POLİTİKA - 08 Temmuz 2020 Çarşamba 13:51

Bakan Soylu: 'Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şube Müdürlüğü bünyesinde ilk etapta 260 personel kurs görecek'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şube Müdürlüğü bünyesinde ilk etapta 260 personel kurs görecek'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kızılcahamam’da bir otelde düzenlenen “Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Polisi Temel Eğitim Kursu” açılış programına katıldı. Bakan Soylu ilk etapta 260 personelin kurs göreceğini söyledi.

Programa Bakan Soylu'nun yanı sıra İçişleri Bakan Yardımcıları Mehmet Ersoy ve Muhterem İnce, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Ankara Valisi Vasip Şahin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve bakanlık bürokratları katıldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2018'de Narkotik Başkanlığımızın toplam ağırlık bazlı yakalamalarının yüzde 46'sı, adet bazlı yakalamalarının da yüzde 39,5'u narkotik köpekleri marifetiyle gerçekleştirilmiştir” dedi.

Burada bir konuşma yapan Bakan Soylu, 110 dönüm arazi üzerinde faaliyet gösteren Narkotik Daire Başkanlığı bünyesindeki Köpek Eğitim Merkezinde narkotik birimlerinin yanısıra Özel Harekat Başkanlığı, KOM Daire Başkanlığı, asayiş, güvenlik, kriminal, özel güvenlik daire başkanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile uluslararası kurumlarda kullanılan köpeklerin hem doğumları hem de branşlara göre eğitimlerinin yapıldığını kaydetti. Bakan Soylu, bu gibi birimlerde eğitim alan sertifikalı 451 eğitimli köpeğin narkotikten bomba aramasına kadar pek çok alanda başarılı görev yaptığını vurguladı. Narkotik köpeklerinin operasyonlardaki başarılarını da anlatan Bakan Soylu, "2018'de Narkotik Başkanlığımızın toplam ağırlık bazlı yakalamalarının yüzde 46'sı, adet bazlı yakalamalarının da yüzde 39,5'u narkotik köpekleri marifetiyle gerçekleştirilmiştir. 2019 ve 2020 yılı için de oranlar yaklaşık yüzde 42 ile yüzde 30 bandında seyretmektedir” dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde yapılan “Atmaca Operasyonu"nda "Zehir" isimli görev köpeğinin el yapımı patlayıcı tam infilak ettirileceği sırada teröristin üzerine atladığını, onu etkisiz hale getirdiğini ve bu hamlesiyle tam 42 personelin hayatını kurtardığını anlatan Bakan Soylu, "Son 3 yıl içerisinde meydana gelen 82 ölümlü vakada kayıp 16 ceset kadavra arama köpeklerimiz sayesinde bulunmuştur. Yine son 5 yıl içinde meydana gelen 330 kayıp vaka olayının 99'u koku molekülü iz takip köpeklerimizin yardımıyla aydınlatılmıştır" diye konuştu.

“Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şube Müdürlüğü bünyesinde ilk etapta 260 personel kurs görecek”
Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şube Müdürlüğü bünyesinde ilk etapta 260 personelin kurs göreceğini söyleyen Bakan Soylu, “Keza bu birimde kullanılacak araçların dış tasarımları ve giydirmeleri tamamlandı, içeriği tamamlandı. Görevlerinde kullanılacak eldiven, yakalama ağı gibi teçhizatların alımları da hemen gerçekleştirildi. Eğitimleri biter bitmez arkadaşlarımız sahaya ineceklerdir” şeklinde konuştu.

Yeni kurulan birime ihbar yapabilmeyi kolaylaştırmak amacıyla “HAYDİ” isimli bir uygulamanın yazımına başlandığını da aktaran Bakan Soylu, “Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız ve İçişleri Bakanlığı Strateji Başkanlığımız birlikteliğinde çalışmaları sürdürülen bu uygulama da inşallah 1,5 ay sonra hayata geçecek" ifadelerini kullandı.

