GÜNDEM - 26 Ekim 2020 Pazartesi 14:55

Bakan Soylu: 'Tunceli- Pülümür arasını Türkiye’nin en güvenli yolu haline getirdik ve devam ediyoruz'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Tunceli- Pülümür arasını Türkiye’nin en güvenli yolu haline getirdik ve devam ediyoruz'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tunceli-Pülümür arasını Türkiye’nin en güvenli yolu haline getirdik ve devam ediyoruz”

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda düzenlenen Mülkiye Teftiş Kurulu 2020 Yılı İnceleme ve Araştırma Toplantısına katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Soylu, "112 Acil Çağrı Merkezi. Tarih veriyorum ki arkadaşlar daha gaza bassınlar diye. Haziran'ın sonunda inşallah Türkiye'nin her tarafından 112 çevrilecek” ifadelerini kullandı.

“Bizimle kavga ettikleri aşamadayız”

Türkiye’nin yaptıklarından rahatsız olanların olduğunu belirten Bakan Soylu, “Uzun yıllara dayanan bir istişare buluşmasın modern bir hali olan bu eğitim semineri vesilesiyle bir araya gelmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bizim çocukluğumuzda yabancı bir gazetede veya filmde Türkiye ismi geçtiğinde heyecanlanırdık. Yabancı bir politikacının verdiği beyanat çok önemliydi. Sıradan bir turistin ülkemiz için söylediği 3-5 olumlu cümle bile manşetlerimizi süsledi. Tersi de olurdu. Alelade bir sivil toplum kuruluşunun raporunda hakkımızda 2 satır olumsuz bir şey çıksa dünya başımıza yıkılmış gibi gürültü kopardı. Orta halli bir yabancı bürokratın Türkiye ziyareti bile kamu yönetiminde tedirginliğe sebep olurdu. Orta Doğu masası şefleri, genel sekreter yardımcılarının, başbakan yardımcılarının muhataplarıydık. Kıbrıs harekatı sırasında Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger’ın Başbakanımız rahmetli Bülent Ecevit ile defalarca telefon konuşması yapmasıyla yıllarca hep gündemimize taşır bunu bir övünç meselesi olarak değerlendirirdik. Bugün Cumhurbaşkanımızın muhatabı Amerikan Dışişleri Bakanı mı? Elbette ki hayır. Doğrudan ABD Başkanıdır. Keza Almanya şansölyesi, Fransa cumhurbaşkanı, Rusya lideri. Bugün Fransa cumhurbaşkanı işi gücü bırakmış doğrudan Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi hedef alıyor. Hollanda ırkçı bir partinin başkanı durup dururken yine cumhurbaşkanımızı hedef alıyor. Hollanda’nın bizimle normalde ne işi olabilir? Hiç. Daha önce yeni hükümet modeline geçiş için yaptığımız seçimlerde Avrupa’da açıklama üstüne açıklamalar yapmıştı. Gösterirler, pankartlar, makaleler birbirini kovalamıştı. Peki bütün bu tavır değişikliğinin bizi ana gündem yapmalarının sebebi nedir? Yıllarca bize filmlerini, dizlerini pazarlayanlar, kullandıkları teknolojiyi, elektronik eşyaları kendilerine ait kullanım süresi bittikten sonra pazarlayanların bugün bizim hem üretimimizden hem yaptıklarımızdan rahatsız olmalarının sebebi, dönem dönem kullandığım Gandi’nin meşhur bir sözü vardır. ‘Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, sonra seninle kavga ederler ve sonra sen kazanırsın’ Biz şuanda 3. aşamadayız. Bizimle kavga ettikleri aşamadayız” diye konuştu.

“Artık sadece gelişen bir ülke değiliz. Aynı zamanda küresel olarak da iddialı bir ülkeyiz”

