçları, itfaiye araçları, karayollarının araçları, devlet su işleri araçları, servis araçları var. Kamuda toplam 115 bin araç var. Bu 115 bin aracın yüzde 99’u aslında hizmet aracıdır. Sadece 471’i Cumhurbaşkanlığı, Meclis, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu, Genel Kurmay Ordu Komutanları, devletin diğer erkanı bu liste ‘makam saltanatı’ diyorlar ya makam araçlarının tamamı 471 tane. Bununda 99’u kiralık. Geriye kalanı devletin demirbaşı. Bu 471 aracın bütçe içindeki payı 100 binde 5-6 bir şey. Küçük değil mi? Küçük önemsiz anlamına gelmiyor. Bizim o hassasiyetimiz yine var.”

“MAKSİMUM 30 MİLYON LİRALIK KALEMİ, SANKİ BİR DEFİNE BULMUŞLAR GİBİ MEYDANLARDA ANLATIYORLAR”
İki yıl önce kamu araçlarının verimli kullanılması, israf yapılmaması için taşıt kanun tasarısını hazırladıklarını anlatan Şimşek, “Bu Taşıt Kanun Tasarısı şuanda Başbakanlıkta. Ben yaptım, hazırladım, gönderdim. Son 1 yıl içerisinde biz oturduk bu araç kiralamalarından bazı sıkıntılar bize iletildi. Araç kiralama bedeli aylık olarak, aracın yüzde 2’sini geçemez dedik ve bir takım kurallar getirdik. Dolayısıyla bizim bu konuda zaten hassasiyetimiz var. Koskocaman 473 milyar liralık bir bütçede en fazla maksimum 30 milyon liralık kalemi, sanki bir define bulmuşlar gibi meydanlarda anlatıyorlar. İşin özünde diyorlar ki ‘Almanya’da 11 bin kamunun aracı var.’ Doğru değil, yani Almanya’da ambulans yok mu, itfaiye yok mu? Türkiye’de iddia edildiği gibi bir saltanat bir israf yok. Yine de biz tedbirleri almak üzere gerekli yasal düzenlemeyi yapmak üzere Başbakanlığa göndermişim ben. İkinci olarak da Bakanlar Kurulu kararı çıkartmışız. Topu topuna 471 makam aracından bahsediyorsunuz. 3.3 milyar bütçenin binde yedisi fakat makam araçları 3.3 milyarın yüzde 1’i bile değil. Yani bütçenin 100 binde 6’sı. Kamuda 115 bin araç var. 115 bin aracın masrafı 3.3 milyar lira. Bununda bütçe içindeki payı binde 7 ama 115 bin aracın içinde makam aracı diye onların konuştuğu araç sayısı 471. Bunun masrafı 100 binde 6 civarı” ifadelerini kullandı.

“ŞU ANDA ELMASTA YÜZDE 18 KDV VAR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elmastan vergi alınmadığı bunun sıfırlandığıyla ilgili ifadelerinin sorulması üzerine Şimşek, “Kesinlikle bilerek yapıyorlar. Bir ana muhalefet liderine hele ülkemizin hakikaten saygın bir ana muhalefet liderine ‘yalan atıyor’ demek benim zoruma gidiyor. Doğrular söylenmiyor burada. Şu anda elmasta yüzde 18 KDV var. Gitsinler herhangi bir dükkana bugün. Bir tane alyans alsınlar, içinde değerli taş olan bir şey alsınlar yüzde 18 KDV ödeyecekler. Bundan 1-2 hafta biz iş alemiyle bir toplantı yaparken oradaki gelenlerden bir tanesi bu sektörlerde çalışıyor. Kendileri bile CHP’nin üst düzey yetkililerine söylemişler. ‘Biz yüzde 18 KDV alıyoruz.’ Buna rağmen meydanlarda milletin gözünün içine baka baka vergi burada sıfır değil. Vergi yüzde 18. Yüzde 18 KDV var” şeklinde konuştu.