Mevlüt Hasgül - Erdinç Türkcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: “Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi için en uygun şehir Ankara’dır” Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, serbest bölgelerin ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırım ve teknoloji girişini hızlandırmak, ihracatı geliştirmek, istihdamı artırmak gibi faydalar sağladığını belirterek, “Ankara’ya Serbest Bölge kurulmasını talep ediyoruz” dedi. ATO Başkanı Baran, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye ekonomisine İstanbul’dan sonra en çok katkıyı sağlayan başkent Ankara’nın 12,4 milyar dolar ihracat, 17,7 milyar dolar ithalatla Türkiye’nin en çok ihracat yapan dördüncü, en çok ithalat yapan üçüncü ili olduğunu, organize sanayi bölgeleri, teknokentleri ile tam bir üretim ve ticaret merkezi niteliği taşıdığını belirterek, Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi’nin kurulması için en uygun şehir olduğunu dile getirdi. Baran, Türkiye’de halihazırda faaliyet yürütülen 18 Serbest Bölge’nin 2023 yılında 12,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ve 100 bin kişiye istihdam sağladığını ifade ederek, “19. Serbest Bölge, İzmir Bergama’da 18 Mart tarihinde Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’ın katılımıyla açıldı. 20. Serbest Bölge’nin de Menemen’de açılmasına ilişkin karar alındı. Serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Cumhurbaşkanımızın yetkili olduğu ilgili yasal düzenlemelerde yer alıyor. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, 21. Serbest Bölge için Ankara olarak talip olduğumuzu duyurmak ve serbest bölge talebimiz konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi’nin kurulması için en uygun şehir Ankara’dır” diye konuştu. Baran, Başkent’e serbest bölge kurulması konusundaki taleplerini Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın 26 Eylül 2023 tarihinde katıldığı ATO Meclis Toplantısı’nda da dile getirdiğini hatırlattı. Başkent’in raylı ulaşımda bir merkez konumunda olduğunu, Ankara’dan İstanbul’a, Konya’ya, Eskişehir’e, Yozgat’a, Sivas’a Yüksek Hızlı Tren bulunduğunu, Türkiye’nin dört bir yanına da demiryolu ile bağlantıları bulunduğunu kaydeden Baran, Ankara’nın Türkiye’deki karayolu ağının da tam ortasında yer aldığını söyledi. Baran, Ankara’nın gelişen üretim kapasitesi, organize sanayi bölgeleri ve teknokentleriyle üretim hacmi kadar katma değeri yüksek ürünler üreten bir şehir olduğuna da dikkat çekerek, “Ankara’mız üniversiteleri ve sanayi bölgeleri ile yoğun göç alan bir merkez. Ankara’da bir serbest bölge kurulması üretime, istihdama ve ihracata ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
İstanbul Enerji alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi Meclis’te kabul edildi Enerjide düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kanuna göre, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece "4. Grup" maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Böylece bunun haricindeki maden grupları açısından bu zorunluluk ve mevcut taksir yaptırımı kaldırılıyor. Düzenleme 28 Şubat 2024 tarihinden geçerli olacak. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için UMREK koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile yasa kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerde imar planı yapılmaksızın Elektrik Piyasası Kanunu’na göre hidrolik kaynaklara dayalı önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulması mümkün olacak. Söz konusu alanlarda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne veya sulama birliklerine ait tarımsal sulama amaçlı tesislerin elektrik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü veya Genel Müdürlüğün izniyle sulama birlikleri tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilecek. Öte yandan, teklifin bu düzenlemelerini içeren 4. maddesi, Danışma Kurulu kararıyla, tekriri müzakere önergesiyle yeniden görüşüldü. Maddeye, belediye sınırları içinde yer alan söz konusu alanlarda DSİ Genel Müdürlüğünün izniyle ilgili belediyeler ve bağlı kuruluşları tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilmesine yönelik düzenleme de eklendi. Doğal gazın sıvılaştırılması Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenerek, Türkiye’nin doğal gazda ticaret merkezi olma hedefleri çerçevesinde hem yerli üretim doğal gazın hem de farklı kaynaklardan ithal edilen veya ithal edilecek doğal gazın ülkede sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilmesi hedefleniyor. Yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında sağlanacak istisnalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından bu düzenleme uyarınca yayımlanan usul ve esaslara göre belirlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları veya yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları veya rekabet koşulları dikkate alınarak düzenlemenin sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Kurul kararı ile belirli süre muaf tutulabilecek. