EKONOMİ - 15 Nisan 2019 Pazartesi 10:54

Bakan Turhan'dan Avrasya Tüneli ile ilgili açıklama

A
A
A
Bakan Turhan'dan Avrasya Tüneli ile ilgili açıklama

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, 2 yıl önce hizmete açılan Avrasya Tüneli ile ilgili verileri paylaşarak, "Avrasya Tüneli sayesinde bir senelik zaman diliminde 23 milyon saat zaman tasarrufu, 30 bin ton yakıt tasarrufu, karbondioksit emisyonunda 18 bin ton azalma sağladık" dedi.

Kara Yolları Genel Müdürlüğü bu yıl 69’uncusunu düzenlediği istişare toplantısını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Karayolları Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda ülkede hayata geçirilen dev ulaşım projelerinden hazırlanan film gösterimi yapıldı.

"YOL AĞIMIZIN YÜZDE 39’ UNU, ANA AKSLARIMIZIN TAMAMINA YAKININI BÖLÜNMÜŞ YOL HALİNE GETİRDİK" 

Programda hayata geçirilen projelere ilişkin bilgiler paylaşan Bakan Turhan, projelerle hem ulaşımın kolaylaştığını hem de zaman ve yakıt tasarrufu ile doğaya salınan zehirli gazların da azaldığını ifade etti. Bakan Turhan Konuşmasını şöyle sürdürdü;"Ülkenin dört bir yanını yollarla bağlayan, geçit vermeyen dağları tüneller ve köprülerle aşan karayolcu arkadaşlarımla az zamanda çok şey başardık. Özellikle ulaşım hamlesinin başlatıldığı 2003 yılı sonrasında çok büyük işlere imza attık. 16 yıl içinde 20 bin 541 kilometre yol yaparak bölünmüş yol ağımızı 26 bin 642 kilometreye ulaştırdık ve 77 ilimizin birbiri ile bağlantısını sağladık.Sadece 2018 yılında 185 kilometresi otoyol olmak üzere 625 kilometre bölünmüş yol yaptık. Şehirlerimizin tamamına yakınını bölünmüş yollarla birbirine bağladık. Yol ağımızın yüzde 39’ unu, ana akslarımızın tamamına yakınını bölünmüş yol haline getirdik. Buna bağlı olarak seyir hızımız 2 katına çıktı, seyahat süreleri yarı yarıya kısaldı. Artık trafiğin yüzde 81’i bölünmüş yollarda seyrediyor. Bu sayede 17 milyar 771 milyon TL yıllık yakıt-zaman tasarrufunun yanında, emisyon salımında da yıllık 3 milyon 294 bin ton azalma sağlamış olduk."

"BAŞLATMIŞ OLDUĞUMUZ OTOYOL SEFERBERLİĞİ ÇERÇEVESİNDE; OTOYOL UZUNLUĞUNU 2 BİN 842 KM’YE ÇIKARDIK" 

Trafik güvenliği ve konforlu seyahat için önem taşıyan iyileştirme çalışmaları kapsamında yolların fiziki standardını yükselttiklerini belirten Turhan, "Bugün yollarımızın yüzde 37 sine tekabül eden 25 bin 215 kilometresi BSK’lı. Sınır kapıları, Limanlar, Demir Yolları ve Havalimanları ile bağlantıları sağlayacak olan; Doğu-Batı koridorlarının yüzde 90’ını, Kuzey-Güney koridorlarının da yüzde 86’lık bölümünü tamamladık. Başlatmış olduğumuz otoyol seferberliği çerçevesinde; otoyol uzunluğunu 2 bin 842 km’ye çıkardık. 320 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek kuleli, 59 metrelik tabliye genişliği ile Dünyanın en geniş köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü hizmete sunduk. Gebze-İzmir, Kuzey Marmara, 1915 Çanakkale Köprüsünün de içinde yer aldığı Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolunun Malkara Gelibolu Lapseki Kesimi ile Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyollarındaki çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Dünyada YİD modeliyle yapılan en büyük projelerden biri olan Gebze-İzmir Otoyolu’nu kesim kesim hizmete açıyoruz.
Biliyorsunuz, Osmangazi Köprüsü hizmet vermeye başladı. Körfez’den geçişler iyiden iyiye kolaylaştı" diye konuştu.