“BUNLAR ORTAYA KOYDUKLARI VAADİN BİNDE BİRİ, YÜZ BİNDE BİRİ BİLE DEĞİL”
“Keşke gündem ekonomi olsa” diyen Şimşek, şöyle konuştu:
“Keşke bizim muhalefetimiz bize eğitimde kaliteyi nasıl arttıracaklar, Ar-Ge’yi nasıl ticarileştirecekler, inovasyonu bizden farklı olarak nasıl destekleyecekler, enerji verimliliğini nasıl arttıracaklar, Türkiye’yi bir sağlık üssüne nasıl dönüştürecekler, Türkiye’nin ihracatını, ihracatının değerini nasıl arttıracaklar, kendi uydumuzu, kendi yüksek hızlı trenimizi şimdi biz bunlarla meşgulüz. Bize keşke çıkıp deseler ki, “Siz şunları yapıyorsunuz onlar doğru ama şu eksikleriniz var. Biz gelsek sizin yerinize şunları daha doğru yaparız” deseler. Öyle değil, ekonomi konuşulmuyor. Konuşulan, doğru olmayan meydanlarda bence kim olursa olsun her şeyden önce siyasetçi dürüst olması lazım. Ben şimdi milletin gözün içine baka baka buradan yalan atamam. Biri çıkıp dese ki ‘bu böyle değil şöyle’ dese. Ben utanırım. Şimdi çok ve net olarak makam aracı sayısı 471. Cumhurbaşkanlığı, Meclis, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu vs. Bunun bütçe içindeki payı 100 binde 6. Hadi o istismar ediliyor çerez meselesi. Gelelim elmas meselesine elmasta vergi var. Yüzde 18 KDV var ama çıkıp sahalarda vergi sıfırlandı deniliyor. 90’lı yıllardaki popülizm Türkiye’yi krizden krize götürdü ve Türkiye 2001’de iflas etti. Ak Parti geldi ve Türkiye’yi düzlüğe çıkarttı. Bu popülizmden Türkiye’nin ne kadar çektiğini bildiğim için ilk vaatler açıklanır açıklanmaz ben çıktım dedim ki; bunlar çok iddialı vaatler. Bu vaatlerin kaynağını ortaya koyun. Bunlar ortaya koydukları vaadin binde biri, yüz binde biri bile değil. Maalesef ortaya ne kaynak konulabildi, ne vizyon konulabildi, ne ortada program var ne de proje var. Proje diye sunulan şey aslında bizim fiilen yaptığımız. Bunların hiçbirisi gerçekleştirilebilir değil tamamen içi boş.”

PELİN ÜZEK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İHA muhabirine saldıran şüphelilerden 2’si gözaltına alındı Bursa’da dün akşam Podyum Park Eğlence Merkezi’nde çıkan silahlı kavgayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabirini darp eden şüphelilerden 2’si yakalanarak gözaltına alındı. Olay, dün akşam merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Podyum Park Eğlence Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Klarnet isimli bir eğlence mekanında güvenlik görevlisi olarak çalışan Murat Enes K. (26), arasında husumet olan kişiyle mekan kapısında karşılaşınca aralarında sözlü tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüşünce saldırgan, Murat Enes K.’yi yanında taşıdığı silah ile bacağından vurdu. Olayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Abdullah Bozkurt’u gören Klarnet isimli mekanın korumaları Bozkurt’u darp etti. Haber görevini yerine getiren basın mensubu yaklaşık 10 kişinin kendisini darp etmesiyle yerde kaldı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle saldırganların elinden alınan basın görevlisi Bozkurt, ambulans ile Bursa Şehir Hastanesine sevk edildi. Öte yandan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, “Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik çirkin saldırılara bu akşam Bursa’da bir yenisinin eklendiğini üzülerek haber aldım. Edindiğimiz bilgiye göre, İhlas Haber Ajansı muhabiri genç meslektaşımız Abdullah Bozkurt, Podyum Park’ta meydana gelen bir olay hakkında bilgi toplarken Klarnet isimli mekanın yetkilileri ve güvenlikçileri tarafından feci şekilde dövülerek hastaneye kaldırılmış. Tek tesellimiz meslektaşımızın hayati tehlikesinin olmamasıdır. Halkın haber alma özgürlüğü adına fedakarca görev yapan meslektaşımıza ‘geçmiş olsun’ diyor, saldırganların yakalanarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti olarak konunun takipçisi olacağız” dedi. Şüphelilerden 2’si gözaltına Yaşanan olay sonrası harekete geçen ekipler, olayın şüphelileri Gökhan T. (28) ile ismi henüz öğrenilemeyen bir şüpheliyi daha gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Gaziantep GAÜN Erasmus+ ka220 hed projesinin vilnius toplantısı başarıyla tamamlandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Başaran yürütücülüğünde gerçekleştirilen STEAM Eğitiminde Girişimcilik Standartlarının Belirlenmesi projesinin beşinci ulus ötesi toplantısı, İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Litvanya ve Türkiye’den akademisyenlerin katılımıyla Vilnus VGTU ininerijos licjus ev sahipliğinde Litvanya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, proje kapsamında gerçekleştirilecek eğitimler ve girişimcilik standartlarının belirlenmesi hedefleri üzerinde fikir alışverişinde bulunarak projenin planlaması yapıldı. Ayrıca Litvanya’dan 25 öğretmenin katılımıyla proje kapsamındaki eğitimler verilmeye başlandı. 