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek. Doğal gaz sıvılaştırma lisansı başvurusunda bulunan tüzel kişilerin teknik ve ekonomik güce sahip olmaları ve yönetmeliklerde belirtilen diğer şartları taşımaları zorunlu olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülen faaliyetler depolama faaliyeti olarak sayılmayacak. Sıvılaştırma tesisi işletmecileri faaliyet gösterdikleri tesislerin ilgili standartlara ve teknik kriterlere göre yapılması ve işletilmesinden sorumlu olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülecek faaliyetlere ilişkin usul ve esaslar Bakanlık görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenecek. YEKA yarışmaları Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklikle, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat veya bedel, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. 10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek. Bu kapsamdaki başvurular için uygulanacak lisans alma bedeli, lisans süresi ve lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin diğer hususlar EPDK tarafından ayrıca belirlenecek. Lisanssız üretime devam edecek tesislerde üretilecek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi Enerji Verimliliği Kanunu’na ’başvuru sahibi’, ’spesifik enerji tüketimi’ ve ’karbon yoğunluğu’ tanımları ekleniyor. Enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi, enerji veya karbon yoğunluğunun veya spesifik enerji tüketiminin azaltılmasıyla ilgili uygulamalara yönelik usul ve esaslar belirleniyor. Buna göre, enerji verimliliğini artırmak amacıyla hazırlanan projeler, Bakanlık tarafından 15 milyon lirayı geçmemek kaydıyla bedellerinin en fazla yüzde 30’u oranında desteklenecek. Bu kapsamdaki destekler hibe veya faiz desteği şeklinde verilecek. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Enerji veya karbon yoğunluğunu veya spesifik enerji tüketimini Bakanlığın belirlediği kriterler çerçevesinde azaltan başvuru sahiplerine, ödenek imkanları göz önüne alınmak ve 10 milyon lirayı geçmemek kaydıyla, kriterlerde belirlenen yıla ait enerji giderinin en fazla yüzde 30’u oranında destek ödemesi yapılacak. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Enerji verimliliği projelerinin ve enerji veya karbon yoğunluğunu veya spesifik enerji tüketimini azaltan başvuru sahiplerinin desteklenmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenecek. Bakanlık tarafından enerji verimliliği desteklerine ilişkin iş ve işlemlerde mevzuat ile belirlenen hükümlere aykırı davranılması, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmesi veya kullanılması, yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmesi veya herhangi bir usulsüzlük tespit edilmesi halinde, başvuru veya proje sahiplerine ödenen desteklerin, ödeme tarihinden itibaren belirlenen oranda hesaplanarak faizi ile birlikte bir ay içinde ödenmesi istenecek. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, enerji verimliliğinin artırılması ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik araştırma ve geliştirme projelerini öncelikle destekleyecek. Bu projelerin yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde Bakanlığın görüşü alınacak. Geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle, olağanüstü hal kararı alınan veya genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, elektrik hizmetlerinin kesintisiz karşılanabilmesi için geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Kurul kararı ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılanabilecek. Elektrik dağıtım tesisleri veya nakil hatlarına ilişkin irtifak alanı, en düşük yaklaşım mesafesi, iletkenin salınım mesafesi ve direkler arası uzaklık dikkate alınarak ilgili mevzuata göre belirlenecek. Böylece fahiş kamulaştırma bedelleri belirlenmesinin önüne geçilmesi ve kamu kaynaklarının tasarrufuyla yatırımların artırılması hedefleniyor. Yenilenebilir enerji kaynak alanları yarışmaları sonucunda imzalanan sözleşmeler nedeniyle hak kazanılmış olanlar hariç, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mevcut olan üretim lisanslarını, ön lisanslarını, lisans başvurularını sonlandırmak veya kurulu güç düşümü suretiyle tadil etmek isteyen tüzel kişilerin 2 ay içerisinde Kuruma başvurmaları halinde başvuruları sonlandırılarak veya tadil edilerek Kuruma sundukları teminatları kısmen ya da tamamen iade edilecek. Söz konusu yarışmalar sonucunda imzalanmış sözleşmelerini iptal etmek isteyen tüzel kişilerin düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından iki ay içerisinde Bakanlığa başvurmaları halinde tüm hak ve yükümlülükleri sona erecek, başvuruları sonlandırılacak, Bakanlığa ve Kuruma sunduğu teminatları iade edilecek. Nükleer Düzenleme Kanunu’nda yapılan değişiklikle, nükleer madde taşıyan kişinin talebi, nükleer tesis işletenin muvafakati ve Nükleer Düzenleme Kurumunun onay yönündeki kararıyla, taşıyıcının sorumlu olabilmesine imkan tanınıyor. Buna göre, işleten, nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünü Kurumun onaylaması şartıyla taşıyıcıya devredebilecek. Yükümlülüğü devralan taşıyıcı, düzenleme kapsamında işleten olarak sorumlu olacak.