Van Gölü’nde kaçak göçmenlerin bulunduğu iddia edilen batık tekneyi arama çalışmalarını yerinde incelemek üzere Van’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, havalimanında Van Valisi Mehmet Emin Bilmez ve kurum müdürleri tarafından karşılandı. Havaalanında ilgili kişilerden brifing alan Bakan Soylu, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, “28 Haziran 2020 günü saat 18.00 itibariyle bir muhtarımızın ihbarı neticesinde Van Gölü’nde bir teknenin battığı konusunda bir haber aldık. Medeni Akbaş ve Servet Akbaş yönetimindeki bu teknede göçmenler olduğu konusunda bir ihbar geldi. Bunun üzerine arama tarama çalışmaları hem havadan hem de göl yüzeyinde hemen başlatıldı. 28 Haziran akşamı saat 23.00’de bahsedilen isimlerden Medeni Akbaş ailesini arayarak kendisinin yüzerek kurtulduğu ve bir çiftlikte bulunduğunu bildirdi. Bunun üzerine emniyet güçlerimiz ve jandarmamız telefon izlemek suretiyle hangi çiftlikte bulunduğunu bularak gözaltına aldılar. Ardından Medeni Akbaş’ın çelişkili ifadeleri söz konusudur. Bu ifadeleri tekrarlamaları devam etti. Gerek bulundukları köylerle yapılan mülakatlar gerek muhtarla yapılan ve gerekse kendisiyle yapılan mülakatlarda teknenin içerisinde 55-60 civarında kaçak göçmenin bulunduğuna yönelik bir değerlendirmeye ulaşıldı. Ben de hemen Cumhurbaşkanımıza bu bilgiyi arz ettim. Gerek valimiz, gerek jandarma komutanımız ve emniyet müdürümüz, burada ilgili kurtarma ekiplerimiz, AFAD, UMKE ve bunun için yetiştirilmiş JAK timleri, 2 bot timi ve havadan olmak üzere bütün arama kurtarma çalışmaları başlatıldı” dedi.
Gölden çıkarılan ceset sayısı 6 oldu
Dün itibariyle 5 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını hatırlatan Bakan Soylu, “Bu sabah bu sayı 6 oldu. Burada SONAR cihazıyla bir arama taramaya girildi. SONAR cihazı derinlik tespit açısında yeterli olmadı. Yine Ankara’da 29 Haziran günü timlerimizle birlikte ROW cihazı getirildi. İlgili teknenin 110-120 metre derinlikte olduğu tahmin ediliyor. Tabi yeri henüz tespit edilmiş değil, sadece battığı bölgenin o derinlikte olduğu konusunda bir değerlendirmesi var ilgili ekiplerimizin. Sahil Güvenlik ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızla irtibata geçildi. Çünkü bir iç gönde ilk kez böyle bir batık arama çalışması yapılacak. Tabi temennimiz sayının bu kadar yüksek olmamasıdır. Bu çelişkili ifadeler üzerine tahminle arama tarama çalışmalarını başlattık” diye konuştu.
“Medeni Akbaş’la birlikte 11 kişi gözaltında”
Medeni Akbaş’la birlikte 11 kişinin gözaltına alındığı ve ilgili köyün muhtarının da açığa alındığını dile getiren Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Çünkü 27 Haziran saat 22.00 itibariyle kayıp bilgisi söz konusu, bize yaklaşık 18 saat sonra bildiriliyor. Burada şunu ifade etmek lazım, ciddi bir göç baskısıyla karşı karşıyayız. 2017’de 175 bin, 2018’de 268 bin, geçen sene de 454 bin kaçak göçmen yakaladık. Salgın olmasına rağmen Afganistan, Pakistan, İran ve Afrika’dan toplam sadece Van iline bu yıl 20 bin göçmen baskısı oldu. Salgın var. Toplam 21 bin civarında göçmen baskısı, bunun 16 bini sınırdan bir şekilde engellenerek alınmadı, geri kalan 4 bin 500’ü de güvenlik güçlerimizce yakalandı.”
“Türkiye bütün merhametiyle bu meseleye el uzatmaktadır”
Türkiye'nin bütün merhametiyle göçmen kaçakçılığı meselesine el uzattığını söyleyen Bakan Soylu, “Dünyanın özellikle Afganistan, Suriye, Irak ve bu bölgelere olan duyarsızlığı, gelişmiş ülkelerin çifte standartlığı ve tutumu maalesef bu ülkelerdeki göç hareketliliğini, özellikle vekalet savaşlarına vermiş oldukları destek, oradaki yoksunluklara gözlerini kapatmaları, bizim sınırımızda 2011 yılından beri Suriye iç savaşına olan insanlık dışı bakışları bu sonucu doğuruyor. Ölenlerin içerisinde kadın ve çocuk var mı, elbette ki arama kurtarma çalışmaları sonunda bakacağız. Ama çocukların, kadınların ve yaşlıların hayatını kaybetmesini kendine dert edinmeyen bir batı ve dünya ile karşı karşıyayız. Bunun yanı sıra Türkiye bütün merhametiyle bu meseleye el uzatmaktadır. Hem göçmen kaçakçılığıyla mücadele etmektedir, bunu bitirmeye çalışmaktadır, hem de uzanabildiği kadar Afrika’nın uçsuz bucaksız noktalarından Suriye’ye kadar her noktaya elini uzatmakta ve merhametini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda dünyanın bütün ülkeleriyle de bu haksızlıklara son verilmesi için gerek diplomatik gerekse de uluslararası ilişkilerde buna el atmaya çalışmaktadır. Ama batının bu noktaya karşı hem acımasızlığı hem çifte standartlığı hem insanlık dışı bakışı, maalesef batının bir karakteri olarak 21. Yüzyıl'da ortaya çıkmıştır. Allah onlara akıl fikir versin. Allah onlara merhamet, insanlık, vicdan nasip etsin. Her şeyi para ve maddiyat olarak gören ve kendi yönetim katlarının devamı olarak gören bir anlayışla karşı karşıyalar. Burada karşı karşıya kaldığımız konuda arkadaşlarımız bu çalışmaları yapacaklar. Biz de olay mahalline gideceğiz. Tekrar ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Dün gece buraya geleceğimizi Cumhurbaşkanımıza arz ettik, kendisinin talimatları oldu. Bu talimatlar çerçevesinde arkadaşlarımızla ilk değerlendirmelerimizi yaptım. Burada ne kadar karmaşık bilgiler verilmiş olsa da durumu netleştirme hususunda elimizdeki bütün imkanları arama kurtarma açısında seferber edeceğimizi ifade etmek istiyorum. Tekrar geçmiş olsun, insanlığın başı sağ olsun” şeklinde konuştu.
Yılmaz Sönmez-Şükrü Akyüz