250 Bin Euro bütçe desteğiyle Avrupa Birliği tarafından desteklenen projenin, girişimcilik eğitimi alanında önemli bir çalışma olması bekleniyor. Projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla, katılımcı ülkelerde girişimcilik standartlarına yönelik daha kaliteli bir eğitim imkânı sağlanması hedefleniyor. Proje, standartlar belirlenmiş ve öğretmenler için uygulanabilir girişimci odaklı STEAM eğitimi için bir model geliştirmeyi amaçlıyor. Geliştirilecek bu model öğretmen yetiştirmede girişimcilik odaklı STEAM eğitimi için yol gösterici olacak. Literatürde bir boşluk olarak tespit edilen öğretmen ve öğrencilerin girişimcilik becerilerini destekleyecek pratik STEAM etkinlikleri oluşturmaya yönelik standartlar için bir rehber oluşturulacak. Projenin hedeflerine ulaşmasına yönelik etkinlikler olarak çeviri proje toplantıları (öğretmen eğitimi ve sınıflarda STEAM uygulamaları), STEAM standartlarının belirlenmesine yönelik toplantı ve yeşil Avrupa uluslararası konferansı gerçekleştirilecek. Bu projeden elde edilen veriler ışığında STEAM için standart bir yapı oluşturulacak. Bu standart yapı, yapılacak STEAM çalışmalarının nasıl olması gerektiğine dair araştırmalara temel oluşturacak, bugüne kadar yapılmış olan STEAM eğitiminin uygunluğunun değerlendirilmesine de imkan sağlayacak. Doç. Dr. Mehmet Başaran’ın yürütücülüğü ve koordinesinde olan projeye İspanya’dan Doç. Dr. ngeles Bueno Villaverde ve ekibi, İtalya’dan Doç. Dr. Assante Dario ve ekibi, Yunanistan’dan Prof. Dr. Euripides Hatzikraniotis ve ekibi, Portekiz’den Dr. Jardim Nilza ve ekibi, Litvanya’dan Smalinsk Ernesta ve ekibi ile Türkiye’den Prof. Dr. Birsen Bağçeci, Dr. Öğr. Üyesi Gürsu Aşık ve ekibindeki akademisyenler katkı sağlayacak.
İstanbul Seçil Erzan’la aynı davada sanık olan Eligül’den Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası Yüksek kar getirili "Fatih Terim" fonu vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan ile aynı davada sanık olan Hüseyin Eligül, Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası açtı. Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor. ‘’Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan Denizbank, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır’’ Dava sürerken yeni bir gelişme meydana geldi. Davanın 7 sanığından biri olan ve tutuksuz yargılanan Hüseyin Eligül, Erzan ile bankanın kendisini zarara uğrattığını öne sürerek İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, Erzan’ın suç teşkil eden işlem ve eylemleri nedeniyle Eligül’ün mağdur olduğu ve zarara uğratıldığı belirtilerek, ‘’Davalı banka ise ticari mümessilinin tüm işlem ve eylemlerine seyirci kalarak tüm kaynaklarını kullanmasına rağmen kontrol ve denetim mekanizmalarını işletmekten imtina etmiştir. Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan banka, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır. Bankanın ticari mümessillerinin ve çalışanların işlem ve eylemleri karşısında hareketsizliği ve basiretsizliği, oluşan hukuka aykırı işlem ve eylemlerdeki sorumluluğu bertaraf etmesine neden olmuştur. Bu nedenle, zararımızın karşılanması için şimdilik 3 bin dolarının Seçil Erzan ile bankadan tahsilini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi. ‘’Bana babasının emaneti o, şimdi bizi zor duruma düşürdü’’ Geçtiğimiz Mart ayında İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında savunma yapan sanık Eligül, ‘’Ben yıllarca paramın özel bankacılıkta çalışmasını bekledim, mağdurum. Seçil Erzan bir verdi, beş aldı. Ben Seçil’in ona verdiğim paraları biriktirdiğini sanıyordum. Biz Seçil ile abi kardeş gibiyiz. Bana babasının emaneti o. şimdi bizi zor duruma düşürdü. Yaptığı yanlışlar çok. Milyon dolarları almış, bu duruma sokmuş bizi’’ şeklinde konuşmuştu.