Türkiye’nin 21. yüzyılın başından itibaren büyük bir değişim yaşadığının altını çizen Bakan Soylu, “Bu değişimde kendi medeniyet kimliğini merkeze almıştır. Sadece kendi silahını, yazılımlarını değil kendi politikasını üretme kapasitesine ulaşmıştır. Ne zamanki IMF’ye borçlar bitirmeyi konuşur olduk. Ne zamanki kendi insansız hava araçalrımızı yapıp hem terörle mücadelede kullandık hem de ihraç etmeye başladık, ne zamanki yeni hükümet sistemi dedik, terör bitecek dedik, 15 Temmuz’da ‘Darbeye hayır’ dedik, ne zamanki dünyanın başından atmaya çalıştığı göçü yönettik. Ne zamanki sınırlarımızın dışına taşan başarılar ortaya koyduk işte o zaman işler değişti. Bugün Libya’da, Doğu Akdinizde, Azerbaycan’da, Suriye’de, Irak’ta, Türkiye kendi politikalarını ortaya koyuyor. Türkiye insani politikaları savunuyor. Türkiye bölgenin barış ve huzur içerisinde olmasını istiyor. Türkiye başkalarını bu bölgenin istikrarını bozmasını engellemek için bu bölgenin insanıyla beraber aynı duygudaşlığı yaşıyor ve aynı adımları atıyor. Artık sadece gelişen bir ülke değiliz. Aynı zamanda küresel olarak da iddialı bir ülkeyiz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin nasıl bir mücadele içerisinde olduğunu nasıl bir tabloda görev yaptığımızı hep birlikte anlamak durumundayız”

Soylu, “Bugün dinimiz ile ilgi provokatif paylaşımlar yapılıyor. Oysa biz dünde Müslümandık. Ama sonuç şu ki dün onların istediği gibi bir Müslümandık. Oysa bugün kimliğimizi de inancımızı da tarihimizi de kendi istediğimiz ve kendi düşündüğümüz gibi yaşıyoruz. Hem bugünümüzü hem yarınımızı kendi hedeflerimize göre planlıyoruz. Mülkiye Müfettişleri Eğitim Seminerine böyle bir giriş yapmamın sebebi konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi sizlerin devletin merkezinde köklü bir teşkilat olduğunuz içindir. Emniyet Teşkilatımız, Jandarmamız, Sahil Güvenliğimiz, İçişleri Bakanlığımızın kendisi 200 yıla yakın geçmişleri olan köklü kurumlardır. Bu ülkenin nasıl bir mücadele içerisinde olduğunu nasıl bir tabloda görev yaptığımızı hep birlikte anlamak durumundayız. Bu ülkenin her değerine her damla alın terine gelebilecek gelecek için en doğru en verimli şekilde hep beraber kullanmamız lazım” şeklinde konuştu.

“Batının, Amerika’nın bu hayalleri bitmiş durumdadır”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Darbeler, anarşizm, terör, yüzde 8000’lik gecelik faizler, Avrupa’dan Amerika’dan Türkiye’ye had bildirmeler, parmak sallamalar. Terörün kaynağını yok etmek için çıktığımız sınır dışı operasyonlarda elimizi ayağımızı bağlamak için yapılan karartmalar. Siyasi istikrarsızlığı oluşturmak için gazete manşetlerinden ayar vermeler. Her şeyi yaşadık. Bu nesil yaşadı. Bizim temel bir sorumluluğumuz var. Önümüzdeki nesle bunları bırakmamalıyız. Onlar bizim kadar dayanıklı olamayabilirler. Bu kadar meselenin üst üste yaşandığı ve her biriyle beraber mücadele ettiği, kendine bu kadar zorluklara alıştıran bir neslin yapması gereken önümüzdeki nesle sistem kurmaktır. Hem de güçlü bizim dayanıklılığımızı onlara sistem olarak bırakmak zorundayız. Üzerimizdeki sorumluluk budur. Dışarıdan çok etki altında kalan bir ülke olsaydık eğer belki bunu rahat olarak söyleyemeyebilirdik. İstihbaratımız, günlük hayatımız, ekonomide yaptıkları saldırıları istedikleri gibi yönetimimize yansıtabilme kabiliyetine sahip olabilselerdi eğer ben bugün bunları rahat söyleyemeyebilirdim. Ama Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’de geçmişten ayıran, geçmiş zaman dilimi ve geçmiş yönetimlerden ayıran bir gerçek var. Türkiye tarihiyle ve köklü geçmişiyle kendine bırakılan emanetlerle kapasitesinin kendisine el verdiği ölçülerde çok önemli ve stratejik adımlar atıyor. Stratejik bir güç oluyor. İşte bizim yapmamız gereken tamda bunun içerisinde Cumhurbaşkanlığı Hükmet Sisteminin altında sistemi çok güçlü kurmak ve içeride açık vermemek. İçeride açık verdiğimiz andan itibaren bilmelisiniz ki siyasal, ekonomik istikrarsızlığa kadar bizi kırmızı köşeye iterler ve Türkiye eski Türkiye haline döner. Batının, Amerika’nın bu hayalleri bitmiş durumdadır.”

