GÜNDEM - 22 Mayıs 2019 Çarşamba 13:35

Bakan Soylu, 'Allah’tan belediye başkanı değil, bizi buraya sokmayacak'

A
A
A
Bakan Soylu, 'Allah’tan belediye başkanı değil, bizi buraya sokmayacak'

Fatih’te muhtarlar toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ekrem İmamoğlu’nun sözleri için “İki günden beri de ‘Süleyman Soylu’nun İstanbul’da işi nedir? Gitsin Ankara’da otursun" diyor Allah’tan belediye başkanı değil, bizi buraya sokmayacak. Ben Gabar Dağı’na çıktığım zaman Süleyman Soylu’nun Gabar Dağı’nda ne işi var diye sordun mu da bugün ‘İstanbul’da ne işi var?’ diye soruyorsun?” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fatih’teki 57 mahallenin muhtarı ile bir araya geldi. Toplantı, Fatih Belediyesi Topkapı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşti. Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, toplantıda Bakan Soylu’ya eşlik etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’yi bir baştan bir başa 3 kez dolaşabilecek kadar İstanbul’a suyla ilgili altyapı yapıldığını ifade etti, 224 tesisin gerçekleştirildiğini söyledi. İstanbul’un 50 yıldan daha da öte su ihtiyacının karşılanacağı adımlar atıldığını belirtti. İstanbul’da hava kirliliğinden annelerin çocukları sokağa çıkarmadığı günlerin çok uzak olmadığını belirten Bakan Soylu, hava temizliği açısından kentin dünyanın en büyük üçüncü metropolü olduğunu ifade etti. 

Soylu, “1994 yılında ben bir yerde çalışıyordum. Maslak’taydı. 1 yıl denizcilik şirketinde çalıştım. Orada Tayyip Erdoğan belediye başkanlığına geldiğinde, oradaki çalışanlar dediler ki; bundan sonra başı açıklar, etekliler otobüslere binemeyecekler. Bunu o gün yaşayanlar çok net hatırlarlar. Bugün görüyoruz ki; İstanbul, herkesin şehri. Bir ideolojik kavganın parçası değil. Bir siyasal çatışmanın merkezi ya da odağı değil. Kim kendini nasıl hissediyorsa İstanbul’da ifade edebilme kabiliyetine sahip, başı açığı da örtülüsü de. Cübbelisi de eteklisi de, İstanbul’da çok rahat bir şekilde hayatını yaşıyor ve devam ettiriyor” dedi.

Bakan Soylu, “1990’lı yılların sonuydu. Ben İstanbul İl Başkanıydım. O zaman İstanbul’da bir trend başladı. ‘Karakolları kaldıralım. Asayiş ekipleri ile beraber İstanbul’u yönetelim’ diye. Bana göre yanlış bir uygulamaydı. Bugün biz Ankara’da bir batımda 10 karakol yapıyoruz. Dün Ümraniye’deydim. 3 karakol yapıyoruz. Sarıyer’deydim. 2 karakol yapıyoruz. Çatalca’da jandarma karakolları kalkmıştı. Bu uygulama doğu ve güneydoğuda da olmuştu. Hakurk’tan yola çıkan bir terörist bir güzergahla hiç kimseyi görmeden, hiçbir denetim noktasına takılmadan Giresun ve Trabzon’a kadar gelebilecek bir uygulama metodolojisi vardı. Şimdi biraz daha modellerini küçülterek esnek ve hareketli hale getirerek oralardaki karakolları da yerlerine koyuyoruz ” dedi.

“Bizim amacımız, İstanbul’u dünyanın en güvenli metropolü haline getirebilmektir” 

Bakan Soylu, “İstanbul gün geçtikçe büyüyor. Bizim kurmak istediğimiz sistem şu; bir tarafta karakol, bir tarafta muhtarlık, bir tarafta bekçiler, bir tarafta asayiş olacak. Bunu güvenlik açısından söylüyorum. İstanbul’da hepimizin el birliğiyle mahallelerimize hakim olabildiğimiz, bir mesele olduğu zaman bunu paylaşabileceğimiz bir sistemi oluşturmak istiyoruz. Bizim karakolları sağlayamayacak bir durumumuz söz konusu değil. Rahat bir şekilde sağlayabiliriz. Parası, pulu da her şeyi hazır, Buna ihtiyacımız var. Özellikle terör örgütleri bizim etki alanı dışımızda kalan, son 15-20 yılda çok göç alan mahallelerde kendilerine ait bir etkinlik kurmak istiyorlar. Sadece terör örgütü değil uyuşturucu çeteleri, gaspı, organize suç örgütlerini bir şekilde oralarda daha hissedilebilir vatandaşımızın da hayatını zora sokan noktaya getirmeye çalışıyorlar. Bu açıdan buralarda yeni bir stratejiye doğru adım atacağımızı ifade etmek istiyorum. Ben bekçilerin de sistemin önemli bir parçası olduğunu, bundan sonra da olacağını bu konuda İstanbul’daki rakamın 5 binin üzerine çıkacağını daha sonrada bu rakamlarla alacağımız sonucu gördükten sonra bunları daha iyi noktalara getirebileceğimizi ifade etmek istiyorum. Bizim amacımız, İstanbul’u dünyanın en güvenli metropolü haline getirebilmektir. İnşallah hep birlikte İstanbul’u dünyanın en güvenli metropolü haline getireceğiz“ dedi.