"ANKARA-NİĞDE OTOYOLU İLE ANKARA’YI; AKSARAY, NEVŞEHİR VE NİĞDE ÜZERİNDEN AKDENİZ VE GÜNEYDOĞU BÖLGESİNE BAĞLIYORUZ" 

Türkiye nüfusunun yüzde 44’ünün yaşadığı, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 65’ini oluşturan illere hizmet edecek projenin tamamını bu sene bitireceklerini söyleyen Turhan," Kuzey Marmara Otoyolu, kıtalararası karayolu bağlantısına kesintisiz bir ulaşım imkanı sunmasıyla tarihi İpek Yolu’nu canlandıracaktır. Otoyolun tamamını 2020 yılında hizmete açmış olacağız.Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu ise ülkemizin en büyük petrokimya ve ağır sanayi tesislerinin içinde bulunduğu Aliağa Endüstri Bölgesi’yle, Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ni Anadolu’ya bağlayacaktır. Bu projeyi de 9 Eylül 2019 tarihinde bitirmeyi hedefliyoruz. Ankara-Niğde Otoyolu ile Ankara’yı; Aksaray, Nevşehir ve Niğde üzerinden Akdeniz ve Güneydoğu Bölgesine bağlıyoruz. Böylece Avrupa-Ortadoğu otoyol bağlantısı da kesintisiz hale gelecektir. Dünya ölçeğinde bir turizm merkezi olan Kapadokya’ya ulaşımı, 2020 de bitireceğimiz bu otoyolla daha konforlu hale getireceğiz" diye konuştu.

"KARAYOLLARIMIZDA TÜNEL UZUNLUĞUMUZU 463 KİLOMETREYE ÇIKARDIK" 

Projelerle sürüş güvenliği ve tasarrufu hedeflediklerini ifade eden Mehmet Cahit Turhan,"Ülkemizin zor arazi şartlarını tüneller, köprüler ve viyadüklerle aşarak yolları kısaltıyor, konforlu, güvenli ve ekonomik trafik akışı sağlıyoruz. Nitekim 284 kilometre uzunluğunda 2 bin 727 adet köprü yapımını tamamladık. Yapımına süratle devam ettiğimiz bir proje de Konya ile Antalya’yı birbirine bağlayacak olan Eğiste Viyadüğü. Ülkemizin en yüksek ayak uzunluğuna sahip bu viyadükle Türkiye’nin kuzey-güney aksının önemli arterlerinden Konya-Hadim-Taşkent-Alanya güzergahındaki trafikte, zaman tasarrufu, seyahat konforu ve sürüş güvenliğinin arttırılmasını amaçlıyoruz. İnşallah bu projeyi de gelecek yıl bitirmiş olacağız.Elazığ-Ağın arasındaki Ağın köprüsü ile Elazığ-Malatya yolu üzerindeki Kömürhan köprüsü, yüksek teknoloji ürünü projelerimiz olarak dikkat çekmektedir. Ağın köprüsü, gergin eğik kablo askılı olarak yapılırken, Kömürhan köprüsü, Malatya tarafında tek pilonlu, Elazığ tarafında ise yaklaşım viyadükleri ile tünele bağlanacak şekilde tasarlanmıştır. Bin 12 adet köprünün onarımı ile 248 adet tarihi köprünün restorasyonunu yaptık. Karayollarımızda tünel uzunluğumuzu 463 kilometreye çıkardık" ifadelerini kullandı.

