POLİTİKA - 16 Eylül 2018 Pazar 16:16

Bakan Soylu'dan ABD'nin gizli 12 Eylül belgelerine ilk tepki: 'Sürpriz değil'

A
A
A
Bakan Soylu'dan ABD'nin gizli 12 Eylül belgelerine ilk tepki: 'Sürpriz değil'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ABD'nin gizli 12 Eylül belgeleri ile ilgili olarak, "Hiç ilgilenmedim çünkü sürpriz değildi. Türkiye’de demokrasiyi kesintiye uğratma için yapılmış her eylemde mutlaka bu ülkenin sınırları dışında yapılmış bir kurgu vardır" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın 57. ölüm yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma programına katıldı. Programda konuşan Bakan Soylu, Türkiye’de yaşanan her günün, elde edilen her bir kazanımın bir bedeli olduğunu vurgulayarak, “Ne elde ettiysek öncesinde ya alın teri döktük ya da canımızı, kanımızı, evlatlarımızı verdik. Cenab-ı Hakk’a karşı elbette minnetimizin sonu yoktur ama bu aziz millet dünyaya karşı asla borçlu değildir. Bilakis hep alacaklıdır.

Başka milletleri sömürge yapıp zenginleşmedik, kimsenin düzenini bozmadık, başkalarının üzerinde hesap yapmadık, kimselere tuzak kurmadık. Bu arkamda yatan üç kahraman, üç şehidimiz birer bedeldir. Tabii ki bunlara bir ilavem daha var, onun da adı şehidi mazlum Namık Gedik’tir, dönemin içişleri bakanı. Art niyetli hesaplara karşı bu millete çektirilmiş acılardır bunlar, dökülmüş gözyaşlarıdır. Biraz ileride bir başka kubbenin altında yatan merhum Turgut Özal aynı şeklide. Terörle mücadelede şehitlerimiz ve gazilerimiz aynı şekilde. 15 Temmuz gecesi elinde bayrak, dilinde kelime-i şehadet o aslanlar, kahramanlar aynı şekilde. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı'nda, bugün terörle mücadele eden aslanlarımız aynı şekilde. Bunlar milletimizin ödediği bedellerdir” diye konuştu.

ABD'nin gizli 12 Eylül belgelerinin yeni yayınlandığına dikkat çeken Soylu, “Bir yayın kuruluşu, yabancı istihbarat örgütlerinin o darbe ile ilgisini kanıtlayan yazışmaları paylaştı. Hiç ilgilenmedim çünkü sürpriz değildi, bilmediğimiz bir şey de değildi. Türkiye’de demokrasiyi kesintiye uğratma için yapılmış her eylemde mutlaka bu ülkenin sınırları dışında yapılmış bir kurgu vardır. Üzerinden yıllar geçti, hala uğraşıyorlar. 15 Temuz’da denediler. Fırsat bulsalar yine yapacaklar. O açıklanan belgelerden, bizim burada söylediklerimizden asla utanmayacaklar. Çünkü birilerinin dünya tasavvuru bizimki gibi değil. Suriye’de insanlar ölmüş, Türkiye’de terör olmuş, dünyanın gençleri uyuşturucu krizine müptela olmuş, Afrika’da 9-10 yaşlarında çocuklar savaşıyorlarmış umurlarında değil. Onların dünyası karanlık bir dünya. Onun için o haberlerle hiç ilgilenmedik. Yeni keşfettiğimiz bir şey değildi. Biz bütün darbelerin içini de dışını da biliyoruz” şeklinde konuştu

Türkiye’de darbe süreçlerinde alenen yer alan kişilerin tavırlarını hiçbir şeklide değiştirmediğini savunan Soylu, “Darbeyi yapanlar özür dilemedi, alkışlayanlar özür dilemedi, hükmü verenler özür dilemedi. Üniversitelerde bunlara zemin hazırlayanlar, hala isimlerini hala orada tabelada çakılı bulunduranlar özür dilemedi. Darbeden sonra yeni yönetime kredi açanlar özür dilemedi. Yaptılar ve pişkin pişkin yollarına devam ettiler. Millet de oturdu kendi yarasını kendi sardı. Millet kendi yarasını sardı ama çok sağlam sardı. Ceza kestiklerine de sağlam ceza kesti. Onları tarihe gömdü. Karşılarına ne zaman çıkıp bir şey istedilerse millet onları ellerinin tersi ile itti” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin zenginleştiğini ancak aslını, kardeşliğini, imanını, kimliğini unutmadığını vurgulayan Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar itaat eden bir Türkiye istiyorlardı ama azim millet bütün planlarını bozdu. 2002’den sonra sadece makro ekonomik büyüklü anlamında değil, demokrasi anlamında ortaya koyduğumuz gelişim bütün hesapları bozdu. Türkiye 300 yıllık bir makası kapatmakla uğraşmaktadır. Allaha şükür olsun büyük oranda başardık. Artık güçlü, ufak tefek operasyonlarla paniklemeyen, milletin iradesini vesayet odaklarına teslim etmeyen, sadece kendisi için değil dünyadaki bütün haksızlıklar için söz söyleyebilen güçlü, ayakları üzerinde durabilen bir Türkiye vardır. Onlar bu Türkiye’nin nereye gidebileceğini çok iyi görüyorlar. Rahatsızlıkları bundandır.”
Bakan Soylu, Türkiye’nin artık çok farklı bir kulvarda koştuğunu belirterek, “Şu anda yaptığımız normal bir kalkınma hamlesi değildir. Türkiye bunları zaten 2002’den beri yapmaktadır.

Bugün demokrasi ve büyük devlet altyapımızı tahkim ediyoruz. Yeni bir yönetim modeli, daha aktif, daha demokratik, millet iradesinin tek karar verici olduğu bir sisteme evriliyoruz. İnancım odur ki bu yeni sistem Türkiye’nin 21. yüzyıldaki en büyük kazanımı olacaktır. Bu sistem bütün demokrasi şehitlerinin hayalidir. Türkiye bu hayali gerçekleştirmiştir. Bugün burada rahmetle andığımız Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan böyle bir gelecek için hayatlarını feda etmişlerdir” dedi.  

Emrah Kuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.