“Hayatımda böyle bir seçim görmedim” 

31 Mart Seçimleri ilgili konuşan Bakan Soylu,“İlçe başkanlığı, il başkanlığı, genel başkan yardımcılığı ve genel başkanlık, milletvekilliği, bakanlık yapan birisi olarak söylüyorum. Hayatımda böyle bir seçim görmedim. Seçimlerde olur. 3-5 kağıt üzerinde oynama olabilir. Sandık başkanıdır, sandık kurulu üyesidir. Orada partisi adına bastırır. 3-5 tane ortada olan oyu kendi lehine çevirir. Akşam kahveye gittiği zamanda ‘Bugün çok iyi bir iş yaptım. Partinin 3-4 tane oyu gidiyordu. O tarafa geçirdim’ der. Bunu her partili söyler. İşin esası bu kadardır” dedi.

“Ben dayanamazdım. Açık söyleyeyim” 

Soylu, “Binali ağabey, Kültür ve Turizm Bakanı ile beraber geçen gün bir gösteriye gidiyor. Çıkışta, aynen 28 Şubat manzaralarında olduğu gibi Binali ağabeye hakaret ediyorlar ve orada hiç istenmeyen davranışlar ortaya koyuyorlar. O da olgun bir şekilde onları alkışlayarak oradan çıkıyor. Biz bunları unutmuştuk. Bunu bana yaparsınız anlarım. Benim biraz laflarım kesif, Ondan sonra bir çok kişinin de ayağına basıyorum. Uyuşturucunun, terörcünün, hepsinin ayağına basıyorum. Bana söylersiniz. Binali ağabey 17 yıldan beri bu memlekette bölünmüş yolundan, havalimanına kadar, Avrasya Tüneli’nden Marmaray’a kadar, şu kullandığımız cep telefonlarının Türkiye’de yaygınlaşmasına kadar internet ağının ülkenin her tarafından vatandaşımızla en kaliteli hizmetle buluşmasına kadar, Osmangazi Köprüsü’ne kadar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne kadar İstanbul Havalimanı’na kadar Türkiye’de bir çok hizmette imzası var. Bugüne kadar kucaklayıcılığıyla, kuşatıcılığıyla böyle bir kavganın ucunu açmış bir insan değil. Ben dayanamazdım. Açık söyleyeyim. Olgunluğuyla doğru olanı yaptı” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun İBB’deki verileri kopyalama talimatı ile ilgili konuşan Soylu, “Ben göreve gelir gelmez şunu mu söyledim? İstihbarata ’Şu CD’yi getirin bütün istihbari bilgileri kasama koyacağım. İstediğim zaman da bakacağım’ Bu devlet bana namusunu emanet etmiş. İstanbul Belediye Başkanlığı görevine geldiği günün ertesi günü İstanbul’daki verileri kopyalamak için talimat vermek doğru bir yaklaşım değildir. Devlet adamlığıyla bağdaşmaz. Ciddiyetle bağdaşmaz. Orada demek ki tahribatlar yapacaksın, ellerinde bunları alacaksın, milletin kişisel verilerini alacaksın. Bunu da doğru bulmuyorum. İki günden beri de ‘Süleyman Soylu’nun İstanbul’da işi nedir? Gitsin Ankara’da otursun’ Allah’tan belediye başkanı değil. Bizi buraya sokmayacak. Ben Gabar Dağı’na çıktığım zaman ‘Süleyman Soylu’nun Gabar Dağı’nda ne işi var’ diye sordun mu da bugün ‘İstanbul’da ne işi var?’ diye soruyorsun?” dedi.
 

Caner Sönmez - Davut Has
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.