"OVİT’İN YANINDA KIRIK VE DALLIKAVAK TÜNELLERİNİN DE TAMAMLANMASIYLA GÜZERGAH 41 KİLOMETRE KISALACAK" 

"Geçtiğimiz Haziran ayında açtığımız Ovit Tüneliyle kış şartlarında 6 ay kapalı olan güzergah çilesini sonlandırıp, yıl boyu açık ve hizmet verir hale getirdik" diyen Turhan," Ovit’in yanında Kırık ve Dallıkavak Tünellerinin de tamamlanmasıyla güzergâh 41 kilometre kısalacak. Bu üç tünel Doğu Karadeniz illerini ve limanlarını, Doğu ve Güneydoğudaki illerimize ve sınır kapılarına bağlayacak. İzmir Manisa arasında kış aylarında çileye dönüşen ulaşım,Sabuncubeli Tünelinin açılmasıyla 15 dakikaya düştü. Buzlanma riski diye bir şey kalmadı. Böylece bu kesimdeki karla mücadele ve yüksek bakım maliyetlerinin de önüne geçtik. Şırnak-Cizre arasındaki tünellere ise şehitlerimizin ismini verdik, bu tüneller sayesinde ulaşım 20 dk kısaldı" dedi.

AVRASYA TÜNELİYLE 23 MİLYON SAAT ZAMAN TASARRUFU, 30 BİN TON YAKIT TASARRUFU YAPILDI 

Avrasya Tüneli ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Turhan, "İki yıl önce açtığımız Avrasya Tüneli sayesinde ise; bir senelik zaman diliminde 23 milyon saat zaman tasarrufu, 30 bin ton yakıt tasarrufu, karbondioksit emisyonunda 18 bin ton azalma sağladık. Akdeniz Sahil Yolu, Zonguldak-Bartın Cide yolu, Erzurum-Kop, Sivas-Geminbeli, Van-Güzeldere gibi daha burada sayamayacağım birçok noktadaki tünel çalışmalarımızsa devam ediyor. Amacımız, yollarımızın standartlarını yükseltmektir. İhtiyaç olan her yere köprü, viyadük ve tünel yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.Yolların standartlarını yükselttiğimiz gibi bu yolları kullanan araçların güvenliğine de büyük önem veriyoruz" şeklinde konuştu.

"BU SİSTEM SAYESİNDE 2008 YILINDAN BU YANA HAZİNEYE YAKLAŞIK 7 MİLYAR 768 MİLYON TL KAYNAK AKTARDIK" 

Kağıt üstünde yapılan muayene sisteminden modern bir denetim sistemine geçildiğini ve Ülke genelinde 81 ilde toplam 210 sabit, 74 seyyar istasyon, 18 adet traktör, 5 motosiklet muayene istasyonunu hizmete açtıklarını kaydeden Turhan konuşmasını söyle sürdürdü; 

" İstasyonlarda 4 binin üzerinde istihdam sağladık. Bu istasyonlarda 2018 yılında 11 milyonu aşkın araç muayenesi gerçekleştirildi.Ayrıca belirtmek isterim ki bu sistem sayesinde 2008 yılından bu yana hazineye yaklaşık 7 milyar 768 milyon TL kaynak aktardık.Elbette sürdürülebilir bir kalkınma için yaptığımız projelerde, doğanın korunmasına da hassasiyet gösteriyoruz. 12 milyonu 2018’de olmak üzere 16 yılda 62 milyon ağaç diktik. Bu nedenle akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz. Görüntü tabanlı karayolu bilgi sistemi yönetimi kurulması çalışmalarına da başlıyoruz.Yapmış olduğumuz tüm bu çalışmalar neticesinde yollarımızdaki hareketlilik 2,5 kat artmış olmasına rağmen trafik kazalarında yüz milyon taşıt x kilometre başına düşen kaza yerinde can kaybı 5,72’den 1,79 ’a gerilemiştir. Trafikteki bu yüksek artışa rağmen son on yılda kaza yerinde gerçekleşen ölü sayısı ise yüzde 69 azalmıştır.Ancak azalma sağlamak bir başarı olsa da kesinlikle yetinebileceğimiz bir şey değildir.Bizim bir insanımızın dahi hayatını trafik kazalarında kaybetmesine tahammülümüz yoktur. Bu nedenle bugüne kadar ki başarılı çalışmalarımızı çok daha yukarılara taşımak mecburiyetindeyiz." 

Hülya Keklik 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.