“İçişleri Bakanlığı görev alanlarında elde ettiğimiz başarıların ardında tüm sorumluluk sahsında ortaya koyduğunuz yaklaşım söz konusudur” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Eğer trafik kazalarında 2015 yılına göre 2019 yılı sonu itibariyle yıllık bazda 2 bin 57 kişi daha az can kaybı yaşadıysa, eğer 2017 yılında uyutturucuya bağlı 941 can sayısını 2019 sonu itibariyle 342’ye çekebilmişsek, PKK terör örgütüne 2015’te 5 bin 550 kişi, 2016’da yıllık 703 kişi katılırken 2019 yılının tamamında 130 kişi bu yılda şu ana kadar 44 kişi katılıyorsa buna mukabil 2016’da ikna edilerek teslim olan kişi sayısı 49 iken 2019’da 273 bu yıl içinde de halen 182 olabiliyorsa son 3.5 yılda 800 rakamını ikna edilerek adalete teslim edilme kabiliyetini Jandarmamız, emniyetimiz tüm birimlerimiz sağlayabiliyorsa Türkiye, asayiş ve günlük hırsızlık ortalamasında 2016-2020 arasında 240’tan 154’e çekebiliyorsa ve Türkiye dünyanın öcü gibi korktuğu göçü medeniyet değerlerine yakışır bir şekilde yönetebiliyorsa bütün bunlar ciddiyetle, stratejik ve sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde 21. Yüzyılın başından itibaren ortaya koyduğumuz mantalite sayesindedir” şeklinde konuştu.

“Haziran'ın sonunda inşallah Türkiye'nin her tarafından 112 çevrilecek”

FETÖ sadece devleti ele geçirmeye çalışan bir organizasyon olmadığını ve devletin içini boşaltmaya çalıştığını belirten Bakan Soylu, “Denetim Teftiş Kurulu'nun önleyicilik hizmeti de vardır. Türkiye Nüfus Hizmetleri'nde çağ atladı. Tasarruf da ederek 140'a yakın nüfus müdürlüğümüzü yeni konseptimize döndürdük. Vatandaş gittiğinde bir bankadan daha modern bir devlet kurumu ile karşılaşıyor. Eğer hizmet ve memnuniyet çıtası devlet ile beraber sürekli olarak makas açılırsa devlet intiba kaybeder. 112 Acil Çağrı Merkezi. Tarih veriyorum ki arkadaşlar daha gaza bassınlar diye. Haziran'ın sonunda inşallah Türkiye'nin her tarafından 112 çevrilecek. Böyle 155, 156, 157 itfaiye, orman, sağlık hepsi bir arada olacak. Bu bizi niye heyecanlandırıyor? Bizi heyecanlandırmasının sebebi konforlu bir şey. Ama başka bir şey daha var. Elimizde öyle bir data, öyle bir veri olacak ki kazanın en çok nerede olduğunu bir tuşla görebileceğiz. Hırsızlığın en çok nerede olduğunu göreceğiz. Orman yangınlarının hangi bölgelerde olduğunu, tedbirleri hangi bölgeye yoğunlaştırılması gerektiğini göreceğiz. Beni heyecanlandıran taraf burası. Cumhurbaşkanımızın onayıyla oraya da personel alınacak. Bunun önemli bir bölümünü acil çağrı hizmet eğitimi gören okullardan alacağız” ifadelerini kullandı.

“Cudi’nin kalbine güvenlik kulelerimiz ile girdik”

Bakan Soylu, “Cudi’nin kalbine güvenlik kulelerimiz ile girdik. Çok uzun yıllardan bu yana 100 yılı aşkın zamandan beri Türkiye’nin önemli bir güvenlik meselesi olan İran'dan Türkiye’ye terörist aktarımının merkezi olan Tendürek’te aynı şeyi yapacağız. Bakalım el mi yaman bey mi yaman. Tunceli- Pülümür arasını Türkiye’nin en güvenli yolu haline getirdik ve devam ediyoruz. Bugün her meselede bambaşka bir yapı ortaya koyma çalışıyoruz. Üzerinde sorumlu bulunduğumuz 2020 ve 2030 karayolları trafik strateji planına arkadaşlarımız tam 1 yıla aşkın süredir çalışıyorlar” diye konuştu.
Konuşmanın ardından Bakan Soylu katılımcılar ile hatıra fotoğrafı çekildi. Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda 2 gün sürecek toplantıya Bakan yardımcıları Muhterem İnce ve İsmail Çatakl da katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.